Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: lucifer - Temmuz 10, 2009, 10:33:12 öö
-
uzun bir süredir gündemde olan askere sivil mahkeme yolu çankaya köşkündende geçmiş ve anayasa mahkemesi ne sunulmuştur. çankaya yasayı onaylamakla ilgili yasayı onayladık ama tereddütlerimiz var askerin içinin rahat tutulması için bir dizi düzenlemelere gidileceğini söylemiş. şunu anlamıyorumki yasa onaylanacaksa ya tereddütsüz şekilde onaylanmalı yada tereddütün varsa veto edersin tekrardan düzenlenip onaylanmaya gelir.
tayip erdoğan ise G-8 zirvesine katılmadan önceki yaptığı açıkklamada kararın henüz değerlendirilmediğini arkadaşlarıyla toplanıp değerlendirileceği hakkında bir açıklama yapmış. şu varki zaten yasa senın ıstediğin senın ısıne gelınebılecek bir şekilde sen hazırlayıp sunmadınmı birde olayları çok demokratik bir ortamda gercekleşmiş gibi neyin değerlendirmesini yapacak merakla beklıyorum sonucunu.
-
Öyle gözükoyurki Türkiye çoook şeyler değişecek.
-
Sn baris
çok şeyler değişeceği gayet net ve açık bu konuda size sonsuz katılım içerisindeyim. Değişim Çercçevesininde türkiye lehine olacağından şüpheliyim.
-
Ben emekli bir askerim.Zaten askere hiçbirzaman sivil yargı yolu kapalı değildi.Şahsen ben asker olduğum dönemde,sivillerle aramda vuku a gelen uyuşmazlıklar nedeniyle defalarca sivil mahkemelerde yargılandım.Askeri mahkemeler,askerlerin askerlerle olan uyuşmazlıklarını ve askerlerin askeri görevleri ile alakalı sorunların çözülmesinde işlev sahibidir.Bu,neredeyse bütün dünya ordularında da böyledir.
Yeni yapılan değişikliklerin kapsamını tam olarak bilmemekle beraber,ayyuka çıkarılan meselenin içinin doluluğuyla ilgili kuşkulara sahibim.Kanun aynı olduktan sonra,yargılamayı sivil hakimlerin yapması neyi değiştirir?DGM lerin kapatılması aşamasında da bu ve buna benzer endişeleri dile getirenler gördüler ki,içinde asker üye olmayan mahkeme heyetleri de pekala teröriste,kaçakçıya,çete üyelerine gayet makul cezalar verebiliyorlarmış.
-
sn ceycet
tabikide tüm dünyada askere sivil yargı yolu kapalı değildir. bizimkindede kapalı olmayabılır.ama şu varki tüm dünyadaki yargı yolu bizim ülkemizde yargı yoluyla karşılarştırılamayacak kadar birbirlerine uzak. dünyada demokratik hareketlerle askerler sivil mahkemelerde yargılanıyorlar. benimde bundan şikayetim şuki sizinde belirttiğiniz gibi kanun değişmedikten sonra ne farkedecek. bu sadece akparti hükümetinin endişesinden gelen bir korkuyla yapılan yasa değilmidir sizcede.
yasayı onaylayan cumhurbaşkanı abdullah gül bile askerin tepkisini çekecek cümleleride görmüş olacakki açıklamasında terredütlü bir şekilde onayladığını öne sürüyor. sizce nekadar kuşkusuz bir yasa yapılmıştır.
saygılarımla,
-
Sayın lucifer,
Korkunun ecele faydası olmadığını biliyoruz.Mevcut beyinler,ithal fikirlerle,korku ürünü tereddütlerle,aldıkları talimatın gereğini yapma gayretinde,kendilerini de gündemide içinden çıkılmaz bir hal e getiriyorlar.Altyapısı olmayan,acele ile hazırlanmış yasaları veya değişiklikleri,bırakın yasalaştırmayı,deklere etmek bile meclisin ciddiyetinin sorgulanmasına yol açar.Oldu-bitti ler hırsızlardan başka kimsenin işine yaramaz.
Öncelikle niyetlerini açıkça ortaya koysalar,belki,askerde bu konu ile ilgili olarak söyleyeceklerinin yanısıra desteğinide verebilecektir.Sorunu telaffuz etmeden,gerçekleştirilecek sözde çözümler,meydana getirecekleri tıkanıklığın etkisiyle geri dönecektir.Bilinmez ki,belkide,niyetleri çözüm odaklı değildir.Bu memleketin en ilginç özelliği,insanlarının sürprizlere bağışıklık kazanmış olmalarıdır;herhalde...
Saygılarımla.
