Masonlar.org - Harici Forumu

Inanc => 3 Buyuk Din => Hiristiyanlik => Konuyu başlatan: karahan - Mayıs 13, 2009, 10:06:43 öö

Başlık: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: karahan - Mayıs 13, 2009, 10:06:43 öö
Bugünkü Hıristiyan inancına göre, Hz. İsa’ya Tanrı tarafından vahiy yoluyla bildirilen öğretilerinin toplandığı bir kitap yoktur. Yani Hıristiyan inancına göre, İslam dinindeki Hz. Muhammed’e Kur’an’ın indirildiği gibi bir İncil indirilmemiştir. Mevcut kutsal kitaplar-İnciller Hz.İsa’dan çok sonraları derlenip toplanmış, O’nun hayat ve öğretilerini içeren eserlerdir. Yine bu dinin inancına göre bu kitaplar, yazarlarının kendi akıllarıyla oluşturduğu eserler olmayıp Kutsal Ruhun kontrolünde ve Tanrı esinlemesiyle (vahiyle) yazılmıştır. D. Wickwire bu konuda şunları yazmaktadır.   

“Hıristiyanlık’taki Kitab-ı Mukaddes’e bakış İslamiyet’teki Kuran’ı Kerim’e bakıştan belirgin bir şekilde farklıdır. Hıristiyanlığa göre Kitab-ı Mukaddes Tanrı’nın esinlemesi ile dikte ettirilmiş veya cennetten indirilmiş demek değildir. Tanrı’nın esiniyle Kitab-ı Mukaddes değişik kişilerce yazılmış tam güvenebileceğimiz bir eser ve ruhsal rehberdir. Hz. İsa, İncil’i gökten inen bir kitap olarak anlamadı. İlk Mesih İnanlılarının zamanında İncil kitap olarak hala yoktu. Kitap olarak İncil’i de İsa yazmadı. Onu kaleme alan kişiler, İsa’nın bunun için tayin ettiği elçilerdir. Elçiler, Kutsal Ruh’un denetimi altında yazarak tanık oldukları olayları ve kendi anlayışlarını ifade tarzlarını birleştirerek Tanrı’nın istediği sözleri yazdılar. Esin Tanrı’nın nefesidir. Kutsal Ruh yanlışlık olmadan, her kelimeyi denetleyerek yazdırıyordu.” 5 

 

Gerçi İncillerin hiçbir yerinde Hz. İsa’nın kendi öğretilerini yazmak için birilerini görevlendirdiği görülmemektedir ve yine önemli üç İncil yazarı Markos ile Luka (elç. İşleri yazarı) elçi değil. Kutsal Ruh’un da denetlediğinden pek emin değiliz veya birden fazla Kutsal Ruh olduğunu sanıyoruz. Bu iddiaların ispatını konuların ilerlemesiyle bir bir göreceğiz. Türkiye’deki Bağımsız Protestan Kiliseleri basın danışmanı İsa Karataş “ Gerçekleri Saptıranlar” isimli eserinde şunları yazmaktadır; 

“ Bu durumda, şu gerçeği kabul etmek zorundayız: İncil İsa’ya indirilmemiştir. Çünkü hem İncil’e göre (Yuhanna, 1-4), hem de Kuran’nın bir başka ayetine (Nisa-4) göre İsa Mesih, “   Allah’ın Canlı Sözü” değil mi Öyle ise Allah’ın O’na ayrıca İncil indirmesine ne gerek var?”6 

 

Hz. İsa’nın Allah’ın canlı sözü olduğunu bildiren İlgili Yuhanna ayeti;

 

“1  Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. 14 söz, insan olup aramızda yaşadı. O’nun yüceliğini -Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul’un yüceliğini- gördük.” (Yuhanna-1)

 

Kur’anda  Hz. İsa için, Yuhanna İncili 1:1 de ifade edilen Tanrıya eş bir sözden (logos) bahsedilmiyor. Türkiye diyanet vakfının kuran mealinde Hz. İsa için “O Allah’ın, Meryem’e ulaştırdığı kün:ol kelimesi(nin eseri)dir”.7 Bazı Kur’an meallerinde kısaca “Allah’ın kelamıdır” diye tercüme edilse de, Hz. İsa hakkında, Kuran’daki ayetlere topluca bakıldığında, bu iddialar çok açık reddedilmekte ve özellikle Hz. İsa için “  MERYEMOĞLU İSA “ vurgusu yapılmaktadır.8 Yeni  Yaşam Yayınları’nın yayınladığı İncil’de bu konuda şu ifadeler bulunmaktadır.

