Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Insan => Anatomi => Konuyu başlatan: MASON - Eylül 02, 2008, 11:42:53 öö

Başlık: İNSAN NEDİR?
Gönderen: MASON - Eylül 02, 2008, 11:42:53 öö
İNSAN NEDİR?

(http://www.erikgist.com/images/forum/anatomy1.jpg)



Biz insanlar çok tuhaf yaratıklarız: yılankavi bir omurga, uzun kol ve
bacaklar, kemerli ayaklar, çevik eller ve devasa büyüklükteki bir beyne
sahip olan iki ayaklılarız. Vücutlarımız, çok uzun bir süreç içinde doğal
seçilim sonucu şekillenen özelliklerden meydana gelen bir mozaik-son derece
zarif becerilerinin yanı sıra önemli kusurları da var. Ayakta durabiliyor,
yürüyebiliyor, zarafet ve dirençle koşabiliyoruz ama ayaklarda ağrı ve
dizlerde sakatlıklarla da uğraşıyoruz. Omurgamızı büküp döndürebiliyoruz ama
yine de çoğumuz yaşamımız boyunca bir dönem sırt ağrılarıyla boğuşuyoruz.
Büyük beyinli bebekler doğurabiliyoruz ama büyük acılar ve riskleri de göze
almamız gerekiyor. Uzun yıllardan beri, vücutlarımızın bugünkü şekil ve
işlevini nasıl elde ettiği sorusuna yanıt arayan uzmanlar günümüzde farklı
bilim dallarının sunduğu yeni yöntemleri kullanarak vücudumuzdaki pek çok
"kusur"un ortak bir nedene dayandığı konusunda birleşiyor: Bu kusurlar,
atalarımız doğrulduğunda-insan olma yolundaki uzun süreçte atılan ilk
adım-evrim sürecinde verilen ödünlerden doğuyor.
Tabii ki evrimleşmeyle beraber insanın fizyolojisi ve fizikî yapısı da
oldukça değişecek ve daha az kıllı, daha gelişmiş ve daha yetenekli eller,
daha gelişmiş iri bir beyin ve kafatası gibi çeşitli özellikler
görülebilecektir. Şu an maalesef hiçbirimiz henüz insan değiliz, onun
prototipleri, öncüleriyiz.
Ebelerden hangisine sorarsanız sorun, göze batacak kadar kıllı doğmuş bir
bebek, büyük ihtimalle yeterince olgunlaşmamış bir erken doğumun
belirtisidir. Doğrudur da bu gözlem. Her insan embriyosunun yaklaşık 4. ayda
düzenli, kalın bir posta bürünmesindendir bu. Söz konusu post, doğumdan
hemen önce kaybolur. Doğmadan önce hepimizin şöyle bir giyip sonra
üzerimizden attığımız bu post, soyumuzun henüz insan olma aşamasına tam ayak
atmazdan önce bir post taşımak zorunda kalmış olduğu dönemlere yönelik bir
gen "anısından" başka bir şey değildir. Böyle olunca da anne karnındaki
embriyonal gelişme sırasında, insan öncesi atalarımızın çoğunun inşa
planındaki özellikleri yansıtmadan edememekteyiz.
Gene de hemen hepimiz ilk haftalarda, daha sonra iyice gerileyen ve kuyruk
sokumuna gizlenen bir kuyruk taşırız. Hatta geçici olarak solungaçlara bile
sahip oluruz; bu bizim atalarımızın maymunsu evreden önce kemirgenlerden
daha da geriye giden, amfibiler üzerinden ta ilk denizlerdeki canlılara
uzanan bir evrimin ürünleri olduğunu göstermektedir. Kafatasında kulakların
ortaya çıkması bir zorunluluk durumuna geldiğinde, doğa eski solungaç
deneyiminden yararlanmanın yoluna gitmiştir. Kulak zarını havayla bağlayan
işitme kanalımız, yapısı değişmiş bir solungaç deliğinden başka bir şey
değildir. Genzimizdeki boşluğun orta kulak kanallarıyla bağlı olması da
bunun bir kanıtıdır. Eskiden bunlar tek bir büyük kanal oluşturmaktaydılar.
Ağızdan giren su iki yandan çıkıp gitmeden önce, solungaçların kan
damarları, suyun içindeki oksijeni emmekteydiler.
Hamileliğin ilk döneminde embriyonun gözleri hayvansı atalarını anımsatmak
istercesine başın her iki yanındadır. Ancak embriyo döneminin sonuna doğru
bu iki göz yüzün ortasına doğru yaklaşarak yüksek düzeyde gelişmiş
primatlarda ve özellikle insanlarda bildiğimiz duruma gelir; böylelikle
plastik ve stereo bir görüş sağlarlar.
Ama elbette bütün bu olup bitenlere rağmen embriyonal gelişmemizin hiçbir
aşamasında balık, sürüngen ya da postlu bir hayvan değil, oluşmakta olan bir
insanızdır. Fakat en eski atalarımızın hayvan oldukları, bütün hayvanlarla
ve canlılarla akraba olduğumuz konusunda bu gen anıları da şaşmaz birer
kanıt sunmaktadırlar.

