Masonlar.org - Harici Forumu
Sanat => Diger Sanatlar => Sinema => Konuyu başlatan: Prenses Isabella - Aralık 23, 2008, 09:13:15 öö
-
Bu Filmi seyrettiğimde bazı önemli ipuçları elde ettiğimi ve Paylaşıma sunmakla da tabiki birçoğumuzun haberdar olduğunu bilerek haberdar etme maksadıyla yazmadığımı belirtmeliyim.
Demekki Dünyamızın geçirdiği önemli süreçlerden biri olan şuanki Dönem itibariyle karşımızda Bizleri yani Insanlığı bekleyen ve özellikle de Kutsal Kitaplarımızda bahsedilen Büyük Tufan Olayı geçerliliğini bir kez daha arzetti. Uzaylılarla olan Ilişkimizin daha da sıklaşacağı ve önümüzde bulunan iki önemli tercihin Dünyanın Kaderinde önemli derecede rol aldığı fikrine sahip oldum.
Izlenimlerim doğrultusunda Sizlerle paylaşmak istediğim önemli noktaları ( göreceli olduğundan dolayı yorumlara açık olarak bırakıyorum ) açığa çıkarma peşinde olmam nedeniyle bazı önemli ya da benim fikrimce önemli olan Filmler konusundaki görüşlerimi belirtmem rahatsız edici bir unsur olarak da ele alınırsa Özürlerimle birlikte Affınıza sığınarak paylaşma zorunluluğumun olduğunu belirtmeliyim. Burada iki önemli nokta belirdi :
Birincisi ; Dünyanın Kaderi
İkincisi: Insanlığın Kaderi...
Uzaylı Dostlarımızın Bizlere olan yaklaşımlarını ele alacak olursam şuanki Dünya Medeniyetinin çok ilerisinde olmaları nedeniyle geri bir Uygarlık olduğumuzun bilincinde olmamızı ve haliyle de Dünyanının Sonunun geldiğini baz alırszak ne yazıkki bu Kaderi hiçbirimizin değiştiremeyeceği önemle belirtilmek istenilmektedir, diye düşünüyorum. Nihayetinde bu Dünyaya gelmiş olan Bizlerin Kendi Kaderimizi asla değiştiremeyeceğimizin farkında olduğumuz gibi..
Dünyanın Sonuna bağlı olarak aynı zamanda bir Değişimden de geçirileceğimiz ve bu çok önemli hususta Insanların çoğunluğuna paralel olarak Kısmi olarak Bazılarımızın Hayatta kalabileceği ve Filmde de verilen Ana Mesajda da sunulduğu gibi İkinci bir Nuh Tufanına Kendimizi hazırlamamız gerektiğini sanırım ben daha yeni, ama birçoğumuzun önceden bildiği hususunda Anlayışınıza sığınarak belirttiğimi ifade etmeliyim :)
Gezegenimiz, daha önceki yazımda da belirtmiş olduğum gibi bir Insan gibi doğmuş- büyümüş ve yaşlanmış olması baabında şuanda da ölmesi kaçınılmaz noktasını ısrarla vurgulamak istiyorum.
Belki çok uzun bir yazı oldu ama buradan çıkarmam gerekli bir noktayı detaylı bir şekilde ele almak gerektiğini kendimden çok Insanlığın bir Sorunu olarak ortak ve beraberce hareket etmenin büyük bir önem kazandığı şu Dönemde Insanlığı bekleyen Gerçek bir Tehlikenin eşiğinde olduğumuzu hissediyorum. Belki abartıyor gibi Akıllarınıza gelebileceğini düşünmemek elimde değil ama keşke de abartıyor olsaydım demekten de kendimi alıkoymuş değilim, ne yazıkki..
Daha sonra aklıma başka bir Detay gelirse paylaşmaktan Onur duyacağımı Saygılarımla Arz ediyorum.
-
Buna benzer bir film daha.. 2012 :) çok güzel olmuş. ben seyrettim bile..
Diyelim ki gerçekten böyle bişey olacak dünya yüzeyi hakikaten de değişmeyecek miydi ya da daha doğru bir tanımla geçmişte olduğu gibi yerkabuğu kendisini yenileyecek..
Fakat son ana kadar normal hayat seyrini devam ettirecek. Kargaşa, anarşist vs. gibi toplumsal çalkantıların önüne geçebilmek için..