-
Benim gözlemlerim Toplumda ve aydın çevrede askerin sivil yargıda yargılanmasından ziyede kanunun gece yarısı çıkarılması.Birkaçgün önce bir program izledim.Burhan Kuzu da konuktu.Orada bunu ifade ettiler.Bir Hukuk Profösürü kendisi gibi Hukuk Profösörü olan Burhan Kuzuya bunun iyi niyetli olmadığını ifade etti.Ben Profa katılmakla beraber oldu bittiye getirildiğine inanıyorum.Eğer belirli bir zaman dilimine yayılmış ilgililerce araştırılmış ve yasal düzenlemeleri enazından tastlaklanmış olsa idi daha iyi olurdu.Ayrıca Askeri ilgilendiren bir kanunun Asker tarafından bilinmesi gerekirdi.Şöyle ki;Karşılıklı bilgi alışverişi askeri mevzuat,kanuni işleyiş konusunda fikir alınabilir daha faydalı olabilirdi.Bu şekilde yaklaşım oldu bittiye getirilme doğru değildir.Taraflardan biri olan ve bizzat kendisini ilgilendiren TSK kanunu göründüğü üzre basından öğrenmiştir.
Ben Böyle önemli kanunların bu şekilde oluşturulmasını demokratik bulmamakla beraber iyi niyet taşımadığını da düşünüyorum...
-
sn ceycet, sn baris
yasanın bir oldu-bitti işi olduğu elbetteki açık. bir gece de alınan kararlarla, ve kendılerınce uygun olan kanunlar ve madelerle yasa yapmak mükemmel bir zihniyetin ürünüdür. askerlerle oturulup bir anlaşmaya gidilmesi en makul olanıydı. ama yasa yapanlar buna yanaşmadı. başta da belirttiğim gibi, zaten bana göre bu yasanın adı çiçek yasası olmalı Albay çiçeğe karşı yapılan bir yasa olmalı ciddi meclisimizin üyeleri bence bu ismi koyabilecek kadar ciddi olabilirdi zaten. bu tür düşünceler ve kararlar ülkede çıkmaza gidilip geri dönülececektir. ama bunca gündemi meşgul etmeler bunca çabalar sonunda hersey boş olduğu anlaşılacak en önemlisi geri getiremiyeceğimiz bir zaman kaybını yaşamış olucağız.
saygılarımla.
-
Degerli Arkadaslar,
Bu yasayi tartismak, detaylar arasinda kaybolmak demektir. Onemli olan butunu gormek, gorebilmektir.
Dikkat edilecek olursa, son senelerde ve sistematik bir bicimde Silahli Kuvvetler uzerine oyun oynanmakta, Silahli Kuvvetler sindirilmeye, toplum ustundeki etkinligi azaltilmaya, guvenilir kurumlar siralamasinda ilk kurum olarak cikmasi engellenmeye calisilmaktadir. Bu planli bir calismadir ve neticesinde ulkemiz zayiflatmak istenmektedir. Dikkat edin, yasa cikar cikmaz Cevik Bir, Yasar Buyukanit gibi hala etki sahibi emekli generaller hakkinda davalar acilmaya baslandi. Bir sey bulamasalar bile guvenilirligi zayiflatmak onlara yetecektir. Ergenekon'da yapilanlar da ortada tabii.
Hepimiz uyanik ve dikkatli olmaliyiz.
Saygilarimla,
-
sn Dino
Görüşleriniz son derece isabetli ve gercekliği yüksek düşünceler, evet askeri güvensizlikte bu olayların bir parçası etki sahibi olan paşalarıda yargılama yoluna gidilmesi dediğiniz gibi en somut örneğidir. dikkatli bilinçli ve takipçi olmak insanların bu tür oyunlara gelmemesi için en önemli sorumluluktur.
saygılarımla,
-
Sayin Lucifer,
Sistematik olarak oynanan oyunlar konusunda uyanik olmali, butun yapilanlara, demokratik bir ulkenin Ataturkcu bireyleri olarak sandikta dur demeliyiz. Ama gorunen o ki, ulkemin %45 lik bir bolumu bu tur oyunlardan zevk aliyor...
Saygilarimla,
-
sn Dino
Sistematik oyunlar konusunda uyanık olabılen yahut bu tür oyunları kendi süzgecinden geçirip arasında ayıklama yapabılecek ınsanımız maalesef azınlıkta. ve geride kalan çoğunlukta bu tür bir ayrıştırmayı yapamadığından oyunlarına bir nevi katkıda bulunmuş olmakta. halkın yöneticiler tarafından çok ozurdıleyerek belirtiyorumki yobazlaştırılması yahut ufak tefek şeylerle kandırılabılmesi zaten %45 lere yetmekte. halkın inançları da aslına bakılırsa bu tür bir yüzdeyi hükümete kazandırmasına yetiyo.
bugün atatürkün demokratik adımlarla bu zaman kadar getirdiği türkiye cumhuriyeti' nin duruşu son 7 senede gayet ne halde olduğu ortada.
umarım halkımız kendi kendni bu tür konularda bilinçlendirmek için uğraşır.
