Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kurtlar Vadisi Pusu  (Okunma sayısı 6141 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 27, 2009, 10:05:46 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Şamil Tayyar, Kurtlar Vadisi dizisinin değişimiyle ilgili “Kurtlar Vadisi-Para” başlıklı bir yazı kaleme aldı geçen çarşamba... Yazı ana hatlarıyla doğru bir yazıydı. Ama ilginç olan PanaFilm’den gelen cevaptı... Bir insan bir şey yapar, sonra da arkasında durur. Bu dizi ekibinin duruşu Osman Pamukoğlu’nun partisine oy verip, Ahmet Altan’ın fikirlerinin hayranı olan bir meczuptan farksız... Kendi yazdıklarının arkasında duramayan bir ekip var ortada. Ya da kendi yazmayan, başkalarına stenograflık yapan bir ekip bu... Şamil Tayyar’ın da demeye getirdiği bu zaten...

Bana da Kurtlar Vadisi’nin dönüşümünü soran hâlâ çok sayıda mail geliyor. Toplumumuzu çok ciddi etkileyen bu TV fenomeniyle ilgili uzun süredir bir şey yazmadım. Bu yazıda altı yıllık öyküyü bir özet geçeyim...

2003-2006 arası dizi birebir JİTEM’in ajandasını seyircilere aktarıyordu. Ergenekon zihniyetinin kafasında olan Türkiye fotoğrafını sunuyordu. Askerler tek iyi karakterlerdi. Tayyar’ın da belirttiği gibi MİT ve Emniyet mensupları “kötü adamlar” olarak gösteriliyordu. O dönemin gündemini aynen Ergenekoncu bakış açısıyla yorumluyordu dizi. Yahudiler *****, Hıristiyanlar namussuz, Kürtler işbirlikçi ve haindi. AB ve ABD Türkiye’nin düşmanıydı. AB yolunda ilerleyen AKP hükümeti, AB’yi destekleyen Gülen hareketi ve AB-yandaşı aydınlar da satılmış tipler olarak sunuluyordu... Fakat diziyi yapanlar da AKP’ye yakın tiplerdi. Dindar-muhafazakâr camiadan geliyorlardı ama AKP’yi devirmek isteyen darbeci tezgâhın parçalarıydılar... Şaşmaz kardeşler ve diğer senaristler o dönem için suçu Osman Sınav ve Soner Yalçın’ın üzerine atmak istiyorlar ama kendileri de suçlu. Kendilerinin de bu işte imzası var... Ergenekon sanığı Hasan Atilla Uğur ile bağlantıları meselesine girmiyorum bile...

Öte yandan, 2006’nın şubat ayında vizyona giren Kurtlar Vadisi-Irak filminin yapım ekibinde Yalçın ve Sınav yok. Tüm imza şu anki ekibin... Bu film din istismarı üzerinden dindarları Ergenekon projesine eklemleme amacı güden, Kürtlere ve gayrımüslimlere yönelik faşizan bakışını aynen sürdüren bir prodüksiyondu... Ergenekon’un AKP’yi tezgâha getirmek konusunda en büyük başarısı, birçok AKP ileri geleninin de trajikomik biçimde galasına katıldığı bu filmdi...

Bu arada 2006-08 döneminde başarılı olmayan çok sayıda Ergenekon zihniyetine sahip dizi de yapıldı ya da yaptırıldı. Soner Yalçın&Cüneyt Özdemir prodüksiyonu Sağır Oda bunlardan biriydi. Bu faşist dizide Irak’ta Kürtler, Türkmenlere zulmediyordu. Türkmenleri sürgüne gönderip, katlediyordu. İzleyenleri Kürtlere karşı kışkırtan sahnelerle doluydu dizi... Aynı şekilde Osman Sınav, Ergenekon soruşturma kayıtlarına da yansıdığı biçimde Hasan Atilla Uğur’la bağlantılı şekilde yine ırkçı içerikli Pars: Narkoterör dizisini yapıyordu... Bu tür dizilerin bir anda çıkıp, şu an hiç olmaması da ne kadar tesadüftür tartışılır elbette...