Hoimar V. Ditfurth (Prof. Dr.)-Başlangıçta Hidrojen Vardı.
Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: akasya - Eylül 17, 2008, 02:17:26 ös
Syn:Mason
hani paragrafın başında yılankavi bir gövde omurga diyorsunuz ya, tıbbin simgesi geldi aklıma. Tıbbın Simgesi'nin yılandan alındığı söylenir, doğru değilmiş. İnsan omurgasının şekli tıbbın simgesi olarak kabul edilmiş, anekdot,
Saygılarımla.
Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: aramis - Eylül 17, 2008, 02:22:34 ös
Sayın akasya;

Tıbbın simgesi olan bir sopaya sarılmış iki yılan ile bir DNA sarmalını gözünüzde canlandırın. Dikkate değer değil mi?

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: akasya - Eylül 17, 2008, 02:23:53 ös
Syn:Aramis
hiç aklıma gelmemişti, kesinlikle dikkate değer,
Saygılarımla.
Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: karahan - Eylül 02, 2011, 09:52:05 öö
Bu yazı sn.mason'un alıntıladığı bir yazı ve bence tamamen materyalist bir bakışa sahip.İnsanınfiziki yaradılışndan ve yapısından bahsediyor yazıda belki insan nedir' cevabı tıbbi yönden veriyor.

(Fakat en eski atalarımızın hayvan oldukları, bütün hayvanlarla
ve canlılarla akraba olduğumuz konusunda bu gen anıları da şaşmaz birer
kanıt sunmaktadırlar.)

Mevlananın muhteşem anlatımını hatırlattı bana nebatat idim öldüm hayvan oldum sonra öldüm insan oldum diye devam eden dizeleri.Genlerimizin ortak olması ondandır daha o kadar çok benzeş yönlerimiz varki mahlukatı insandan ayıran yegane şeyin akıl olduğunu söylerler ama dün akşam tv.de haber programında gördüğüm bir inek bana nasıl akıl dedirtti.Serinlemek ve içmek için inek musluğu açıyordu.Bu akıl değilde nedir.

İnsan nedir konun sorusu ama konuda sadece insanın fizyolojik yapısı irdelenmiş yaradılış boyutunda ise insanın çok daha farklı anlatımları mevcut.Konu ilerlerse bende okuduğum son kitaptan paylaşmak isterim.

Saygılar
Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: Felix Steiner - Eylül 02, 2011, 11:45:54 öö
Bu yazı sn.mason'un alıntıladığı bir yazı ve bence tamamen materyalist bir bakışa sahip.İnsanınfiziki yaradılışndan ve yapısından bahsediyor yazıda belki insan nedir' cevabı tıbbi yönden veriyor.