saygılarımla,
-
Sahte AB'ci hükümetin enbüyük kozu AB'nin sunmuş olduğu Uyum Yasaları.Sivil egemenlik.Aslında bizim ülkemizde de sivil bir egemenlik vardır.Aksini iddia etmek zordur.Bu hükümetten önce gelen hükümetler de AB için çalışmalar yapmış,düzenlemeler yapmış ama hiçbirinde Asker bukadar gündeme gelmemişti.Sayın Dino'nun da belirttiği üzere bu sistematik bir oyundur.Askerin tüm kurumlar içerisinde belirgin olarak daha güvenilir olması hükümeti rahatsız ediyor.Çünkü temelindeki ideolojik düşüncesi ile hükümet,açık şekilde TSK dan çekinmektedir.Haklıdır.Son 7 yılda irtica faaliyetleri artmış Laiklik başta olmak üzere değiştirlmesi dahi teklif edilemeyecek birçok şey yorumlanmaya başlanmış,yargının bağımsızlığı sorgulanır hale gelmiş,kurumlar arası çatışmalar ortaya çıkmış ve ciddi bir siyasi kaos oluşmuştur.Bunun kadar bile olmadığı dönemlerde TSK hükümetlerin deyim yerindeyse kulağını çekmiştir.Büyükanıt'ın e-muhtıra diye adlandırdıkları bildiride açıkça ve net olarak belirtilmiştir ki '' TSK Laiklik,Atatürkçülük,Cumhuriyetçilik söz konusu ise taraftır.''O zaman sizde öyle iseniz niye korkuyosunuz.Niye kefenimiz cebimizde diye meydan okuyosunuz?
Büyükanıt ayrıca çok anlamlı birsöz ifade etmiştir.''SÖZDE DEĞİL,ÖZDE LAİK OLMAK GEREKİR''Bunun yanında geçen günlerde bir televizyon kanalında Sabih Kanadoğlu'nun konuşmasını dinledim.Kendisi güzel bir cümle kurdu;dedi ki ''Hükümet neredeyse Askere darbe yapmayacağına dair Kuran'a el bastıracak''dedi.Uzun süre güldüm bu laf üzerine.Fakat cümleye değil ülkemizin,demokrasimizin bu hallere düşürenlerin yarın ne hale düşüceklerini tahmin ederek şimdiden onların haline güldüm.
Türk Gençliği Atasının emanetine sahip çıkacak,bu psikolojık savaştan muzaffer çıkacaktır.Cümlemi de gene Sabih Kanadoğlu'nun bir sözünü alıntılayarak bitirmek istiyorum.
''Hükümet olmayı sağlayan,oy veren bu millet,yarın çıkardığı sandığa gömmeyi de bilir.''
-
kurumlar arasında çatışmala oluştığu kesnilikle doğrudur. özellikle asker üzerine oynanan oyunlar orduya insanları darbeci gözüyle bakmasına sebep olmaktadır. bu gün oruya güvenen halk aralarında güvenini sarsan kişilerde oluştırmuştur. kurumların birbirilerine olan güvenleri bir hayli zayıflatılmıştır. bugün mit ayrı jandarma ayrı emniyet teşkilatı ayrı ayrı dinlemeler içerisinde olmasının sebebide bundandır.
saygılarımla,
-
%45 ler seviyesinde oy aldılar, yobazlaşan halk, mahalle baskısı, v.s. son zamanların bitmek tükenmek bilmeyen konuları!
İyide tek sorumlu bahsi geçen partimi? Ya da çağdışı uygulamalar, halka güvensizlik, ezbere dayalı eğitim sistemi, tek tip düşünen insan yetiştirmeye zorlamak ve darbeler mi?
Beğenmediğimiz aynı halk değil mi kurtuluş mücadelesini veren?
Yeri geldiğinde ölmeye gönderilen ama güvenilmeyen, fikir üretmekten alıkonulup sürü gibi güdülmeye çalışılan halk. Dün birileri çoban bugünde başkaları. Sizce farkı var mı?
Bugün bir sonuçtur ve geçmişte ekilenlerin mahsulüdür. Geçmişte yapılan hataları sorgulamadığımız sürece geleceğimizi de kendi ellerimizle yok etmiş olmaz mıyız?
Saygılarımla,
-
sn dogukan
tabikide beğenmediğimiz bir halkımız olduğunu söylemek kesinlikle kabul edemez ve ben bunu kendi adıma kabul etmemekteyim. ben bu vatanı ve bu vatan uzerınde varolan canlı cansız herseyi yargısız sualseiz beğeniyorum.fakat şöyle bişi varki kurtuluş mücadelesi veren bu halk değilmiydi derken bir genelleme yapıp her şeyi ortak paydaya çekmekte yalnış olur diye düşünüyorum.
dün birileri çoban bugün birileri derkende bu iktidar veya da muhalefetieleştirme olur doğrudan ama bu başlık altında askeri yargı konusunda alınan kararlar ve onaylanan yasanın tek bir düşünce den çıkıp yapılmış olmasını eleştirmekteyiz. tabikide hükümetin kendi içinde yaptığı doğrudan şeyler vardır. ki biz burda sadece askeri yargı yolunu tartışmaktayız
saygılarımla,
-
%45 ler seviyesinde oy aldılar, yobazlaşan halk, mahalle baskısı, v.s. son zamanların bitmek tükenmek bilmeyen konuları!