  “İncil’e göre, İsa Mesih’in kendisi ne bir kitap yazdı, ne de gökten kendisine bir kitap indirildi. Buna karşılık İncil’de İsa’nın, Tanrıyı bize açıklamak için dünyaya gelmiş olan “Tanrı Sözü” olduğu belirtilir  (Yuhanna 1:1-18).” 9

Ama Yuhanna’nın dışında, diğer İncil’lerde Hz. İsa’nın Tanrı sözü- Logos olduğundan bahsedilmez. Diğer İncil’lerde ise, Hz.İsa bakın ne diyor; 

 

“16-17  İsa, büyüdüğü Nasıra Kenti’ne geldiğinde her zamanki gibi Şabat Günü havraya gitti. Kutsal Yazılar’ı okumak üzere ayağa kalkınca O’na Peygamber Yeşaya’nın Kitabı verildi. Kitabı açarak şu sözlerin yazılı olduğu yeri buldu:

18-19Rab’bin Ruhu üzerimdedir. Çünkü O beni yoksullara MÜJDE’Yİ İLETMEK İÇİN meshetti. Tutsaklara serbest bırakılacaklarını, Körlere gözlerinin açılacağını duyurmak için, Ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak Ve Rab’bin lütuf yılını ilan etmek için BENİ GÖNDERDİ.” (Luka-4)

 

“38 İsa onlara, “Başka yerlere, yakın kasabalara gidelim” dedi. “Oralarda da TANRI SÖZÜNÜ duyurayım. Bunun için çıkıp geldim.” (Markos-1)

 “ 14Yahya’nın tutuklanmasından sonra İsa, TANRI’NIN MÜJDESİ’Nİ duyura duyura Celile’ye gitti.15 “Zaman doldu” diyordu, “Tanrı’nın Egemenliği yaklaştı. Tövbe edin, Müjde’ye inanın!” (Markos-1)     

   Yuhanna İncil’inin sadece giriş kısmında bulunan ve yoruma çok açık, felsefi-mecazi-gnostik (mistik) bir anlatımı, bu konuya delil olarak sunup, ayni İncil’in, Hz. İsa’nın kendiliğinden değil Tanrı’dan aldığı vahiyle konuştuğunu anlatan aşağıdaki son derece açık bir çok ifadelerini görmezden gelmek anlaşılır gibi değil;

“49  Çünkü ben kendiliğimden konuşmadım. Beni gönderen Baba’nın kendisi ne söylemem ve ne konuşmam gerektiğini bana buyurdu.50 O’nun buyruğunun sonsuz yaşam olduğunu biliyorum. Bunun için ne söylüyorsam, Baba’nın bana söylediği gibi söylüyorum.“ (Yuhanna-12)

 

“16 İsa onlara, “Benim öğretim benim değil, beni gönderenindir” diye karşılık verdi.17  “Eğer bir kimse Tanrı’nın isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretinin Tanrı’dan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir.“ (Yuhanna-7)   

 “25 O’na, “Sen kimsin?” diye sordular. İsa, “Başlangıçtan beri size ne söyledimse, O’yum” dedi.26  “Sizinle ilgili söyleyecek ve sizleri yargılayacak çok şeyim var.
Beni gönderen gerçektir. BEN O’NDAN İŞİTTİKLERİMİ DÜNYAYA BİLDİRİYORUM. “ (Yuhanna-8)

“28  Bu nedenle İsa şöyle dedi: “İnsanoğlu’nu yukarı kaldırdığınız zaman benim O olduğumu, KENDİLİĞİMDEN HİÇBİR ŞEY YAPMADIĞIMI, ama tıpkı Baba’nın bana öğrettiği gibi konuştuğumu anlayacaksınız.“ (Yuhanna-8) 

 “24  Beni sevmeyen, sözlerime uymaz. İŞİTTİĞİNİZ SÖZ BENİM DEĞİL, beni gönderen Baba’nındır.25  “Ben daha aranızdayken size bunları söyledim.” (Yuhanna-14)

