Masonlar.org - Harici Forumu
Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Felsefe => Konuyu başlatan: rigormortis - Kasım 24, 2009, 10:43:11 ös
-
Değerli Üyeler
Bu konuyu açma amacım; felsefi boyutta ideolojinin ne olduğu ve ideolojileri tartışmak ve paylaşmak içindir.
“İdeoloji, bir bütün, bir teori, bir sistem, hatta bazen yalnızca bir zihniyet oluşturan fikirlerin tümüdür.”
“İdeoloji; bireylerin karmaşık sosyal olayları algılayıp yorumlamalarına yardımcı olan adeta düşünsel haritadır”
Bu iki tanımda bana ideolojiden çok bakış açısını çağrıştırmaktadır. Bir de şu tanım vardır ki;
“siyasal ya da toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükümetin, bir partinin, bir toplumsal sınıfın davranışlarına yön veren politik, hukuksal, bilimsel, felsefi, dinsel, moral, estetik düşünceler bütünü. en basit tabirle bir ideoloji, düzenlenmiş, yapılanmış bir fikirler bütünüdür.”
Kısmen doğru olan, bu tanımlar bir nevi bakış açısı veya sosyoloji boyutunda sıkışıp kalmıştır. Oysa ki ideoloji bundan çok daha derin bir konudur. Tasvirde hata olmaz derler ya; İdeoloji bakış açısından veya yorumlama yetisinden öte bir inanç bir aşk meselesidir.
Türkiye’de ki başlıca toplumsal sorun ise (bence) ideoloji kavramının muğlâklığı ve insanların kendilerini bir yere ait hissetme arzusundan gelen boş yere bir çabadır. Yanlış yönlendirilen zihinlerin sağcılık-solculuk oyunlarıdır yaşadıklarımız.
Saygılarımla...
-
Başlangıç tanımları olarak belki bu kadar... İde + loji... Ancak bu kavram ne ide ne de loji ile sınırlı kalmıştır. Kuramsal bakımdan bile çok karşıtlıklar doğmuştur. Eğer halk dilinden ya da sokaktaki adamın benimseyişinden alırsak, bu kavram salt düşünü çerçevesinde kalmaz. Uygulamaya yani pratiğe dökülmüştür. Asıl önemli olan da odur. Çoğu kez iyi ve güzel gibi görünen kuram, uygulamaya döküldüğünde kötüleşip çirkinleşivermektedir. Dolayısıyla bir ideolojinin değerlemesi onun uygulanmasıyla birlikte yapılmalıdır derim.
Sevgiler.
-
Çoğu kez iyi ve güzel gibi görünen kuram, uygulamaya döküldüğünde kötüleşip çirkinleşivermektedir. Dolayısıyla bir ideolojinin değerlemesi onun uygulanmasıyla birlikte yapılmalıdır derim.
Sayın ADAM
Bu konuda size sonuna kadar katılıyorum. İdeolojiler ve onların ütopyaları, göz önüne alındığında elbetteki bir aydının hayalleri, hayalinde ki devlet ve onun sisteminin kötü ve işlevsel olmayışı mümkün değildir.
Bende uygulama ve ütopyalar arasında ki bu uçurumu birçokları gibi tamamiyle insan doğasına, onun bencilliğine ve hırsına bağlıyorum.
Saygılar...