Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: GERÇEK VE SAHTE MÂNEVİ EĞİTİCİLER  (Okunma sayısı 5340 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 31, 2006, 01:28:19 ös
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

GERÇEK VE SAHTE MÂNEVİ EĞİTİCİLER

Bir inisiyatik organizasyona tamamen bağlanmak olan ve bir mânevi etkinin iletilmesini gerektiren tam anlamıyla inisiyasyon ile önceleri sadece bilkuvve olarak var olan bir inisiyasyonu fiilî hâle geçirmek için, sonradan kullanılacak olan imkânlar doğal olarak, her durumda, zorunlu önsel bağlanmayla bağıntılı olan bir etkinliğe sahip olan imkânlar arasında yapılması gereken ayrımın sık sık üzerinde durduk. Varlığın manevi gelişimini oluşturacak olan "içsel çalışma"ya dışarıdan yapılmış birer yardım olan (ve, tabî ki, hiçbir zaman bir içsel çalışmanın yerini tutmayan) bu imkânlar bütünlüklerinde, -en geniş anlamında alınıp ve öğretisel düzeydeki bazı verilerle sınırlandırılmayıp, yaptığı çalışmada (hangi derecede olursa olsun) bit manevi tahakkuka ulaşmasında inisiyeye rehberlik edecek nitelikte olan herşey onun bağlamına dahil edilerek- "inisiyatik eğitim" deyimiyle ifade edilebilirler.

Özellikle çağımızda en zor olan, kuşkusuz, bir inisiyatik bağlanma elde etmek değildir. Fakat nitelikli, yani -onların dışında hareket ettiğinde en yetkin Üstadın bile hiçbir fiilî sonuç alamayacağının belli bir şey olduğu- kendi özel yeteneklerine uygun olan tüm imkânları kullanarak, manevi rehber işlevini gerçekten yerine getirebilecek olan bir eğitici bulmaktır. Böyle bir eğitici bulunmadığında, daha önce açıklamış olduğumuz gibi, inisiyasyon -uygun tören (ya da, ibadet) ile manevi etki gerçekten nakledilmiş olduğunda kuşkusuz geçerli olmakla birlikte, çok ender istisnaların dışında hep sadece bilkuvve olarak kalır. Güçlüğü daha da artıran, bu rolü oynamak için gerekli hiçbir niteliğe sahip olmayıp da, manevi rehber olmak iddiasında olanların sayısının hiçbir zaman günümüzde olduğu kadar fazla olmamış olmasıdır. Bunun yol açtığı tehlike bu kişilerin çok güçlü ve az ya da çok anormal bir psişik yapıya sahip olmaları -ki, kuşkusuz bu durum manevi gelişme açısından hiçbir şey kanıtlamaz ve hatta daha çok olumsuz bir göstergedir- oranında daha fazladır. Bu hususta gerekli ayrımları yapmak için yeterli bilgiye sahip olmayanları bu konuda uyarmak gerekir. Dolayısıyla, ancak kendilerine meyil gösterecek olanları -ve bunun sonucunda sadece zaman yitirmekle kalırlarsa kendilerini mutlu saymaları gereken kişileri- yanlış yola saptırabilen bu sahte eğiticilere karşı elden geldiğince temkinli olmak gerekir, ister zamanımızda pek çok rastlanıldığı üzere basit aldatıcı üfürükçüler olsunlar, ister kendilerinde bu tür yetenek olduğuna kendileri de inanmış olsunlar, sonuçta bunların bir şey ifade etmeyeceği açıktır. Hatta, bir anlamda, az ya da çok samimi olanları (zira bu hususta birtakım dereceler söz konusudur) bu bilinçsizlikleri nedeniyle, daha da tehlikelidirler. Çağdaşlarımızda maalesef çok yaygın olarak görülen ve defalarca değinmiş olduğumuz bir husus olan psişik olan ile manevi olanın birbirine karıştırılmasının en kötü yanılgılara yol açabildiğini eklemeye gerek bile yoktur. Buna sözde "güç"ler ve, az ya da çok olağanüstü "olay"ların cazibesi eklendiğinde, ki bunlar hemen hemen daima eklenir, bazı sahte eğiticilerin başarılı olmalarının nedeni anlaşılır.

