Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: RİTLERİN ÖYKÜSÜ - 5  (Okunma sayısı 3776 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 22, 2009, 07:53:39 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




SIKI İZLEYİŞ

Clermont Konseyi üyelerinden bir Alman mason, Karl Gotthelf Baron von Hund, bu konseyden, Germen ülkelerinde Masonluğun yüksek derecelerini örgütleme ve uygun bulduğu kişilere yüksek dereceleri verme yetkisini almıştı. Ülkesine döndükten kısa bir süre sonra ise Clermont Konseyi ortadan kalkmış, yerine Doğu ve Batı İmparatorları Konseyi kurulmuş, böylelikle de Baron von Hund’un yetkisi geçersiz kalmıştı. Üstelik yeni kurulan Yetkinleşme Riti’nin gerek örgütlenme sistemi gerekse öğretisi, Clermont Konseyi’nin yönetiminde kurulmuş şapitrlerin örgütlenme sistemi ve benimsenen öğretilerinden hayli farklıydı; bir Fransız eğilim ve anlayışı egemen kılınmıştı.

Bunun üzerine Baron von Hund, Almanya’da kendi bireysel görüş ve inançları doğrultusunda bir masonik sistem geliştirmeye girişti. Brunswick Dükü Ferdinand’ın koruyuculuğu altında, 1763 yılında Sıkı İzleyiş Riti (Ritus den Strikten Observanz) adıyla anılan sistemi kurdu. Buradaki “sıkı izleyiş”, Protestan inançlarına kesinlikle bağlılık anlamına geliyordu. (Kimilerine göre bu bağlılık aslında Protestanlığa değil, Baron von Hund’un “Bilinmeyen Üstler” (Unbekannkte Obere) olarak adlandırdığı fakat kim olduklarını açıklamadığını Stuartlardır.

Sıkı İzleyiş Riti, toplam yedi derecede çalışmak üzere kurulmuştu. Tapınak Şövalyeleninin ilkelerine önemle ağırlık verilmişti. Kısa zaman içinde yalnızca Almanya’da değil, İtalya, Rusya, İsviçre ve İskandinav ülkelerinde de yayıldı.

Baron von Hund, sistemini oluşturup yönetimi kendinden sonra gelenlere bırakarak perde arkasına çekildi. Kısa bir süre sonra ritin yöneticileri arasında anlaşmazlıklar başgösterdi. Bu anlaşmazlıklar, ritin parçalanmasına ve yerine birçok ayrı mason ritinin kurulmasına neden oldu.

RAHATLATILMIŞ İZLEYİŞ

Baron von Hund’a ilk karşı çıkanlardan biri Johann August von Starck idi. Starck, 1761‘de mason olduktan sonra Rusya’ya giderek, orada Melesino Riti’ni uygulayan localara katılmış, o da kendine göre bir Masonluk anlayışı oluşturmuştu. 1767’de Almanya’ya döndüğünde, Sıkı İzleyiş Riti içinde birtakım değişiklikler yapma çalışmasına girişti. Rusya’da 1765 yılında kuruluşunu tamamlamış olan Melesino Riti, adını kurucusunun isminden almıştı. Hermetik, Kabalistik ve Gnostik felsefelerin birleştirilmesiyle, 7 derecelik bir sistem şeklinde oluşturulmuştu.

Starck’ın, Sıkı İzleyiş Riti’ni dağıtmaya niyeti yoktu. Hatta kendi sistemini yeterince güçlendirdikten sona, Baron von Hund ile diyalog kurmaya bile çalıştı ama Baron von Hund, kendi ritini Starck’ın sistemiyle birleştirmeye yanaşmadı.

Starck’ın kurduğu sistem, masonik, literatürde hem “Sıkı İzleyiş Rahipleri Riti” hem de Rahatlatılmış İzleyiş Rahipleri Riti (Ritus der Klerken den Late Observanz) adıyla anılır. Bu rite kısaca Klerikat Riti de denmiştir. Özelliği, Sıkı İzleyiş Riti’ndeki 7 derecenin hepsine ayrı ayrı olmak üzere birer aşama daha eklenmesi, bu ek aşamalarla Sıkı İzleyişin son derecesine varıldıktan sonra Rahatlatılmış İzleyiş derecelerine geçilmesiydi..

1775 yılında Sıkı İzleyiş Riti içindeki çekişmeler oldukça büyük boyutlara vardı. Bunun üzerine, ritin adı kaldırılıp niteliği değiştirilmeksizin, bu riti öteden beri özgün şekliyle uygulamakta olan localar “Birleşik Alman Locaları” adı altında toplandı. Aslında bu bir örgütsel düzenlemeydi ama bu düzenlemeyle Rahatlatılmış İzleyiş Rahipleri Riti kendi başına kaldı.

