Masonlar.org - Harici Forumu
Mason ve Masonluk Nedir? => Ezoterizm => Konuyu başlatan: baris - Haziran 28, 2009, 04:04:29 ös
-
Siriusu araştırırken Agartaya rastladım ve Forumu araştırdığımda bu konunun açılmadığını görerek açma ihtiyacı
istedim.Siz değerli kardeşlerimin fikirlerini ve bilgilerini,paylaşımlarını bekliyorum.Agarta hakkında birçok bilgiye
ulaşmak mümkün ve bir okadar geniş bir konu..Ben araştırmalarımdan paylaşımımı sunmak istiyorum.Agarta birçok kaynağa göre Asyadaki sıradağların içinde bulunan kendileri haricine kapalı olan yerin altında gizemli bir yer.İçinde Birçok bilim adamı,inisiye ve rahiplerin olduğu söylenmekte.Ezoterik bir yapılanma olduğu gözlenmekte.Agarta inisiyatik hiyerarşinin en dış halkasını teşkil eder ve onlar Agartanın simetrik olarak bölünmüş dış bölgelerinde yaşarlar.Agarta Halklarının kendilerini temsil ederler.Bunların üstünde beş bin alimler vardır.Bunların görevi Temel eğitim ve halklara özümsetmedir.Bunların üstünde 365 Bhagwandanın meydana getirdiği Yüce Meclis dairesi gelir.Bunların da üstünde 36 kişinin meydana getirdiği grup,bu grubun da üzerinde yüksek inisiyasyonu temsil eden 12 Ulu İnisiyasyon azadan meydana getirmektedir.Bunlara aynı zamanda 12 Büyük Maj Yeşiller de denilmektedir.
Dünyanın Kralı Brahitma;yardımcıları Rahip Kral Mahitma ve Mahinga’dır.Bunlardan sonra gelenlerde yukarıda belirttiğim hiyerarşik gruplardır.Göründüğü gibi bu gruplar Agarta’nın hiyerarşık Yüce İdari Mekanizmasını oluşturmaktadır.
Diğer bir bilgiye göre bu 12 Büyük Maj tarafından görevlendirilen 3 Maj tarafından İsa Peygambere ziyaret gerçekleştirilmiş ve görevleri yeniden hatırlatılmıştır.Bununla birlikte Muhammet Peygamberin de Bu 12 Büyük Maj içerisinde bulunduğu söylenmekte.Muhammet Peygamberin Agartta dünyevi olayları takip edip orada yani dünyevi hayata girdiğinde neler yapıp neler yapmayacağını planladığı söylenmekte.Burada doğumdan önce Mu’dan sonra ona nikail olma yani 2.kez o özelliklerle dünyaya gelmeyi peygamber statüsü ile donatılmaya çalışmış olduğu da söylenmekte.
-
Evet agarta gerçekten çok çarpıcı bir konu bu konu üzerinde bir çok kitap da piyasada mevcut ama ne kadar dogru bilinmez.Agarta dünyanın merkezinde var oldugu düşünülen bir iç dünyadır.
http://media.photobucket.com/image/agarta/Guitarhero153/hollowearth.jpg (http://media.photobucket.com/image/agarta/Guitarhero153/hollowearth.jpg)
http://www.yenidenergenekon.com/wp-content/uploads/2008/07/image00117.jpg (http://www.yenidenergenekon.com/wp-content/uploads/2008/07/image00117.jpg)
Resimlerdede görüldüğü gibi dünyanın kutup noktalarında yani hem kuzey hemde guney kutpunda dünyanın merkezine gidilen bir delik olduğu söyleniyor. Bu delikten veya Sn.Bariş in da soylediği gibi orta asyadaki ve daha bir cok yerdeki yerin derinliklerine giden magaralardan agartaya ulasmak mumkun ama magaralar labirent gibi girilince kaybolma ihtimali cok yuksek ayrıca agartayı korumak uzere gorevlendırılmıs bazı canlılarında oldugu soylenıyor.Gelelim kutuplardakı deliklere madem ole birsey olsa biz neden bilmiyoruz bizde giderdik diyebilirsiniz.Eger internette kutupların uzaydan cekılmıs fotolarına bakarsanız hic birinde 90. derece paralelinin oldugu yer gosterılmıyor gosterılse bıle puslanmıs gorunumde net degıl sankı orayı kapatmıs boyamıslar gibi.Ayrıca 2. dunya savası yıllarında ABD kuzey kutbunu kesif amacıyla bir birligi kutuplara yollamıs.Orda bu deligi bulmuslar filonun komutanı adını tam hatırlamıyorum ama Amiral bir uçaga binip delige dogru gidiyor.Sonra ufo diye tabir ettigimiz cisimler komutanla baglantı kurup agartaya kadar eslik ediyorlar.Orda dunyanın kralının huzuruna cıkarılıyor.Ve ABDyi nukleer güc kullanmaması konusunda uyarıyor cunku bu dunyanın felaketine sabep olabılır dıyor.Amıral donunce ABD hukumetındekı ılgılı makamlarla bunları konusuyor.Suan ABD nin kutuplarda uslerı bulunmakta ama iceriye alınmamaktadırlar.Cunku agarta halkı zihin okuyabiliyor ve ABDnin niyetinin iyi olmadıgını bılıyor.Dunya yuzeyinde yasıyanların teknolojisi agartanın bariyerlerini asacak kadar gelısmıs degildir.VE bu dunyanın kralı denilen kisinin atlantısten kurtulan bir kac kısıden biri oldugu bilgisi veriliyor.
