'Mandıra Filozofu' olan nickimin, Anima Mundi olarak değiştirilmesini istiyorum. Uygun görülürse sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Sevgiler.
Sayın Mandıra Filozofu, yaşama dair bütün hikayelerin eli, kendi zamanının çırağı, o gününün cahili elindedir. Tüm baharların diğer baharlara karışmış olduğu bu zamanlarda,Dünya kendi iradsizlerinden irade dersleri dinlerki, hikayesi olmayan o yitik yılların bu çağda baharı olabilsin. Siz bu ilkbaharı da "özsaygı"nızdan ödün vermeden atlatın ki bu evrenin içindeki mücevher yaratımı olan dünyanın "özgüven"i çağlara taşınabilsin.
Ben size nick olarak, tüm deneyimlerinizden ve o çektiğiniz acılarınızdan dolayı bu yolda isminize "çırak"... Bir nefs savaşından sonra kapı ardındaki duvara çarpılmışlara da "usta" derdim.Siz bu zahir dünyada kapıyı onca ızdırabın içinde bulduğunuz halde onlar açmayı bırak, acımasızca yargılayanlar,yargılananlar,o yolu geçemeden acımasızca başkasını yargılatanlar...
Saygılar
Sevgili Tık Tık Tak önerileriniz için çok teşekkürler. Sözleriniz karanlıkta parlıyor desem yeridir.
Yargı konusu şöyle, eleştiri ve ya yargı terimi benim bünyeme çok uygun değil, zorda kalmadıkça bunlara başvuramam, başvurmam. Yani birini kolay kolay eleştiremem.
Ama doğrusu hangisi onu da bilmiyorum, eleştirmek mi, yoksa susmak mı, gerçekten bilmiyorum. Ben olsam, direk eleştiri yerine, dolaylı yolla kişinin yaptığı hataların kökenini kendisinin görmesini sağlar, bu hataların nelere yol açacağını kişiye anlatmaya çalışırdım. Kısaca bunların ne tür hatalar olduğunu kişinin kendisinin farketmesine fırsat verirdim.
Bir de şu var, ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim, çoğu zaman etraflıca düşünmeden harekete geçiyorum. Sanırım düşünceyi çoğunlukla erteliyorum, hatta düşünmeden yazıyorum. Dolayısıyla eleştirilmemi de doğal görüyorum.
Sevgiler sayın Tık Tık Tak.