Özellikle Yuhanna İncilinde bu kadar açık ifadeler varken, nasıl olurda Hz. İsa’nın, Tanrıdan aldığı vahiy ile değil de, kendiliğinden konuştuğu iddia ediliyor anlaşılır gibi değil. İşte İncillerde ki en çok dikkatimizi çeken nokta bu. Birbirine tamamen ters ifadelerle dolu olması. Zaten İşte bu da, anlamak isteyen için, ilk başta var olan asıl gerçekler üzerine acemice yeni ve zıt ilavelerin yapılmış olduğunun en açık kanıtı olmaktadır. Yukarıdaki ifadelerden anlaşılıyor ki, Hz.İsa kendiliğinden konuşmuyor. Tanrının sözünü ve Tanrının Müjdesini (İncil’ini), insanlara iletmek için “ Tanrı Beni gönderdi, ben kendiliğimden konuşmuyorum, beni gönderen ne söylemem ve ne konuşmam gerektiğini bana bildirdi” diyor. Bütün İncil’lerde bu kadar açık ifadeler varken, bunları görmezden gelip Yuhanna İncil’inin başındaki kapalı bir ifadeden zorlama yorumlar yapmak, aynen Kur’an’ın ifadesiyle bile bile gerçeği gizlemek, kitabın bir kısmına inanıp bir kısmına inanmamaktır.10  Eğer Hz. İsa teslise göre Tanrı’nın üç kimliğinden biri ve Tanrı’ya eşit ise, kendinden üstün bir otoriteden direktif alan bir emir kulu gibi, “O beni gönderdi, Tanrı sözünü duyurayım.  Tıpkı bana öğrettiği gibi konuşuyorum” demezdi. Ayrıca Yuhanna’nın başında ki ifadelerden yapılan yorumlamalara göre, yaşayan Tanrı Sözü olsaydı, aynı incildeki gün gibi açık bu ifadeleri söylemezdi. Her ikisi de doğru olamayacağına göre, ifadelerin biri yanlış veya yapılan zorlama yorum yanlış. Aynı İncilde ve diğer üç İncilde gerçeğin ne olduğunu açıkça anlatan bir sürü ifade ortada iken, dileyen hala zorlama yorumunda ısrar edebilir. Eğer O’nu, sözlerini insanlara duyurmak için gönderen bir Tanrı varsa ve kendiliğinden konuşmuyorsa, duyurduğu bu Tanrı Söz’leri de apaçık vahiy (Tanrı’dan alınan sözler) olur. Bu konuda İ.Karataş gibi, Kuran’ı da kaynak olarak kabul edeceksek, Kuran’da Hz.İsa; ‘Allah’ın kendisine kitap verdiğini ve peygamber olarak gönderdiğini’ açıkça söylemektedir.11 İ.Karataş yine kitabında yukarıdaki İncil ayetleri için şunları yazmaktadır;

“Hz.İsa’ya gönderilmiş yazılı bir kitaptan ziyade, Allah’ın iyi haberlerinin açıklanması ve yayılması olarak anlaşılmalıdır” 12

Gayet tabi her peygamber, Allah’ın iyi haberlerini yaymakla görevlendirilmiştir. Ama sıradan bir insanda bilir ki, peygamberler kendiliğinden konuşmaz ve Allah’ın kendilerine bildirdiklerini (vahiyleri) insanlara iletirler. Yine herkesin bildiği gibi Allah, peygamberlerin duyurulmasını istediği vahiyleri topluca yazılı bir kitap olarak gökten indirmez. Ne Kuran’dan, nede İncil’den böyle bir anlam çıkmaz. Allah buyruklarını vahiy yoluyla zamana yayarak bildirir. Kutsal kitaplar da, bunların derlenip toplanmasıdır. Yukarıdaki İncil metinlerini nasıl yorumlarsak yorumlayalım, Hz. İsa, kendisini gönderen Tanrı’nın Buyruklarını-Müjdesini insanlara duyurmuştur. Önemli olan bunların ne olduğudur. Ama ne yazık ki bunların yazılıp toplandığı orijinal bir metin günümüze ulaşamamıştır. O’nun irşat faaliyetlerini anlatan mevcut İncillerden ilki, vefatından ancak 30 yıl sonra derlenerek yazılabilmiştir ve ne yazık ki elimize ulaşan en eski elyazması da MS. 130 yılları civarına aittir. Maalesef bunların çoğu iyi korunamamış ve eksik metinler içermektedir. Mesele olan bu yazılanların ne miktarda, ne kadar doğru ve hangisi gerçektir. Bunları göreceğiz.
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: cardiffmonster - Mayıs 13, 2009, 07:31:42 ös
Cok guzel bir derleme yapmissiniz,

Zira Incil veya basilmis olan Incillerin ne sekilde derlendigi ve kabul edildigi pek bilinmiyor. Okuyan ve dusunen insanlar icin Hak Kelamlarinin kaynagini incelemek cok degerli bir erdemdir diye dusunuyorum.