Aslında cok fazla bilgi var bu konuda biraz toparlamam lazım sımdılık bu kadar yuzeysel bilgi yeter.
-
Araştırmaya devam ederken küçük küçük özetlenmiş ilginç bilgilere ulaştım bunu da www.gizliilimler.tr sitesinden aldım.Bu konu hakkında doğruluğunu bilmemekle beraber farklı birçok yazı var.Yararlanabileceğimizi düşünüyorum ve bu sitedeki yazıyı sizlerle paylaşıyorum...
Agarta Efsanesi
Ehil olmayan ellerin açamadığı Agarta ülkesinin kapılarını Tibetliler, kendini bu yolun yolcusu sayan Hitler'in adamlarına bile göstermemiş, yanlış yerlerde oyalamışlar. İşte size Tibet'te, Nepal'de, hatta Rusya'da bile okulları olan Agarta mitinden efsanevi satırlar:
Cennetin basamağı
Lama ezoteriklerine (belirli bir insan topluluğunun dışında kimseye bildirilmeyen, yalnızca sınırlı, dar bir çevreye aktarılan batıni bilgi, öğreti) göre Agarta (Agarti veya Agartha) cennetin ilk basamağı anlamına geliyor. Bazı kaynaklarda Agarta, Tibet veya Himalayalar'da, bazı kaynaklarda ise Moğolistan'da.
Beyaz Ada, Şambala...
Beyaz Ada, Agarta, Şambala... Bu üç mit adından Avrupa daha çok Şambala Efsanesi'ni biliyor. Bu ad Tibet elyazmalarında geçiyor. Agarta miti Şambala'ya göre daha az biliniyor. Agarta mitini Fransız Aleksandr Sent-İv d'Alveydr ortaya çıkarmış. Ferdinand Ossendovski ise "Vahşiler, İnsanlar ve Tanrılar" kitabında anlatıyor Agarta'yı. Kitap, Moğol lamalarının anlattıkları efsanelerden oluşuyor.
Hükümdarı Brahitma
Moğol lamalarına göre insanların hayatını yöneten bir yeraltı ülkesi var. Bu ülke Agarta diye adlandırılıyor. Agarta'da yaşayan bilge insanlar gizli yollarla dünya işlerini idare ediyorlar. Agarta hükümdarının adı Brahitma'dır. Onun iki yardımcısı var: Gelecekten sorumlu Mahitma ve olmuş olaylardan sorumlu Mahinga.
İnsanlık bankası
F. Ossendovski'ye göre "Yeryüzünde insanlık mahvolduğu, ölüm ve karanlık hüküm sürdüğü zaman" bu ülkenin insanları, yani Agarta'nın insanları yeryüzüne çıkacak. Ve Agartalıların sayesinde insanoğlu yeryüzünde yaşamını devam ettirebilecek.
İki asır uyuyabiliyorlar
Seyyah Ernest Muldaşev, Tibet mağaralarında yaşadığını öne sürdüğü bu uygarlık mensuplarının 200 yıl boyunca uyuduğunu ve uyudukları zaman vücut ısılarının sıfırın altında olduğunu yazıyor. "Bu bilge insanlar çok farkı uygarlığı ve kültürü taşıyorlar. Onların beyni tam çalışıyor. Bunun dışında üçüncü gözleri açık. Müthiş bir beyin gücüne sahipler."
Kun-Lun'un altında
Ossendovski'nin anlattığı Moğol efsanesine göre Cengiz Han, Kun-Lun Dağı'nı (Çin'in batısında, Doğu Türkistan'ın güneyinde) geçerken mağaralarda yaşayan insanlara rastlamış. Bu olayı Orta Asya'yı gezen Marko Polo da günlüklerinde anlatıyor: "Cengiz Han'ın ordusu, Kun-Lun Dağı'na varmak için bir ay kadar yol giderek büyük sahrayı geçiyor. Ve karşılarına bir patika yol çıkıyor. Ama etrafta hiç insan gözükmüyor. Israrlı arayışlardan sonra yol kenarında bir erkeğe rastlanıyor. Cengiz Han'ın huzuruna getirilen adama kim olduğu, ne olduğu soruluyor. O da, 'Ülkemin insanları dağın altındaki derin mağaralarda yaşıyor' yanıtını veriyor."
