Türkiye'deki mason örgütleri ulusal mı?

[ADAM]

"Masonluk uluslararası bir örgüt müdür?" sorusunun yanıtını arayarak başlayacaktım ama sonra anımsadım ki o konuyu kısa bir süre önce işledik.

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=7922.0

Dolayısıyla konu Türkiye'deki mason örgütlerinin ulusallık düzeyine bağlandı.

Aslında buna da daha önce Sayın SkullG açık seçik bir yanıt getirdi. Yineleyelim: Türkiye'deki mason örgütleri kesinlikle ve bütünüyle ulusal (milli) kuruluşlardır. Masonluğun evrensel amaçları doğrultusunda uluslararası düzeyde ilişkilerde bulunurlar ama bu ilişkiler onların ulusallığını zedelemez. Türk spor kulupleri ulusaldır; yabancı sporcu kullanmaları da, uluslararası karşılaşmalara katılmaları da onları ulusallığını kaldırmaz. Masonluk açısından şunu bile söyleyebilirim: Türkiye'deki mason örgütleri Lions ve Rotary kulüplerinden daha ulusaldır. (Sakın Lions ve Rotary Kulübü üyesi olanlar bu sözümden ötürü alınmasın.)

Bu bağlamda asıl kritik soru şudur: Türkiye'deki bir mason örgütü, bir başka ülkedeki mason örgütünden talimat alır mı?

Hayır, almaz. Böyle bir talimat verilmesine kalkışıldığı an şiddetle karşı çıkar.

Peki soruyu şöyle soralım: Türkiye'deki bir mason örgütü, bir başka ülkenin mason örgütünün koymuş olduğu kurallara uymak zorunda mıdır?

Hayır, zorunda değildir. Fakat iyi ilişkiler kurmak bağlamında kendi işine geliyorsa o kurallara uyar. Kaldı ki sanılmasın ki kuralları sadece başka ülkelerdeki mason örgütleri koyar. Türk mason örgütleri de kendi kurallarını koyar ve başka ülkealerdeki örgütler de onlara işlerine gelirse uyar.

Bir somut soru atılmıştı ortaya: "Türkiye'deki Masonluğu Fransızlar mi kurdu?" diye...

Hayır. Türkiye'deki ilk ulusal nitelikli Masonluğu (ona Osmanlı Masonluğu denmeli) doğrudan Osmanlı yurttaşı olan masonlar ulusal nitelikli bir biçimde kurdu. Buna Fransız mason örgütleri destek verdi; o doğru ama kurmak başka şey, destek vermek başka şey. Bu da Türk masonlarının isteği üzerine oldu; Fransızların iradesiyle değil. Bu konu Masonlukta "tanışma" denilen bbir olgu çerçevisine girer yani iki ayrı ülkenin mason örgütlerinin birbirlerini düzenli birer örgüt olarak tanımalarına. Bu da ülkelerin birbirlerini tanımaları gibi bir şeydir; tıpatıp aynı değilse de benzeştirilebilir.

O zaman şu sorulmalı: "Bir başka ülkenin mason örgütü Türkiye'deki mason örgütünü tanımazsa ne olur?"

Hiçbir şey olmaz. Sadece birbirlerini tanımayan mason kuruluşları arasında ilişki yoktur, o kadar. Üstelik bu dünya yüzünde hayli karışıklık da yaratmıştır. Daha önce bir başka başlık altında örneklemiştim: A Büyük Locası ile B Büyük Locası arasında düzenli ilişkiler vardır. B büyük locası ile C Büyük Locası arasında da düzenli ilişkiler vardır. Fakat A Büyük locası ile C Büyük Locası birbirlerini düzenli birer mason örgütü olarak tanımamaktadır.  Sakın buna "Olamaz!" demeyin, oluyor. Somut örnekleri var.

Bu konuyu daha çok irdelemek istiyorsanız, buyrun, meydan sizin.

