Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: DAVİNCİ ŞİFRESİ  (Okunma sayısı 86946 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 06, 2007, 09:10:37 öö
Yanıtla #100

Sayın Sublime, galiba haklısınız, ben gene de fikirlerimi yazmaya devam edecem_
SAYGILARIMLA
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Haziran 06, 2007, 03:29:48 ös
Yanıtla #101
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

Sayin Sevil Hanim,

Onceki mesajlarinizda beklemis oldugunuz (istediginiz) elestriler elbetteki tek tarafli gelmeyecek ve sadece sizi savunmayacakti. Size ve fikirlerinize karsi elestirilerde gelecekti. Tepkinizi (daha elestiriler gelmeden once) belirlemis olmaniz ve olgun bir karakterle bu elestirileri kaldirarak, cevapsiz kalmanizi veya sakin bir uslupla cevap vermenizi beklerdim. Fikirleriniz hayat tarziniz olmus ise, bu fikirlerinizi savunmayi yada icinizde tutmayi ogrenmeniz gerektigini dusunuyorum.

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php/topic,1356.0.html

Saygilarimla





Sayin Omnia Tempus Alit,

Sozleriniz ve kullanmis oldugunuz deyimler dogru ve profesyonel olmakla beraber, kullanildigi yerler ve kisiler yanlis. Ahenk, tolerans, sabir ve ozgur dusunce kavramlarinin anlamini yeteri kadar bildiginizi dusunuyorum. Yanliz bildiklerinizi yeteri kadar uygulamadiginizida dusunuyorum.

Ingilizce bildiginizi varsayarak sizede kucuk bir paragraf gondermek isterim.

In a free country, human speech must needs be free; and the State _must_
listen to the maunderings of folly, and the screechings of its geese,
and the brayings of its asses, as well as to the golden oracles of its
wise and great men. Even the despotic old kings allowed their wise fools
to say what they liked. The true alchemist will extract the lessons of
wisdom from the babblings of folly. He will hear what a man has to say
on any given subject, even if the speaker end only in proving himself
prince of fools. Even a fool will sometimes hit the mark. There is some
truth in all men who are not compelled to suppress their souls and speak
other men's thoughts. The finger even of the idiot may point to the
great highway.

-Albert Pike 33rd Degree Grand Cross


Saygilarimla





Sayin skullG,

Bir hukukcu olarak, kurallari, (duygularinizi katmaksizin) uygulamakta zorlandiginizi gordum. Hukukta elestiri yapildigi gibi elestiriden once yasalara uygunlugu kontrol edilir. Fikire ve inanca hakaret edilmedigi gibi, hakaretede hakaretle karsilik verilmez.

D- Ulusal ve ulusalüstü hukukta ifade özgürlüğü

765 sayılı TCY'nın 159/5 nci maddesinde "Tahkir, tezyif ve sövme kastı bulunmaksızın, sadece eleştirme maksadıyla yapılan düşünce açıklamaları cezayı gerektirmez" denilerek madde yönünden ifade özgürlüğünün sınırları çizilmiştir.


 Lutfen teraziyi ortasindan tutunuz.

Saygilarimla





Sizlerden beklemedigim bir uslupta konuyu uzatmaya ve kisisellestirmeye devam ediyorsunuz. Yonetimin bu konuda taraf tutmasini yada yanlizca bir tarafa yaptirim uygulamasini beklemediginizi umuyorum. Suana kadar yazilan mesajlara karsi gosterilmis olan toleransin yanlis anlasilmasini kimse istemez. Bu nedenle yaptirim uygulanmasina gerek kalmadan, konuyu, basligina bagli kalarak, saygili ve kisisellestirmeden tartisacaginizi yada sukunetinizi koruyacaginizi umud ediyorum.

Butun Uyelere Saygilarimla
« Son Düzenleme: Haziran 06, 2007, 03:36:01 ös Gönderen: MASON »
- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.