Yalnız filmde gördüğüm bir çelişki gözüme çarptı. Sözüm ona seçilmişler için bir gemi yaptırılıp bu büyük tufandan sağ kalmayı başaranlar. Neye göre seçilmişlikleri malum ön plana alınmış. Aslında orada para gibi bir şey lanse edilmiş ama işin gerçeği aslında o değil.. Burada biraz değil bir saptırma olmuş.. Tanrı'nın Adaleti asla bunu öngörmez.
Kutsal Kitaplara uyan her Insanın bu büyük tufandan sağ kurtulacağına inanıyorum. Bilincini yükseltmiş, yüksek bilinçlerin daha üst boyuta alınabilecekleri söz konusu.
Burada bu filmle bağdaştırdığım birşeyi daha söylemek istiyorum ki, eğer Site Yönetimi yaptığım bu açıklamayı uygun bulmayıp da silerlerse yapabileceğim bişey yok ama şuna inanıyorum ki, tarafsız düşündüklerinde benim görüşlerimin, yazılarımın sadece birer yorumdan ibaret olduğunu bileceklerdir. Saygı duymak en başta gelen bir durumdur.
4. boyuta geçebilmek için bilinç yükseltimi şarttır. Bunun için de Bilgi Kitabının okunulması gereklidir. Bu Kitabı okuyanlar, okuyabilenler ve Çağrının gereğini yapabilenler gerçekleşmesi muhtemel 2012 civarında büyük tufandan kurtulmayı başarabileceklerdir.
Bilgi Kitabı, evrimi hızlandırmakla birlikte sadece bilinç aşamasını yaptırmıyor, kaderimizde yaşayacağımız bütün olumsuzlukları en aza indirgemekle birlikte acılarımızı da hafifletiyor. Panzehir diyebilirim.
Bu Kitap, enerji yüklemesi sayesinde bir üst boyutun evrimine bizleri hazır hale getirmektedir. Ancak yıl 2009 olduğundan bu yıl dünyaca okuma programı karmasız biçimde uygulandı. Neredeyse 2009 yılını bitirmek üzereyiz ve bunu yapamayanlar ne yazıkki bir üst boyuta asla geçemeyecektirler. Üst boyuta geçmenin, geçebilmenin tek anahtarı budur. Kuralı uygulayan herkes geçebilecektir.
Saygılar,
-
2012 Yılı ve Maya Takvimi YAZICI DOSTU
Çoğu insan bu tarihi işitmiştir. Mayalar ve diğer bakış açılarından 2012 yılı bir bitiş zamanı olarak alınmıştır. Lakin Maya takviminin sonu değildir. Dolayısıyla Maya takvimi 2012 ‘de son bulmaz. Maya takvimi, döngülerin içindeki döngülere dayanır. 2012 ‘de olacak olan şey büyük döngünün sona ermesidir. Bazı nedenlerle 2012 tarihi diğer tarih kehanetlerinden daha çok insanların zihinlerinde kalmıştır. 2012 bir işaretleyicidir, DNA ‘mızdaki uyanış çağrısı olarak alınabilir.
Mayalar için, 2012 yılı sözü edilen büyük döngünün bitişidir. Büyük Döngü Maya takviminde 13.0.0.0.0 tarihinde başlayan 5,125 yıllık bir döngüdür. Gregorian-Julian takviminde bu tarih MÖ.13 Ağustos 3113 tür. Çoğu Batılı tarih kitapları uygarlık tarihinin yaklaşık MÖ.3100 de başladığını söyler, bu Maya Long Count takviminden 13 yıl farklıdır.
Hintlilerin şu andaki Kali Yuga döngüsü sadece 11 yıl sonra, MÖ. 3102 de başladı, bu söylenene göre Lord Krishna’nın dezenkarne olduğu ve Kali Yuga’nın başladığı zamandır. Kali Yuga son ve en karanlık çağdır. Mayalara göre tarih MÖ. 3113’te başladı. Mısır’ın ilk hükümdarı yaklaşık MÖ. 3100 ’de kuruldu. Tarihteki ilk şehir yaklaşık MÖ 3100 de kuruldu. Bu, Uruk şehri idi, bundan Irak ismi türedi. Uruk Mezopotamya’da tarihin başlangıcında yedi bilge adam tarafından kuruldu. Tarih kitaplarına baktığımızda uygarlık tarihi olarak düşündüğümüz hemen her şeyin o noktada başladığını ve yavaşça oradan inşa olduğunu görürüz. Bu uygarlığın Babil-Mezopotamya orijinidir. Mayalar, uygarlığın bu 5125 yıllık döngüsünün 21 Aralık 2102 de sona ereceğini söylüyorlar
Üçüncü binyılın ilk yılından önce, herkesin açıkça farkında olduğu büyük bir olay gerçekleşti. Bu, şimdi hepimizin bilgisinde 2012 yolundaki kıyamet gibi bir olaydı. Tüm işaretler 2012 de birleşiyor. Hiç kimse 21 Aralık 2012 den geçmeden geleceğe ulaşamaz. 21 Aralık 2012 ‘de bu döngü tamamlanacak. Döngü sonunun ne anlama geldiğini ve bir takım şeyleri bu kadar doğru bilen kadim Mayalar aslında kimlerdi?