Yerin gerçek sahipleri
Agarta'da yerin gerçek sahipleri yaşıyor. Onlar bütün bilgilere sahip bilge insanlar. Yüksek bilgisi olmayan kimse Agarta'ya gidemez. Bugüne kadar da kimse Agarta'nın kapılarını bulamamış. Bu gizemli ülkeyi bulmak için Orta Asya'ya birkaç seyyah grup çıkmış. XIX. yüzyıldan itibaren biri gitmiş, biri gelmiş. N.M. Prjevalski, G.N. Potanin, P.K. Kozlova ve N.K. Rerih'in önderlik ettiği keşif grupları Orta Asya'yı Agarta arayışları için boydan boya gezmiş. Ve aşağı yukarı hepsinin günlüğünde yerli halkın anlattığı ziyarete yasak olan sırlı yerler not edilmiş. Yerli halk buradaki bilgelerin Gobi ve Hangay bozkırlarında saklı olduğunu anlatıyor ve ekipleri onlara götürmekten sürekli kaçıyor.
Meğer o da onlardanmış
Agarta gerektiği zaman insanlığı doğru yönlendirmeleri için yeryüzüne kendi bilgelerinden bazılarını göndermiş. Onlardan biri de Apollon'muş. Yunan mitolojisinde müziğin, sanatların ve şiirin tanrısı... Kehanetlerde bulunan bilici tanrı. Zeus ve Leto'nun oğlu, Artemis'in kardeşi.
Yerin anası
N.K. Rerih, Hindistan'da yaşadığı sıralar Agarta'nın sırları için Himalaya Dağları'nı sık sık aşındırmış ve bu resim 1924 senesinde onun tarafından yapılmış. Rerih'in, "Yerin anası" adını verdiği bu tablonun dışında Himalaya Dağları'nı, Tibet'i andıran sıra dışı resimleri var.
Agartalılar Sovyetler'e hayranmış
Agarta yöneticileri, N.K. Rerih'le, 1926 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği yöneticilerine haber yollamış: "Biz Himalayalar'dan sizin yaptıklarınızı biliyoruz. Siz dindeki cehaleti yıktınız ve ona yeni anlam getirdiniz. Siz yanlış inançları kaldırdınız. Siz yalanı mahvettiniz ve insanları aklın yoluna getirdiniz. Siz gece canavarlarına, karanlığın sahiplerine kapıları kapattınız. Yeryüzünü para için satılmışlardan kurtardınız. Siz örümcekleri diri diri ezdiniz. Siz çocuklara Kozmos'un gücünü getirdiniz. Devriminizi kabul ediyoruz ve Asya'nın bütünlüğü için size yardım gönderiyoruz. Biliyoruz kurduğunuz yeni sistem 1928-36 senelerinde tamamlanacak. Topluma yarar sağlamak isteyen sizlere selamlar!"
Sol kol Şambala kötüyü barındırıyor
Rene Genon'a göre de, "Gobi felaketinden sonra yüksek bilgi sahipleri olan bu uygarlık Himalaya Dağları'nın altındaki mağaralara yerleşiyor. Bu mağaraların merkezinde onlar iki "yola" ayrılıyorlar: Sağ ve sol kola. "Birinci yol" kendini "Agarta" olarak adlandırıyor (iyiliğin saklandığı yer) ve dünya işlerine karışmıyor. Bu sağ kol. "İkinci yol" Şambala'yı yaratıyor. Rene Genon'a göre bu kötülüğü kendinde barındıran ve dünya işlerini idare eden sol koldur. Ve yerüstündeki maglar, káhinler yalnız Şambala'yla ilişkiye girebiliyor, bilgi alıyor ve işbirliği yapıyorlar. Bunun için ona yeminler ediliyor ve kurbanlar kesiliyor. Agarta ise bütün kapılarını şimdilik yerüstü insanlarına kapalı tutuyor. Zamanı geldiğinde o kötüyle savaşmak için yerüstü insanına kendi askerlerini gönderecek.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr
-
Agarta'nın yani Agartalıların en büyük misyonlarından biri Tanrının sevgisini ve güzelliklerini yeryüzüne,yeryüzünde yaşayan canlılara ulaştırmaktır.Gerçekten tarihi kökeni olarak müthiş bir uzun döneme yayılan bu topluluk insanı çok etkiliyor.Araştırıldığı zaman birçok bilgiye ulaşmak ve hayretlerle okuyup bilgi seruvenine yolculuk yapmak mümkün.Agartanın 7 çıkış kapısı olduğu bilinmekte.Bununla birlikte Dünyamızın da 7 katmandan oluştuğu bilinmekte.Mesala Muhammet Peygamberin Yeşil renk ile anılması ve bu yeşil rengin İran menşeli değil aslında 12 Büyük Maj yani diğer bir ismi olan 12 Büyük Maj Yeşiller den gelmesi.Örneğin gene ilginç olan Mekke'de herkesin öptüğü Siyah taşın Agarta'dan Muhammet Peygamberle birlikte gelmiş olduğu söylenmekte ve Bu taşın aslında ilk Muhammet Peygamber tarafından getirildiğinde Bembeyaz olduğu ancak zamanla insanlığın işlediği suçlarala birlikte Taşın Karadığı yazılmakta.