Haziran 07, 2007, 08:55:42 öö
Yanıtla #102

Özür dilerim Sayın Mason, durumun bu noktaya gelmesini doğrusu ben de istemezdim.
SAYGILARIMLA
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Haziran 07, 2007, 09:12:50 öö
Yanıtla #103

sn sevıl hanım sısızn arastırmalarınızı merakla okuyanlarda var mesela ben=)
arastırmalarınız gercekten ılgınc ve ben begenı ıle okuyorum.sız yazılarınıza devam edın.sızı anlıyanlarla muhattap olun yeter.gerısının sızın ıcın zaten bır onemı yok bunu sızde bılıyorsunuz
esen kalın sevıl hanım
saygılarımla


Haziran 07, 2007, 10:14:15 öö
Yanıtla #104

Teşekkür ederim Saygıdeğer just_McCann, yazılarımı sizin gibi saygın kişiler tarafından beğenilmesi beni hakikaten çok büyük bir şekilde onurlandırmıştır, merak etmeyin birkaç kişinin olumsuz tavırları yüzünden yazılarımı bırakacak değilim tabiki, sadece bir süre site dışında kalmam gerekliydi o kadar,
bu davranışım asla bir tepki olmayıp tam aksine günlük yaşamımda ayağıma dolaşan birkaç farenin icabına bakmakla meşguldüm_
Şimdi bu siteden uzaklaşma ayrılma demek değildir, özür diliyorum Sayın Admin, beni bu siteden diskalifiye edene kadar_
Yazılarıma destek de gelebileceği gibi eleştiriler de gelebilir, uzun bir süredir tekrarladığım şey şu; fikirlerim, inançlarım benim kişisel görüşlerim ve yorumlarımdan ibarettir, bunların doğruluğu muhakkaki tatışılmaya açıktır dolaysıyle eleştiri almam da normaldir_
Benim canımı sıkan küçücük bir nokta oldu o da bana göre anlamsız yere tartışmanın doğması ve uzamasıdır.Bu durum hem benim hem başkalarının ve özellikle de sitenin huzurunu bozabileceği endişesiyle hareket ettiğim için bu tartışmadan kaçmayı uygun gördüm_
Kısacası ben insanlar arasında ayrım yaptığım için yüreği temiz olan her insana kapım açıktır, genelleme yapmadığımdan dolayı sevgi ve saygıyla dolu olan kardeşlerim için bana hertürlü hakaret edilse dahi ben gene de yazılarımı yazmaya devam ederim_
Çünkü bizim için esas olan sadece yüreği İman'la dolu olan Kişiler'dir_
Zaten bu felsefeyle hareket edimeseydi daha ilk başındayken Ademin işlediği günahtan ötürü hemen o anda İnsan Nesli  yok olur ve haliyle bu dünya da oluşmazdı ve Tanrı, Kendi Özü'nden gönderdiği Biricik Oğlu'nu İnsan Neslinin yok olmaması için Kurban Etmezdi_
Bu buyruğu Rabbim İsa'dan aldım_
SAYGILARIMLA
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Haziran 10, 2007, 02:58:30 öö
Yanıtla #105

SAyın Sevil Hanım tekrar aramıza hoş geldiniz, size çok manidar olan bazı simge , isim, yer veya düşünceler forumdaki herkese sizin olduğunuz kadar aşikar olmayabilir bu gayet doğaldır sizi düşüncelerinizden dolayı eleştirmek, düşüncelerinizi kendi süzgeçimden geçirmek haddim değil ancak vardığınız sonuçları bizlerinde net olarak anlayabilmemiz için sizin de bizlere daha açık daha elle tutulur cevaplar vermenizi ulaştığınız sonuçlara giden önermeleri ve buradaki diğer araçları bize daha açıklayıcı yollarla anlatmanızı tavsiye ediyorum böyle olursa bizlerde sizin anlatmak istediğiniz konular ve yaşadığınız inanç noktasında daha anlamlı ve kalıcı fikirler edinebiliriz.

Saygılarımla.


