Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: TSK: Bu Ne Perhiz Bu ne Lahana Tursusu  (Okunma sayısı 17868 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 22, 2009, 10:45:00 ös
Yanıtla #20

Zamanında yapılan darbeler yuzunden  siviller TSK ya surekli darbe yapacak kuskusuyla bakıyorlar.Darbeler genelkurmaybaskanlarının tek elinde , karar verilen uygulamalar degildir.Eger bir darbe yapılacak olunsaydı su zamana kadar coktan olurdu ama sunuda unutmayın o devirler gecti darbeciz zihniyette kurmaylar yok sadece basın oyle gostermeye calısıyor.TSK yı yıpratma calısmaları her zaman vardı ve olmayada devam edecektır.





Sayın Waldow

Artık darbeci zihniyette kimse yok iddianızı neye dayandırıyorsunuz bilemiyorum ancak benim gözlemlerim hala bir çok harbiyelinin kendisini geleceğin Cumhurbaşkanı olarak gördüğü yönünde ve bu konuda benim tutarlı dayanaklarım var.


Ayrıca kısaca değinmek istediğim bir kaç husus vardır ki;

Neredeyse bir milyon kişilik Türk Silahlı Kuvvetleri yirmi beş yıldır bir avuç eşkiyayla mücadele etmektedir. Terörle mücadeleye harcanan para dört yüz milyar dolar civarındadır. Kat edilen yol ise ortadadır.  Ayrıca generallerin kullanma hakkına sahip oldukları, örtülü ödenekleri de cabasıdır. Türkiye bütçesinden orduya ayrılan paraya hiç değinmiyorum bile.

Yapılan bir araştırmaya göre 1999 ile 2009 arasında Türk Silahlı Kuvvetlerinde eğitim kaybı, intihar ve kaza sonucu verilen kayıplar yanlış hatırlamıyorsam dört bin kişi civarındadır.

Rakamlar ortada, görülüyor ki demokrasinin koruyucusu olan Türk halkının bağrından kopmuş olan bu kurum o kadarda eğitimli ve doğru kararlar veren ve sağlıklı işleyen bir kurum değildir.

Saygılarımla...

« Son Düzenleme: Kasım 22, 2009, 10:51:35 ös Gönderen: rigormortis »
Ben, ben olanım


Kasım 23, 2009, 01:58:19 öö
Yanıtla #21
  • Ziyaretçi

Sayın rigormortis,


Sizin  '' PKK ''  denince gördüğünüz  bir avuç eşkiya mı ?   Çok daha  büyük  şeyleri  ifade ediyor bence...  Bu örgüt  , Sevr  Antlaşmasının    uygulamaya  geçirilme   aşamalarından biridir  sadece... Düşünün ki  ne durumdayız ...Daha  problemin nereden  kaynaklandığının  bilincinde    değiliz ...Sizi  ayıpladığımdan değil  pekçok  kişi  aynı  şekilde  düşünüyor  malesef...Ancak  sizlerin gördüğü  buzdağının  su  üstünde  görünen kısmıdır...

 Terör  örgütünün   dış kaynaklı  ciddi  finans   ve  silah desteği , gizli  ortaklık  anlaşmaları mevcut...Kimse Türkiye 'ye  insanlık dersi  verecek durumda değildir ;  ancak  devamlı  surette  insan hakları  ,  azınlıkların hakları  , etnik  köken gibi  konuları  temcit  pilavı gibi  ısıtıp ısıtıp  önümüze  getirmektedirler...Hani  bizi  Avrupa Birliği 'ne  alacaklar ya , şunları da yap tamam bu kez alacaz ...Yani  Avrupa 'daki hiçbir  terör  destekçisi  ülkenin  Kürt halkı aç mı -tok mu , Kürtçe konuşabildi mi  konuşamadı mı  ,  azınlıklar ne durumdalar  ,  keyifleri  iyi mi  diye  düşünmezler ...Zaten  umurlarında da  değildir...Sadece  onlar  için  önemli olan  kullanabilecekleri  nitelikte  , buna  müsait  ,  parayı  ve  koltuğu  T.C.'ye ihanet  edecek  kadar  çok seven  maşalar  gereklidir...Bunlar terörün  yönetici  kısmını  oluşturur ;  bir   de  taraftar  ve eli  silah tutan  kısmısı  vardır...bunlar  nasıl  elde  edilir  ?  Paraya  ihtiyacı olan  , milli  duyguları  kabarık  ( herzaman değil ) ,kaybedecek  birşeyi  olmayan  tiplerden oluşturulur  bu teröristler ...Büyük  kısmının  uyuşturucu  bağımlısı  olduğu  bilinmektedir...Çünkü  mağarada  yaşamak  arazi  şartlarına  uyum sağlamak , köy basıp  insan öldürmek  için cesarete ihtiyaçları vardır...Ayrıca  uyuşturucu  ticaretini  yapan herkes  bu  zıkkımı  kullanır   ;   bu da bir  kuraldır...