Aslında bir rüya gibi adlandırılacak bu kararma olayını iyice araştırdığımda bu taşların agartada müthiş bir fizik enerji gücüne sahip olduğu ve mucizevi tepkileri verebileceği yazmakta.
Benim merakım Hala Agartalıların olup olmadığı.Tanımlamalarda Agartalıların dışa kapalı,gizli ve hiyerarşik çalıştığı bilinmekle birlikte,zaman zaman İnsanoğluna ulaşmaktadırlar ve bir gün insanoğlunu sevgi ile müjdeleyecekleri günü bekledikleri yazılıyor.
Buradan yola çıkıldığında hala var oldukları yaşadıkları sonucuna varılabilir.Merak ediyorum ki İncil'in içinde dolaylı olarak Agartadan bahsedilmiş.İsa Peygamber'in doğumuyla ilk ziyaretini Agartalılardan aldığı söylenmekte ve herkesin de bildiği gibi İsa Peygamberin doğumuyla Konuşma özelliğine sahip olması,yaşadıklarını özümseyebilme kabiliyetine sahip olduğu.Buradan Agartalıların Müthiş büyük bir misyona sahip olduğu gözükmekte.Bu misyonu taşıyanların bugüne kadar isimlerinde hiç sayılacak kadar az bahsedilmesi de çok ilginç.
Bir de çelişki gördüğüm bir nokta var ki;Bazı kaynaklar yani kaynağı yazan yazarlar Dünya Kralının Etten Kemikten bir canlı olduğunu söylemekte,aksine bazı yazarlarsa görünmeyen ama kendini hissettiren manevi bir güç olarak tanımlamaktadırlar.
-
Bir çok islami hikayelerdede geçiyorlar dolaylı olarak tabi. Örn birgün Hz.Muhammed yemekteyken biri içeri gidiyor beraber yemek yiyor sohbet ediyorlar adam bembeyaz kıyafetler içinde daha sonra adam gidiyor.Sahabeler soruyorlar bu adam kımdi cebraildi diyor oda.Yani melek dedigimiz kisiler aslında agartalımıydı? Veya islamiyeti ve diğer dinleri insanlari bir duzene sokmak için agartalılarmı gondermısti?
-
Agartalilarin bir çok Peygamberi özel yerlerde egittigi söyleniyor.Bir de Sambala var. Sambala veya Samballah diye adlandirdigimiz grup ise dünya üzerin-de yasayan insanlarin bilgiden uzaklasmasi için çesitli faaliyetlere girismis ve baz insanlarla temasa geçerek, onlari kendi felsefeleri dogrultusunda egitmislerdir. Bunlarin basinda da tarihte kanli sayfalar a-çan Adolf Hitler oldugu iddia ediliyor. Bu grubun tek bir amaci var; insanlari bilgilerden uzak tutmak. Yine önemli bazi bilim adamlarina göre bu “Kara Tarikat” denilen grup ve üyeleri dünyada önemli güç noktalarini ele geçirerek, halen dünya üzerinde devam eden çikar savaslarinda, büyük güçlerin yaninda yer alarak insanliga zarar vermeyi amaçlamaktadirlar.
Çok üstün teknolojilere sahip olduklari için Yeraltinin, yerüstünün ve uzayin tüm nimetlerinden yararlandiklari ve yiyeceklerini yeraltinda yetistirdikleri bazi kaynaklarda da geçmektedir. Et yemiyorlar ve ayni hayvan türleri onlarda da var. Günes onlar için de, bizim için de ayni yerden dogup batiyor. Vibrasyonel seviyeleri bizimle ayni , yani göz ile görünebiliyorlar, ama kendilerini insanlardan gizliyorlar. Baska gezegenler ile iliski içindeler.Yönetimleri bir "Üstatlar Meclisi”ne birakilmis. Alabildigine özgürler. Evlilik kurumuna ihtiyaç göstermiyorlar. Para yok ve bizim gibi sözlesmelere ihtiyaçlari yok. Eger biri ile yasamak istiyorlarsa uzun süre veya kisa bir süre bir arada oluyorlar. Sayet bu iliskide çocuk dogurmalari gerekiyorsa bunu yapiyorlar ve çocuklarini yetistiriyorlar. Bedenleri bizimki ile ayni ama hastalikli degil. Hastalanmiyorlar ve çok uzun süre bedenlerini genç tutabiliyorlar.