2007 seçimleri sonrası ise Kurtlar Vadisi-Pusu versiyonuyla bu dizi bir anda Ergenekon-karşıtı bir şekle büründü. Emniyet istihbaratının bakış açısı diziye hâkim oldu. Polat bayağı bayağı liberal konuşmalar yapmaya başladı. Muro diye bir sempatik PKK’lı karakter bile türedi... 2009’un ikinci döneminde ise dizi bir daha döndü. Yine Batı-düşmanı militarist çizgiye geldi, fakat hükümet ve köşk de iyi gösterilmeye devam etti. Şu an dizide hükümet-asker ittifak içinde Batı sistemine karşı mücadele ediyor!!.. Yani dizi iyice zırva bir hale geldi... Dizide altı yıldır ezeli ve ebedi tek değişmeyen şey Batı-düşmanlığı ve hukuksuz şiddeti meşru gören/gösteren o ahlakdışı bakış açısı... Kurtlar Vadisi olgusuna dair kısaca vaziyet budur yani...

Rasim Ozan Kütahyalı (Taraf Gazetesi)


Aralık 09, 2009, 07:31:54 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Ben Sizin bu yazinizi okudum. Burada yazilanlar cok perisan etti beni. Bence hayla biz insalar in kafasinda Muslumansan Terrorcusun, Hristiyansan lanet olsun sana, Yahudisen (bu Yahudilerin de Avrupadan baska qaliba diger ulkelerde hic de itibari kalmamis. Ama hayla nedeni belli diyildir) Iblis-sin gibi dusunuyoruz. Bence insanlari dinlerine, dillerine, Irqlerine gore tanimak cok kotudur. Insanlari ahlak ve maneviyyatina gore tanimak ve SEVMEK lazimdir. Kaldiki bu diziye kafa karistirmaktan baska bi sey diyildir. Ben bu diziye Azerbeycanda gecen sene tatile geldiyimde bakmistim. Qaliba bu dizi kendisi Hac Babasi-na cok benziyor.

Saygilarimla:


Aralık 10, 2009, 11:52:53 öö
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Diziye biraz geri plandan bakmak lazım,

İlk zamanlar özellikle Kurtlar Vadisi Irak filminde, oldukça tartışmalı ortamlarda bulunmuştum.

Gerçek olaylardan esinlenen yapısı, Deli Yürekden sonra insanların ilgisini çekti ziyadesi ile, ancak bir açıdan da bakarsak ne olursa olsun ticari bir yapım. Misalen, şu andaki yapımcılar para yüzünden Show TV ile anlaşmasını feshedip de Doğan grubuna geçince, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtti.

Halbuki, yapımcıların derdi de *halk tabiri ile* geçim derdi, para derdi idi... kınamamak lazım....

Osman Sınav, duruşu ve tarzını pek bozmayan biri idi, zira dizinin ondan sonraki dönemde yapısında acemilikler diz boyu oldu, izlenmesine yahut konuların işlenişindeki ekdikliği hissettirmeye başladı...

Dizinin genel yapısına baktığımda *benim görüşüm*, Amerikancı, AKPci, Fethullahcı, Ulusalcı, ne dersiniz onu yakıştırırsınız. Ancak ticari bir yapım olduğu gerçeği değişmez. Pana filmin diğer dizilerinden çok kaliteli şekilde başlayıp bir final bile yayınlamadan 3-5 bölümde kaldırılan dizileri profösyönelliğini ve gerçek kaygılarını ortaya koyuyor zatn....

Diziye bir hizip yakıştırmak bana çok tutarlı gelmiyor, mesela ilgisiz gibi ama genel yaklaşım açısından, TRT deki Ayrılık dizisi , ilk bölümünde İsrail'den çektiği tepkilerin üzerinde heryede çok tartışıldı, siyasi tarz savunduğundan ötürü... Halbuki o dizinin takip eden bölümlerinde farklı anlatımlar vardı, nedense İsrail karşıtlığı ön planda iken, gayr-ı nizami semitizmin ırkçılığı, ve karşıt olarak direnişçilerin hatalı, yanlış, hatta kendi insanlarının canını en azn diğerleri kadar yakabileceğini de göstermişti..... bu uzun süre buna hiç girmiyorum

Türkiye'de 80 sonrası, siyasi yasaklar kalksa bile, mesela 12 Eylul işkencelerini anlatan ilk yapımlardan olan, Ömer Lütfi Mete nin Gülün Bittiği Yer adlı fim sinemalarda yasaklanmıştı. sol ve sağ cenahtan insanlar yaşadıklarını yeni yeni anlatabiliyorlar. Solcular heryerde dile getirse de, sağcılar ancak kapalı kapılar ardında, yahut Ozan Arifin C-5 koğuşu adlı şiirindeki gibi çok marjinalleşenler açıkça ifade etmeye başladılar....

Bu ortamda, konsept olarak alternatif başka yapım olmadığından bir ilkdi, ve nereye çekerseniz oraya gider... 