Haddim olmayarak bir iki ekleme yapmak istiyroum. Su an ki bilinen Incil nushalarinda ve onlari takip eden Hristiyan mezhepleri yada farkli bir tabirle cesitli kiliselere uye olan hristiyanlarin Hz Isa'ya ve Kutsal Ruh kavramlarina bakislari cok farkli, hatta kimi yazili olan incilleri yok sayarak modern dunya bahanesi ile kendi Incillerini bile yazanlari var.  Mesela bir Incil nushasinda ' Isa dedi ki: ben Tanriyim, benim sozume uyun' gibi tabirler gecmektedir. Ancak toplanan metinlerin birbirlerine olan celiskisine ragmen ne olursa olsun samimi olarak zamaninda kitlelerin Hz Isa'ya ve Allaha iman ettigini bilmek guzel bir sey. Orjinal Incilin ulasamamis olmasi hakikaten kotu bir durum.
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: martı - Mayıs 13, 2009, 07:55:01 ös
Orjinal İncil hiçbir zaman olmadı ki ulaşsın...Dünyadaki tek Hristiyan İsa idi başka hristiyan da olmadı o yüzden...
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: karahan - Mayıs 13, 2009, 07:55:14 ös
Teşekkür ederim,sitede yayınladığım diğer yazılarımlada ilintilidir aslında bu konu.Çok büyük bir puzle'ın ufak parçalarından biridir bu konu diğre konularıda araştırıp güncellediğimde ortaya bir tez çıktı.Ciddi araştırılması ve nedenleriyle ortaya konulması gereken bir konu bakın sonuç olarak sizde ilginç bir noktaya vakıf olacaksınız inanıyorum.
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: piri reis - Mayıs 13, 2009, 08:29:01 ös
Orjinal İncil hiçbir zaman olmadı ki ulaşsın...Dünyadaki tek Hristiyan İsa idi başka hristiyan da olmadı o yüzden...

bu kadar kesin konuştuğunuza göre elinizde sağlam kanıtlarınız olmalı.
bunları bizimle paylaşırmısınız?
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: Barbaros - Mayıs 14, 2009, 12:45:26 ös
 Hz. İsa’nın ölümünden sonra onun havarileri arasına giren Yahudi Pavlus’un gayretiyle Hz. İsa’nın getirmiş olduğu dini değiştirip yeni yorum ve değişikliklerle İncillerin birleştirilmesi yoluna gitti. Bu amaçla 319 papaz 325 yılında İznik’te toplandı.

Bu toplantıda, içinde Allah’ın bir olduğu ve Hz. İsa’nın sadece bir peygamber olduğu yazılı bulunan Barnabas İncil’i ile birlikte diğer bütün İncil’lerin yakılmasına, Barnabas İncili okuyanların öldürülmesine karar verildi. Böylece vahiy kaynağından uzak yeni bir Hıristiyanlık dini ortaya çıkarıldı. Bunu gerçekleştiren İmparator Konstantin, ayrıca 25 Aralık’ı Hz. İsa’nın doğum günü, Aralığın son haftasını da Noel haftası ilan etti.

Bunun yanında, Hıristiyan kaynakları Hz. İsa ile ilgili hep belirsiz ve karışık ifadelerle doludur. Onun ne zaman doğduğu, nerelerde yaşadığı, neyi nasıl tebliğ ettiği hep karmaşık ve birbirini tutmayan ifadelerle anlatılır. Bu durum Batı dünyasında pek çok araştırmacıyı Hz. İsa’nın varlığını inkâr etmeye kadar götürmüştür. Hz. İsa’nın yaşadığı tarihlerin üzeri örtülmüş, kiliseler de Hz. İsa’nın doğum tarihinde uyuşamamışlardır. Kimi 19 Nisan, kimi 20 Mayıs olarak kabul etmişlerdir. Genellikle Doğu kiliseleri 6 Ocak, Batı kiliseleri ise 25 Aralık olarak inanmışlardır.