İyide tek sorumlu bahsi geçen partimi? Ya da çağdışı uygulamalar, halka güvensizlik, ezbere dayalı eğitim sistemi, tek tip düşünen insan yetiştirmeye zorlamak ve darbeler mi?
Beğenmediğimiz aynı halk değil mi kurtuluş mücadelesini veren?
Yeri geldiğinde ölmeye gönderilen ama güvenilmeyen, fikir üretmekten alıkonulup sürü gibi güdülmeye çalışılan halk. Dün birileri çoban bugünde başkaları. Sizce farkı var mı?
Bugün bir sonuçtur ve geçmişte ekilenlerin mahsulüdür. Geçmişte yapılan hataları sorgulamadığımız sürece geleceğimizi de kendi ellerimizle yok etmiş olmaz mıyız?
Saygılarımla,
Sayın Doğudan,
İçinde yaşadığımız toplumun sorunlarının kendine özgü olduğunu düşünmüyorum.Kendine güven konusunda yetersiz kalan bütün toplumların fertleri,malaesef buna benzer tepkiler göstererek,herdaim güçlünün yanında olmayı yegane yol olarak görebiliyorlar.Tamamen toplu halde yaşamanın gereği olarak zuhur eden bu psikolojik hareket tarzını değiştirmenin yolu,eğititilirken ölüm korkusunu yenebilen insanların bir araya gelebildiği toplumlar tesis etmekten geçiyor.
Feodal özelliklerini muhafaza eden bütün toplumlar,bu ve buna benzer durumlarda aynı tepkiyi veriyorlar.Mevcudiyetin ve buna bağlı hal tarzının bizim özelliklerimizi taşıyan herhangi bir sıfat ile,doğrudan alakalı olduğuna beni ikna edebilmeniz için aynı şartlar altında,aynı yaşam tarzını benimseyen ve değer üretebilen bir kitlenin mensubu olmanız gerekir.Bu faraziyenin de ,ütopyadan öte bir tarzı olamayacağını öğreten geçmişim,aslında benim bu forumda da yapmak istediklerimin aynı özellikler ile muhatap unsurlar içerdiği hususunda ikna olmam için yeterlidir.Burada ,aslında herhangi bir misyon içermeyen birlikteliğimizin, varamıyacağı,resmin tüm parçalarını içerdiğini varsaydığımız görüntüler,bazı insanların kendi onaylanma dürtülerinin tatmininden başka ,hiç ama hiç birşey olmama durumunu, sürdürebildiğimiz sürece,doyma umudunun geçiştirilmesinden başka bir işlevi olmayacaktır.
Aslında hepimizin hüsnü niyet ile iştirak ettiğimiz zannıyla hareket ettiğimiz bu forum,bizlerin umudları ile samimi olarak alakalı olsa idi,bizden fazla,masonların iştirak edeceği,sorulan tüm sorulara cevap verileceği,kraldan çok kralcıların olmadığı,kral varsayılanların cesaretlerini sergileyebildikleri
bir ortam olurdu.
Görüldüğü üzere,ileride savaşmak zorunda kalacakları,kişilik bozukluklarının bile farkında olmayan insanların işgal etmiş olduğu bir birlikteliğin,bizleri aydınlığa götürebileceği umudunu halen taşıyabilen insanların,dostların,hak yolcularının Allah yardımcısı olsun.Benim tasavvur kabiletimin resmederek yansıttığı masonluk,bu prensiplerin üzerine kurulu ise VAY haline...Binlerce yıldır,aklı başında insanlar bu kadar hafifliğe duyarsız kalamazlar dı.Umarım,bugüne kadar eleştirdiğimiz ucubelerden daha vahim bir sürecin aktörleri olarak,kendimizi seviye yoksunu bir ortama ifşa etmemişizdir.Eğer öyle oldu ise,mahşerde iki elim yakanızdadır.Hakkım size ve sizin gibi olanlara,kendi hakkını helal etmeyebilir.Uyumadan önce düşünenler İSTİSNA olsun.
Saygılarımla.
-
Sayın doğudan;
Metin deki bazı bölümler için sizi tenziye ederim.Mazur göreceğinizi umud ediyor,muhataplarının hamased odaklı olabileceğini tahmin ettiğim(muhtemelen okunmamış olarak resmedilecektir)söylemlerini,susuzluk haliyle beklerken,şahsınızın,tarafımdan vareste tutulacağını,
Hukukçu arkadaşların,ağabeylerine danışabilecekleri fırstaları kendilerine takdim edeceğimin,operatif olmayan ortamda,operatif ilkelerle sunulmaya gayret edileceğinin bilinmesini,bu "görü"ye vesile olabildiğiniz için tarihin hakkınızı ödeyeceğinin tarafınızdan bilinmesini rica ederim.VAR OLAN"Sade"VAR olsun
Saygılarımla...
-
Uyumadan önce düşünmek vicdan muhasebesi yapabilmektir.Bunu da yapabilmek için erdem sahibi,vicdan sahibi olmak gerekir.Kitleleri yöneten liderler mutlaka bu özelliklere sahip olmak zorundadır.Buna sahip olamayan liderler,o toplum içerisindeki kaosun oluşmasına sebeb olurlar.
