https://odatv4.com/images/2020_11/2020_11_06/timur-selcuk-anisina-06112035_m2.jpg?v=1604694620Müslüman bir sosyalist... Timur Selçuk'un anısına
2 Temmuz 1946 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Türk Müziğinin efsane ismi Münir Nurettin Selçuk annesi Tiyatro sanatçısı Şehime Erton idi...
2 Temmuz 1946 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Türk Müziğinin efsane ismi Münir Nurettin Selçuk annesi Tiyatro sanatçısı Şehime Erton idi.
Kardeşi Selim Selçuk, çocukları: Hazal ve Mercan!
Ailenin şeceresi Germiyanoğulları Beyliğine kadar gidiyor.
Ve...
Timur Selçuk! Türkiye’nin en iyi aranjör ve orkestra şeflerinden biriydi. Türk müziğini batı enstrümanlarıyla çok sesli ve senfonik olarak yorumladı. Hemen her enstrümana hâkimdi; partisyonlar yazardı.
Müzik çoksesli olmalı derdi.
Onca hayatlara dokundu besteleriyle: Ayrılanlar için, İspanyol Meyhanesi, Beyaz Güvencin, Böyledir Akşamları İstanbul ve diğerleri...
Annesinde dolayı da olsa gerek tiyatrodan da uzak kalamadı.
Mesela İstanbul Devlet Tiyatrolarında oynanan “Bedrettin” isimli oyunun şarkılarını besteledi.
TV dizilerine müzikler yaptı.
ÜÇ İSTANBUL JENERİK
Bir dönem TRT’nin en çok izlenen dizisiydi. Mithat Cemal Kuntay’ın aynı adlı eserinden bir TV uyarlaması. Senaryo’yu Bülent Oran yazdı.
Yönetmen: Fevzi Tuna idi.
Burçin Oraloğlu ise başroldeydi.
Dizinin o muhteşem jeneriği ise Timur Selçuk imzalıydı.
TIMOUR PLAKLARI
1970’ler...
Erkan Özarman’ın da desteğiyle Fransa’da “timour” ismiyle plaklar çıkardı.
Fransa’da opera eğitimi için teklif alsa da reddetti. Hatta zamanında babasına da Paris Operasından teklif aldığı halde neden reddettiğini sorduğunu anlattı.
Münir Selçuk oğluna, “O zaman kim Münir Nurettin olacaktı Türkiye’de? Benden iki satırla ‘Paris Operasından bir Müslüman tenor geçti’ deyip unutacaklardı” demişti.
ÇAĞDAŞ MÜZİK EVİ
Beyoğlu Sıraselviler’de bir müzik okulu açtı. Bir nevi dershane.
Şan dersleri de verirdi!
Talebeler her şeyden değerliydi...
O okuldan mıdır bilemiyoruz ama Hayko Cepkin’in de Timur Selçuk’tan solfej dersleri almışlığı vardır!
ŞARKILAR SÖYLEDİ
Espriliydi...
Yıl 2009, Bostancı Gösteri Merkezi!
“Babaannem yaşlanınca şarkı sözlerini unutacağımı söylerdi... Şuraya not alıp geldim sözleri... Yaşım belli olmasın diye...” deyip seyirciyi gülümsetti.
Daima söyleyecek sözleri vardı; şiir ve şarkılardan öte...
Yıl 2001 Açıkhava konserlerinde kalabalığa seslendi; “Değerli dinleyenler! Demokrat, laik, etkin cumhuriyet ilkelerine bağlı bizlerin ağzında Yaradan’ın ismi Türkiye’de dâhili ve harici bedbahtlarla mücadelede en güçlü silahtır” dedi.
EUROVİZYON ŞARKI YARIŞMASI
Tarih: Mayıs, 1989
Yer: İsviçre
Türkiye’yi “bana bana” adlı şarkıyla Grup Pan temsil etti.
Orkestrayı Timur Selçuk yönetti; Hazal Selçuk, Arzu Ece, Vedat Sakman ve Sarper Semiz grup üyeleriydi.
Gerçi... Sadece 5 puan aldık; 22 ülke arasından 21. Olarak tamamladık.
İki ülkeydi puan veren 4 puan Yugoslavya; 1 puan İspanya!
GÜZEL ŞARKI GÜZEL ŞİİR ÜSTÜNE BESTELENİR
Üstad Münir Nurettin Selçuk’un Yahya Kemal ile dostluğu meşhurdur.
Öyle ki...
Aziz İstanbul şarkısını yaparken gün ağarana kadar çalışmışlar.
Babasından yadigâr o sözü hiç unutmadı; “Güzel şarkı güzel şiir üstüne bestelenir…”
“Onlar... Türk halkı için eserler üretmiş, bu toprakların aydınlarıydı” dedi.
Ve... O yoldan hiç ayrılmadı...
Birçoğu babasının da dostu olan Türk şairlerinin eserlerini besteledi.
Ümit Yaşar Oğuzcan, Faruk Nafiz Çamlıbel vs.
MÜSLÜMAN SOSYALİST
Babası Münir Nurettin Selçuk liberal bir demokrattı.
