Masonlar.org - Harici Forumu
Mason ve Masonluk Nedir? => Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar => Konuyu başlatan: shemuel - Mart 25, 2007, 07:00:50 ös
-
insanların politik düşünceleri illaki vardır
masonlar herhangi bir siyasi partiye üye olabilirmi?
-
Olabilirler. Masonluk hic bir uyesinin baska bir dernege yada partiya girmesine karsi bir kural koymamistir. Gayrimuntazam Masonluk haric elbette. Sizinde bildiginiz gibi bircok ulkenin cumhurbaskanlari genellikle Masonlardi. Bu en buyuk kanittir. Locada politika ve din konusulmaz yanliz Loca disarisinda o kisinin kendi hayati ve cevresi kendisini ilgilendirir. Masonluga leke getirmedikce.
-
Politikadaki masonun locaya bir faydası olmuyormu?
-
O kisi Masonluga ne kadar fayda saglamak istiyorsa o kadar olur.
-
anarşistlerin bir partisi olmadığı için ben TKP`ye girerdim
o zaman masonluğa tek faydam olurdu ,kapıdan polis ayrılmazdı
-
Özgür insanların oy kullandığı ancak % 90 'nı zenginlerin oluşturduğu bir parlementoda içlerinde fakir olmayan bir cemaat Masonlar tabi ki politikaya girebileceklerdir. Hemde en kolay Masonlar girebilir düşünsenize öyle bir ağa sahipsiniz ki siz farkına varmadan her platformda size destek sağlanıyor gücünüze güç ekleniyor.
En güzel örneği ABD.
-
Masonlarin politikaya girmesi icin bir engel yoktur. Yanliz Masonluklarini politikada kullanmamalari gerekir. Butun Masonlar ayni politik goruse sahip degildir. Bu nedenle sadece Mason oldugu icin o uye politik olarak desteklenmeyebilir. Politikada bir Kardese oyunuzu vererek yardim etmek, Masonik acidan dogru degildir. O Kardes aciz durumda yada yardima muhtac bir durumda degildir. Masonluktaki ahenk ve Kardeslik herseyden once gelir.
-
Haklısınız her Mason aynı politik görüşte olmayabilir.
Politikanın içerde dile getirilmemesi güzel aile içine dışardaki işi karıştırmamak içerdeki sıcak ortamı korumak adına iyi düşünülmüş.
-
2007 yılının Nisan ayından kalma bir başlık daha... İrdelenmiş ama bana göre eksik kalmış.
Her şeyden önce Masonluğun anayasasını anımsayalım. Orada bir masonun devlet ile ilişkileri konu edilir ama elbette o tarihlerde geçerli olan koşullar ve rejimler altında. Bunu günümüze uyarlarsak şöyle denilebilir: "Şayet bir mason devlete karşı bir eyleme girişecek olursa, onun bu tutumu desteklenmez ama bundan ötürü Masonluktan çıkarılması da söz konusu olmaz."
Bu anayasa kuralı günümüzde de masonların politikaya girebileceğini gösterir. Dahaü da ötesi, mason örgütleri kendi üyelerini politikaya girmeleri bakımından teşvik eder. Ancak sadece bu kadar. Onları kurumsal olarak herhangi bir şekilde desteklemez. Bir masonun politikaya girmesi Masonluğun amaçlarına uygun düşer. Sakın yanlış anlaşılmasın... Bunun gerekçesi politikaya giren masonların üyesi oldukları örgüte bir yarar sağlayacağından ötürü değildir; sadece Masonluğun amaçlarının gerçekleştirilebilmesi doğrultusunda birer mason olarak politik ortamlarda yapacakları çalışmaların yararlı olacağı içindir. Hem sadece politikaya mı?... Masonlukta masonların çevrelerindeki sivil toplum örgütlerine ve diğer sosyal kurumlara girmeleri de önerilir ve teşvik edilir; aynı gerekçeyle.
Politikaya girmek kimi zaman yanlış anlaşılabilmektedir. Bunu ille de ve sadece parlamentoya girmek olarak almamak gerekir. Herhangi bir politik partinin üyesi olmak, orada birtakım görevler üstlenmek de politika yapmaktır.