Hiç bir zaman aralarinda savas olmamis. Inançlarina göre savas inançsizlik demekmis ve Tanrinin yolundan gitmek için savasa gerek olmadigini düsünüyorlarmis. Bu arada ortalama ömürleri dörtyüz yilin üzerinde
Bu ilginç bilgilerle;
Agartalilar insanlara kendilerini belli etmeden dolasabiliyorlarmis, hatta madde nakli yapabildikleri bile iddia ediliyor. Bu sekilde dünyanin her yerini dolasabiliyorlarmis ve bizim onlari tanimamizin da mümkün olmadigi söylenmekte. Agartalilarin gelismis medeniyetlerinin imkanlari ölçüsünde yapilan kamuflaj, bu kisileri adeta bizden biri durumuna sokuyormui. Dolaysiyla bizler asla bu ayrimi yapabilecek durumda olamiyoruz, ama bazi bölgelerde kendi dogal halleri ile dolastikleri da söylenmektedir. Kadinlarinin çok güzel, erkeklerininde çok yakisikli oldugu yani kisaca güzel bir irk olduklari iddia edilmektedir.
Bunların hepsini biraraya getiriyorum.İçine girildikçe,gözümü kapatıp hayal ettikçe etkileniyorum.Sizlerinde paylaşımlarını bekliyorum
-
Nevsehir de de Agarta'ya ait tunel varmis okudugum kadariyla
-
Ben de Okuduğum bazı kaynaklarda Ankara'nın Ulus ilçesinde bir kapısının olduğunu gördüm.Bana pek inandırıcı gelmedi ama olabilirde...
-
Araştırmalarımı özetlersek ;
Atlantis mu uygarlığına saldırıyor. Ardından yavru imparatorluklara saldırıyor. Bu saldırlara karşı koyan yavru ülkelerden Lemuryalılar mevcut baskıya dayanamayarak yer altına çekiliyor ve agartha olarak bilinen alemi oluşturuyorlar. O arada tufan patlak veriyor yeryüzünde çok az insan kalıyor. Lemuryalılar bir plan doğrultusunda siriuslularla çalışıyorlar. Bu faliyet hala devam ediyor. Peygamberlerin onlar ile sıkı bağlantıları olduğu söylenir. Kurtuluş savaşında çanakkaledede beyaz elbiseliler görülmüştür.
Bu plana göre insanlar aşağı düşüş ve tekrar yukarı çıkış olmak üzere iki aşamadan geçicekler. 1900 lü yıllar demir çağın ( Kali yuga ) bitişi idi. New age ( Yeni çağ ) felsefesi ardından kıyametin sonu ve dni eğitim sisteminin ortadan kalkması.
-
Bay goksel475
Niye Atlantis Mu ya saldırıyor? Özel bir nedeni olsa gerek.
-
Sevgili M.Akyol
Sorunuz bana değil ama bahsettiğiniz veya üzerine önem arz ettiğiniz;Mu'ların Tek Tanrıcı ve Ruhun ölümsüzlüğü olan inancı,sahip oldukları manevi eğiticilik olabilir mi?
-
Sayın M.Akyol
Atlantis elindeki teknoloji ile dünyaya hükmetmek istediği için aralarında savaş çıkıyor. Savaşı kazanan atlantisliler diğer imparatorluklarada göz dağı veriyor. Tek tepki veren lemuryalılar olduğundan üzerlerine gidip yok ediyorlar. Bir kısmı yer altına çekiliyor.
-
Agarta denilen yerin var olduğuna inanıyorum.
Ama insanlar malsef hala iyi ve kötü ayırımlarını yapmakta devam ediyorlar. Şimdide Agartayı 2-yere böldüler. Sağ kol iyimiş sol kol kötü. Neden herkes sürekli aynı şeyleri düşünüyor ki.
Var olan Tanrının ne pozitif nede negatif olduğunu düşünmek çokmu zor.
Bide şöyle bir araştırma yapsanız.
Agarta = Bilgileri saklı tutan
Sambala = İnsanlara eğitim veren.
Ve işin ilginç tarafı insanlık her zaman kendisine eğitim ve gerçekleri vermek isteyen karanlıktaki gerçekleri göremiyorlar.
-
"İnisiyasyon çevrelerince düşünüldüğüne göre, sarı ırkların hâkimiyeti yakın ve kaçınılmazdır ve bu da beyaz ırkların yükselişinin sonu demektir. Bir kez daha, sadece, yüksek yerlere sığınmış olanlar kurtulacaktır. Ancak, -kısmen spiritüel, kısmen de politik amaçlarla faaliyet gösteren- "Vril'in Büyük Locası" ("Grand Lodge of Vril" http://www.beyondweird.com/ufos/Bruce_Walton_The_Underground_Nazi_Invasion_29.html ) adında, Batı ile Doğu arasında bir çeşit kardeşlik birliği yaratmaya çabalayan bir mezhep bulunmaktadır. Bunlar, bilinmeyen bir nedenden dolayı, İskandinavyalılar' ın Odin adını verdikleri eski Cermen tanrısı Wotan' i "Kambala" ya da Şambala dedikleri bir çeşit Agarta' ya yerleştirmişlerdir.
