Ben de http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=2598.msg122452#msg122452 adresinde bu konuyla ilintili olarak yazmış olduğum mesaja katkılarınızı bekliyorum.
Sayın Spock iletinizi okudum. Ancak belirttiğiniz elementlerden birisini düzeltmek isterim;
- ulusal güvenlik için direk ve açık tehdit oluşturan,
değil de;
- ulusal güvenlik için açık veya dolaylı tehdit oluşturan,
dersek, sanırım düşünce özgürlüğüne aykırı eylemleri daha da netleştirmiş oluruz. Bizler insanız ve insanlar her zaman her şeyi açıkça yapmamaktadır. Bir dolandırıcılık, tehdit, saldırı gibi eylemler açıkça olmasından ziyade dolaylı yollarla da olabilir ve buna hukukumuz muvazaa vb. alanlarda yer vermiştir. Şimdi gelelim akademisyenlere ve düşünce özgürlüğüne;
Düşünce özgürlüğü, adından da anlaşılacağı gibi özgür akla ve fikre sahip insanların, HİÇBİR konuda kendilerini kısıtlamadan ve iletinizde belirttiğiniz elementleri uygulamadan fikirlerini ifadeye dökmesidir. Burada önemli olan şey, düşüncenin özgür olmasıdır. Hür bir akla sahip olmaktır zira hür olmayan, baskı altında veya çeşitli yollarla satılmış düşünceler, düşünce özgürlüğüne girmemektedir.
Peki ben şimdi sorarım size/sizlere;
Vaktiyle bu vatanın gencecik fidanları katledilirken, köyler yakılıp, şehirler bombalanıp yüzlerce, binlerce masum insan can verirken, pek saygıdeğer 1200 akademisyenimiz çıkıp da ''Hükumet artık bu savaşı bitirsin! Ülkemizde terör istemiyoruz!'' diyerek 1 adet imzayı bırakın kelam dahi etmemişlerdir. Hatta aralarında siyaseten bağı olan bazı isimler o dönem hükumeti suçlayıp, terörü desteklediğini de iddia etmiştir ki bu kişilerin arasında tanıdığım birisi de vardır.
Peki şimdi hükumet, yıllarca çözüm süreciyle uğraşıp seçmeli diller koyup (bkz: seçmeli kürtçe), ırkçılık ifade eden kelamları eğitim yuvalarından kaldırıp (bkz; andımızı kaldırıp ) orta yolu bulmaya çalışıp bir netice alamayınca ve teröre yine anladıkları dilden karşılık verince zalim mi oldu?
Ben hükumet yancısı değilim. Hükumetin bugüne kadar gösterdiği müsamahaya, gezi vb. olaylarda kendi halkına karşı olan tutumuna ve daha birçok eylemine kızıyorum. Ancak bugün PKK terör örgütüne karşı yapılan operasyonları ''İnsanlık Suçu'' olarak değerlendirenlerin ben hür düşünceyle bunları paylaştıklarına inanmıyorum.
Bence birçok kişi neyin ne olduğunun farkında. Operasyonları insanlık suçu sayan akademisyenlerin birçoğunun hangi siyasi oluşumlarla yakınlığı olduğu, hangi ailelere mensup olduğu, nasıl bir süreçten geçtiği bellidir.
Bu durumda ben, SATILMIŞ FİKİRLER'e, düşünce özgürlüğü diyerek, düşünce özgürlüğünü kirletmek istemem.
Saygılarımla.