Çok da uzatmak istemiyorum aslında, ancak, diyelim ki

Kurtlar vadisi ekibi taşeron bir iş yapıyorsa, amerikancı, veya akpci,  akp cemaatci, sonrasın akp amerikancı, amerika örgütü destekliyor, örgüt gladyonun maşası, cemaatler amerikanın maşası,, hükümet gladyonun kuklası, dinciler de bu işin mezesi.... Gibi genetiği ile oynanmış misali bir kısır döngü her alanda karşımıza çıkar ve sonuçsuz mesnetsiz tartışmaların kucağında, zihinler boşu boşuna yorulur.....

Uzun lafın kısası, komplo teorilerinin artık alacağı paradan ve rating den başka bir derdi olmayan yapımlara da şıçramasını ibretle izliyorum....

Saygılar


Aralık 10, 2009, 11:58:15 öö
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

Kütahyalı için bir yorumda bulunamam tanıdığım, takip ettiğim biri değil çünkü fakat Kurtlar dizisi bence ciddiye alınır bir yapım değildir; lümpen avuntusudur.
Çöl Bilgesi


Aralık 10, 2009, 12:07:20 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

Sn Texan

Lümpen avuntusu, zannımca biraz ağır:)

Ammavelakin, bir işin ortasını bulmak zannedersem zor....


Aralık 10, 2009, 12:46:41 ös
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

Sayın cardiffmonster,

Lümpen avuntusu dedim ama niyetim asla insanları hakir görmek değil, bir düşünelim: Bir dizi var 'derin şeyler'den bahsediyor, dizi kahramanlarının nasıl olmasını beklersiniz, mesela; bu bir Hollywood yapımı olsaydı? Konusunda eğitimli, zeki, teknoloji ile yaşamı içiçe geçmiş olan tipler değil mi? Siz de izlerken Amerika'nın nasıl adamlara sahip olduğunu görür, haliyle Amerika'ya imrenirsiniz (haa nedir Amerika başarılı mıdır 'derinlik' konusunda, bu, tartışılır ama film, işlerin nasıl yürüdüğüne dair size az da olsa bilgi verir). Peki ya bizdeki? Sokak serserilerinden bir ekip, ülke için mücadele veriyor, hatta dünyaya kafa tutabiliyor. Evet, sonra? Sonrası yok, tüm öyküsü bu... Peki bu adamlar necidir, neyde uzman, ne yaparlar? Onun da cevabı yok. "Kaba kuvvetle her şeyi çözerler". Tam 'lümpen'e göre.

Hayatta hiçbir numaraları yok ama rambolar (ve nasıl oluyorsa devlet desteği var arkalarında?).

(Bizde derin devletin olup olmadığı bile sorgulanması gerekir aslında)  Ayrıca Kurtlar dizisi ülkemizin içler acısı durumunu da yansıtır. Çünkü işlerin kaba kuvvetle değil zekayla çözülmeye başlanır olduğu, son elli yılda iyice kendini gösterdi (bu dönemde devletin adamı bilgili ve güçlü olmalı -güç, ikinci planda kalıyor-), örn; bir dünya savaşı olsa şu an teknoloji ürünü silahlarla yapılacak(füze..vs), yüz yüze olmayacak ama bizde hala bir Conan olma sevdası var. Olsunlar dert değil :) ama içinde bulundukları durumla da 'gerçek' bir değil.
« Son Düzenleme: Aralık 10, 2009, 12:55:13 ös Gönderen: Texan »
Çöl Bilgesi


Nisan 15, 2010, 05:24:29 ös
Yanıtla #6
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

Engin Ardıç'ın "Çakma Başbakan" başlıklı yazısı, duygularıma,düşüncelerime tercüman olmuş bir yazıdır; burada paylaşmak isterim:


"Ünlü bir televizyon dizisi var, "Kurtlar Vadisi"... Mafya öyküsü mü, kontrgerilla övgüsü mü, ne halt olduğu belli değil. Uzatıla uzatıla da suyu çıktı.Ben seyretmiyorum.Yazana da, çekene de, oynayana da, izleyene de uğurlar olsun. "Faşo" seyirciye seslenen, lumpenlerin içlerinde kalmış, çoğu zaman dışa da vurdukları "ölme ve öldürme dürtüsünü" gıdıklayan bir dizi.Sinema filmini de yaptılar.