(Fakat en eski atalarımızın hayvan oldukları, bütün hayvanlarla
ve canlılarla akraba olduğumuz konusunda bu gen anıları da şaşmaz birer
kanıt sunmaktadırlar.)

Mevlananın muhteşem anlatımını hatırlattı bana nebatat idim öldüm hayvan oldum sonra öldüm insan oldum diye devam eden dizeleri.Genlerimizin ortak olması ondandır daha o kadar çok benzeş yönlerimiz varki mahlukatı insandan ayıran yegane şeyin akıl olduğunu söylerler ama dün akşam tv.de haber programında gördüğüm bir inek bana nasıl akıl dedirtti.Serinlemek ve içmek için inek musluğu açıyordu.Bu akıl değilde nedir.

İnsan nedir konun sorusu ama konuda sadece insanın fizyolojik yapısı irdelenmiş yaradılış boyutunda ise insanın çok daha farklı anlatımları mevcut.Konu ilerlerse bende okuduğum son kitaptan paylaşmak isterim.

Saygılar

Sn.Karahan,
Bakın bu kategoride insan nasıl tanımlanmış:
"Dik duruşa, görece gelişmiş bir beyine, soyut düşünme yeteneğine, konuşma (dil kullanma) kabiliyetine, alet kullanma ve üretme becerisine sahip primat türü."
Dikkat ettiyseniz fizyolojik yönden incelenmek için oluşturulmuş bir bölümdeyiz. Bu nedenle Sn.Mason'un verdiği bilgiler "tek taraflı" değil, olması gerektiği gibidir. :)

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: Tij - Eylül 02, 2011, 07:43:06 ös
Peki arkadaslar bu olusumda ve evrimlesmede Tanri"nin yer nerde? Eger biz insanlarin atalarinin birzamanlar maymunlar gibi agaclarda yasayan yari maymun hatta isi basindan alirsak tam maymun olan canlilardan geldigini ve öteki bircok hayvanla akraba oldugumuzu kabul edersek ki bilim böyle diyor( tek hücreli canlilarda cok hücreli canlilara)ve dünyamizin günesten kopmus bir parca oldugunu kabuledersek ki bilim böyle diyor ve günes sistemimizinde evrendeki büyük patlamayla olustugunu ( yüzde yüz kanitlanamasada daha) kabul edersek ki bilim böyle diyor, biz yaraticiyi veya Tanri"yi nereye koyacagiz.??????
Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: Felix Steiner - Eylül 02, 2011, 08:06:41 ös
Peki arkadaslar bu olusumda ve evrimlesmede Tanri"nin yer nerde? Eger biz insanlarin atalarinin birzamanlar maymunlar gibi agaclarda yasayan yari maymun hatta isi basindan alirsak tam maymun olan canlilardan geldigini ve öteki bircok hayvanla akraba oldugumuzu kabul edersek ki bilim böyle diyor( tek hücreli canlilarda cok hücreli canlilara)ve dünyamizin günesten kopmus bir parca oldugunu kabuledersek ki bilim böyle diyor ve günes sistemimizinde evrendeki büyük patlamayla olustugunu ( yüzde yüz kanitlanamasada daha) kabul edersek ki bilim böyle diyor, biz yaraticiyi veya Tanri"yi nereye koyacagiz.??????