Mayaların 13 baktrun olarak adlandırdığı bir döngü. MÖ 3113 ve 2012 arasında 13 baktrun vardır. Bir baktrun tam olarak 144,000 günlük bir döngüdür. On üç tane 144,000 günlük döngü ve bir döngünün tamamlanmasına gelirsiniz. Bu, tarihi döngüsü veya uygarlık döngüsü olarak isimlendirilen döngüdür. Bu döngü Dünyanın ve güneş sisteminin ve hatta galaksinin tekâmülünün tarihinde çok ilginç bir döngüdür. 21 Aralık 2012 ayrıca daha büyük bir değişim döngüsünün sonunu işaret eder, 26,000 yıllık döngü. Bu uzun döngüdür. Ayrıca 21 Aralık 2012 de kapanan bundan daha büyük bir döngü de vardır: 104,000 yıllık bir döngü. Tüm bu döngüler 2012 de tamamlanarak bir yakın gözlem noktasına geliyor. Döngü sonunun ne anlama geldiğini ve bir takım şeyleri bu kadar doğru bilen kadim Mayalar aslında kimlerdi?
Bu döngünün tepe noktası 13 baktrunun son 7 ayı sırasında gerçekleşecek (Haziran-Aralık 2012). Kış gündönümü sırasında döngü kapanırken, Dünya kutup çevresinde olan bir köprü ile donatılacak, bu insanın kendini algılamasını ebediyen değiştirecek ve onu daimi kozmik bilinçliliğe yükseltecek. Sonra bunu Yedi Mistik Ay takip edecek. Noosferi olan bir başka gezegen olarak bildirilecek. Bu gezegenin kozmik uygarlığa girişini ve Galaktik Federasyona tam üyeliğini getirecektir.......
IŞIK ve SEVGİ İLE KALIN.......
-
Buna benzer bir film daha.. 2012 :) çok güzel olmuş. ben seyrettim bile..
Burada bile daha Cuma gun girdi vizyona. Fragmanini seyretmis olmayasiniz sn Isabel :)
-
2012 doomsday olabilir ısaballin seyrettiği 2008 yapımıydı.. 2009 yapımı 2012 TR'de de 13 kasımda gösterime girdi...
edit: 2009 yapımı iki tane 2012 var. Biri "2012: Supernova" diğeri "2012"... doomsday ve supernova bence vasat altı filmler. 2012 ise vasat... tüm 2012 filmlerinin konusu aynı aslında tüm kıyamet filmlerinin konusu aynı... belirtiler başlar sonunda kaçınılmaz son vuku bulur ya da bir kahraman çıkar herşeyi düzeltir hooop dünya kurtulur :) bu aralar 2012 furyası var... 2010 da M. Bay'ın 2012si gösterime girecek "2012 The War of Souls" kıyamet gani gırla anlayacağınız :)
-
"2012 The War of Souls" kýyamet gani gýrla anlayacaðýnýz :)
Gulmekten karnima agrilar girdi :D, gani girla :D :D :D :D
-
Kesinlikle sinemada izlemenizi tavsiye ederim,
Abartı efektleri kimileri pek sevmese de, sınav yorgunluğundan sonra bana bayağı iyi geldi....
-
:P
(http://forgetstupid.com/wp-content/uploads/2009/03/fake-planet-x-nibiru.jpg)
-
2012 doomsday olabilir ısaballin seyrettiği 2008 yapımıydı.. 2009 yapımı 2012 TR'de de 13 kasımda gösterime girdi...
Hayır, yanılıyorsunuz 13 Kasım 2009 yılında Cuma günü seyrettim:) yeterli mi..
-
Filmi izlediğim ve görsel efektler dışında bir şey bulamadığım için forumda bu film üzerine ne tür yorumlar yapılmış diye merak edip konuyu okudum ve cidden çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadım...
