Özgür Masonlar büyük locası üyesi olan bir masona şunu sormak isterdim: «Acaba bugün yürürlükte olan yasalarınız, tüzükleriniz, kurallarınız, gelenekleriniz, yöntemleriniz, ritüelleriniz ve uygulanmakta olan stratejiniz (varsa) aşağı yukarı geçerli olmayı koruyor mu, yoksa bunların hiç olmazsa bir bölümü hemen şimdi bir değişime uğratılmalı mı?» Hani Özgür Masonlar Büyük Locası hep gelişimden ve değişimden yana olduğunu ileri sürüyor ya, işte bu soru ondan…
Sanırım kimileri bu soruya «Şimdilik bir değişiklik yapmak gerekmez, fakat gelecekte gerekecektir.» diye yanıt verirken, kimileri de «Hemen birtakım değişiklikler yapılması zorunludur; başlamak için geç bile kaldık.» diye yanıt verecektir. Kim bilir, belki de «Buraya kadar. Bu kadarı yeter. Hatta çok bile.» diye yanıt veren de olabilir. Bu aşamaya kadar yapmış olduklarını “aşılılığa kaçmış” olarak görenleri de çıkabilir. Öyle ya, ÖMBL üyeleri arasında da geleneklere bağlı hatta tutucu olalar bulunduğunu biliyoruz.
Hemen birtakım değişiklikler yapılmasını isteyenlerin, bunu sadece kuru kuruya dile getirmekle kalmayıp, yapılması gereken değişikliklere ilişkin öneriler getirmesi zorunludur. Yoksa bu istemler önceden kararlaştırılmış bir beğenmezliği, uyumsuzluğu, bilinçsiz ve kararsız bir değişim arayışını yansıtan birer boş lâf olmaktan öteye gidemez.
Ne yazık ki genel olarak toplumumuzda bunun örneklerine pek çok rastlıyoruz. Aynı durum ÖMBL için de pek âlâ geçerli olabilir. Sonunda onlar da bu toplumdan çıkar kişiler değil mi?
Diyelim ki değişim isteyenlerce ortaya konulan eleştiriler somut ve gerçekçi, üstelik birtakım öneriler de içeriyor.
Bir öneri, ancak uygulanabilirliği oranında gerçekçidir.
Hangi nedenle olursa olsun, kuramda kalan (teorik), uygulanabilir (pratik) olmayan öneriler, uzun bir sürede değerli olsalar bile, bugün bir örgüt için değer taşımaz.
Diyelim ki, getirilen eleştiriler gerçekçi, bunu bütünleyen öneriler de hem açık ve somut hem de uygulanabilir nitelik taşıyor. Belki biraz daha çaba harcamak, biraz daha özveri göstermek, biraz daha kurumsallaşmak, masonların arsısındaki iş ve güç birliğini pekiştirmek, görev bilinciyle paylaşımını artırmak gerek.
Eğer öyleyse, bu olumlu eleştirileriyle birlikte somut öneriler de getirenlere de yöneltilecek çok önemli bir soru var: «Sen bu önerinin neresindesin; uygulanmasında nasıl bir görev almayı, ne gibi bir katkıda bulunmayı, neleri üstlenmeyi düşünüyorsun?»
Toplumca en önemli noksanlıklarımızdan biri de zaten bu: Sorumluluk ve görev bilincini gerektiğince edinememiş olmak; paylaşmayı, iş birliğini becerememek, dayanışmayı bilmek ve istemek ama yürürlüğe koyamamak.
Bundan daha kötüsü, yalnızca öneri ve tasarım üretmekte pay alarak, elleri kolları sıvayıp işin içine girmeyi başkalarının üzerine yıkmak.
Bir binanın yapımı salt plân ve projeleriyle gerçekleştirilebilir mi?.. Yontulmuş taşlar, gerektiğince işlenip bir temele, duvara, köşeye, basamağa, kendine en uygun ve kendinin en işlevli olduğu yer neresiyse oraya yerleştirilmezse neye yarar?
Öte yandan, şimdilik hiçbir değişiklik yapılmamasını isteyenlerin ise, içinde üyesi oldukları bu kurumun içinde bulunduğu durumu ve ne gibi gereksinmelerinin olduğunu geçekten bildiklerinden kuşku duyulur.
Biliyorlarsa, bu gereksinmelerin karşılanmasından çekiniyorlar demektir. Bu çekingenliğin ardındaki gerçek nedir acaba?
Aslında insan, yapısı gereği, hep olanı olduğu gibi korumaya eğilimlidir. Bu nedenle, bunu bilerek, tutucuları da hoşgörüyle, anlayışla karşılamak gerekir.
Fakat hiçbir değişiklik yapılmamasını isteyenler bu istemlerinde bilinçli ise, bir gerekçeleri varsa, şu andaki durumun ve gidişin en iyisi ve en doğrusu olduğunu kanıtlayabilmelidirler.
Dolayısıyla bence ÖMBL sonunun nereye varacağı belirsiz bir yola girmiş, o yolda kendi kendini bir çıkmaza sokmuş gibi görünmektedir. Bundan nasıl kurtulabileceğini ise bilemem.