Sn.Mason'un materyalistmiş gibi görünen açıklaması bence "Tanrı" kavramını yok saydığını göstermez . Bilimin Tanrı hakkında net bir görüşü yok. O halde insan tanımlamasında Yaratıcı'yı(en azından bu bölümde) bir yere koyamayız. Bilim belirli bir zaman dilimi için, bulabildiği delillerle "şimdilik doğru" olan teorileri üretir.
Tek hücreden geldiğimiz doğru olsun ya da olmasın, Yaratıcı'yı zamanın her safhasına koymamız gerekir diye düşünüyorum. Çünkü O, zamanı da kapsayar, yani ondan bağımsızdır. Tabi bu benim görüşüm :)

Saygılarımla
Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: Tij - Eylül 03, 2011, 09:17:56 ös
Ben Sn Mason"un Tanri kavramini yok saydigini söylemedim yalnizca kendimce sorular sordum. Evet bilim genelde kanitlayabildigi kadariyla ve orandasöz söyler. ve onun durdugu yerde veya sinirinda Tanri basliyor.Simdilik yaraticiyi inkar etmemiz imkansiz cünkü bilimin henüz herseye cevabi yok ama olmayacak diye birseyde yok.
Saygilar
Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: Hacamat - Eylül 03, 2011, 10:27:26 ös
Ben ,sitemizi temiz tutma adına fazla bir cümle kurmak istemiyorum. Değerli yazılarınızı okumak bana büyük keyif veriyor.
Yanılgı şu soruda başlıyor sanki... İnsan neden konfor ister.
 İnsanın anatomik yapısı, doğayla uyumlu olmadığını bize gösteriyor. Yumuşak koltuk,ortapedik yatak.vs bu durumu, salt evrimlede açıklayamayız.
Dolayısıyla insan, ne fizik yapısı, ne de zihin olarak, dünyaya uyumlu değildir. ''evrimleştik de böyle oldu'' bu ayrı bir safsata dır.
Bu karmaşıklığın nedenlerini yazacak olsam, siteden atılırım. Gerekçe ''ne dediği anlaşılmıyordu'' olur.
İnsanın evrimleşmesiyle alakalı, tek bir şey söylüyorum.
Hiç bir canlı yaşadığı yerin tersine bir evrim geçiremez...fizik kurallarına aykırı... Ayı, kutuplara çıktı kutup ayısı oldu.Mantıklı bir evredir.
İnsanı, hala dünyanın sıcağı fenalaştırıyor, soğuk havası donduruyorsa, burada evrimden bahsetmek komik olur. Oluyorda...
Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: Tij - Eylül 03, 2011, 10:41:16 ös
Sayin Hacamat neden avrupadaki insanlarin yarisindan fazlasi bel agrisindan ve belfitigindan sikayetci dersiniz? ama buna karsin ilkel insanda böyle bir problem (fosillerden edindigimiz bilgiler dahilinda)yoktu?
saygilar.
Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: asimov - Eylül 03, 2011, 10:45:21 ös
Selam,

Benim kişisel yorumum şu şekilde olacaktır.

Anatomi ile ilgili bir yazı da bile Tanrı kavramının yeri aranıyor.

Tanrı'nın bir açıklama unsuru olarak kullanılması, insanların çoğunluğu tarafından bilimsel bilginin anlaşılamamasından kaynaklanmaktadır.

Tanrı bir inanç ve iman şeklidir. Hiçkimse kesin olarak varlığını ispatlayamacağına göre, hiçbir bilimsel olgunun temelinde yer alamaz.

Bilim insanlarının inaçlı olmaları, teorilerinin temelinde Tanrı'nın bulunacağı anlamına gelmez.

Daha önceki bir yazımda da ifade etmiştim. Darwin araştırma gezisine çıktiğinda inançlıdır.( Bu ifade daha sonra inaçsız olduğu anlamına gelmesin. Agnostik olduğu söylenir). Hatta Tanrı'nın varlığından şüphe duymaz. Ancak gözlemleri ve topladığı materyaller doğa olaylarının ve canlıların şekillenmesinin o güne kadar yapılan açıklamalarla pek uyuşmadığını görür.

Yaradılışçılar doğa olaylarını Katastrofizm ile açıklarlar. Modern bilim ise Uniformal görüş ile.