"Vril' in Büyük Locası", Doğu' nun Hint-Tibet okült güçlerini en eski Ari tradisyonlarının biricik toplayıcısı olarak kabul eder. Şambala' daki tahtında oturan Üç Dünya' nın Efendisi' nin adı Lusifer ya da Odin' dir. Prensipleri Vedalar' da ve Tibet' in Ölüler Kitabı'nda (Bardo Thödol) belirlenen Şambala güçleri, "sayıları en fazla olan sarı ırkları, en yetenekli olan sarışın kuzey ırkları ile kötülük güçlerine karşı birleşik bir mücadele içinde kaynaştıracak" bir sinarşi (synarchy) şeklinde faaliyet göstereceklerdir.
Şambala güçleri majik karakterdedirler ve dünyanın dört ana tradisyonundan ortaya çıkmışIardır. Bunlar Tibet, Hint, Mısır ve Cermen tradisyonlarıdır ki hepsi de Yeraltı Masonluğu (Free Masonry) olan beşinci tradisyon üzerinde kutuplandırılmışlardır. Dünya yüzeyindeki dış temsilci ise "Vril' in Büyük Locası" dır .
Kozmik Bir Güç "Vril"
İnsana tüm güçleri elde etme yeteneğini vereceğinden, Vril' in kontrolu başlıbaşına bir amaçtır. Buna ulaşmak için iki yol vardır. "Bilimsel Yol" kurşunda bulunan Proton A 1 partiküllerinin, Satürn' ün fotonsal manyetizminde ya da etkin bir yanardağdan fışkıran lavda hapsedilmek üzere kimyasal olarak tecrit edilmelerine dayanır. Bazı Alşimistlerin -simyacıların- izledikleri yol buydu. Erkek cinsiyet güddeleri, bu şekilde elde edilen radyasyonların etkisi altında tüm "Korlos" u etkin hale getirerek "ego" yu kendi fiziksel ağırlık merkezi içinde geçerli kıldırırlar. "Mistik yol" ise, yüksek düzeydeki majiden aktardığı bir ritüeli kullanır. Bu ritüel için gerekli olan unsurlar şunlardır: K harfinin ses titreşimleri, Satürn işareti, menekşe rengi, bir amatist,kurşun,eski İskandinav şiirleri (runes), Şambala üzerine merkezlenmiş bir Mandala ve zamanda sembolik bir geriye gidiş etkisini yaratan bir inisiyasyon sayılan "Ankh". Bu, Tutankhamon' un yeniden dirilişi, metapsikoz (metempsychosis) için gerekli olan yaşam kelimesidir.
Luxor Kardeşliği' ne inisiye olan Bulwer Lytton, Vril'i, hastalığı iyi eden, ama bir ölüm-ışını da neşredebilen bir tür maji yüzüğü olarak görmüştü. Bu enerjiyi kontrol edebilen herhangi bir kişi, depremler ya da yanardağı indifaları oluşturabildiği gibi, sönmüş yanardağları da etkin hale dönüştürebilir.
İnsanların, çok eski zamanlardan beri, Dünya' nın Efendileri olmayı ve tüm ulusları, hatta dünyayı bile yok etme gücünü ele geçirmeyi düşlemeleri çok tuhaf bir şeydir. Bu çeşit düşünceleri beyaz majiden sayabilir miyiz? Muhakkak ki hayır.
Büyücüler, bu çeşit güçlere sahip olduklarını iddia edegelmişlerdir. Ancak, bu, hüsnükuruntudan öteye bir şey değildi. Modern bilim adamları sorunu çözümlediler: Nükleer Fizyon, kadim (eski) majinin araştırma ve arzu-hayallerinin cehennemî sonucudur .Peki, bilim adamlarımızın çalışmaları beyaz maji midir?Maalesef, hayır.
Bu yok edici buluşlara karşıt olarak, bunlardan farklı mizaçtaki kişiler, yeni bir Altın Çağ' i kurmayı düşlemekte ve arzu-hayallerini, kara majisyenlerin hayallerini uzakta tutacak güçleri harekete geçirmek için kullanmaktadırlar. "Işık İnsanlığı" nın En Yüksek Efendileri, şüphesiz Agarta, Şambala gibi adı olmayan görünmez yerlerde düşünmekte ve çalışmaktadırlar.
Rose Croix Derneği'nce yayınlanan bilgiye göre tüm Üstadlar, -Üstadlar' ın Üstadı- Maha tarafından idare edilen merkezi bir Yüksek İnisiyeler örgütünce denetlenir. Maha' nın, Paris, Kahire, Bombay, Pondicherry' de ve Meru Dağı ile Asgard gizli mabedlerinde çalışan bütün İnisiyeler' in en yükseği olduğuna inanılmaktadır.