Sevgiler. 
   
   



 

 



   

[Mozart]

Senden dışarda çok olduğu için alınacak bir şey yok. Alıştık senin gibilere. Masonlukla, Lions ve Rotary kulüplerini karşılaştırmandan zaten belli, dikkate alınmayacak olduğu yazının.

Türkiye'deki mason örgütleri Lions ve Rotary kulüplerinden daha ulusaldır. (Sakın Lions ve Rotary Kulübü üyesi olanlar bu sözümden ötürü alınmasın.)

[MASON]

Sayin M.Akyol,

Lutfen terbiyenizi takinin. Bilgi paylasimina yaptiginiz kisisel saldirilara bir nokta koymanizi rica ediyorum. Sahsi rahatsizliklari ve sorunlari ozel mesajlar ile gorusebilirsiniz. Tavrinizin devami, yaptirima neden olacaktir.

Saygilarimla

[Mozart]

Bay MASON,

Siz kendi üye olduğunuz kurum için, yukarıda ilgili üyenin söylediği gibi  asılsız sözlere sabır gösterebilirsiniz, susabilirsiniz, cevap vermeyebilirsiniz, ancak bana göre siz Masonlar susarak, kale almayarak insanların hayal gücünü kullanarak uydurmasını arttırdınız. Bu böyle olmaz, sizlerde cevap vermelisiniz. Biliyorsunuz ki yukardaki üye gibi bir çok insan belgesiz, kaynaksız konuşarak çevrelerinde ki güzel yapılanmaları kirletmeye çalışıyorlar.

Bakın ülkenin haline demokrasi diye diye tepemize çıktılar. Kim bunlar hem dinciler hem ayrılıkçılar. Kimin yüzünden oldu; siz büyüklerimiz yüzünden, neden çünkü ifade özgürlüğünün yerine biz de karalama, belgesiz konuşma, yalan söyleme, yozlaştırma özgürlüğü var.

Eğer burası ciddi bir forum ise, sorarım size hayal kurmak serbest mi? Çamur at izi kalsın serbest mi?

Yukarıda ki üye söylediği bu sözü kanıtlayabilir mi?

Sizce neden deniz feneri derneği demedi? Deniz feneri derneği ulusal mı?

Bula bula Rotary ve Lionsumu buldu?

Zaten Rotary ve Lionsu Masonlukla kıyaslamasında var art niyet.

Benim gönlümü, hayatımı verdiğim kuruluşa anlamsız bir benzetme yapacak ben de burda ifade özgürlüğü diyeceğim. Bugün ben bunu söylemesem, bu konu da bilgisiz olan biri o cümleyi kafasına kazıyacak.

[dogudan]

Sayın M.Akyol,

Eski bir Rotaryen olarak belirtmek isterimki sayın ADAM haklı. Örneğin Türkiye'de mason locası kurulacak ise bunun için yurtdışındaki herhangi bir merkezden yetkilendirme/tanınma alması gerekmiyor. Sadece Türkiye'deki Büyük Loca'dan yetki alıyor. Locaların, kendi ülkesindeki Büyük Loca dışında bir yere bağlı çalışmadığı anlaşılıyor.

Rotary Kulüpleri (Lions un  yapılanmasıda  benzerdir)  uluslararası yapılanmasından dolayı bir merkeze (Uluslararası Rotary Vakfı) bağlı olarak çalışmalarını sürdürüyorlar. Merkeze bağlı kuşaklara (zone) , bu kuşaklar bağlı bölgelere  (district)  ve bölgelere bağlı kulüpler şeklinde yapılanmalarını sürdürüyorlar. Rotaract olarak sizinde bildiğiniz üzere her kulübün  Uluslararası Rotary Vakfı tarafından tanınması (Charter) gerekmektedir. Belirtmekte fayda gördüğüm bir diğer noktada her kulüp üyesinin  Uluslararası Rotary Vakfı'na yıllık aidatını ödeme yükümlülüğüdür. Yine bildiğiniz üzere her dönem Uluslararası Rotary tarafından belirlenen ana tema üzerinden çalışmalar şekillenir. Uluslarası olmak bir güçtür. Bu  güç sayesinde uluslararası boyutta projeler (Eşleşmiş bağışla projelerin gerçekleşmesi, Çocuk felcine karşı aşılama v.b.) gerçekleştirilebilmektedir.(Not: Kulüplerin yaptığı projelere Uluslarası Rotary Vakfının yaptığı katkıları gözönüne alındığın da üyeler tarafından yapılan ödemelerin bir kaç misli ülkemize geri dönmektedir.)