Mutlaka Ülkemizde olduğu gibi Dünyanın diğer ülkelerinde de Lideristlik özelliklere az sahip yöneticeler vardır.Dünyanın gelişim evrelerine ayak uyduramayan,geleceğini göremeyen,kadrosunu iyi oluşturamayan liderler ülkelerini mutlaka gelişimini engellerler.
Bizim ülkemizde malesef geleceğini göremeyen,lideristlik özelliklere fazla sahip olmayan,aydınlığa,çağdaşlaşmaya ayak uyduramayan Liderler mevcuttur.Mevcudiyetleri yönetsel anlamda zarardır.Ülkemizi Korku siyaseti ile,gerilim ile,İslami Faşizan sentez ile yönetmektedirler.
Kimi insanlarımızı dini inançlarından,kimi insanlarımızı ekonomik darlıklarından yakalayıp siyasi oyunlarının birer piyonu haline getirmektedirler.
Dikkat ederseniz artık eski değişmezlerimiz bugünlerde hep revizyona uğradı.Yargının bağımsızlığı tartışılır oldu.
Hükümet görevlileri sürekli,insanların kendi işlerine karışmaması gerektiğini ve bu karışmalar nedense kendi hükümetleri döneminde olduğunu söylüyorlar.
Hükümet görev süresine başlamadan önce Yargı doğrudur tartışılmıyor,Yüksek Mahkeme Üyeleri bu tartışmalara katılmıyordu.Neden? Çünkü Toplumun herkatmanı başta olmak üzere yargı mensupları da dahil kimse yargının bağımsızlığından ŞÜPHE etmiyordu.
Üniversiteler Rektörleri televizyonlarda meydan okumuyordu.Neden? Çünkü birileri eğitim sistemi üzerinde, dini temeller üzerinde OYNAMIYORDU.
Şimdi geldi Askere.Son 7 yıldır Ülkemiz Hükümetin Askere saldırmalarından dolayı birçok düzenlemeden mahrum kalmıştır.Sürekli Türban,Laiklik,Atatürkçülük,MGK,Askerlik Hizmetleri etrafında döndük durduk.Eskiden Askeri Lider ile Siyasi Lider MGK'da veya Hayati önem taşıyan toplantılarda buluşurdu.Şimdi ise Neredeyse günde 2 kere Ellerde Dosya bir orada bir burada buluşunuluyor.Televizyonlar Flaş diye geçiyor.Aradan birkaç saat sonra hiçbişey yokmuş gibi Rutin görüşme denilip geçiliyor.
Yurdum İnsanı sürekli gerilimler içerisinde boğulup kalmaktadır.Yaşadıkları sıkıntılar ile başbaşa bırakılmaktadır.Ülkemizde birtakım insanlar garip bir şekilde Zenginleştirilmektedir.Düşünen insanlar,muhalefet olan insanlarHemen Örgüt kurmaktan veya düzeni yıkmaya çalışılmaktan yargılanmaktadır.
Şimdi kendime soruyorum,ne olduda taraf oldum bu insanlara karşı?
Ergenekon dediler bir baktım ki aydınlar,yazarlar,muhalifler hepsi içeride.
Akşam izliyorum,dinliyorum adamı;sabah gazete alıyorum bir bakıyorum manşette o adam.Ergenekoncuymuş.Ertesi gün aynı,aynı,aynı.
Allah Allah diyorum.Hiç Cemaatçi,hiç hükümet yandaşı yok.Sonra kendi kendime diyorum ki Yargı bağımsız.Hemen gülüyorum ardından ve diyorum ki çocuklar inanmaz.
Gece bir yasa çıkıyor; Sabah 9 emekli paşa hakkında anında suç duyrusunda bulunuyor.Ben ozaman şunu sorarım.
3 ayrı kurum biraraya geliyor,9 emekli genaral hakkında suç duyrusunda bulunuyor.Bukadar sayfalarca dolu iddialar,tarih tarih yapılanların yazılması 3 kurumun yan yana gelip de bu ortak iddianameyi hazırlaması gece ile sabah arası olan zaman diliminde mi oldu yoksa sistematik bir operasyon mu yönetiliyor?
Birgece nelere kadirmiş!!!
Askere sivil yargı yolu masumca düşünülmüş bir yol değildir.
-
sn baris
kesninlikle son yazdığınız mesajdakı son cümlenize katılmaktayım.
askere açılan sivil yargı yolu kesinlikle masum bir düşüncenin sonucu ortaya çıkan birşey değildir. son derece tedirginlik ve içinde büyüyk sistemlerin döndürüleceği bir yasa olacaktır bu.
saygılarımla.
-
Askere sivil yargı yolunun açılmasını destekliyorum,askeri mahakemelerin sivil yargılarda olan konularda darbe girişimi mesela bağımsız yargılama yapacağına inanmıyorum.
Paşalarda gitsinler paşa paşa yargılansınlar ben suç işlesem yargıya gidiliyor ya...