Avrupa  'nın  uyuşturucu  ihtiyacını  PKK  sağlamaktadır  ki  bu  da  , bu işin  bir  avuç  terörist  işi  olmadığının  kanıtıdır...



Türk  Ordusunun  içinde de  çürükler  olmuştur  olacaktır  ,  bu  insanla  ilgili  olan bişeydir...İnsanın olduğu  her yerde  ihanet  de , hastalık da ,  sağlık  da vardır ,  buna  ordu da dahildir...



Saygılarımla




Kasım 23, 2009, 10:00:10 öö
Yanıtla #22
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Bugün en ahmak kafa bile bu ülkede yaşananları ve olup bitenlerin farkında olabilecek ufakta olsa bir zekaya sahiptir sanırım.

Ülkemde suni olarak yaratılan bu adına etnisite denilen her tür ayrımılığın avrupa ve amerika aslında bizim gibi islam ülkesine uymadığını anlamaktan acizler.

Yazılarınızda haklı yönler var.Lakin geçmişin hesabını temizlemeden yeni sayfalarda açmak mümkün değildir.

Bu işede en akılcı olarak sağlam bir yakın tarih cumhuriyet tarihi yazmakla başlanmalıdır.Bugün yapılan hataların kaynağı geçmişteki hatalarımızın devamıdır.Türk'e biat kültürü'nü getiren sistemleri masaya koymazsanız geleceğinize yön veremezsiniz.

Arkadaşımızın tsk.ile ilgili rakam vermekten kaçındığı bütçe %25 tir.Bu korkunç bütçeden dolayı 25 yılda 300 milyar dolarlık harcamaya ulaşıldı.

Bir ülke ancak böyle devasa rakamları boşa harcarsa büyüyemez.

Türk ordusunun içinde çürükler olmuştur lafına katılmıyorum heleki o çürükler darbe yapan başlar olursa yani baş çürük olursa gerisini düşünmeye gerek yok.

Bugün bu ülkede kürt sorunu herkesin anladığı anlamda yoktur 2 halk yıllarca adam gibi birarada birbirlerine saygılı ve tahammüllü yaşarken bugün bunun adı maalesef değişti.

Evet bugün şimdi bir kürt sorunumuz vardır bununda adı bu iki halkı aynı toplumda birarada yaşatabilme sorunudur.

Türkiye tarihten gelen öneminden dolaayı devamlı her tür nüvesi kontrol altında tutulması gereken bir güçtür.Peki bu güç neye karşı tehlikelidir önce onun adını koymak lazım,Bu güçten ortadoğuda en fazla yararlanan ülkedir o.Yani İSRAİL , türkiyenin gücü ve sözü israil üzerinde bir koruma kalkanı sağlamıştır bu güne kadar.

İsrail'in menfaatlerinin dışına çıkılacak her uygulamada ya ihtilal olmuştur yada iç kargaşalar bu çok açık ve nettir.Sorunun adını net koymakta fayda vardır.

Saygılar.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Kasım 23, 2009, 11:25:04 öö
Yanıtla #23

Sayın Ozak1977

Ben Askerden yeni geldim ve askerliğimi Şırnak'ta Komando Asteğmen olarak yaptım. Bunları söylüyorum çünkü beni askerliğin ne olduğunu ve askeriyenin nasıl bir kurum olduğunu bilmeden yorum yapan heyecanlı bir genç olarak değerlendirmenizi istemem.

Orada gördüklerimi yada askerlik anılarımı anlatacak da değilim. Pkk'yı yakınen görmüş birisi olarak evet onlar bir avuç eşkiya ve çapulcu. Sizin bahsettiğiniz, Pkk'nın eşkiyadan çok daha fazlası olduğu görüşlerinizi de biliyorum.

Evet Pkk dünyanın en büyük uyuşturucu kaçakcısı örgütü evet uluslararası destek görmekte. Ancak uluslararası uyuşmazlık ve çatışmalar, etnik çatışmalar branşları üzerine aldığım dersler der ki; Tüm terör örgütleri uluslararası destek görürler ve illegal yollardan kendilerini finanse ederler.