Bundan sonra ise, Starck’ın kurmuş olduğu masonik sistemin foyası ortaya çıktı. Bu ritin yüksek derecelerine kabul edilecek masonların, Katolik inancını benimsemeleri zorunlu tutuluyordu. Buradan da Starck’ın Cizvitlerle gizli ilişkiler kurmuş olduğu, Masonluğa Katolik ilkelerini yerleştirmeye çalıştığı anlaşıldı. Bu bir haksız suçlama değildi. Nitekim kurduğu ritin ilgi yitirdiğini gören Starck, daha önce Masonluk üzerine olumlu ve değerli yapıtlar vermiş olmasına karşılık, bu kez antimasonik nitelikli kitaplar yayınlamaya girişti.

REFORM RİTİ

Starck’ın antimasonik cepheye yönelişinin hemen ardından, 1778 yılında, Birleşik Alman Locaları’nda uygulanmakta olan masonik sistem, Klerikat Riti ile de birleştirildi. Bu birleştirilmiş sistem, 1782’de kurulan Reform Riti’nin temelini oluşturdu. Bu rit, Masonluktaki operatif nitelikli masonik kaynaklarla, şövalye tarikatlarına dayanan kaynakları özenle bağdaştırmayı öngörüyordu.

Reform Riti, Almanya’da değil, Fransa, İsviçre, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanma olanağı buldu. Önce Fransa’da geliştirilen Kutsal Kentin İyiliksever Şövalyeleri Tarikatı (Ordre du Chevaliers Bienfaisants des Cites Saintes), 3 derecelik sistemiyle bu ritin bütünleyicisi şekline getirildi. Günümüzde bu rit, uygulanma olanağını sürdürmektedir.

EKLEKTİK RİTİ

Almanya’da parçalanmaya yüz tutan Masonluğun yeniden birleştirilebilmesi için kurulan ritlerden biri Eklektik Riti (Eklektische Ritus) adını taşır. Eklektik sözcüğünün Batı dillerindeki karşılığı, “seçme” anlamına gelen Yunanca “eklektikos”tan alınmadır. Dolayısıyla bu sisteme “eklektik” denilmekle, bir seçmeliğinin bulunduğunun vurgulanmasına çalışılmıştı. Oysa bu masonik sistem, Masonlukta yalnızca üç derece bulunduğunu ve Masonluğun bu derecelerden oluştuğunu benimsemekten ileri bir özellik taşımıyordu.

Eklektik Riti 1783 yılında kurulurken, Masonluğun geleneksel ulu sanatının yani Operatif Masonluğun yeniden canlandırılması da amaçlanıyordu. Dolayısıyla bu ritte, Operatif Masonluk döneminden kalma eski yöntem ve geleneklere bağlılık, diğer masonik ilkelerin tümüne oranla öncelik taşımaktaydı. Bundan dolayı da Eklektik Riti’ni benimseyerek çalışan Alman locaları ile İngiltere’deki mason obediyansları arasında sıkı ilişkiler kuruldu. Öylesine ki, Eklektik Riti, İngiliz Masonluğu’nun Almanya’daki temsilcisi gibi olmuştu.

Eklektik Riti’ni uygulamakta olan localar, 18.yüzyılın sonlarına doğru Eklektik Birlik (Eklektischeverbund) adı altında bir başka örgütlenme oluşturdu. Bu birliğin en önemli özelliklerinden biri, varlığını sürdürebildiği yaklaşık 50 yıl boyunca, Musevî dininin inançlısı olanların Masonluğa kabul edilmesine karşı çıkmak oldu. Bu tutum, Eklektik Riti’nin de diğer birçok mason riti gibi kesinlikle ve salt Hıristiyan dininin ilkelerine bağlı olmasından ileri geliyordu.

19.yüzyıl ortalarına doğru, Eklektik Riti’nin aşın gelenekçi niteliğinin Masonluğu hiçbir yere götürmeyeceğini gören localar, birer ikişer bu birlikten çekilmeye başladı. Ancak bu süre içinde İngiltere Birleşik Büyük Locası ile aralarında korumuş oldukları sıkı ve uyumlu ilişkiler sonucunda, Almanya’da İngiliz Masonluğu’nun güçlü bir kalesi oluştu.

YİRMİ İKİLER BİRLİĞİ

Gene 18. yüzyılın ikinci yarısında Almanya’da, Masonluğun toparlanmasını sağlamak üzere kurulmuş olan bir diğer örgüt Alman Yirmi İkiler Birliği (Deutsche Verband der Zwei und Zwanzing) adını almıştı.