Markos ve Yuhanna incillerinde Hazreti İsa’nın doğumuyla ilgili hiç bir bilgi yoktur. Matta İncili’nde ise yetersiz bir bilgi vardır. En geniş bilgiye Luka İncili’nde rastlanır. Buna göre Hz. İsa MS. 6 yılında yapılmış bir nüfus sayımında doğmuştur. Yine ona göre doğum, MÖ. 4 yılında ölen Herod döneminde olmuştur.

Sözün kısası İnciller okunduğunda şu anlaşılır; Hz. İsa sanki hiç yaşamamıştır. Doğduğu yer, çocukluğu, gençliği, büyüdüğü çevre, görüştüğü insanlar, annesi, akrabaları ve arkadaşları hakkında hiç bir bilgi yoktur. İfadelerin tümü havadadır. Kırıntı kabilinden bulunan bilgilerde ise sapla saman birbirine karışmıştır. İncilerde doğumdan hemen sonra peygamberliğinden bahsedilir. Aradaki yıllar ile ilgili bir satır bile yoktur.
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: karahan - Mayıs 14, 2009, 01:32:19 ös
Sn.Barbaros

Bu tip yazıları yayınlamaktaki amacım şu,Ozaman bundan ne anlamalıyız sorusuna cevap arıyorum ben
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: Barbaros - Mayıs 14, 2009, 03:04:24 ös
Sn. karahan, bana kalırsa bundan şuanda sabit bir sonuç çıkarmak çok zor çünkü anlamak için özüne inmek gerekiyor fakat bu da yukarıdaki mesajlar doğrultusunda mümkün gözükmüyor. Ancak ilim irfan sahibi, konu üzerinde büyük araştırmalar yapmış insanlardan yardım alarak, başka kaynaklardan da yola çıkarak, mevcut hataları( Zamanında din kurumlarının çıkarları ve belirli kilit noktalara gelmiş hayal ve maceraperest insanların yaptıkları) doğrularla değiştirerek varılabilir. Ancak tüm bunlar toplumsal olarak hiçbir fayda sağlamayacaktır.

 İslamiyet son dinini Müslümanlık olarak zaten belirtmiştir. İslamiyet, dünyanın var olduğundan beridir süregelen ilahi bir sistem ve tüm peygamberleri ve tüm kutsal kitapları ortaya koyup içinde barındıran bir kütüphanedir. Kuran ve Hz. Muhammed'de onun son silsilesidir.

Çoğu insan tevhit eder fakat tevhitden sonra dünya ve ahiret yaşamını uyulması gereken şekilde anlatan ilahi dini seçmek gelir.
Benim mantığıma Müslümanlık yatıyor. Durum böyleyken Hristiyan kardeşleri de İslam'a yani Müslümanlığa davet ediyorum.

Bir gerçek var ki tüm dinler insanların şu fani dünya da sapkınlık yapmadan güzelce yaşayıp gitmeleri için vardır.
Bunlar artık sabilenmiştir, seçmek insanların hür hakkıdır. Bunların yerine şuanki insanların yeni bir sistem getirmesi dünyayı tehkileye sokacaktır.
İnsanlar nasıl mutluysa elbette ki öyle inanmalıdır.
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: I.N.R.I - Ağustos 15, 2009, 11:37:02 ös
Mesela bir Incil nushasinda ' Isa dedi ki: ben Tanriyim, benim sozume uyun' gibi tabirler gecmektedir. Ancak toplanan metinlerin birbirlerine olan celiskisine ragmen ne olursa olsun samimi olarak zamaninda kitlelerin Hz Isa'ya ve Allaha iman ettigini bilmek guzel bir sey.

Bu incil nüshasının hangi yayın evine ait olduğunu belirtirseniz gidip alıp bakacağım. Türkiye'de İncil Yeni yaşam yayınları ve kitabı mukaddes şirketi tarafından basılmaktadır.

Çoğu nüshayıda okudum, böyle birşeyle karşılaşmadım.
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: ceycet - Ağustos 16, 2009, 09:30:18 öö
Hz İsa Yahudi olarak ölmüştür.Bugünkü İncil'in yazılmasında enbüyük rolü  üstlenen Aziz Pavlus,Hz İsa'yı görmemiştir bile.
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: I.N.R.I - Ağustos 16, 2009, 09:55:17 öö
Hz İsa Yahudi olarak ölmüştür.Bugünkü İncil'in yazılmasında enbüyük rolü  üstlenen Aziz Pavlus,Hz İsa'yı görmemiştir bile.