Bu ikilem herhalde Dünya var oldukça sürecektir. Doğa ve insana din penceresinden bakanlar ile Tanrı ve dinden soyutlayanlar harzaman çatışacak herhalde.

Bilmek zahmetlidir. Uzun bir süre ve emek ister.

Saygılarımla.


Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: Hacamat - Eylül 04, 2011, 02:28:45 öö
Sayın Tij, bende onu diyorum zaten... daha düz oturmasını bile bilemiyoruz şu dünyada, neyin evrimi
ala aşkınıza yapmayın bunu,hem ''evrim milyarlarca yıl önce oldu'' diyeceksiniz ,hemde ''fıtığı fosilde gördüm'' diyeceksiniz.
Neyin fosili,milyar yılda fosil mi kalır ? bakmayın siz belgesellere,belgeselde anlatan bile inanmıyor.
Başlık: Ynt: İNSAN NEDİR?
Gönderen: shakespeare - Eylül 29, 2011, 11:28:02 öö
belki konu ile direkt alakalı olmadığı görülebilir, yeni ileti göndermeyi bilmediğimden buraya taşıdım
bu arada bilen arkadaşlar tarif ederlerse yeni konu açmayı , teşekkürler ederim

AİDS

Hürriyet  İLGİLİ HABERLER
29 Eylül 2011
AIDS aşısı sonunda tuttu
İspanyol araştırmacılar, çağın vebası olarak adlandırılan AIDS hastalığına karşı “bugüne kadar geliştirilmiş en başarılı aşıyı” ürettiklerini açıkladı.

Fox News'da da yer alan habere göre yeni AIDS aşısı, İspanya Ulusal Biyoteknoloji Merkezi’nden Mariano Esteban, Barselona Klinik Hastanesi’nden Felipe Garcia ve Madrid’deki Gregorio Maranon Hastanesi’nden Juan Carlos Lopez Bernaldo de Quiros tarafından düzenlenen bir basın toplantısında açıklandı.

Araştırmacılar, fare ve maymunlar üzerinde büyük başarı elde ettikten sonra, aşının bir yıl önce insanlar üzerinde denenmeye başladığını ve şu an 370 gönüllü arasından seçilen 30 kişi üzerinde denemenin ilk safhasında olduklarını belirtti.

Çalışmanın rasgele ve çift kör (denek, kullandığı ilacın gerçek olup olmadığını bilmez) yapıldığını belirten araştırmacılar, gönüllülerin gerçek ilaç mı yoksa plasebo mu aldıklarını ve kendilerine ne zaman ilaç verildiğini bilmediklerini ifade etti.

Doktorlar, altı gönüllüye plasebo, 24 tanesine ise ilaç verdi. Gerçek ilaç alan ikinci grup, ilk gruba kıyasla daha az ikincil etki (baş ağrısı, iğne yapılan bölgede ağrı veya genel rahatsızlık) belirtti. Doktorlar böylece, aşının kullanılmasının güvenli olduğunu ve klinik gelişim sürecinin devam ettiğini belirtti.

Dahası, gerçek aşı yapılan hastaların yüzde 95’inin bağışıklık sisteminin güçlendiği tespit edildi. Geçmişte aynı hastalara uygulanan aşıların başarı oranı ise sadece yüzde 25’ti. Ayrıca, yeni AIDS aşısı geçmişteki aşılara kıyasla sadece hücre veya antikor değil, her ikisinin üretiminde de artış sağladı.

Dr. Lopez, aşı olan hastaların yüzde 85’inin bağışıklık sistemlerindeki güçlenmenin en az bir yıl devam ettiğini ve bu sürenin AIDS’le mücadele de yeterli bir zaman olduğunu” belirtti.

Araştırmacılar şimdi yeni bir klinik deneme süreci başlatacak ve yeni HIV aşısının sadece onu güçsüzleştirmekle kalmayıp hastalığı ortadan kaldırıp kaldırmadığını test edecek.

sevgiler...saygılar...