Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: asoraman - Nisan 28, 2009, 10:59:16 öö

Başlık: Susurluktaki Ergenekon Etkisi
Gönderen: asoraman - Nisan 28, 2009, 10:59:16 öö
Ergenekon davasının ikinci iddianamesine ilişkin 248 klasörden oluşan ve 2 DVD'ye kaydedilen 70 bin sayfalık ekleri dijital ortama aktarılması işlemi tamamlandı. Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin sanık sayısına göre çoğalttığı DVD'ler dün sanık avukatlarına verildi. Bu ek belgelere göre, sanık emekli generaller Ergenekon savcıları hakkında bilgi topladı. İkinci iddianamenin ekleri arasında yer alan gizli tanık 'Kıskaç', ifadesinde "Susurluk kazasında Mercedes'in arka sol koltuğunda oturan Abdullah Çatlı'nın sadece sağ kolunun kırıldığını, ancak olay yerine gelen JİTEM'cilerin odunla vura vura öldürdüğünü" ileri sürdü.
"ÇATLI'NIN SAĞ KOLU KIRILMIŞTI"
Gizli tanık Kıskaç'ın, 30 Kasım 2008 tarihinde alınan ifadesinde, Antalya JİTEM'de görevli başçavuş Hakan'ın kendisine, "Bütün uyuşturucu babalarını Abdullah Çatlı'ya biz vurdurduk, sonra o kendi çıkarları için çalışmaya başladı. Her şeyin bir sonunun geleceğini bilmeliydi. Zannediyor musun bu bir trafik kazası, bizde kayıtları var. Araç çarptıktan sonra Abdullah Çatlı sağdı. Sağ kolu kırılmıştı, yaralıydı. Araba sağ ön taraftan çarpmış, Abdullah Çatlı arka solda oturuyordu. Kolunu büktük, köpek gibi yalvarıyordu. Trafik kazasından değil, darptan öldü. Abdullah Çatlı'yı odunla öldürdük" dediğini iddia etti.
'KAZAYI JİTEM AYARLADI'
Kıskaç, başçavuş Hakan'a, Sedat Bucak'ı kastederek "Öbürünü niye öldürmediniz" diye sorduğunda ise "Antep'ten tut Silopi'ye kadar olan bölümde bir güzergâh var, bu adamın 14 bin silahlı adamı var, bu güzergâhı kaybetmek istemiyoruz' yanıtını aldığını aktardı. Kıskaç, başçavuş Hakan'ın daha sonra, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Osman Nuri Oduncu'nun kazanın oluş şekliyle ilgili gerçekleri dillendirmeye çalıştığını, ancak onu kimsenin dinlemediğini söylediğini öne sürdü. Kıskaç, başçavuş Hakan'ın, Susurluk'ta meydana gelen kazayı kendilerinin ayarladığını, aracın arkasından JİTEM mensuplarının takip ettiğini, Osman Gürbüz'ün takip eden araçta olduğunu söylediğini iddia etti. Kendisine "Osman Gürbüz, Veli Küçük'ün adamıdır" dendiğini de ileri süren Kıskaç ifadesinde ayrıca şunları söyledi: "Bize çalış, sana kimlik çıkaralım, dokunulmazlığın olsun dediler. JİTEM terörle mücadale için kurulmuş bir birim olmasına rağmen terör hariç her türlü haraç ve koparma işleriyle uğraşıyorlardı."
Başlık: Ynt: Susurluktaki Ergenekon Etkisi
Gönderen: karahan - Nisan 28, 2009, 11:50:03 öö
az önce nete düşen gazete haberi iyi bir paylaşım ama işi genel manaya yayıp bence şöyle düşünmek lazım ergenekon yada başka bir şey şu an ülkemde bir temizlik yapılıyor usul doğrudur yanlıştır tartışmanın yerine sonuca odaklanıp sonucun hayrımızamı olacağını düşünmek daha faydalı.bu tip uygulamalarda herkesi memnun etmek imkansıdır.atam alfabeyi değiştirdiğinde hepimiz alkışlıyoruz latin alfabesi geldi diye ama ne kadar sancılı olduğunu kimse bilmez ülkede bir anda okur yazar sayısı %10 düştü halk biranda cahilleşti ama kimse itiraz edemedi doğruluğunu tartışmadı 3 nesil sonra iş düzeldi.bir not daha dünyada alfabesini değiştiren 3 ülkeden biriyiz.o yüzden ergenekon bırakın gittiği yere kadar gitsin zaten içine bu hortum birçok şeyi çekecek kaçınılmaz bir şey