1, 2 Saul ise Rab'bin öğrencilerine karşı hâlâ tehdit ve ölüm soluyordu. Başkâhine gitti, Şam'daki havralara verilmek üzere mektuplar yazmasını istedi. Orada İsa'nın yolunda yürüyen kadın erkek, kimi bulsa tutuklayıp Yeruşalim'e getirmek niyetindeydi.

3 Yol alıp Şam'a yaklaştığı sırada, birdenbire gökten gelen bir ışık çevresini aydınlattı.

4 Yere yıkılan Saul, bir sesin kendisine, "Saul, Saul, neden bana zulmediyorsun?" dediğini işitti.

5 Saul, "Ey Efendim, sen kimsin?" dedi. "Ben senin zulmettiğin İsa'yım" diye yanıt geldi.

6 "Haydi kalk ve kente gir, ne yapman gerektiği sana bildirilecek."

7 Saul'la birlikte yolculuk eden adamların dilleri tutuldu, oldukları yerde kalakaldılar. Sesi duydularsa da, kimseyi göremediler.

8 Saul yerden kalktı, ama gözlerini açtığında hiçbir şey göremiyordu. Sonra kendisini elinden tutup Şam'a götürdüler.

9 Üç gün boyunca gözleri görmeyen Saul hiçbir şey yiyip içmedi.

10 Şam'da Hananya adında bir İsa öğrencisi vardı. Bir görümde Rab ona, "Hananya!" diye seslendi. "Buradayım, ya Rab" dedi Hananya.

11 Rab ona, "Kalk" dedi, "Doğru Sokak denilen sokağa git ve Yahuda'nın evinde Saul adında Tarsuslu birini sor. Şu anda orada dua ediyor.

12 Görümünde yanına Hananya adlı birinin geldiğini ve gözlerini açmak için ellerini kendisinin üzerine koyduğunu görmüştür."

13 Hananya şöyle karşılık verdi: "Ya Rab, birçoklarının bu adam hakkında neler anlattıklarını duydum. Yeruşalim'de senin kutsallarına nice kötülük yapmış!

14 Burada da senin adını anan herkesi tutuklamak için başkâhinlerden yetki almıştır."

15 Rab ona, "Git!" dedi. "Bu adam, benim adımı öteki uluslara, krallara ve İsrailoğulları'na duyurmak üzere seçilmiş bir aracımdır.

16 Benim adım uğruna ne kadar sıkıntı çekmesi gerekeceğini ona göstereceğim."

17 Bunun üzerine Hananya gitti, eve girdi ve ellerini Saul'un üzerine koydu. "Saul kardeş" dedi, "Sen buraya gelirken yolda sana görünen Rab, yani İsa, gözlerin açılsın ve Kutsal Ruh'la dolasın diye beni yolladı."

18 O anda Saul'un gözlerinden balık pulunu andıran şeyler düştü. Saul yeniden görmeye başladı. Kalkıp vaftiz oldu.

19 Sonra yemek yiyip kuvvet buldu. Saul, Şam'da ve Yeruşalim'de Saul birkaç gün Şam'daki öğrencilerin yanında kaldı.

20 Havralarda İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğunu hemen duyurmaya başladı.

21 Onu duyanların hepsi şaşkına döndü. "Yeruşalim'de bu adı ananları kırıp geçiren adam bu değil mi? Buraya da, öylelerini tutuklayıp başkâhinlere götürmek amacıyla gelmedi mi?" diyorlardı.

22 Saul ise günden güne güçleniyordu. İsa'nın Mesih olduğuna dair kanıtlar göstererek Şam'da yaşayan Yahudiler'i şaşkına çeviriyordu.

23 Aradan günler geçti. Yahudiler Saul'u öldürmek için bir düzen kurdular.
Elçilerin İşleri, 9

Elbette Mesih bir Yahudiydi.

Yazılarda söylendiği gibi ;

17 "Kutsal Yasa'yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim.''

