Atatürk’ün Masonluk ile İlişkisi Üzerine Yazılar … 2

[ADAM]

22 Eylül tarihli sonraki yazısında Sayın NOSAM33
"İttihatçılar  Mason Mabedini seçtiler, aralarına alacaklarını da Masonlardan seçiliyorlardı"
Diye bir aktarma yapınca sormuştum:

"İttihatçılar arasında mason olmayan yok muymuş? İttihatçıların kendi locası ve mabedi mi varmış?"
Diye…


Yanıt alıntı olarak gelmişti. Şöyle:

“Çünkü, Masonluğa alınacak adaylar sıkı bir araştırmadan geçirildiği için Cemiyet için de iyi bir potansiyel olmaktadır.”

Buraya kadar sorun yok. Fakat sonra

Ayrıca, Cemiyet'in merkezi Mason Mabedi'nin Bekleme Odası  olduğundan,buraya girebilmek için tabii ki Mason olmak gerekmektir.Nitekim, Selanik'teki İttihatçı önderlerin hemen hepsi Mason'dur.İttihatçıların çoğunluğu Mason değildir. Çünkü  Mason olabilmek için aranan niteliklerden biri de kültürlü ve saygın olmaktır. Bu bakımdan, Atatürk'ün arkadaşları olan, seçkin lider kadrosunun ve Merkez Yönetim Kurulu'nun bir ikisi dışında tamamı Mason'dur.”

Bunlar birer varsayım. İttihat ve Terakki Cemiyeti bir gizli örgüt idi. Böyle bilgiler ancak örgütün üyelerinin sonradan anlattıklarından çıkarılabilir. İttihatçı önderlerin arasında masonlar bulunabilir ama hemen hepsinin mason olduğunu söylemek, bir tahmini gerçek gibi yansıtmaktır. Nitekim İttihatçıların çoğunluğunun mason olmadığı sözü bunu teyit eder. Buradaki son tümce, ne dediği anlaşılamayan, işin içinden çıkılmaz bir ifade bence.

Ne yapabilirim. Sayın Tamer Ayan’ın anlatımları da kimi zaman anlaşılmaz olabiliyor.

Burada ilginç olan nokta, cemiyetin toplanma salonunun mason mabedinin bekleme odası olarak nitelenişi…

Bekleme odası denilen yerin öyle koskoca bir salon olması  gerekmiyor ki.  Kaldı ki, aynı yerde sadece mason mabedi olarak kullanılan bir yerin bulunması da gerekmiyor. Üstelik mason mabedini kullanacak olan loca bir yabancı obediyansa bağlı. Olasıdır ki o tarihlerde Selânikte mabet kurulan bir yer var ve bunu o sıralarda orada kaç loca var idiyse paylaşıyorlar. Her birinin ayrı bir mabedinin bulunması olanağı, o günün koşulları altında hiç de akla yatkın değil. Üstelik İttihat ve Terakki de kendi toplantılarını yapacağı yerin öyle sıradan her mason tarafından bilinmesini de istemez, çünkü politik nitelikli bir gizli örgüt, mason locası gibi değil.

Dolayısıyla İttihat Terakki’nin o tarihlerde Selânikteki localarla âdeta özdeşleşmiş gibi gösterilmesi yanlış bir tutum. Binalarının aynı yer olarak gösterilme çabası daha da yanlış. Belki de bana öyle  geliyor.  Bence bu konuda Orhan Koloğlu’nun “İttihatçılar ve Masonlar” adlı kitabındaki anlatımlara da bakılmalı.

Bu konu Atatürk’ün tüm bunlarla bağlantısını içermiyor. Ondan hiç söz edemedik. Çünkü o bu konuların içinde yok. Bağlantısı yok.

[NOSAM33]

Ne yapabilirim. Sayın Tamer Ayan’ın anlatımları da kimi zaman anlaşılmaz olabiliyor.

Sayın ADAM ;
 İnanın ben ne okuduysam , aynısını aktardım .


Saygılar