sn Sevil, açıklamalarınız için teşekkür ederim.
---
sn. alaaddin,
osmanlı hakkında fazlaca tartışma götürür iddialarda bulunuyorsunuz. öncelikli olarak osmanlı nasıl bir din devletiydi açıklamanızı istirham edeceğim.
fethedilen ülkelerde güllerle karşılanma ile ilgili pek bir şey söylemeyeyim. her ulus bir şekilde tarihini abartma gayreti güder.
bir imparatorluğun ve üstüne üstlük tarihin en son imparatorluğunun yahudilere kucak açması da abartılacak bir şey değil kanımca... bu önemsiz veya göz ardı edilesi bir şey olduğu anlamına gelmesin. ancak üstün olanın müsamaha göstermesi ile "kardeşçe kucak açma" arasında fark olsa gerektir.
siz de kabul edersiniz ki, islam topraklarında müslüman olmayanların yaşayabilmeleri için vergi vermeleri -cizye- gereklidir, böylece dinsel varlığını devam ettirebilsin veya hayatını yaşayabilsin. bu ise kardeşçe kucak açma vurgusundan çok farklı bir durumdur.
dinsel, dilsel, etnik ayrımcılık yaratan pek çok uygulama diğer ülkelerde-devletlerde olduğu gibi osmanlı'da da görülmektedir. dinsel ayrımcılık hususunda,osmanlı açısından, gayrimüslimlerin askere alınmaması, çeşitli devlet görevlerine getirilmemeleri örnek verilebilir. devşirme yöntemiyle belli çapta da olsa bir asimiasyondan bahsedilebilir. nihayetinde devşirilenlerin özgür iradelerinden bahsedilemeyeceği için.
osmanlı tüm bunların yanı sıra belli uygulamalarıyla çok farklı bir devlet yönetimi sergilemiştir. iyi yönleri yadsınamaz.
her türlü ayrımcılık ortadan kalkmalıdır. bu noktada sn. Sevil'e katılıyorum. bunun nasıl oalcağı ise çok tartışma götürür bir mevzu olsa gerek. ama çıkış noktası "devlet"in minimalize edilmesi olarak kabul edilebilir. çünkü dil de, din de, etnisite de, ülke de "devlet"in kendini devam ettirebilme ve egemenliğini sürdürebilmek için kullandığı araçlardır.