Etnik çatışmalar konusuna gelecek olursak ise; Bir devlet üzerinde amaç güden her devlet, yıpratma politikası olarak öncelikle o ülkede ki çeşitli etnik grupları destekler ve bölücü hareketler başlatmaları yönünde onları motive eder.

Pkk'nın dış destek aldığı ve bir takıp ülkelerce desteklendiği aşikar ancak bakıldığında, dağda silahlı altı bin terörist olduğu söylenmekte ancak tamamı kürt vatandaşlardan oluşan ve sayıları elli bini bulan geçici köy korucularına ne demeli.

Ülkede ki sorun ne bir etnik savaş sorunudur, ne de başka bir şey. Evet biz terörle mücadele etmekteyiz ve bana göre onlar eşkiya ve bir avuç çapulcudur ki böyle dememin nedeni de onları aşşağılama maksatlıdır.

Ülkede herhangi bir etnik sorun yok derken de yanlış anlaşılmasın, ülkenin seyri gözlemlendiğinde bende farkındayım, bazı kesimlerce ülkede bir etnik savaş ve iç savaş hazırlığı amacının güdüldüğünün. Ancak bu konuyu belkide farklı bir başlık altında tartışmalıyız.

Saygılarımla...
Ben, ben olanım


Kasım 23, 2009, 07:56:00 ös
Yanıtla #24
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay






Sayın Waldow

Artık darbeci zihniyette kimse yok iddianızı neye dayandırıyorsunuz bilemiyorum ancak benim gözlemlerim hala bir çok harbiyelinin kendisini geleceğin Cumhurbaşkanı olarak gördüğü yönünde ve bu konuda benim tutarlı dayanaklarım var.
Ben Askerden yeni geldim ve askerliğimi Şırnak'ta Komando Asteğmen olarak yaptım.






Sunu solemeliyimki bir harbiyeli olmadan harbiyelileri anlayamazsınız gercekte dusunduklerınıde bir astegmenle paylasmaz kimse sanırım bu kadar ytrli.


Kasım 23, 2009, 07:57:21 ös
Yanıtla #25

Sayın Ozak1977

TSK'nın öneminden bahsetmiş ve Kürt halkını yermişsiniz. Etnik bir unsurken bir ulus olma yoluna gittiler bile demişsiniz. Türkiye'de başka bir ulustan olmayı anormal mi görüyorsunuz? Bilmek istedim.

İkincisi, olası bir Kürt devleti için emperyalist güçlerin icraatta olduklarını söylemiş, bunun için de orduya ihtiyacımız olduğunu ima etmişsiniz.

Tabii ki her ulus kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir. Hatta her "ulus" değil, aynı ulus içindeki farklı gruplar dahi kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir. Tek bir şartla; tüm sonuç ve sorumlulukları üzerine alarak.

Bu sorumluluklardan en büyüğü de, yaşanacak çatışmalar sürecinde dökülecek kan, sefalet, fakirlik, açlık, ve kıyımlardır.

Eğer bir grup, bu sorumlulukları üzerine alıyorsa, bağımsızlığını ilan eder. Başarırsa bağımsız olur. Ancak başaramazsa bağımlı olmaz.

Şu şartla ki ulus devlet totalitarizmini yaymayarak. Evet, bugün devletlerin çoğu ulus devlettir, ancak ulus devletlerin bugünkü stabiliteleri ve içlerindeki barış ortamları, bugüne kadar azınlıklara sistematik bir yaptırım uygulamamış olmalarındandır, ki bu çok doğrudur. Eğer ki azınlıklara yaptırım uygulanıyorsa, o azınlık kendini ikinci sınıf hissedecek muamelelere tabi tutuluyorsa, o azınlığın sorumlulukları üzerine almasında da anormal olan bir şey yoktur.

TSK'yı, bu yüzden ulus devletin garantörü gören yaklaşımınızı onaylamıyorum. İlker Başbuğ bile, TSK'nın Kürt politikasını değiştirmesi gerktiğini söylemiştir. Savunduğunuz TSK bile, sizin savunduklarınıza karşıdır. Bu, kraldan çok kralcı olmak olmuyor mu?