Haziran 11, 2007, 08:21:58 öö
Yanıtla #106

Hoşbulduk ve Mehaba Sayın Fraternis, bu konularda size zaman ilerledikçe çok daha net ve açık bir ifadeyle anlaşılır bir şekilde bilgi vemeye çalışacağımdan hiç şüpheniz olmasın_
Bu arada size özel olarak teşekkür etmek istedim_
SEVGİ ve SAYGILARIMLA!....
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Haziran 11, 2007, 10:09:45 öö
Yanıtla #107

İnsanlık tarihi boyunca yaşanan her olay bir öncekinin nedeni olmuştur ve tıpkı bilimsel araştırmalada kullanılan bir yöntem olan Neden_Sonuç İlişkisi'ne istinaden bu durum toplumsal olaylar için de aynen geçerli olmuştur.Görüldü ki yaşanılan her olayda bir öncekinin etkisi olmuştur ve belki de insanoğlu bunun farkında olmadan günümüze dek gelmiştir, bilinceinde olsun ya da olmasın mademki bu dünyada yaşıyorsak hepimizin bu süreçte önemli bir etkisi olacaktır, İnsanoğlu olarak yaşadığımız coğrafyanın kimler ya da kimlerce yönetildiği ve ilerlenmek istenilen aşamanın hiçbirimizce bir önemi olmadığı kanısına varırken insanoğlu olarak bizim için herşeyden önemlisi kendi yaşama biçimimizdir,
Bu doğrultudsa hareket ederek bilincine varmamız gereken en önemli şey; insan olarak yaratılırken sahip olduğumuz Ego'nun bizi ne durumlara düşürdüğüdür_
Yıllaraca birtakım insanların sırf egolarını tatmin etmek için birçok insanları ölüme sürükledikleri ve çıkardıkları savaş politikaları adı alltında büyük bir yıkıma gittiğimiz ve sorumlusunun da hiç kimse olmadığı gibi sürekli olarak başkarının egosuna göre hareket ettik_
Doğal olarak bunun knumuzla ne ilgisi var diye düşünebiliriz; ama sonuca ulaşmam için bu bilgilerin yardımı olmadan hareket etmem imkansız_
İnsanlığın Ego'sunun kendi kendini yok eden en önemli unsur olduğu unutulmamalıdır_
Çünkü insan egosuyla beraber yaratılmıştır, hiçbirşey eksiksiz yaratılamaz, herşey birbiriyle bütünleşmeli ve birbirini tamamlamalıdır_
Determinizm yani gerekircilik ilkesiyle hareket edildiği için tıpkı diğer yaratılan tüm varlıklar için de olduğu gibi herşey İnsanoğlu için de geçerlidir_
Biryerden alıntı alarak şunu örnek olarak vermek istiyorum; bir üçgen yaratılmaya karar verildiyse onun içaçılarını da yapmak gereklidir ve bu da Determinizm'i gerektirir;
Bundan dolayıdır ki insanoğlu yaratılmaya ilk karar verildiğinde egosu da olmak zorundaydı ve elma sembolü de bu amaçla kullanıldığı kanısındayım.Bununla beraber bu ego eninde sonunda ortaya çıkacaktı ve Tanrı'nın İradesi'yle yönetilmek yerine İnsanoğlu kendi iradesiyle yönetilemeyi isteyebilirdi ve Özgür İrade kullanma alternatifini doğal olarak ve hakkı olarak isteyebilirdi ancak yapılan bu yanlış seçimin sonuçlarını ve bedellerini bütün insanlık çok ağır kayıplar vererek hepimiz ödedik ben de dahil_
Bizim için yaratılan bu dünyayı son bulma aşamasına bizler getirdik ve Sahip olduğumuz Ego'muzla hareket ederek sırf egomuzu tatmin etmek için başkalarının haklarını yaşamlarını hiçe sayarak hem kendimizi hem başkalarını hem de doğayı yok ettik_
Ve şu sonuca vardım; sahip olduğumuz Ego, Benlik Egosu ya da bencillik duygusu diyelim bir Yokedici İçgüdüsü'dür_
Kendi sonumuzu benlik duysuyla hareket ettiğimiz için ölümümüzü de beraberinde getiriyoruz; ki zaten Tanrı'yla aramızın bozulmasına neden olay da budur çünkü yaratılışımızı gereği Ölümsüz'dük, birtakım Tanrısal Özelliklere sahiptik ancak Egomuz bizi Tanrı'dan uzaklaştırdı ve O'nunla ayrı düşmemize yolaçtı_
Tanrı; İnsan Neslinin yok olmasını engellmek için de Kurban vermek zorunda kalmıştır_
Çünkü yeryüzünde hiçbirşey İnsanın içinde varolan yokedici olan bu içgüdüyü yokedemezdi, bunun yok olması için Kurban Etme Yönteminden başka hiçbir yol yoktu_
Sayısız kuşakları gerektiren bu olay tamamen egonun yok olma safhasına gelinmesi içindi, Adem'in kendi iradesiyle yönetilme isteği beraberinde ölümü de getirmiştir_
Savaşlar, istilalar, sayısız katliamlar, salgın hastalıklar Ego'nun yok edici gücünden meydana gelmiştir_
Kısacası dünya yok olma sürecine gelmişse bu insanın Ego'sundan kaynaklanan Yokedici İçgüdüsü'ndendir; Kendi kendimizi yok ediyoruz_ 
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Haziran 11, 2007, 01:16:54 ös
Yanıtla #108