Fransa' da, en meşhurları Rose Croix' inki olmak üzere muhtelif inisiyasyon merkezleri tesis edilmiştir. Onbeşinci yüzyıldan beri, -aslında, insanlığın varoluşundan beri- Büyük Atalarımız' ın sırlarını nakledegelen Rose Croix Üyeleri, Bilinmeyen Üstadlar' ın en yüksek Meclisi' ni oluşturmuşlardır.Fransız Rose Croix' in Başı olan Raymond Bernard, Avrupa' da en yüksek Elçi ve Fransızca konuşulan tüm ülkelerde Büyük Üstad' dır. Onun üstünde Rose Croix' nın Başkanı (Imperator) Dr. Ralph Lewis vardır. Hatta, başkan' ın da üstünde, başlarındaki Maha ile birlikte Bilinmeyen Üstler(Unknown Superiors) bulunmaktadır.
İstanbul' daki Agarta Toplantısı
"Villeneuve Üstadı", 24 Aralık 1966' da İstanbul' da Bilinmeyen Üstler' le buluştu. Kendisi bu görüşmeyi sınırlı bir yayında anlatmıştır. Ya da, daha doğrusu, açıklaması için Bilinmeyen Üstler' ce kendisine izin verilenleri yayımlamıştır. Kitabın adı "Tasavvur Olunamazla Karşılaşma" dır ("Meeting with the InconceivabIe"). Bu kitap, yüzyıllarca, insanların bahsettiği "Görünmeyen" in, şarlatanlar ve hayalperestlerin icadı olmadığını kesinlikle ispat ettiği için çok önemli bir çalışmadır.
Villeneuve Üstadı' nın anlattığına göre kendisi, belirli açıklamalar yapmaya izinlidir. Agarta adı değiştirilmiştir ve Yüksek Meclis' in (High Council) kendi içinde, tarihin ve zamanın hızlanmasıyla uyumlu hale getirilmesi için bazı ufak değişiklikler meydana gelmektedir. Agarta' nın yeni adı sadece "belirli birkaç kişi" ye bildirilebilir.
Yüksek Meclis, "bu dünyanın evrimi içinde ulaşacağı en yüksek noktayı" bilen oniki büyük üstaddan oluşmaktadır. Bu kişiler, günümüzün politikasını etkileyecek bir durumda olmalarına rağmen bizler yine de özgür irade sahibiyizdir. Bütün bu oniki kişinin üzerinde, daha da yüksek bir düzeyde üstün bir hiyerarşi içindeki "Görünmeyen Varlıklar" yer alırlar."
-ALINTIDIR-
-
Agartha Şamballah gibi mitler güzel masallardan öteye geçemez diye düşünüyorum. Bunlar gerçekse gözümüzle gördüğümüz Yüzüklerin Efendisi gibi filmleri de gerçek kabul etmek durumunda kalırız. Agartha için kitap makale vs. yazılmış o halde gerçektir demek yanlış olacaktır.
-
Agarta: Öğretmem
Sambala: Öğretmen :)
-
Ayrıca bu olay bazı ekollerde enki olarak bilinir.
-
Uydu fotoğraflarını araştırıyorum. Kuzey ve güney kutbu 90 derece paralellerini hiç bir fotoğraf göstermiyor. Ne Nasa da ne de başka kaynakların hiç biri 90 derece enlemlerini çekmemiş. Dünyanın çevresinde yüzlerce belki binlerce uydu olmasına rağmen neden bu fotoğraflar çekilmemiş anlamış değilim. Bu durum da benim şüphelerimi daha da arttırıyor. Google Earth e bile baktığımızda o noktaların hep bulutla kaplı olduğu görülüyor.
Acaba bu konuyu araştırmak isteyen kimse yok mu dünyada. Bir keşif grubu oluşturup araştırılmaya çıkılmalı. Mutlaka bu konuya merakı olan ve finans edebilecek güç insanlarda mevcuttur.
-
Manyetik kutuplardan dolayı uydu cekimi yetersiz syn waldow mistik bir sebep ten değil
saygılar
-
Agarta denilen yerin var olduğuna inanıyorum.
Ama insanlar malsef hala iyi ve kötü ayırımlarını yapmakta devam ediyorlar. Şimdide Agartayı 2-yere böldüler. Sağ kol iyimiş sol kol kötü. Neden herkes sürekli aynı şeyleri düşünüyor ki.
Var olan Tanrının ne pozitif nede negatif olduğunu düşünmek çokmu zor.
Bide şöyle bir araştırma yapsanız.
Agarta = Bilgileri saklı tutan
Sambala = İnsanlara eğitim veren.
Ve işin ilginç tarafı insanlık her zaman kendisine eğitim ve gerçekleri vermek isteyen karanlıktaki gerçekleri göremiyorlar.