İkincisi, zaten bu başlıkta TSK nın eleştirilme sebebi, Kürt teröristlerle çatışmak istemeleri, ve ülke içinde olası bir bağımsızlık ilanı durumunda ona karşı gelme durumunda olmaları değildir.  TSK'nın görevi budur, terör örgütleriyle ve ülke içindeki bağımsızlık hareketlerine karşı tabii ki stabil bir devleti savunacak ve bu unsurlarla çatışacak. Ancak,burada TSK, Kürt sorunuyla alakasız bir nedenden dolayı; burnunu siyasete soktuğu için eleştirilmiştir. Üst düzey yönetim katında 3-4 yıl öncesine kadar hazırlanan darbe planlarıyla ironi teşkil edecek söylemleri dolayısıyla eleştirilmiştir. Dolayısıyla sizin TSK'nın önemine dair söylediklerinizi ben bu noktada bir yere oturtamadım. "Kürt sorunu var, bu sorunu çözmek için darbe yapmak hakkı" diye mi düşünüyorsunuz yoksa? Veya ordunun siyasete burnunu sokması konusundaki görüşlerinizi açıklar mısınız? Bunu olumlu mu yoksa olumsuz mu değerlendiriyorsunuz?

Saygılar.
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Kasım 23, 2009, 09:47:17 ös
Yanıtla #26






Sayın Waldow

Artık darbeci zihniyette kimse yok iddianızı neye dayandırıyorsunuz bilemiyorum ancak benim gözlemlerim hala bir çok harbiyelinin kendisini geleceğin Cumhurbaşkanı olarak gördüğü yönünde ve bu konuda benim tutarlı dayanaklarım var.
Ben Askerden yeni geldim ve askerliğimi Şırnak'ta Komando Asteğmen olarak yaptım.






Sunu solemeliyimki bir harbiyeli olmadan harbiyelileri anlayamazsınız gercekte dusunduklerınıde bir astegmenle paylasmaz kimse sanırım bu kadar ytrli.






Sayın Waldow,

Halkın içinden çıkan orduyu yöneten, kimsenin harbiyeli olmadan anlayamadığı harbiyelileri sizin anlıyor olabilmeniz oldukça anlamlı...

Saygılar, Sevgiler...
Ben, ben olanım


Kasım 23, 2009, 09:56:01 ös
Yanıtla #27
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Sn.rigormortis tabiki bn anlayacağım askeri okul mezunuyum ve 20 yıldır askeriyenin içindeyim.


Kasım 23, 2009, 10:14:06 ös
Yanıtla #28

Harbiyeliler içinde iktidar heveslilerinin olmadığını mı iddia ediyor birileri? O zaman şunlara ne söyleyecek; Sarıkız, Ayışığı, Eldiven, Kafes?

Bunlar mit değil ki, gerçek delilleri olan somut şeyler.

Sizin birşeylerden haberinizin olmaması, sizin kendi sorununuzdur. Bunlar medyaya yansıdı. Bunları analiz etmek için de "harbiye" içinden olmak gerekmiyor. Her şey ayen beyan açık. Neden suçta ısrar ediliyor onu anlamıyorum.
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Kasım 24, 2009, 01:58:24 öö
Yanıtla #29
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan emekli Binbaşı Levent Bektaş’ın ofisinde ele geçirilen bir film CD’sinin içerisine şifrelenerek gizlenen “Kafes Operasyonu Eylem Planı” gayrımüslimlere yönelik korkunç planları gözler önüne serdi. Plana göre AKP üzerinde iç ve dış baskıyı artırmak için Türkiye’de yaşayan gayrımüslimlere suikast düzenlenecek, azınlıkların yaşadığı mahallelerde bomba patlatılacak.

Plan, Ergenekon kapsamında tutuklanan Deniz Yarbay Ercan Kireçtepe tarafından hazırlandı. Eylemlerin ise çoğu Ergenekon soruşturmasında tutuklu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda görevli muvazzaf ve emekli subaylar tarafından gerçekleştirileceği belirtiliyor. Hangi subayın hangi hücrede olduğu planda ayrılıtı olarak yer alıyor. Son iki hafta içinde Ergenekon savcıları tarafından ifadeleri alınan 27 subayın bu planla ilgili sorgulandığı belirtiliyor.

Mart 2009 tarihli “Kafes Operasyonu Eylem Planı”nın “Genel” bölümünde “Rahip Santaro, Malatya Zirve Yayınevi ve Hrant Dink operasyonları sonrasında Türkiye’de yaşayan gayrımüslimlerin irticai grupların hedefinde olduğu yönünde kamuoyu oluşmuş, ancak AKP tarafından karşıt medyanın da desteğiyle söz konusu olayların Ergenekon tarafından organize edildiği şeklinde yoğun propaganda faaliyetlerinde bulunulmuştur” deniyor.