Bu bağlamda Masonlukta çok ilginç bir tercih bile söz konusudur. Şöyle ki; Masonluk ile bağdaşmayan, Masonluktan hoşlanmayan birtakım politik rejimler vardır Komünizm ve Faşizm gibi. (Komünizm deyince Küba'yı ayrı bir kefeye koyalım. Oradaü istisna sayılacak bir durum var) Demokratik ülkelerde böyle rejimlerin yandaşı olan politik partiler de bulunabilir. Masonların da bireysel olarak öyle eğilimleri bulunabilir. Bulunmasa bile onların da o tür politik partilere girmesinde sakınca değil yarar görülür.
Tüm bunlar böyledir ama politika yapmakta olan masonlar, bu etkinlikleriyle bağlantılı hiçbir öğeyi localarına getiremez.
Ancak bu "localarda politika üzerine konuşulmaz" demek değildir; "localarda politika konuşulmaz ve bu konularda tartışma yapılmaz" demektir. Masonluğun hedefi insandır. İnsan da politikadan soyutlanamaz. «Benim politika ile hiçbir ilgim yok» diyen bir insan, yaşadığı ülkede bir asalaktır. Bir insanın politikayla hiçbir ilgusinin olmaması için yurdunun en önemli sivil etkinliklerini hiç izlememekte, bunlara umarsız davranmakta olması gerekir. Böyle bir kişinin ise mason olması beklenemez.
Masonlukta politikayla bağlantılı olmak üzere onaylanmayan, karşı çıkılan tek bir nokta vardır: Vatan hainliği ve bunun türevleri.
-
Masonlar tarihleri boyunca politikayla yakından ilgilenmişleridr. Bunun arkasında ne gizli bir gündem vardır, ne de dünyayı yönetme gayreti. Her zaman toplumlarda aydın, hür düşünceli olan, ülkesi ve dünya yararına zihni mesai harcayan kişilerin ortak toplanma yeri Mason Locaları olmuştur.
Genelde anlatıldığı gibi, Masonlar ihtilalci, devletler yıkan, devletler kuran kişilerdir anlamında söylemiyorum bunu. Herkesin kullanmayı çok sevdiği bir örnekten yola çıkalım. Fransız ihtilali. İhtilalin planlayıcıları, uygulayıcıları arasında birçok Mason olduğu doğrudur. Bu, ihtilali bir Mason hareketi yapar mı? Hayır. En az ihtilal yanlısı Mason kadar, Kral taraftarı Mason da vardı çünkü. Dönemin neredeyse bütün aydınları Masondu, kendi siyasi tarafları farklı olsa da...
Bu durumu anlamaya yanaşmayarak art niyet aramak istenirse, şu söylenebilir: "Her iki tarafa da yatırım yaptılar, kazanan tarafta birleştiler". Biraz tarih inceleyen bunun doğru olmadığı öğrenir kolayca. Ama daha kolay bir yöntem izleyelim. Türkiye örneğine bakalım:
İttihatçıların neredeyse tamamının Mason oldukları artık aleni bir bilgi. Peki Cumhuriyet döneminde ne oldu? Hepsi farklı siyasi cephelerde kaldı. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin yapı taşlarını koyan birçok Masona karşılık, bu hareketin dışında kalıp ülkesinden bile mahrum kalanlar vardı. Örnek mi? Talat Paşa... 1 Ağustos 1909'da kurulan "Maşrıkı Azamı Osmani"nin yani ilk Türkiye Büyük Locası'nın ilk Büyük Üstadı. Ülkesinden çok uzakta bir suikastte can verdi. Yani her iki tarafa da yatırım yapan "bir danışıklı dövüş" yok ortada.
Günümüzde de aynıdır durum. Bir Mason politikaya girer. Geçmişte girmiştir, şu anda Mason politikacılar, hatta milletvekilleri vardır, bundan sonra da olacaktır. Aydın düşüncenin bir Masona yüklediği görevlerden birisidir bu çünkü. Ülkesi için faydalı olmak, bunun için çalışmak.
Masonlar için Küba bir istisnadır doğru. Castro Masonlara "meleklerim" der hatta. Baskı rejimleri arasında bir istisna daha vardır aslında. Osmanlı'da Abdülhamit dönemi. Mason Localarına para yardımı yaptığı bile söylenir Sultanın. Amaç konusunu kapsam dışı tutmak gerekir tabi, o ayrı...
Saygılarımla.