Saygılarımla...
-
Degerli Arkadaslar,
Bu yasayi tartismak, detaylar arasinda kaybolmak demektir. Onemli olan butunu gormek, gorebilmektir.
Dikkat edilecek olursa, son senelerde ve sistematik bir bicimde Silahli Kuvvetler uzerine oyun oynanmakta, Silahli Kuvvetler sindirilmeye, toplum ustundeki etkinligi azaltilmaya, guvenilir kurumlar siralamasinda ilk kurum olarak cikmasi engellenmeye calisilmaktadir. Bu planli bir calismadir ve neticesinde ulkemiz zayiflatmak istenmektedir. Dikkat edin, yasa cikar cikmaz Cevik Bir, Yasar Buyukanit gibi hala etki sahibi emekli generaller hakkinda davalar acilmaya baslandi. Bir sey bulamasalar bile guvenilirligi zayiflatmak onlara yetecektir. Ergenekon'da yapilanlar da ortada tabii.
Hepimiz uyanik ve dikkatli olmaliyiz.
Saygilarimla,
Somut olarak askere sivil yargı yolunun açılmasından yanayım, şemdinli olaylarını unutmadık.
Temiz olan birşeyi sebepsiz kirletmek mümkün değildir.
Şuanda ordumuza bir oyun oynanıyorsa bunların sebebi ordumuzun zamanında yaptığı sindirilemez olaylarıdır ve böylece buna sebebiyet hazırlamasındandır. Bu kanundan ve uzun zamandır gündemdeki soruşturmadan acısı olanlar dikkatli ve uyanık olsalardı ulus güçlerin kendilerine verdikleri herşeyin bir stratejik adım atmak için ileride geri alınıp asıl emellerini gerçekleştireceğini düşünebilirlerdi. Evet belki iyiye gitmiyoruz. Ama kusura bakmayın mevcut ordu yönetimi ile biz bu durumlara gelmedik mi? İşin özünü onlar oluşturmadı mı? Hükümetde burada devirici rolünü oynuyor tüm sistem gayet güzel işliyor. Görüldüğü üzere kimse ak değil, tek gerçek var o da milletimize 100 yıl önce olduğu gibi yeni bir düzene ayak uydurabilmesi adına bir yol göstermektir.
Bu böyle olmak zorundadır, 20-30 yıl sonra ki global sistem şuandaki sistemimizi takmayacaktır. Bu geç başladığımız atılımlarda neyi bekliyorduk ki? Madem halk kendisi devletini biryerlere getiremiyor o zaman bir takım güçler gayet güzel şekilde bize şekil vermesini bilir. Bu süreçten toplum elbette ki sorunlu olarak geçecektir. Doğanın kanunu gereği artık Değişim Şart(!).
Bence bunları tartışmak yerimize ülkemiz doğru bir şekilde nasıl demokratikleşir ve halkımız özgürce düşüncelerini nasıl aktarabilir ve aktardığı bu fikirlerini ülkemizde insanlar medeni şekilde nasıl algılayabilir bunları düşünmemiz gerekiyor.
Bu vaziyet ülkeyi geliştirir, bir yerlere getirir, halkımız insan olduğunu hatırlar.
Güzel ülkemde bir emekli ay sonunu getiremez iken elin ülkesindeki emekli dünyayı geziyor.
Olması gerekende budur.
Düşünmedikçe, düşündüklerimizi uygulamaya sokmadıkça;
Unutmayalım ki onların çizdiği yol sayısı kadar seçeneğimiz var.
-
Türk Silahlı Kuvvetleri tasfiye edilmeye çalışılıyor, bu açık ve net. Yerine de (kimse paranoya demesin) polis teşkilatı gibi siyasi iktidarların nüfuzuna açık bir kurum yaratılmak isteniyor.
Türk Toplumu bu denli "uyur" halde iken ve sazı çalanlar hep "ninni"leri tercih ederken bir kaç gözü açık adam ne yapabilir tartışılır.
Hiç iyi günler beklemiyor bizi hem de hiç.
Ancak korkmak ve sinmek basiretsizliktir. Sonuna kadar amaç ve ideal savunulmalı, yanlışın karşısına dikilinmelidir.
-
Degerli Arkadaslar,
Bu yasayi tartismak, detaylar arasinda kaybolmak demektir. Onemli olan butunu gormek, gorebilmektir.
Dikkat edilecek olursa, son senelerde ve sistematik bir bicimde Silahli Kuvvetler uzerine oyun oynanmakta, Silahli Kuvvetler sindirilmeye, toplum ustundeki etkinligi azaltilmaya, guvenilir kurumlar siralamasinda ilk kurum olarak cikmasi engellenmeye calisilmaktadir. Bu planli bir calismadir ve neticesinde ulkemiz zayiflatmak istenmektedir. Dikkat edin, yasa cikar cikmaz Cevik Bir, Yasar Buyukanit gibi hala etki sahibi emekli generaller hakkinda davalar acilmaya baslandi. Bir sey bulamasalar bile guvenilirligi zayiflatmak onlara yetecektir. Ergenekon'da yapilanlar da ortada tabii.