Birşey kendisiyle aynı değildir çünkü sürekli olarak değişmektedir, bütün canlılar doğa koşulları ve kendi koşulları içersinde sürekli olarak değişmektedir, Doğa koşulları değişimden daha hızlı değişirse ki değişiyor bazı canlılar bu hızla yok olmaktadır, bazı canlı türlerin yok olduğu bilinen bir gerçektir_
İnsanı biririne bağlayan bütün nesneler acı kaynağıdır, Yaşam acısız kılınamayınca acı yaşamsızlıkla giderilir!Bundan dolayıdır ki Tanrı, Kendi Özü'nden gönderdiği Kişileri biri Erkek diğeri Dişi olmak üzere İnsan şeklini almaları koşuluyla onları Kurban etmiş ve yeryüzündeki bütün acılarını birine Bedenen yaşatmış diğerine ise Ruhen yaşatarak İnsan Neslinin Yok Olmasını bu yolla engellemiştir_
Çünkü İnsanda mevcut olan bu yok edici içgüdü sayesinde hem kendisini hem de doğayı bu sayede yok etmiştir_
Dünya da bu nedenle yok olmaya mahkumdur_
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Haziran 11, 2007, 01:40:00 ös
Yanıtla #109

Monalisa tablosundaki sırrı açıklığa kavuşturarak bu konuyu kapatacam;
Monalisa'daki daha önce söylediğim gibi Sağ tarafı önce çizilmiş ve durgun, Sol tarafı daha sonradan çizilmiş ve tebessümlü yani birbirine sanki bir eklem yapılmış gibi bir izlenim verilmiştir_
Burada iki tarafı zaman olarak nitelendirirsek biri önceki diğeri sonraki yani biri eski diğeri yeniliği göstermektedir_
Ve sonuç itibariyle şu anlam ortaya çıkıyor;
Dişi'nin, daha önce gerçekleştirilmiş olan Amaç'ın ilk yarısını yani İsa Mesih'in Bedenen yaşadığı yeryüzündeki bütün acıları çekmesi sonucunda gerçekleşen Bedensel Ölümün ardından Bedensel Diriliş sayesinde yeniden Beden alarak bu dünyaya gönderdiği ve yaşamı boyunca çekmiş olduğu yeryüzündek bütün acıları Ruhen yaşayarak gerçekleşen Rusal Ölümün ardından Ruhsal Dirilişle de bütünleşmiştir_
Bedensel ve Ruhsal Dirilişi kendinde birleştiren bu Dişi, bu olayla da Yeni İnsan Türünün İlk Örneği olrak teşkil edilmiştir_
SAYGILARIMLA   
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
7189 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 04, 2008, 08:28:43 öö
Gönderen: Prenses Isabella