Matta, 5
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: Escalation - Ekim 02, 2010, 12:14:23 öö
Saygıdeğer masonlar "Şifrelerden Sembollere Dan Brown" kitabında incilin aslında bizans konsülü tarafından tapınak şovalyelerini köleleştirmek tarafından yazıldığı araştırmacı ile yazıldığı Alaadin Şenel tarafından söyleniyordu sizce de böylebişey söz konusu mu?

Şayet incil diye bişey varsa ve de değiştirildiyse orjinali nerde?

Sevgiler saygılar
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 02, 2010, 12:15:27 ös

Şayet incil diye bişey varsa ve de değiştirildiyse orjinali nerde?


herkes onun peşinde zaten :D


Hz İsa Yahudi olarak ölmüştür.


ya burada çok yanlış anlaşılan bi durum var bence bana göre, Rab Isa, her ne kadar Yahudi olarak bu dünyada yer aldıysa da sonuçta O' Yahudilerin Kralı değildi. Biliyoruz ki, Cennetin Krallığında salt Yahudiler yeralmamakta. Elbetteki bu ifade o dönemler için en uygun bir deyiş şekliydi ama günümüz dünyasında bunun anlamı birçoğumuzca mecazi anlamından ziyade gerçek anlamıyla bilinmektedir. Yalnız şöyle bi durum da vardır; konuyu saptırmak istemiyorum gerçi ilgisi de var, Ibranice, Kutsal bi dil, Yahudiler ise, Seçilmiş bi Irk'tır. Kutsal Irk:)  Yahudilerin bu dünyadaki önemi asla yadsınmamalıdır. Sözüm ona araplar da Kuran Kitabımızın kendilerine indiği ve Peygamberimiz Muhammedin onlara gelmesi sebebiyle kendi akıllarınca kendi dillerini ve ırklarını üstün saymışlardır. Ama ortada bir gerçek vardır ki, sadece kendini üstün saymakla herşey hallolmaz. Önemli olan O' nun saymasidir, layık görmesidir. Şimdi her iki ulusu kıyasladığımızda fark açıkça ortaya çıkmaktadır. Biri gerici ve yobazken diğeri de malum:) süper güç konumundadır. Bilmiyorum bu detayları bazılarımız farkedebildi mi ama sakın karşı bir taarruza falan geçeyim demeyin, sadece kendi kişisel görüşlerim canım:) kimseyle bi sorunum yok..

Bi de ortada çok büyük bir yanılgı da söz konusu ki, Resul; Hz.Muhammet bile değilmiş, ikisi de apayrıymış.. Hem Resul' un Allahın elçisi olduğu doğruymuş ama ne yazıkki Hz. Muhammet değilmiş ve Hz. Muhammet sadece bir Peygambermiş.  
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: Genius Loci - Ekim 02, 2010, 04:48:47 ös
Sn. Isabella,

Bugünlerde gerçekten gülmeye ihtiyacım vardı. Teşekkür ederim :)
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 02, 2010, 04:58:35 ös
Sn. Isabella,

Bugünlerde gerçekten gülmeye ihtiyacım vardı. Teşekkür ederim :)

:D yaa buna ne kadar sevindiğimi inanın anlatamam sayın skullG; birini güldürmek, güldürebilmek kadar hayatta keyif vereci bişey yok niye ben burda maymunculuk mu yapıyorum? aşk olsun ama ya insanlar fikirlerini sölemek durumundalar, yani yanlış da olsa doğrusunu göstermek zorundasınız.. bu şekilde alaya almak, dalga geçmekle olmaz ki.. neticede bi insanım, benim de duygularım var.. ve karşınızda ne kadar çok kırılgan bi yapıda olabileceğimi hiç tahmin etmiyor musunuz? benim gibi insanların incinebileceğini vs. vs.. 

bakın eleştirebilirsiniz ona bişey demiyorum yani herşeyi bilmek zorunda da değilim ki bunları ben üretmiyorum da yazmışlar ben de okudum bildiklerimi paylaştım, yeri ve dolaysıyla paylaşım yeri olduğu için.. illa benim düşüncelerim doğru ve kesin diye bişey de iddia etmiyorum.. o zaman doğrusunu gösterin bana.. bakın sayın Tekxan ne güzel 2012 konulu paylaşımıma güzel bi yanıt verdi.. insanlar yanılabilir ama en azından sizin gibi dalga geçerek değil, doğrusunu kanıtlayarak gösterdi.. bilmem anlatabildim mi sayın Texan' a buradan tekrar teşekkür ederim. 
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: Genius Loci - Ekim 02, 2010, 05:01:38 ös
sn. isabella, kusura bakmayın. yanlış anladınız. aslında eksik göndermişim mesajı (daha doğrusu alıntı yaptığımı sanıyordum umutmuşum)

ben Şayet incil diye bişey varsa ve de değiştirildiyse orjinali nerde? sorusuna verdiğiniz  " Herkes onun peşinde :D " cevabı hoşuma gittiği için o mesajı göndermiştim.

