Diğer bir enternasyonal örgüt, Roma Kulübü (Club of Rome) KA tarafından kontrol edilmektedir.
Venedikli KA, eski Avrupalı ailelerin en güçlüsü ve en zenginidir. Bunların serveti dünyanın en zengin ailesi denilen Illuminati’nin kurucularından Rockefeller’lerin servetini kat kat aşmaktadır.
KA, “300’ler Komitesi” denilen gizli örgütün ve bundan türeyen bütün örgütlerin kurucusudur.
KA’nin faaliyetleri 12. yüzyıla kadar geri gitmektedir. 1155’de Cenova’daki ticari imtiyaz KA’nin eline geçti ki bu durumu bugün dahi muhafaza etmektedirler.
Venedikli KA’nın yolunun üstüne çıkanlar bunu çok pahalı ödemişlerdi. Bizans İmparatoru da Venedikli’lerden ticari imtiyazları geri almaya kalkıştığı zaman (1170-1177) onların gücünü hissetmişti.
İmparator, ailelerin tekelini kırmak istediği için KA’ye korkunç bir zarar tazminatı ödemeye mecbur kalmıştı.
1171 yılında Venedik’in mutlak kontrolü Doç’lardan KA’nın eline geçti. Doç’lara bugn “Büyük Komite” denmektedir. Bu komite ticari aristokrasi üyelerinden oluşuyordu.
Venedik bugüne kadar KA’nın elinde kaldı ve gücünü bu şehirle sınırlamakla kalmayıp, bütün dünyaya yaydı.
KA, 1000 yıldan beri varlığını sürdürmektedir ve bugün de çok faaldir. Bugün her zamankinden daha güçlü olduğu söylenebilir. KA’nin en güçlü aileleri şu ülkelere dağılmış vaziyettedir: İtalya, Almanya, İsviçre, Avusturya, İngiltere, Hollanda, Yunanistan, Danimarka ve diğerleri.
İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in soyu, Venedikli KA ailelerinden GUELPH’lere dayanmaktadır. Bu eski kan bağı Ethioc, Rudolph, Gunigunda, Azoll gibi isimler taşımaktadır. Kraliçe Viktoria da “Este Guelph” ailesinden gelmekteydi. “Este” adı Venedikli Marki de Este’den gelmekteydi. “Guelph”ler çok güçlü bir şekilde Alman aristokrasisi ile de kan bağı kurmuşlardır. Örneğin; Hannover hanedanlığı ile Gualph ailesi, büyük güçlerini, kontrollerinde tuttukları uyuşturucu ticaretinden almaktaydı.
Bu açıdan bakıldığında Prens Charles’in sık sık Venedik’e gitmesinin sebebi kolaylıkla anlaşılıyor. Bu ziyaretlerin bir amacı da Venedik KA’sisi ile İngiltere Kraliyet KA’sisi arasındaki bağları güçlendirmekti.
Bu asil aileler, dünyadaki –yanlış yönlendirilen- çevre hareketlerinin çoğunun arkasındadırlar. Prens Philip ve Prens Charles sık sık ve açıkça dünyanın “istenmeyen halklar”dan kurtulması gerektiğini dile getirmişlerdir. Edinburg Dükü Prens Philip, “Aşırı nüfus artışını önlemek için, yeniden doğarsam, ölümcül bir virüs olarak dünyaya gelmek isterim!” demişti
ABD Başkanı Nixon uyuşturucu ticaretine darbe vuracak bir programı yürürlüğe sokmak istediğinde, gerçekte uyuşturucu ticaretini kimlerin yürüttüğü ortaya çıktı; KA’nin görevlendirdiği “Tavistock-Enstitüsü”. Bu Enstitü derhal Başkanı karalamaya başladı ki, ABD’de hiçbir Başkan böyle bir muameleye maruz kalmamıştı.
Enstitü ünlü “Watergate” planını yürürlüğe sokarak, Nixon’u alaşağı etmeyi başardı. İşte KA’nin hiç küçümsenmemesi gereken gücü buydu!..
İngiliz Gualph’ler hammadde pazarlarına da hükmetmekte ve ayrıca yıllardır altın fiyatlarını dikte ettirmektedirler.
Windsor’lar (Guelph’ler) aynı şekilde bakır, kalay, kurşun ve çinko fiyatlarını kontrol etmektedirler. Hammadde borsasının Londra’da olması tabii ki tesadüf değildir!..
Avrupalı KA aileleri ile işbirliği yapan Amerikalı ailelerden Harriman’ları, Mc George Bundy’leri ve”Eastern Establishment” ailelerini sayabiliriz.
Avrupa kraliyet ailelerinin tamamı Roma Kulübü’nün düşüncelerine sahip çıkmaktadır. Örneğin; Hollanda Kraliçesi Julianna, Rotterdam’da Roma Kulübü’nün düşüncelerinin sergilenmesini istemişti.
Sn.blossom ben bu kadarini bulabildim....