Telepati kelime anlamıyla duygu, düşünce ve hislerin ruhsal yolla iletilmesi demektir. Beynimizde meydana gelen her düşünce EEG sinyalleri gibi yayılır. Düşünce de bu yolla taşınır ve yayılır. Telepatiyi mümkün kılan temel esas budur.
Uzun süredir görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünürken o arkadaşınızın aynı anda sizi araması, karşınızda konuşan kişinin bir sonraki cümlesinin ne olacağını tahmin etmeniz farkında olmadan telepatiye dair yaşadığınız örneklerdir. Türkiye'de üniversite kürsülerinde Parapsikoloji'nin olmamasından dolayı bu alanda yeterli düzeyde çalışmalar yapılmamaktadır.
Ülkemiz Parapsikolojiye akademik anlamda mekan sunmaz iken;
1970 li yıllarda Amerikan İstihbarat Örgütü CIA bünyesinde yaklaşık 7000 parapsikolog bulunmaktaydı.Bu kişiler hipnoz ve telepati yöntemleri üzerine çalışmaktaydı.Vietnam savaşında bu kişilerden yararlanmıştır.1975 li yıllarda Rus İstihbarat Örgütü KGB bünyesinde parapsikologlar vardı.Hatta ülkedeki bir çok parapsiokolog geçmiş zamanlarda tutuklanmış ve örgüt adına çalıştırılmıştır.Zaten 1976 yılında ise KGB içinde parapsikoloji bilimi kurulmuştur.Bu birim sayesinde istihbaratlar toplanıp rejim aleyhinde olanların çalışmaları engellenmektedir. Ruslar uzaktan telkin denemeleri de yaptılar. Yapılan deneyler sonucu, Sivastopol’ daki bir kişi 1700 km uzaklıktaki Leningrad’da bir kadını hipnoza sokmayı başardı. (Hipno Telepati) Parapsikolojinin istihbarat çalışmalarında kullanılması sadece ABD ve Rusya ile sınırlı değil. I. Dünya Savaşı’ndan itibaren bazı Avrupa ülkelerinde bu tür çalışmaların yapıldığını görüyoruz. Bu ülkelerden biri de eski Çekoslovakya’ dır.
1925 yılında Çek askeri makamları, ordu içinde kullanılmak üzere “Durugörü, Hipnotizma, Manyetizma” adlı bir kitap bastı. Amaç askerleri bu konuda bilgilendirmek ve kabiliyeti olanlarını keşfetmekti. II. Dünya Savaşı sırasında bazı askerler hipnotize edilerek astral seyahat yoluyla düşman mevzileri ve sayıları hakkında oldukça doğru bilgiler alındı. Bu yolla bazı kayıp askerlerin cesetleri de bulundu. Çekoslovakya’da bu tür çalışmaların gelişmiş olmasının sebebi ise bu ülkede Orta Çağ’dan gelen çok yaygın bir okült (simya, büyü, ruh çağırma) geleneğinin olması idi.
Telepati Parapsikoloji içinde en zor olduğunu düşündüğüm dalıdır. Çalışmalara başlamadan önce odaklanma, motivasyon ve imajinasyon konusunda kendinizi geliştirmelisiniz. Birinin eksikliği çalışmanızı başarısız kılar. Kendi kullandığım ve ilerleme kaydettiğim tekniğimi sizlere aktaracağım. İnsanlar üzerinde denemeden önce alıcıları çok hassas olan kuşlar ve kediler üzerinde basit çalışmalar yaptım. Kendim beslediğim kuş ve kedilerde uyguladığım yöntemlerde kısa sürede tepkiler aldım. (Not: Hayvanlara herhangi bir zarar vermedim. Hayvanlar üzerinde fiziksel hiçbir çalışma yapmadım. Düşünce olmadan kuvvetli aktarım yapmaya, ruhsal bağ kurmaya çalıştım.)
Tekniğe başlamadan önce zihninizi arındırmak ve boşaltmak amacıyla derin nefes alıp verin. Aklınızda bulunan tüm düşüncelere yolları kapatın ve bir şey düşünmeyin. Bedeninizdeki enerjiyi ve gücü hissedin. Başınızın üstünden bedeninize giren enerji olduğunu imajine edin. Ve bu enerjinin tüm bedeninize yayıldığını hissedin. Vücdunuzun farklı yerlerinde bu enerjiden dolayı kaşınmalar olabilir. Bu normal bir durumdur. Çalışmanızı o durumda kesmeyin ve devam edin. İki kaşınızın ortasında az yukarıda bulunan 3. gözünüze odaklanın ( Epifiz). Daha öne çakra çalışmaları yaptıysanız titreşimleri hissedeceksiniz. Telepatik bağ kurmak istediğiniz kişiyi imajine edin. Görüntüyü çok net tutun ve detaylandırın. Örnek verecek olursam alıcı arkadaşınız ise saç, yüz , kaş kollar vs tüm detayları çok net imajine edin. 3. gözünüzden çıkan elektriksel iletinin alıcının 3. gözünün olduğu noktadan bedenine girdiğini ayaklarına kadar her noktayı sarıp sarmaladığını imajine edin. Bu aşamadan sonra alıcının istediğinizi yaptığını düşünebilir ve yönlendirebilirsiniz. Çalışmayı sık sık tekrarlayarak kendinize özgü teknikler üretebilir ve daha başarılı olabilirsiniz. Başlayacak olanlara şimdiden başarılar dilerim. Saygılarımla.