Bu kadar yalanı hiç bir arada görmedim. Agarta bahazca bir kelimedir. A-garta garta götürülecek, saklanacak yer anlamındadır. Sıgarta:Götüreceğim yer.Vıgarta:Götüreceğin yer.Agarta sımazam:Sizi saklayacak yerim yok anlamındadır.Sambala: Abazalarda bir sülale ismidir.Halen Türkiyede de bu aileden yaşayanlar var.Yani, bu aile yer altı faaliyetlerini idare eden ailelerden gelen abaza sülalesidir.
Diğer bir ifadeyle, agarta: götülecek,saklanacak yer olarak abazaca da kullanılmaktadır. Abazalar gemiye agara derler, yani o zamanlar götüren,taşıyan vasıta anlamındadır.Agarta:Geminin götürdüğü yer, artık geri dönmemek üzere gidenlerin götülmesi anlamındadır.
Bir kültürün mitlerinin ,vardığı noktalar vahim.bu uydurma sentezler bitmiyor.
-
Agarta efsanesini önceden de duymuştum. Efsaneyi gerçeklikle bağdaştırmak istiyorsanız bilimsel veriler sunmak gerekir.
Diğer milyarlarca gezegen gibi, bizim gezegenimiz de katmanlardan meydana gelmektedir. Güneş gibi bir yıldızın varlığıyla, canlı oluşumu milyarlarca yıl sürmüştür. Akıllı varlık homo sapiens ise yaklaşık bundan 200bin yıl önce varolmuştur.
Agartanın varlığı ya semboliktir ya da sadece bir efsanedir.
Atlantis ve Mu uygarlıklarının varlığı ile ilgili görüşler bilimsellikten uzak verilmez. Gerek Piramitler olsun, gerek tufan ve öncesiyle ilgili kaynaklar olsun, dünyanın her ucunda görülebilir. Şuanki medeniyetimiz yaklaşık 6 bin yıl önce hissedilmeye başlanmıştır. İlk sapiens ile arada kalan 194bin yıllık süreç göz ardı edilemez. Atlantis ve Mu bilimseldir.
Agartanın ise Yunan mitolojisindeki Tanrıların Dağı Olimpos, Hades'in Cehennemi gibi bir yer olması düşünülebilir. Veya Dante Alighieri'nin Infernosu gibi sembolik olmanın yanında derin manalar taşıyordur. Fakat bağnazca araştırmak yetersiz kalır.
Aklımı kullanamadığım bu Agarta efsanesinde gerçeklik göremiyorum.
Saygılarımla.
-
Merhabalar, AGARTA kelimesini ilk olarak burada duydum. Dikkatli bir şekilde tüm yazılanları okudum. Muhammedin agartalılar tarafından eğitildiğinden bahsedilmiş. O zaman muhammed, neden cehennemin, yerin 7 kat altında olduğundan bahsetmiş. Başka bir durum, Agarta eğer gerçek ise, islam dininde bahsedilen yecüc&mecüc lerin bulunduğu yer değil midir? Sorgulayan bir kişiliğe yöneldiğim içindir belki de, ilk olarak 'neden araştırılmıyor?' sorusunu kendime ve sizlere sormak istiyorum.
-
Levh-i Mahfuz...
-
Merhaba.
Zıt kutuplar üzerine kurulu dünya da Agarta'nın da bir karşıtı vardır. Onlara da Şambala denir.
Agarta dünyayı iyilik, düzen ve kardeşlik ilkesine göre yönlendirmek isterken, Şambala aksine kötülük olumsuzluk ve merkezcilik üzerine olması için çaba sarf etmektedir.
Bu iki oluşumun dünyanın ilk sahipleri olduğu söylenir ve bu dünya üzerindeki zıt kutupların bu iki oluşum yüzünden olduğu rivayet edilir.
İki grupta yer altının katmanlarında yaşarlar ve gerekmediği sürece yer yüzüne çıkarak normal yaşayan halklara ve devletlere müdahale etmezler.
Lakin dünya üzerinde bir sıkıntı olduğu zaman savaşlar hastalıklar gibi durumlarda yer yüzüne çıkarak dünyanın Şakülünü Gönye ve Pergelleri ile düzeltirler sonrasında ise yer altına tekrar çekilirler.
Dünya genelinde onlara çıkan yer altı tünelleri olduğu söylenmektedir.
Dünyanın merkezine yakın bir noktada yaşadıkları için dünyanın her hangi bir noktasına ulaşmaları da daha kolay olmaktadır diye söylenir.
Bu durum şöyle izah edilir Türkiye'den Amerika'nın bilmem kaç bin km ise yer altından 40-50 km ile Türkiye'den Amerika'ya ulaşılabilinir gibi.
Kimilerine göre Melek-Şeytan, Cennet-Cehennem, İyi-Kötü gibi kavramların yaratıcısı da Agarta ve Şambala çekişmesidir.