saygılarımla.
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 02, 2010, 08:06:31 ös
sn. isabella, kusura bakmayın. yanlış anladınız. aslında eksik göndermişim mesajı (daha doğrusu alıntı yaptığımı sanıyordum umutmuşum)

ben Şayet incil diye bişey varsa ve de değiştirildiyse orjinali nerde? sorusuna verdiğiniz  " Herkes onun peşinde :D " cevabı hoşuma gittiği için o mesajı göndermiştim.

saygılarımla.

:D beğendiğinize sevindim öyleyse ;) özür dileyerek tabi..

saygılar.
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: Escalation - Ekim 02, 2010, 09:30:09 ös
Bazı insanlar incilin  aslında bizans konsilinin tapınak şovalyelerini  köleleştirmek için yazdırdığı  söyleyen Alaeddin Şenel isimli bir yazar var bu konuda ne düşünüyorsunuz? Ben hatta "kayıp incilin sırları" diye bir kitap okumuştum ancak o da yardımcı olamadı, aklımdaki sorulara ve bende araştırmayı bıraktım. Bazen bu arayışın boş bişey olduğunu düşünüyorum çünkü incilin Kudüs doğumlu olan Tarsuslu Paul öncülüğünde hazırlanmış bir kitap olduğunu söyleyenler var, zaten incilin yayılma tarihine bakarsanız sinegoglardan yayıldığını görürsünüz. Bu deliller açıkçası incilin bir komplonun parçası olduğu hakkında düşünceler üretmemize neden oluyor. Bazı araştırmacılara göre incilin aslında domuz etinin yasaklandığı ve de baba oğul kutsal ruh üçlemesinin olmadığı, İsa'nın sadece bir elçi olduğu ve yarı tanrı bir yapıya sahip olmadığıydı. Siz bu söylemler hakkında ne düşünüyorsunuz doğruluk payı nedir? Diğer bir husus ise incilde gizli geometri ve gizli anlamı ile herhangi bir kaynağa rastlamamış olmam, bu konuda sizlerin kaynağı varsa paylaşırsanız sevinirim.

http://en.wikipedia.org/wiki/Paul_of_Tarsus

Sevgiler saygılar
Başlık: Ynt: II.01.HZ. İSA’YA İNCİL İNDİRİLDİ Mİ?
Gönderen: ceycet - Ekim 04, 2010, 03:45:34 ös

Sayın Escalation,

ben doğru anımsıyorsam,kaynağınız yanılıyor;zira,Tapınak şovalyelerinin oluşumu ile İncil'in kabul edildiği İznik konsülü arasında yaklaşık 700 yıl var.

İsa'nın elçi olduğu,İncil'in yayıldığı mekanlar arasında sinagogların olduğu doğrudur.İsa,yeni bir din getirmemiştir.Kendi söyleminden de anlaşılacağı üzere(İncil'deki anlatıma göre)eksik olanı tamamlamayı arzulamıştır.

"Ben Tanrı'nın oğluyum"söylemi tamamen sembolik bir savdır.Onun gözünden bakmayı başarabilenlerin tamamı,Tanrı'nın oğludur.

Kilise ve ruhban sınıfı,bu sembolik söylemi dogmalaştırarak,İsa'ya enbüyük haksızlığı yapmıştır.

Kabul edilmiş İncil'in büyük bir bölümü,İsa'yı hiç görmemiş olan Aziz Pavlus tarafından yazılmış,kitlelerin kabülünü kolaylaştırmak için Pagan alegorileri ve gelenekleriyle de süslenmiştir.

Teslis inancının farklı seramonilerini tevhid dinlerinden önce var olan bütün kadim misterler de görebilirsiniz.Tabi ki teslise ,bakire Meryem ve çarmıha gerilme,göğe yükselme ve yeniden dirilme alegorilerinide eklemek gerekir.


Saygılarımla