Ancak, bunların, hepsinin değilse bile çoğunun kolayca tanınmasını sağlayan bir nitelikleri vardır ve bu, sonuçta, inisiyasyona ilişkin olarak değişmez biçimde hep söylemiş olduklarımızdan doğrudan doğruya ve kaçınılmaz biçimde çıkan bir şey olmakla birlikte, az ya da çok kuşkulu olan çeşitli kişiler hakkında bize son zamanlarda yöneltilmiş olan sorular nedeniyle bunu daha bir belirginlikle yine açıklamanın yararsız olmayacağı kanaatindeyiz. Belirli bir tradisyonel tarza bağlı olmadan ya da bu tarzların oluşturdukları kurallara uymadan, kendini bir manevi eğitici gibi gösteren kişi, kendine atfetmiş olduğu niteliğe gerçekten sahip olamaz. O, duruma göre âdi bir düzmeci ya da inisiyasyonun gerçek niteliklerini bilmeyen bir "gafil" olabilir ve birinciden çok bu ikinci durumda çoğu kez, kesinlikle, o kişi belki de kendisinin bile bilmediği bir şeye hizmet etmektedir. Etkinliğin bir ilk koşulu olarak, düzenli bir organizasyona bağlı olmak gerekliliğini bir yana bırakarak, herkese ve hatta inanmayanlara bile inisiyatik nitelikte bir eğitim verdiğini öne süren (ki, bu durum öncekiyle biraz benzeşir) ya da tradisyonel olarak bilinen inisiyasyonlardan herhangi birine uymayan yöntemlerle etkinlikte bulunan herkes için bunun böyle olduğunu söyleyeceğiz. Bu birkaç hususa dikkat edilip ciddi olarak üzerlerinde durulursa, "sahte inisiyasyon" yaratıcılarının maskeleri —bunlar hangi şekle bürünmüş olurlarsa olsunlar— hemen düşer. Bir de, gerçek olmakla birlikte, sapmış ve tradisyonel hak mezheplere uygunluğunu yitirmiş olan inisiyasyonların temsilcilerinden gelebilecek tehlikeler söz konusudur. Fakat, kuşkusuz bu, en azından batı aleminde çok daha az rastlanan bir durumdur. Dolayısıyla, bu koşullarda bununla uğraşmak çok daha az acil olan bir konudur. Kaldı ki, en azından, böyle inisiyasyonlara bağlı olan "eğitici"lerin genelde sözünü etmiş olduklarımızla ortak bir yönleri olarak, her fırsatta ve hiçbir geçerli neden bulunmadan (zira, onları olağan bir amaçlarını oluşturan, öğrencilerini bu yolla cezbetmeyi ya da elde tutmayı geçerli bir neden olarak kabul edemeyiz) psişik "iktidar"larını ortaya koymak ve bu düzeyden yetilerin aşırı ve az ya da çok düzensiz biçimde geliştirilmelerine ağırlık vermek —ki, bu durum tüm gerçek manevi gelişimlerin her zaman aleyhinedir— alışkanlıklarının olduğunu söyleyebiliriz.

Öte yandan, gerçek manevi eğiticilere gelince, bunlar ile sahte eğiticilerin arasındaki belirtmiş olduğumuz hususlara ilişkin farklılık, bunların tam olmasa da (zira, bu sözünü etmiş olduğumuz koşullar gerekli olmakla birlikte yeterli olmayabilirler) büyük ölçüde kesinlikle ayrımlanabilmelerinde yardımcı olur. Ancak, burada yine bazı yanlış fikirleri yok etmek için bir vurgulama daha yapmak uygun düşer. Çoğunun zannettiğinin tersine, bir kişinin bu rolü belirli sınırlar içinde yerine getirmeye elverişli olması için, o kişinin kendisinin de tam bir manevi gelişmeye ulaşmış olması her zaman gerekli değildir. Aslında, açıktır ki, bir öğrenciye, onun inisiyatik kariyerinin ilk aşamalarında, geçerli bir biçimde rehberlik edebilmek için bundan daha azı da yeterlidir. Tabiî ki, bu öğrenci, onun artık rehberlik edemeyeceği bir noktaya ulaştığında, eğitici onun için artık hiçbir şey yapamayacağını söylemekte ve onu -çalışmasını en uygun koşullarda sürdürebilmesi için- mümkünse kendi Üstadına ya da tanıdığı kendinden yetkin olan başka bir eğiticiye göndermekte tereddüt etmez. Durum böyle olduğunda, sonuçta, öğrencinin ilk eğiticisinin manevi düzeyini aşmasında anormal olan hiçbir şey yoktur. Zaten o kişi şayet gerçekten olması gerektiği gibi biri ise, öğrencisinin bu düzeye ulaşmasına katkıda bulunmuş olmaktan ancak onur duyabilir. Aslında, kişisel kıskançlıklar ve rekabetlerin gerçek ini-siyasyon alanında hiçbir yeri yoktur, oysa sahte eğiticiler söz konusu olduğunda böyle durumlara hemen hemen daima rastlanılır. Sadece gerçek mânevi Üstadların değil, inisiyasyonun ne olduğu konusunda biraz bilgiye sahip olan herkesin de teşhir etmeleri ve mücadele etmeleri gerekenler böyle kişilerdir.

- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.


Nisan 10, 2009, 11:24:07 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

          Özellikle son yıllarda,bu konuyu istismar eden bir yığın türev türedi.Sizinde vurguladığınız gibi,acı olan,insanları çok kolay kandırıyor olabilmeleri.Bunları her fırsatta teşhir etmek,ilahi bir görev olsa gerek.
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Mayıs 08, 2009, 12:31:10 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Sevgili Mason ve Sevgili ceycetin de ifade ettiği gibi son yıllarda bu konu fazlası ile istismar ediliyor.Konu Manevi değerler üzerine olduğu için yeterince bilgiye sahip olmayan insanları kandırmak malesef daha kolay.Hassas konudur bu konu.Oysa inisiye herkes olamaz.Bilinçli insanların mutlaka bu deneyi uygulayan sahte eğiticileri mutlaka uyarması gerekir.


Mayıs 11, 2009, 11:46:00 ös
Yanıtla #3
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 886
  • Cinsiyet: Bay


Özgür masonlar, geleneksel uygulamalardan sapmaları
ve hatta inanmayanlara inisiyatik eğitim vermeleri ile
sahte manevi eğiticilere dahil olabilirler mi?

Forumdan öğrendiğim kadarıyla  kendileri inanmayanlara da manevi eğitim
veren, tradisyonal yöntemlerle uygulama yapmayan ancak iyi işler yapmaya çalışan
iyi kişilerden kurulmuş bir dernek.

Şahsen bir tanrıtanımazın öğrenciliğinden çok manevi eğiticiliğinden
ne öğrenilir bilemiyorum.
Muhakkak vardır ama varoluşa bakışımız tamamen farklı değil midir?

Gereklilik, yeterlilik seviyesinin tanrıtanımazlık ve uygulamalar ritüeller açısından
düşürülüp azaltılıp değiştirildiğinde A kalite B kalite ürünler çıkacağını ve hatta
a ve b derken çıkan ürünün kalitesi ve aslında birbirine hiç benzemeyen iki yontulmuş
taşın çıkacağını düşünüyorum.

Ayrıca tradisyonel ritüellerin ve uygulamaların ve ödevlerin tam hakkıyla uygulandıktan
sonra içimizde doğuracağı manevi  bir anlam olmalı.
Hızlandırılmış maneviyat kursu olamayacağı gibi uygulamaların gereklilikleri tarih içerisinde yoğurularak bu noktaya gelmiş.

Özgür masonlar da (sahte demek ağır geliyor ama) sahte manevi eğitici olabilirler mi?

Saygılarımla


Mayıs 12, 2009, 11:30:59 öö
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

İnisiyasyonun temel konusu Yaratıcı güç ve inisiyatör seçilmiş olana yani inisiye ye belirli derecelerle bilgiyi verir diye biliyorum.Sevgili ozkann'ın da ifade ettiği gibi temelde yaradıcı bir güce yani yaradana inanmayan biri nasıl inisiye olabilir?
Eğer ki inisiye olamıyorsa o zaman Özgür Masonlar Locasındaki inisiyetörler de sahte manevi eğitici olur diyebiliriz.
sevgilerimle..


Mayıs 13, 2009, 03:51:48 öö
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi


           Herkes masonlara yükleniyor onlar hakkında atıp tutuyor.Masonlarda özgür masonlara bakalım nereye kadar gidecek


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
3680 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 26, 2014, 12:40:23 öö
Gönderen: smyrnali
12 Yanıt
7260 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 28, 2008, 06:59:52 ös
Gönderen: sun
0 Yanıt
3989 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 10, 2011, 11:45:21 ös
Gönderen: moonlight
1 Yanıt
5039 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 12, 2011, 06:09:30 ös
Gönderen: ceycet
18 Yanıt
14618 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 11, 2011, 04:18:39 ös
Gönderen: Waldow
17 Yanıt
29828 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 12, 2011, 09:40:45 ös
Gönderen: ayhan ataseven
2 Yanıt
4012 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 13, 2013, 11:15:04 öö
Gönderen: shakespeare
8 Yanıt
8384 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 06, 2013, 09:45:20 öö
Gönderen: karahan
Ruya , Gercek bosluk

Başlatan Leo - Franz Diger Konular

0 Yanıt
1773 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 30, 2013, 01:25:57 ös
Gönderen: Leo - Franz
6 Yanıt
3706 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 06, 2017, 06:39:11 ös
Gönderen: Tij