Sayın Isabell'in bahsettiği kitabı okumadım, okumadan eleştirecek birisi değilim ancak bir kitabın beni, bence varolmayan ve varolmayacak bir kıyametten koruyacağına, yalnızca bir kitabın beni 4. boyut ki bu sözle benim anladığım zaman boyutudur, boyutumu değiştireceğine de inanmıyorum.
Açıkçası benim kıyametle anladığım, kutsal olarak nitelendirilen, kitaplarda bahsedildiği gibi bir son değil, değişimdir. Tıpkı cehennemden anladığımın vicdan azabı ya da tövbe diye nitelendirilen şeyin yalnızca insanın kendisini affetmesi olduğu gibi.
Elbetteki bunlar benim düşüncelerim, ancak eğer kıyamet bahsedildiği gibiyse ve ulu olanın buyruğuyla gerçekleşicekse neden onun başlattığı birşeyle ölmekten korkayım?
Ya da pagan inançlarında olduğu gibi doğa bizden intikam alacaksa bence insanoğlu bu intikamı çoktan hakketti...
-
Düşüncenizde haklısınız Sayın Rigormortis; bahsı geçen kıyamet olayında sanıyorum ki hemfikir sahibiyiz. Fakat benim bahsettiğim olay, aslında bir bilinç atlaması ile bağıntılı olduğundan Kitabın bir nevi böyle bir fonksiyonunun olduğunu, özellikle kendimden bilerek, okuyarak yazmam nedeniyle aldığım enerji yüklemesi sayesinde beni daha ileri bir bilinç seviyesine hazırlaıdğını farkettim. Hızlı evrim programına bu sayede dahil edildiğimi, Kitabın önemli işlevlerinden de birinin bu olduğunu ima etmek istemiştim. Herkes içi su dolu olan bardağı aynı şekilde göremez dimi:) benim gördüğümü sizin de görebileceğiniz gibi ne bir kaide, ne bir kural vardır. Yaşadığımız boyutta hepimizin farklı evrimlere maruz kaldığımız, eksikliklerimizin birbirimizden çok daha farklı yerlerde, alanlarda olabilmesi mümkündür.
Bu yüzden hepimizin olaydan anladığı şekli yönüyle yaptığımız irdelemelerde illa da benim penceremden bakınız şeklinde bir tavrım olmamakla birlikte asıl olan şudur ki, bilinenin aksine daha çok bilinmeyenlerin görülmesi Insanlığın hayrına ve yararınadır, diye düşünüyorum.
Saygılar,
-
Bu aralar gerçekten bir '12 furyası var.İnsanoğlunun arada böyle kıyamet furyaları oluyor İ.S 1000'de İ.S 2000'de falanda oldu bunlar şimdide yeni tarih 2012 fakat bu sefer kıyamet senaryosu üretenler daha ezoterik içeriklerle zenginleştirmişler gibi hani bu olmazsa bu olsun gibisinden.Katılmadığımdan değil '12 yılının insanların tekamülünde bir süreç olacak bunu kabul ediyorum fakat benim hoşlanmadığım bir takım soytarıların çıkıp da bunun üzerinden ticari kar sağlamaya çalışmaları.
Ufo tarikatları mı ararsınız, Kıyamet tarikatları mı ararsınız ne idüğü belirsiz kanallardan Evrensel bilgiler alıp kitap halinde basıp satanı mı ararsınız hepsi var.Bunların var olması o kadar koymuyor da insanların bir şeye inanma gibi gayet doğal olan ihtiyaçlarının böyle sömürülmesi gerçekten acı verici.En azından o insanlar için üzülüyorum diyebilirim kendi adıma tıpkı '00 yılında yani Milenyumda bir takım uzaylıların vesairelerin gelip dünyayı ele geçireceklerine inanan, veya '00 yılında Mesih'in geleceğini iddia eden veya '00 yılında yine böyle bir takım saçma iddialar,inançlar için intihar eden insanlara acıyorum gerçekten.