Biz yapacağız AKP’nin üstüne atacağız
Planda bu durumun tersine çevrilmesi için “gayrımüslimler üzerinde korkutucu propagandanın icra edileceği” vurgulanıyor ve şöyle deniyor: “Özel Operasyon Gücü Komutanlığı tarafından Ergenekon Davası’nda tutuklu bulunanlara destek vermek, AKP ve yandaşlarının karşı psikolojik harp faaliyetlerini etkisiz kılmak, gündemi değiştirerek hedef saptırmak, teşkilatın moralini yükseltmek ve kamuoyunun desteğini kazanmak maksadıyla; gayrımüslimler üzerinde korkutucu propaganda icra edilecek ve sözkonusu faaliyetler kaynağı bakımından kara propaganda ile AKP ve AKP’ye destek veren diger şer odaklarınca icra edilmiş gibi gösterilecektir.”

Dört aşamalı plan
Planda operasyonun “Hazırlık”, “Korku oluşturma”, “Kamuoyu oluşturma” ve “Eylem” olmak üzere dört safhadan oluştuğu belirtiliyor.

Hazırlık safhasında yapılacaklar şöyle sıralanıyor:

» Gayrımüslim nüfusun isim ve adresleri belirlenecek.

» Gayrımüslimlere ait gazete, dergi vb. abone listeleri elde edilecek.

» Gayrımüslimlere ait eğitim kurumların öğrenci, veli ve çalışanların listeleri tesbit edilecek.

» Gayrımüslimlere ait vakıf ve ibadethanelerin cemaat listeleri elde edilecek.

» Gayrımüslimlerin dini bayram/önemli günlerinin ve nerelerde ayin/tören düzenledikleri tesbit edilecek.

» Eyleme uygun gayrımüslimlerin mezarlıkları belirlenecek.
Eylemin “Korku oluşturma” safhasında ise şunların yapılması planlanıyor:

» Tesbit edilen Agos gazetesi abonelerinin listeleri paylaşım siteleri ve irticai web siteleri başta olmak üzere internet ortamında yayınlanacak

» Agos gazetesi abonelerine tehdit telefonları açılacak ve tehdit mektupları gönderilecek.

» Adalar bölgesindeki yoğun güzergahlardaki duvarlara tehdit içerikli sloganlar yazılacak.

» Abone listeleri çoğaltılarak, adalarda yaşayan vatandaşların kolaylıkla görebilecekleri bölgelere bırakılacak.

Medya ve internet siteleri kullanılacak

Planın “Kamuoyu oluşturma” safhasında yapılacaklar da şöyle sıralanıyor:

» Abone listelerinin ulusal basında yayınlanması ve haber yapılması sağlanacak.

» Konu hakkında köşe yazıları yazdırılacak.

» Tartışma programlarında konuya yer verilecek ve AKP Hükümeti’nin vurdumduymazlığı ele alınacak.

» 6-7 Eylül olayları, Varlık Vergisi haberleri gibi konulara medyada tekrar tekrar yer verilecek.

» AKP karşıtı web siteleri artırılarak faaliyetleri yoğunlaştırılacak.
» Azınlıklar lehine faaliyet gösteren web siteleri içerik yönünden desteklenecek.

» Mevcut sitelere ilave olarak “www.tehditaltindayiz.com”, “www.agosasahipcikalim.com” vb. adlarla yeni web siteleri oluşturulacak, belirlenen temalar doğrultusunda yayınlar yapılacak ve bu siteler etkin şekilde tanıtılacak.

» Kaynağı AKP ve yandaş gruplara aitmiş izlenimi verilen web siteleri kurularak, söz konusu sitelerin gerekli tanıtımları yapılacak ve dini içerikli yayınlar arasına Agos gazetesi başta olmak üzere, azınlıklara ait medya unsurlarını hedef gösteren mesajlar serpiştirilecek.

» İcra edilen eylemlerin suçlusu olarak AKP e irticai gruplar gösterilerek, kaynağı hakkında “kara propaganda” icra edilecek.

Suikast yapılacak, bomba atılacak
Planın en ürkütücü bölümü ise “eylem” bölümünde yer alıyor:

» Adalar bölgesindeki çeşitli mahallelerde bomba patlatılacak.