Karl Friedrich Bahrdt önderliğinde kurulmuş olan bu örgüt, üyelerine entelektüel bilgiler vererek onları birer yetkin kişi olarak yetiştirmeyi, böylece bu kişiler aracılığıyla Almanya’daki Masonluğu toparlamayı amaçlıyordu. Örgütün bir diğer amacı da bağnazlığı ortadan kaldırmaktı. Bu nedenle, başlangıçta 22 masonun bir araya gelmesiyle kurulduğu için, bu adı taşıyan Alman Yirmi İkiler Birliği aynı zamanda altı yüksek derecesi bulunan bir masonik tarikat niteliği taşıyordu.

YENİLENMİŞ İSKOÇ RİTİ

Sıkı izleyiş Rahipleri Riti’nden doğan ve bu ritin Ekosizmden kaynaklanan özgün öğretisi üzerine kurulu bir başka rit, Yenilenmiş İskoç Riti (Rektifizierte Schottisher Ritus) adını aldı. Bu ritin amacı, Masonlukta gerçek ve güvenilir Hıristiyanlar yetiştirmekti. Bu bakımdan da bu rit aslında bir yenilenme değil fakat salt Hıristiyanlık açısından bakıldığında bir arınma sağlıyordu.

Bu ritin kuruluşunda, 18. yüzyılın ünlü masonlarından Jean-Baptiste Willermoz büyük çaba gösterdi. Willermoz’un amacı, Fransa’da uygulanmakta olan bazı dinsel nitelikli dereceleri bir araya toplamak, böylelikle Yetkinleşme Riti’ni yıkmaktı. Bunun için, İncil’e inanmayan ve gerektirdiği kutsal görevleri yerine getirmeyenlerin, kesinlikle Masonluğa alınamayacaklarına ilişkin çok yaygın bir kampanya açıldı. Bu sıkı tutum, ancak 19. yüzyıl ortalarında yumuşatıldı.

Günümüzde de varlığını sürdüren mason ritlerinden biri olan Yenilenmiş İskoç Riti, temelde 8 dereceli bir sistem üzerine kuruludur. Son derece “Kutsal Kentin İyiliksever Şövalyeleri Tarikatı” olduğundan, Yenilenmiş İskoç Riti ile Reform Riti arasında bir yakınlık vardır.

ROSA VE ZINNENDORF

Baron von Hund’a karşı çıkanlardan biri de Philip Samuel Rosa idi. O da Clermont Konseyi’ne bağlı şapitrlerde önemli görevler almış ünlü bir Alman masondu. Sıkı izleyiş Riti’nin yanı sıra kurduğu masonik sistem, kendi adıyla (Rosaische Systeme) olarak anılıyordu. Derecelerinin isimlerine bakılırsa, kurduğu sistemin, Clermont Konseyi’nin sisteminden pek bir farkı yoktu. Fakat bu uygulamadaki derecelerin kapsamı bambaşkaydı; tümüyle gizemci (mistik) ilkeler ve özellikle alşimi üzerine kurulmuşlardı.

Rosa Sistemi, Sıkı İzleyiş Riti’nin karşısında dayanamadı. Dayanabilen bir başka sistem vardı: Zinnendorf Riti.

Johann Wilhelm von Zinnendorf, Baron von Hund ile geçinemeyince İsveç’e gitmiş ve orada gelişmekte olan Masonluk anlayışından esinlenerek, 1766’da Almanya’da 7 dereceli bir mason riti kurmayı başarmıştı. Bazı etkili Alman soylularının desteğini elde ettiğinden, Sıkı İzleyiş Riti’nin gücüne ve yaygınlığına karşın Zinnendorf Riti, 20 yıl kadar varlığını korudu.

Bu arada Zinnendorf, Aydınlanmışlar ile de yakın ilişkiler kurmuş, hatta Fransa’da Avinyon Aydınları Riti’nin kuruluşuna yardımcı olmuştu.

Konu dilimizde “Aydınlanmışlar” da diyebileceğimiz Illuminati topluluğuna kuşkusuz Bavyera’da kurulmuş olan ünlü örgütten söz etmeden geçilemez. Nitekim bu konuya araya girmiş bir garip oyun örneği,  forumda bir başka başlık altında değinmiştim.

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=1251.105

Ancak burada konu mason ritleri, Illuminati’nin kendisi değil. Bu eylemin başlangıcı bakımından ise önce yine Fransa’ya bir göz atmak gerekir.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
5867 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 18, 2009, 05:18:17 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3154 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 19, 2009, 08:33:06 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3239 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 20, 2009, 01:47:53 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3739 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 21, 2009, 09:18:14 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3475 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 23, 2009, 08:33:14 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3070 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 09:14:47 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3123 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 25, 2009, 08:57:21 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3064 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2009, 08:06:56 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3296 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2009, 07:25:05 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2669 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 28, 2009, 07:35:14 öö
Gönderen: ADAM