Bu dizinin son bölümlerinde galiba, "başbakan" da varmış.Murat Atak adında bir tiyatrocu oynuyor.Elbette Recep Tayyip Erdoğan'a hiç olmazsa Nejat İşler kadar bile benzediği yok canım, "soyut" bir başbakan. Yerseniz.İşte bu Murat Atak kardeşimiz geçen gün çok ilginç bir şey söyledi:"Sokakta yürürken beni görünce gerçekten başbakan sananlar, 'sayın başbakanım' diye saygı gösterenler, hatta iş isteyenler bile var!"Türkiye gündeminden başlıklar açarak "şunu şöyle yapın, bunu böyle yapın" diye akıl ve öğüt verenler bile çıkıyormuş...Öyle ya, başbakanı görünce ne istenir?Ya iş ya para.Ya açız diye ağlayacaksın, ya da akıl vereceksin. Vatandaş değil misin?

Geçen gün bindiğim bir taksinin sürücüsü, Apo sorununun çözümünü kendince bulmuştu. Beni de tanıyor, dedi ki, "ağabey, önce serbest bırakalım, birkaç ay sonra çaktırmadan temizleyelim, sen gazetecisin, yaz bunları!"

Bu vatandaş, hani eski Yeşilçam filmlerinin "kötü adam" oyuncusu Erol Taş'ı görünce taşla kovalayan cinsinden... Önder Somer'in gerçek hayatında da "kızların gazozuna ilaç katarak onları iğfal ettiğine" inanır, Ahmet Tarık Tekçe ve Hüseyin Baradan'ın aşağılık herifler olduklarını düşünür. (Merhum Baradan'la tanışıp ne kadar kibar, ne kadar nazik bir beyefendi olduğunu görünce ben bile şaşmıştım yahu...) Rahmetli haminnem de o filmlerde esas oğlanın, özellikle de esas kızın gerçekte ölmediğine asla inanmaz, Belgin Doruk'un arkasından "vah vah, pek de gençti taze, yazık oldu" diye samimi olarak üzülürdü. Ertesi hafta başka bir filmde Belgin Doruk'un nasıl olup da sağ çıktığına ayrıca şaşar, buna bir açıklama bulamazdı."The Passion of Jesus Christ" filmini bilirsiniz, hani Mel Gibson'un hiçbirşeyi sorgulamadan, "kör kör parmağım gözüne, küt bir Hıristiyanlık propagandası" olarak çektiği, ama Romalılar'ı Latince, Yahudiler'i Aramice konuşturmak gibi mükemmel bir buluşa da imza attığı film...Orada Hazret-i İsa'yı oynayan Jim Caviezel, başka bir film çekimi için Meksika'ya gitmiş, Meksika köylüleri "efendimiz geldi" diye ellerine sarılmışlar, ayaklarına kapanmışlar!

İmdi, "çakma başbakan" Murat Atak'tan iş isteyen vatan evlatlarına da nasıl bir yorum getirilebilir? ... "

:)

(Devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2009/12/27/cakma_basbakan )
Çöl Bilgesi


Aralık 27, 2010, 01:39:38 öö
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 225
  • Cinsiyet: Bay

Çok güzel paylaşım olmuş...Yapılan yorumlarda  en az konu kadar değerli olmuş.Diziyi izleyen kitlenin artışında da etkili olan bir proje bu bence.Son zamanlarda globalleşme yolunda olduğunu görmekteyim dizinin.Bence bu ülkede sahiblenilmesi gereken bir baş yapıt.Söyleyecek olduğum son şey ise herkes bu diziyi konuşuyor batısından doğusuna hele arab kökenli insanların facebook'ta profil resimlerini polat yapmaları;diyecek bir kelime bulamıyorum.

saygılar sevgiler
ben hallettim onu..geri kalanınıda akşam halletcem...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Kurtlar Vadisi

Başlatan sun « 1 2 ... 18 19 » Diger Konular

182 Yanıt
86798 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 25, 2012, 08:40:18 ös
Gönderen: NOSAM33
4 Yanıt
5107 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 24, 2007, 12:31:39 öö
Gönderen: zarathustra
Kurtlar Vadisi Filistin!!!

Başlatan Vachogan « 1 2 » Sinema

14 Yanıt
10863 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 10, 2011, 01:54:11 ös
Gönderen: Eser
15 Yanıt
20690 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 30, 2011, 05:48:55 ös
Gönderen: bilGe
6 Yanıt
4715 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 31, 2014, 07:14:55 ös
Gönderen: Nicolus
5 Yanıt
7664 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 02, 2015, 11:56:10 öö
Gönderen: chimera