Bir iki gün önce Syn. Kerem Doksat da bu haberi sitesinde yayınlamıştı. Oraya yazdığım yorum tabii ki yine onaylanmadı. Kısmet burayaymış.
Bu verilen haber kadrosu "tüm kadro" mu? Yoksa tüm kadronun içindeki bir kısmı mı? Bu oranı bilmeden işin içinde lobicilik olduğunu, kayırma olduğunu, liyakat esasından torpil esasına kayma olduğunu anlayamayız. Haber çok çiğ. Haberi veren kurum da çok çiğ. Dolayısıyla ajitasyon malzemesi gibi geliyor bana. Bunun doğruluğu, ancak bu şahsın eylemlerinin açık seçik görülmesiyle anlaşılabilir.
Ama bu kadar beklemeyelim ve en kötüsünü düşünelim; Ahmet Böken, gerçekten ağırlıklı olarak Nur Cemaatine yakınlığıyla bilinen kurumlardan TRT'de kadro oluşturuyor olsun.
Yapılan tabii ki uygunsuzdur. Ben, liyakat esasının devreye girmesini beklerdim. Yani kişiler, bağlı olduğu cemaate, topluma, dine, ideolojiye vb. değil, nesnel, ölçülebilir başarılarına göre seçilmelidir. Varsayımımız lobicilik olduğuna göre, liyakat esasından kimlik esasına olan bu kayma kabul edilebilir değildir. Birincisi orası bir kamu kuruluşudur. İkincisi kamu kuruluşu olmasa bile bu çeşit bir kabul irrasyoneldir; daha başarılı olma imkanı varken, daha azıyla yetinilmiştir. Ve objektifliğe gölge düşürülmüştür.
Ama suç değildir tabii ki. "Yanlış" ile "suç" kavramlarını karıştırmamak lazım.
Çözüm, şeffaflıktır. Denetlenebilirliktir. Hesap sorulabilirliktir.
Sadece TRT'de değil, tüm devlet kurumlarında böyle bir lobicilik hakim olabilir.
Syn Cardiffmonster'in dediği gibi; hükümete bağlı olunca bu tür şeyler anormal görülmez.
Evet, hukuka göre "anormal" değilse, burada suçlayacak birini de bulamazsınız.
Sadece oturur konuşuruz bunları, daha fazlası yapılmaz. Neden? Belki hala yürütme erkinin elinin çok güçlü olması yüzündendir. Kamu kurumlarında işe alınma, yükselme vb. süreçlerin nesnel verilere göre değil, keyfe keder yapılmasına neden olan yasa ve tüzükler yüzündendir.
Usul, metod, yasalar aynıdır, içerik değişmiştir. Ve burada bu içeriğin değişmesine sinirleniliyor.
Bence usul aynıysa, yanlışlık usuldeyse, içeriği eleştirmek bir anlam ifade etmiyor.
Vaktiyle söz söylemediğimiz, iktidarı elimizde tutmak için koruduğumuz yasalar, tabii ki farklı biri başa gelirse tamamen bize karşı döner. Öyle değil mi?
Devlete verilen vergileri 28 Şubat sürecinde haram edenler bugün iktidarda. Yarınsa, belki bugün haram edenler iktidarda olur ve TRT ona göre yapılanır.