» Azınlık haklarını hararetle savunma konusunda ön plana çıkmış kişi/kişilere suikast düzenlenecek.

» Agos gazetesi civarı gibi belirlenen yerlere ses bombaları konacak.

» Birçok yere şüpheli paket bırakılıp, ihbar edilerek güvenlik güçleri meşgul edilecek.

» Adalarda vapur seferi düzenlenen iskelelerde bombalı eylemler düzenlenecek.

» Gayrımüslimlere ait mezarlıklara yönelik olarak sansasyonel eylemler icra edilecek.

» Tanınmış gayrımüslim işadamı ve sanatçılardan belirlenen bir ya da birkaçı kaçıralacak.

» Gayrımüslim nüfusun yoğun bulunduğu bölgelerde sık aralıklarla araç, ev ve işyeri kundaklanacak.

» İstanbul ve İzmir gibi gayrımüslimlerin yoğun olarak yaşadığı illerde de benzeri eylemler yapılacak.

» İcra edilen sabotaj, adam kaçırma, suikast eylemleri özel plan hücre lideriyle kurulacak koordineyi müteakip, belirlenecet irticai örgütler adına üstlenilecektir.

Davos çıkışı ‘Düşman Unsur’
Planda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos çıkışı da “Düşman Unsurlar” bölümünde, “Davos’ta yaptığı çıkış taraftarlarından yoğun destek gördü. Ama yerel seçimlerde başırısız oldu” ifadeleriyle yer aldı.

Ozel Operasyon Gücü Komutanlığı
Planda operasyonu yönetecek “Özel Operasyon Gücü Komutanlığı” için şu ifadeler kullanılıyor:

» Korku oluşturma safhasındaki faaliyetler bölge komutanlıklarınca koordine edilecek ve planlama detayları uygulama öncesi ivedilikle özel plan hücre liderine ulaştırılacaktır.

» Kamuoyu oluşturma safhası kapsamında istifade edilecek kanaat önderleri, sanatçı, akademisyen gazeteci ve yazarlar ile diğer kilit haberleşmecilerin belirlenmesi ve organize edilmesi Danışma Kurulu Başkanını emirlerine maruzdur.

» Eylem safhası için gerekli detaylı planlamalar bölge komutanlıklarınca hazırlanarak, emniyetli kanaldan
özel plan hücre liderine ulaştırılacaktır.

Planlamalar aşağıda belirtilen isteklere cevap verecek şekilde hazırlanacaktır:

a- Eylemin amacı

b- Eylemin başlama zamanı ve toplam süresi

c- Eyleme ait zamanların diyagramı

ç- Eylemi icra edecek personel ve görevleri

d- Kim, ne zaman, nerede, ne yapacak sorularını ihtiva eden görev matrisleri

e- Eylem bölgesinin harita ve varsa hava fotoğrafı

f- Eylemin yapılış şeklini açıkça izah eden planlama krokisi

g- Eylem sonrası bölgeden çekilme planı

ğ- Eylemde kullanılacak malzeme ve teçhizat listesi

h- Muhabere usulleri şeması

ı- Yedek planlar

i- Eylem öncesi ve sonrası buluşma noktalarının kroki ve tarifleri

j- Eylem sonrası gelişmelerin nasıl takip edileceği,

k- Eylem sırasında ihtiyaç duyulabilecek sıhhi desteğin karşılanma usulleri

4- Meydana gelebilecek hukuki durumlarda Özel Operasyon Gücü K.nın onayını almak suretiyle Av. Serdar Öztürk’ten destek alınabilecektir.

Planın “İdari ve Lojistik” bölümünde de şöyle deniyor:

» Personelin ulaşım, iaşe, ibate, teknik ve taktik ihtiyaçları görevli bulundukları bölge komutanlıklarınca temin edilecektir.

» Operasyon kapsamında ihtiyaç duyulacağı değerlendirilen genel silah, mühimmat ve malzeme listesi EK-C’de belirtilmiştir.

Planın “Komuta ve Muharebe” bölümünde de şu ifadeler dikkat çekiyor:

» Kafes Operasyonu Özel Operasyon Gücü Komutanı tarafından sevk ve idare edilecektir.

» Özel Operasyon Gücü Komutanı ana karargahta bulunacaktır.

» Operasyon süresince gizli haberleşme ve buluşma usulleri haricinde kesinlikle açık kanallardan istifade edilmeyecektir.

» Papor ve mesajlar mutlaka şifrelenecek ve gönderilmesinde CPK yöntemi kullanılacaktır.

taraf