O ise solcuydu.
Dönem malum 1980’ler...
12 Eylül döneminde 8 buçuk yıl pasaportuna el kondu. 2 buçuk yıl konserleri yasaklandı. Ekonomik bir yalnızlığa/çaresizliğe itildi.
O ara arkadaşları sayesinde reklam müzikleri işleri gelirse ne alaydı; Bir de ders veriyordu elbet...
1989 yılında Ocak ayında, o dönem Ankara Türk Ocağı’nda bir konser verdi.
İlginçtir, konser vermesini isteyen kişi bir dönem kendisini yasaklatan Kenan Evren’di.
Damadı Maksut Göksu ile yakın arkadaştı; İstanbul Oda Orkestrası konseri verdi; sonrasında Kenan Evren ne mi dedi?
“Nasıl olur da böyle bir orkestra Türkiye’de sınırlı kalır.”
Yurt dışı yasağı kalktı; ertesi gün Emniyet Genel Müdürleri arandı; “bütün kapılara talimatla verildi filan. Ne zaman isterseniz dışarıya gidebilirsiniz” dendi.
YILLARCA YURT DIŞINDA YAŞADIM AMA BU TOPRAKLARDAN KOPMADIM
Onun için aydın demek; üreten, paylaşan ve haksızlığa sessiz kalmayan demekti.
Ve...
Üretkenlik de bu ülkenin değerlerine göreydi.
Babamı hiç hayal kırıklığına uğratmadım diye de ekledi.
NAMAZ KILAN, KURAN OKUYAN BİR SOSYALİSTİM
Namaz kıldığını açıkladığında sol kesimden eleştiriler geldi; “Dönem değişti; o yüzden böyle söyledin” dediler.
O ise; “Ben hep inançlı biriydim. Dini değerleri de; üretmek, paylaşmak ve zulme sessiz kalmamak olarak görüyorum. Dinimizde üretmek ve paylaşmak çok önemli. Günümüze baktığımızda üreten ve paylaşan bir sistem, emperyalizmin karşısında yer alır. Emperyalizm; zayıf ülkeleri alır, kendisine bağlar ve sömürür. Benim dini değerlerim ise böyle değil. Sol ideolojinin temelinde de üretmek ve paylaşmak var. O yüzden de dünya görüşü olarak kendime en yakın bu ideolojiyi görüyorum”
BABASININ VASİYETİ NEYDİ?
Babasının vasiyetiydi...
“‘Eserlerime doğru sahip çıkın, geleceğe yanlış aktarılmasın’ derdi. Çok dik duran biriydi. Babam, Mustafa Kemal'in sofrasında bulunmuş bir insandı. Çok özel bir kuşaktan geliyor kendisi. Çok da üretkendi.”
Belki de bu sebepten dolayı zaman zaman sert çıkışlar yaptı.
Mesela... Bir TV programında Gökhan Tepe “Dönülmez akşamın ufkundayız” adlı şarkıyı söyleyince çok kızıp, “Ben babamın şarkılarının içine s. tırtmam” dedi.
Hatta... Serdar Ortaç’a da, “Sokaktaki patatesçi gibi şarkı söylüyor” demişliği var.
AKP’YE SERT ELEŞTİRİLER
2003 yılında “Babamın Şarkıları” adında bir albüm çıkardı; “sosyal hamiş” diye bir bölüm açıp sert bir şekilde eleştirdi.
Yıllar sonra fikrinin değişip değişmediği soruldu!
“Hayır, yok” dedi; “Erbakan ile başlar bu süreç; Önünden geçen herkese saldıran bir mahalle kabadayısı gibiyse, Recep Bey'in siyasi çizgisi Erbakan'ı sollamıştır. Ve üstü örtülü bir faşizm saklıdır AKP'nin içerisinde. Recep Bey de bunun başındadır.”
İKİ MUSTAFA’YI DOĞRU KAVRAMALIYIZ
Hz. Muhammed ve Mustafa Kemal Atatürk!
Yani...
İki Mustafa...
“Peygamber Efendimizin hayatı ve bize ilettiği Kuran'ı Kerim'i iyi anlamalıyız önce. Manevi değerlerin bütününü anlatan kitabımız bize öncülük etmeli. Bir de Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı'ndaki tüm emperyalist güçlerle mücadelesi ve cumhuriyeti kurarkenki yaklaşımını çok iyi kavramalıyız. Yeni kuşaklar Mustafa Kemal'in onlara bıraktığı 'Nutuk' kitabını iyi anlamalı. Hem Müslümanlığı yaşayışımızla, hem de cumhuriyetimizle bütün dünyaya ışık tutacak kadar önemli bir ülkeyiz. Bu açıdan Türkiye olarak diğer ülkelere de yol gösterici olmalıyız” dedi.
Uzatmayalım...
Bu topraklardan bir Timur Selçuk geçti...
Hani ne derler?
Baki kalan bu kubbede bir hoş seda imiş...
Odatv.com
ALINTI
Allah rahmet eylesin .Güzel İnsanlar , güzel diyarlara gidiyor ...
