Masonlar.org - Harici Forumu

Inanc => Inanc Uzerine => Konuyu başlatan: Nueva - Eylül 05, 2008, 06:20:26 ös

Başlık: Sidre'den Öte nedir?
Gönderen: Nueva - Eylül 05, 2008, 06:20:26 ös
Sidre'den Öte kavramı düşünen ve sorgulayan kişinin zihnini çoğu zaman meşgul eden özel bir kavramdır. Tam açılımı Sidretü'l Münteha'dır. Sözlük anlamı "Arabistan Kirazı"'dır. Bu kavram Kuran'ı Kerim'de yalnızca iki yerde geçer . En kabul görmüş tefsirlerde bunun Arş'ın sağ yanında durup sonsuza uzanan İlahi Ağaç olduğu bilgisi verilir. Kökleri göğün 6.katındadır ve Kuran'daki bilgiye göre , göğe yükseltilenler (Mirac Olayı ve ayrıca Hz.İsa'nın çarmıh sonrası yükseltildiği yer olarak da bilinir)  ancak Sidre adı verilen bu noktaya kadar çıkabilirler. Cebrail'in de Arz'dan inerek vahiy getirdiği ve ötesi'ne geçemeyerek kanatlarıyla önünde eğildiği İlahi Ağaç'tır. "Altlarından nehirler akan cennetler" biçiminde tasvir edilen ve cennetin üzerine bina edilmiş olduğu özel noktadır. Sidre'den Ötesi ise , kanatlarının kuvvetine rağmen Cebrail(Gabriel)'in dahi aşamayarak yere kapandığı , Yüce Yaratıcı'nın (Allah;C.C.) zat alemidir. Bu nokta ayrıca Öte'yi dünyevi bilgilerle kavramaya , anlamlandırmaya çalışan beşerin bilgi ve kavrayışının yetersiz kaldığı ve yeryüzünde iken anlaşılamayacak büyülü kapıdır. Son'un Sonu'ndaki İlahi Kiraz Ağacı , tasvirlere , tefsirlere rağmen hala beşer algısının ötesinde sonsuza ve yükseğe, ötelere uzanmaya ve olanca gizemiyle beşer zihnini meşgul etmeye devam edecek gibi gözükmekte ..
Başlık: Ynt: Sidre'den Öte nedir?
Gönderen: aramis - Eylül 05, 2008, 06:49:12 ös
Sayın Nueva;

Tefsire çok açık bir konu bu. Sembolizma olarak bakarsak insanın kendi benliğinin allegorisi diyebiliriz belki. Herkesin farklı bir cevabı olabilir bu konuda.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Sidre'den Öte nedir?
Gönderen: Nueva - Eylül 05, 2008, 07:06:50 ös
Sn.Aramis,

Saptamanız son derece yerinde ;ben de paragrafın sonunda bunu ifade etmek istemiştim .

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Sidre'den Öte nedir?
Gönderen: Genius Loci - Eylül 06, 2008, 11:51:20 öö
Sidre-i münteha tamamen izafidir. Fahreddin Razi sidre-i münteha ile ilgili olarak hayret-i kusuâ yani en son hayret görüşünü ortaya koyar. Yani aklın ondan daha fazla hayreti hayal edemeyeceği hayret anı/yeri/makamı. Kuranda ve sonunda Rabbine varılacaktır ayetini göz önüne alan ebussuud da müntehayı Allah olarak açıklar o zamanda Allah'ın sidresi anlamına gelen bir terkip ortaya çıkar. Ötesinden ne vardır? bunun için ötesine geçmeyi bilmek gerekir. Madem ki en son hayret ve hayretin de hayreti bir an veya yerdir onun otesine geçmek için düşülen hayrette kalmamak şaşmamak kendini kaybetmemek gerekir ki böylece görülecek olan görülsün ve bilinecek olan bilinsin.

Sn. aramis Üstadın da belirttiği üzere Kuran'da pek çok husus sembolik bir anlatımla ve alegorilerle örülmüştür ki o yüzden Kitapta düşünenler için öğütler vardır veya daha doğrusu akledenler için. Akletmek  - ta'akkul- ifadesi düşünmeden daha derin bir anlama sahiptir. Düşünmeyi kapsamasının yanı sıra ondan daha geniş bir manaya tekabül eder. Akletmek denince işin içine düşünmeenin yanı sıra kalp de girer. İsra 36 ve Araf 179'da  kalbi akıl ile aynı anlamda kullanıldığı görülür. Akletmek vahyin imana dönüşmesidir. Dolayısıyla akletmek içinde;  vahyi kabul etmek, doruyu bulmak, gerçeği kavramak anlamlarını da barındırır.

İslam tasavvufunda sidreye kadar peygamberi götüren Cebrail aklı, ondan sonrasındaki Refref ise aşkı temsil eder. O kapıya kadar akılla gidilir ama ondan sonrası aşkın işidir.

Hayretin hayreti an insanın içinde yaşayacağı bir histir. O yüzden derinlere inmeli ve taşı bulmalıyız. Sembolleri aklederek kavrayabilmemizin ve alegorilerle çevrili insanı ve evreni çözebilmemizin yolu kanımca tam da oradan geçiyor.

Saygılarımla