Hepimiz uyanik ve dikkatli olmaliyiz.
Saygilarimla,
Somut olarak askere sivil yargı yolunun açılmasından yanayım, şemdinli olaylarını unutmadık.
Temiz olan birşeyi sebepsiz kirletmek mümkün değildir.
Şuanda ordumuza bir oyun oynanıyorsa bunların sebebi ordumuzun zamanında yaptığı sindirilemez olaylarıdır ve böylece buna sebebiyet hazırlamasındandır. Bu kanundan ve uzun zamandır gündemdeki soruşturmadan acısı olanlar dikkatli ve uyanık olsalardı ulus güçlerin kendilerine verdikleri herşeyin bir stratejik adım atmak için ileride geri alınıp asıl emellerini gerçekleştireceğini düşünebilirlerdi. Evet belki iyiye gitmiyoruz. Ama kusura bakmayın mevcut ordu yönetimi ile biz bu durumlara gelmedik mi? İşin özünü onlar oluşturmadı mı? Hükümetde burada devirici rolünü oynuyor tüm sistem gayet güzel işliyor. Görüldüğü üzere kimse ak değil, tek gerçek var o da milletimize 100 yıl önce olduğu gibi yeni bir düzene ayak uydurabilmesi adına bir yol göstermektir.
Bu böyle olmak zorundadır, 20-30 yıl sonra ki global sistem şuandaki sistemimizi takmayacaktır. Bu geç başladığımız atılımlarda neyi bekliyorduk ki? Madem halk kendisi devletini biryerlere getiremiyor o zaman bir takım güçler gayet güzel şekilde bize şekil vermesini bilir. Bu süreçten toplum elbette ki sorunlu olarak geçecektir. Doğanın kanunu gereği artık Değişim Şart(!).
Bence bunları tartışmak yerimize ülkemiz doğru bir şekilde nasıl demokratikleşir ve halkımız özgürce düşüncelerini nasıl aktarabilir ve aktardığı bu fikirlerini ülkemizde insanlar medeni şekilde nasıl algılayabilir bunları düşünmemiz gerekiyor.
Bu vaziyet ülkeyi geliştirir, bir yerlere getirir, halkımız insan olduğunu hatırlar.
Güzel ülkemde bir emekli ay sonunu getiremez iken elin ülkesindeki emekli dünyayı geziyor.
Olması gerekende budur.
Düşünmedikçe, düşündüklerimizi uygulamaya sokmadıkça;
Unutmayalım ki onların çizdiği yol sayısı kadar seçeneğimiz var.
Sayin Barbaros,
Ne guzel soylemissiniz; herseyi bir tarafa koyup ulkemizi nasil demokratiklestirebilir, ona bakmamiz lazim diye. Demokrasiyi arac olarak goren bir zihniyete karsi demokratiklesmeden bahsetmek mumkun olabilir mi? Semdinli olaylarini unutmadik demissiniz, o da guzel. Pekala, Semdinli olaylari hakkinda lanet teror orgutunun resmi sitelerinde bagira bagira bunun bir komplo oldugunu, olayi kendilerinin gerceklestirip Silahli Kuvvetler uzerine atip Semdinli'de orduya karsi ayaklanma yaratmak niyetlerinin oldugunu biryerlerde okumadiniz mi?
Sistem cok guzel isliyor. Insanlari bilinclendirmemek icin gelir seviyerleri yukseltilmezse, gerekli egitim layikiyla verilmezse, devletin butun teskilatlari tarikatlarin eline gecerse, yargi ile sabah aksam oynanirsa, yandas medyalar yaratilip el altindan sahte belgeler yayinlatilip sonra da gercekmis gibi sorusturmalar acilirsa, ornegin dalga gecer gibi emeklilere uc kurus zam yapilirsa siz demokrasiden bahsedebilir misiniz? Elbette edebilirsiniz ama demokrasinin arac oldugunu kabul ederseniz.
Ben rahmetli olmus bir subay cocuguyum. devletine 32 sene hizmet etmis, Ataturkcu bir vatanseverin cocuguyum. Rahmetli babam 32 sene dusmanla degil, bu bagnazlik, bu yobazlik, bu cagdisilik ile savasti. Bu konuda gozleri acik gitti. Vatanini, milletini satan insanlarin insaliktan nasiplerini almadiklarini ben O'ndan ogrendim. Bu ulke ummetciligi ulus devlete tercih edenlere birakilmayacak kadar kiymetlidir.
Saygilarla,
-
Sevgili Barbaros;
Demokrasiyi,halkın özgür düşüncesini tartışalım diye yazmışsınız.Dileğiniz çok güzel ama;
Şu sıralar demokrasinin en son konuşulacağı ülke, bizim ülkemizdir.Demokrasinin olduğu yerde sosyal adalet vardır,insana saygı vardır,insan fikrine saygı vardır,ayrımcılık yoktur.