-
Bir dakika lütfen o hazımsayamadığım kelimeyi benim paylaşımımda kullanmamanızı ısrarla savunuyorum. Bu amacı taşıyanlarda menfaat- çıkar ve kar amacı güden herşeye ben de karşıyım ama bu durumda benim paylaşımda bulunduğum ve olaya kendi açımdan bakarak birtakım şeyler söylediğimi, buna ilaveten Evrensel Kitap hususunda işin ucunun bana da değmesi ihtimaline karşı benim dışımda eleştirilerinizi yapabilmekte elbette özgürsünüz ancak bu paylaşımı okuyanlarda benim hakkımda yanlış bir düşünceye kapılmamaları adına kendim açımdan bir açıklama yapmayı daha uygun buldum. Şiddetli eleştirilerinizi daha açık yapmanızı ve bu konuda paylaşımda bulunan herkesi rencide edebileceğiniz hususunda daha temkinli olmaya sizi davet ediyorum. Görüşlerinizi belirtirken aynı zamanda paylaşımda bulunanları da gözardı etmeden savunmanızı yapmanız bence daha yararlı olur, ancak bu benim kişisel fikrim.. Size enjekte edecek değilim, olayın sadece beni ilgilendirebileceğini düşündüğüm kısmi yönü doğrultusunda sınırları çizmek adına belirtmek istedim, o kadar.
-
Ben genel olarak söylemiştim; Mevlana Bilgi Kitabından bahsetmemiştim özel olarak.Benim hitap ettiklerim şu sözün muhattaplarıdır:
En Acı Olayın Habercileri
(Markos 13:3-13; Luka 21:7-19)
İsa Zeytinlik Dağı’nda otururken öğrencileri özel olarak O’na yaklaşıp, “Bizlere
açıkla” dediler. “Bu olaylar ne zaman olacak? Gelişini ve çağın sona erdiğini gösteren belirti
ne olacak?” İsa yanıtladı: “Dikkat edin, kimse sizi kandırmasın.Çünkü birçokları adımla gelip,‘Ben Mesih’im’ diyerek nicelerini kandıracak.
Ama yinede şahsınıza bir hakaret aldıysanız özür dilerim.
-
Kıyamet merakı en eski çağlardan beri gele dursun değişmeyen tek şey inanç motifi ve insan profili.Oçağlarda bilgiye ulaşım bu kadar zorken inanmayla ilgili problemi anlıyabiliyorumda bu çağda gerçekten bana fenafillah geliyor.
Kitap fuarında (tüyap)Bahai'lerin bir standında 15 dakika kadar kaldım ve sohbet ettim.Bir din olarak inanan o insanların gözlerindeki enerjiyi inceledim sanimiyetlerini anlamaya çalıştım.
İnanılmaz olan ne biliyormusunuz inanç konusunda hala o ilkel çağlardan pek farkımız yok.Heleki adı kitap fuarı ama reikicilerden tutunda bio enerji safsatacılarına kadar bir dolu inanç sömürücü insan vardı fuarda.
İnanç bir insanın en saf ve en masum duygusudur ve sanırım bu sömürüde kıyamete kadar devam edecek.Bundan kurtulmak adına neler yapılmalı bence bunları belkide yeni bir konu başlığı altında tartışmak forumdaki fikir hizmetçileri olan bizler için iyi olacak kanaatindeyim.
Her türlü inancı sorgulamak yerinde ve doğru sorular sormak hemen kabul etmek yerine acabaları da düşünmek yeni yeni idoller yaratmak ve onlara inanmak,güce karşı tapılası bir bağımlılık göstermek,Adı ne olursa olsun tabular yaratmak ve onun sömürüsünü yapmak yada alet olmak zaafiyetinden kurtulmamız lazım.
İnsanlara nerede ise kutsaniyet derecesine varan tabular yaratmak belkide yaşanılan o toplumun en büyük değer zaafıdır ve gelişiminin önündeki en büyük engeldir.Bunları açık yüreklilikle masaya yatırıp ülkeye yeni gerçek beyinler ve liderler yetiştirmenin zamanı gelmedimi dersiniz.
Sevgiler.
-
Ben genel olarak söylemiştim; Mevlana Bilgi Kitabından bahsetmemiştim özel olarak.Benim hitap ettiklerim şu sözün muhattaplarıdır:
En Acı Olayın Habercileri
(Markos 13:3-13; Luka 21:7-19)
İsa Zeytinlik Dağı’nda otururken öğrencileri özel olarak O’na yaklaşıp, “Bizlere
açıkla” dediler. “Bu olaylar ne zaman olacak? Gelişini ve çağın sona erdiğini gösteren belirti
ne olacak?” İsa yanıtladı: “Dikkat edin, kimse sizi kandırmasın.Çünkü birçokları adımla gelip,‘Ben Mesih’im’ diyerek nicelerini kandıracak.
Ama yinede şahsınıza bir hakaret aldıysanız özür dilerim.
Anladım, sorun değil.