Konuya döner isek Sayın ADAM, Rotary ve Lions kulüplerinin uluslararası örgütlenme yapısına (sivil toplum örgütü olmasına) sahip olmasına gönderme yaptığı anlaşılmaktadır. Burada  kulüplerin kötülenmesi gibi bir durum anlaşılmamalıdır. Kaldıki uluslararası olan her şey kötüdür anlamına gelmez.  Ben  bu konuda  art niyet gömedim.

Sonuç olarak Masonluk (forumda öğrendiğim kadarı ile) daha fazla ulusal bir yapıya sahipken  Rotary ve Lions kulüpleri uluslararası sivil toplum örgütüdür.

Saygılarımla,

Senden dışarda çok olduğu için alınacak bir şey yok. Alıştık senin gibilere. Masonlukla, Lions ve Rotary kulüplerini karşılaştırmandan zaten belli, dikkate alınmayacak olduğu yazının.

Türkiye'deki mason örgütleri Lions ve Rotary kulüplerinden daha ulusaldır. (Sakın Lions ve Rotary Kulübü üyesi olanlar bu sözümden ötürü alınmasın.)

[ADAM]

Bu konudaki açıklamayı Sayın dogudan benim yapabileceğimden çok daha iyi yapmış. Elbetti konu Masonluk ile Lions ve Rotary kulüplerinin karşılaştırması değildir. Bunların rnek alınışının nedeni, Türkiye'de Masonluk-Lions-Rotary üçlemesi çerçevesinde çok sayıda ikili ve bir miktar da üçlü üyenin bulunuşudur. Bu durum da kimilerinin dikkatini çeker ve öteden beri Lions ile Rotary Masonluğun alt kuruluşları olarak nitelendirilir. İşin ilginç yanı, böyle bir nitelendirmenin sadece yurdumuzda yapılmasıdır. Bu da uluslararası ilişkili ya da bağlantılı derneklerin yurdumuzda bir türlü gerektiğince anlaşılamamış olmasından ileri gelir. Örneğin Kızılay'ın çok yıllardan beri uluslararası Kızılhaç örgütüyle bağlantıları vardır. Ancak bu arada birtakım diğer İslâm ülkelerinde de Kızılay örgütü kuruldu; bunun üzerine de yurdumuzta Türk Kızılayı diye yeni bir tekrimin kullanılmasına başlandı; yadırgama olmasın diye sanırım.

Bir antimasonik yazar Masonluğun örgütlenmesini bir piramite benzetmişti. Bu piramitin üst tarafını geçelim; Masonluğun altında üç isim yazılıydı: Rotary - Lions - Diners. Sanırım yazabilecek üçüncü örgütü bulamamıştı. Bugün olsa belki Tapınakçılar yazardı. Hani o biraz daha iyi tutardı çünkü ne ne olsa Tapınakçılar paramasonik örgütlerdir. Ancak Türkiye'de bildiğim kadarıyla henüz yerleşmemişlerdir. İşin ilginç yanı Sayın M.Akyol'un değinmiş olduğu şi Deniz Feneri derneği de örgütlenmesi bakımından konumuzun tersini sergiler çünkü merkezi Türkiye'de kolları dışarıdadır. 

Sevgiler.