Bugün ülkemizde tahamülsüzlük enüst derecededir.Bir başbakan kuruyor bir ekip, tüm yurttaşlarımızı tek başına dinliyor.Muhalif olanlar,hükümeti eleştirilenler Laik,Atatürkçüler,türbanı üniversiteye sokmayanlar,kafasına şeriatrı sokmayanlar ya darbeci diye,ya vatan haini diye,ya terörist diye ceza evlerine konuluyor.
Şimdi nasıl demokrasiden bahsedebilirsiniz?
Ülkemizde en tehlikeli durum ordu ile halkın karşı karşıya getirilmesidir diye düşünüyorum.Çünkü TSK Türkiye Cumhuriyeti Devletinin muzaffer bekçisidir.Çünkü TSK,Mustafa Kemal Atatürk'ün Devrimlerinin takipçisidir.TSK bugün yapılan her ankette ülkemizin en güvenilir kurumudur.En sevilen kurumudur.TSK Ülkemizi satmaya kalkanların,rejimimizi değiştirmeye kalkanların,dini sömürenlerin,karanlık cemaatçi zihniyetlerin üstüne geçmişte hep çökmüştür.İşte bu yüzden Halkımız Ordumuzu sevmektedir.
Şemdinli olaylarını unutmadık demişsiniz.Yukarıdaki ordu ile ilgili yazdığım bölümde bunun çözümlemesini yapabilirsiniz.Şemdinli Ordumuz ile Halkımızın karşı karşıya getirldiği iyi bir organize edilmiş oyundur.Bu noktada gerçekten Şemdinli unutulmamalıdır.Bu siyasi komplo bir daha olmaz!
Mevcut Ordu yönetimi ile bugünlere gelmedikmi demişsiniz.Ülkemizde hiçbir zaman Ordu yönetimi olmamıştır.(Askeri Müdahele yapılan 3 dönem hariç)
Mustafa Kemal Atatürk dahil üniformasını çıkarıp öyle siyaset yapmış ve Ordu daima siyasetin dışında kalmıştır.
Bugün bir hesaplaşmanın,sosyal faşizmin,sindirmenin konu olduğu bir film izliyoruz.Bu film artık dizi oluyor.Bugün ergenekonun 3.bölümü hazırlanmış.60 kişinin daha bu diziye katılacağı belirtilmiş.Bu diziyi yazan senaristler,acaba diziyi kaç bölümden oluşturdular ve kaç aktör eklediler merak ediyorum.
Saygılarımla...
-
sn dino
yazınızı okudum. hemde 2 3 defa okudum. ve her okuyusumda farklı farklı etkılendım ki etkilenmemek mümkün değil. her cümlenizle bir şeyi değil bir kaç şeyi açığa çıkarmışsınız, her cümleniz üzerine sayfalarca açıklama gtetirilebir.
size düşüncelerinizi düşüncelerim şeklindede aktardığınız için teşekkür ederim
saygılarımla,
-
sn barbaros
metninizde nasıl halkın kendi düşüncelerini özgürce aktarabilmesini sağlamalıyız diye bir cümle belirtmişssiniz, bunun üzerine tattışılmasının gerektiğini medeni algılanabilmekten bahsetmişsiniz.
ss
şimdi size bir soru yöneltmek istiyorum. bu sivil yargının yerine tamam sizin dediğiniz konulardada tartışıp çözümler bulunmalı haklısını, ozaman suçu bunları tartışmak yerine ınsanları başka düşüncelere sevkedip bu tür düşünce özgürlüğünü dile getirilmemesini sağlıyan kişilere sitem etmeliyiz onceliklede o kişilerde, işte bu bugün bu konu başlığını tartışmamızı sağlıyanların ta kendisi değilmidir.
insanlar atatürkçü düşünceyi savunup meydanlara çıktıklarında laikliüğe aykırı mitinglerde demokratikleşmeyi göz ardı edenleri pravakatör olarak suçlayıp göz altına larak sizce bu tür konuları bastırmaya çalışmadımı. evinde atatürk resimleri kitapları düşünce bilimi adına bir çok belge sahip olduğu için ergenekoncu diye alınmadımı. size sorarım hangi sağcı yandaş basından biri ergenekoncu diye alındı. kimse.
ülkemizin önde gelen yazarları edebiyatçıları yardımlaşma dernekleri, gibi pek çok kişi ve kurumlar ergenekoncu olmadımı. bunlara rağmen, hala nasıl halkın düşüncelerini özgürce dile getirmesinden bahsedebiliriz. demek istemiyorumki yapılanlara karşı suscaz hiç bir zaman susulmayacaktır tabiki, ama bugün kendi yerlerinin sarsıntıda olduğunu görüpte bir darbeyele indirileceklerini düşünen kendilerine güvensizlikten ve yapmış oldukları faaliyetlerden dolayı korkulara kapılanlar, askeri bile bir köşeye sıkıştırmaya çalışmıyorlarmı. ama bilmiyolarki, halk uyanıyo dahada uyanıcak ve ozaman darbeyi asker değil halk yapıcak milletimiz yapıcak
saygılarımla,