Masonların “Operatif Masonluk” olarak andığı Orta Çağ ve sonrası Avrupa inşaatçılık mesleği ve zanaatından günümüze kadar gelebilmiş bilgelerden biri olan “Cooke El Yazması”nı aktarırken, “Halliwell-Phillips El Yazması” olarak anılar ve REGIUS başlığını taşıyan bir diğer belgenin de aktarılması gereksinmesini duyduğumdan söz etmiştim.
Kuşkusuz böyle aktarımlar forumun tüm üyeleri ve izleyicileri için değil, ancak bu konuya ilgi duyanlar için yararlı olabilir. Bu ilgi duyanların sayısı da pek sınırlı; bunun farkındayım. Ancak forumda yayınlanan tüm iletiler arşivlendiği için gelecekte başkalarının da ilgisini çekebilir. Bu nedenle, bu el yazması belgeye de girişmeyi öngördüm.
Ancak bu bağlamda başlangıçta şunu belirtmeliyim. Her iki el yazması belge için de geçerli olan genel açıklamaları “Cooke El Yazması” başlığı altında vermiştim. Bunların yenilenmesinin bir anlamı yok. Dolayısıyla, o başlık altında yazmış olduklarımı bilmeden doğrudan bu başlık altında yazılanları okumaya başlayanlara, şunu önermeliyim: Lütfen önce “Cooke El Yazması” başlığı altında yazılmış olanların ilk birkaç bölümünü gözden geçirin ki, bu başlık altında aktaracaklarım anlamlı olabilsin.
"REGIUS" HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Latince bir sözcük olan Regius, sözlük anlamı bakımından "krallıkla ilgili", "şahane" (royal), "olağanüstü" (harikulade) anlamlarına gelir.
Bu başlığın, kapsamını inceleyeceğim kitabın özgün adı mı, yoksa sonradan mı konulmuş olduğu bilinmiyor. Özgün adı olabilmesi olasılığı pek zayıf çünkü kapsamı krallık ile değil, “inşaatçılık” anlamında masonluk" ile ilgili.
Bu kitap keşfedildiğinde, sonradan yapılmış olduğu anlaşılan bir cildi olduğu görülmüş. Bu cildin her iki kapağına da İngiltere Krallığı'nın mührü ile birlikte "G.R. II." yazısı ve "1757" tarihi işlenmiş. Yalnızca ön yüzüne ve tam ortaya "REGIUS" yazılmış. Bu da şundan ileri geliyor: O tarihteki İngiltere Kralı olan 2. George, Krallık Kitaplığı'nın bir bölümünü Britanya Müzesi’ne (British Museum) armağan etmiş. Anlaşılan o ki, bu kitap da o sırada ciltlenerek müzenin kitaplığına konmuş. Bunun nedeni de kitabın ciltlenişi sırasında adının olmadığı, neyle ilgili olduğunun da pek anlaşılamadığı, Krallık Kitaplığı'ndan gelme olduğu için ve kapsamındaki başlıkların Latince olması nedeniyle, cildinin üzerine bu başlığın yazıldığı biçiminde açıklanıyor.
Bu öyle eni konu bir kitap sayılmaz. 10x12.5 cm. boyutlarında, 32 yapraktan oluşan bir kitapçık. Yazıları genelde siyah, başlıkları ise kırmızı mürekkeple yazılmış. Birçok sayfasında, taç biçiminde bir amblem ve altında "B.M." harflerinden oluşan bir kırmızı damga var; bunlar Britanya Müzesi Kitaplığı tarafından basılmış. (Kütüphanelerin uyguladığı bir yöntemdir bu; kitabın o kütüphanenin malı olduğunu göstermek için.
Soru şu: «Bu kitapçık, Britanya Müzesi'ne armağan edilmeden önce nasıl oluyordu da İngiliz Krallık Kitaplığı'nda bulunuyordu?»
Buna kesin bir yanıt verilemiyor; sadece bir tahminde bulunulabiliyor. Örneğin şöyle bir açıklama var: “İnşaatçılık mesleği ve zanaatı ile çok yakından ilgilenmiş olan Kral 6. Henry, bu mesleğin yasalarını içeren bir kitap istemiş. Getirmişler. Sonra bunu Krallık Kitaplığı'nda bırakmış.”
İyi de, bu durumda arada en azından yarım yüzyıllık bir zaman farkı var. Buna da şöyle bir açıklama getiriliyor. “14. yüzyıl sonlarında bu kitapçık İngiltere kralına ya da saraydan bir başka kişiye armağan edilmiş, belki de istek üzerine doğrudan bir kopya olarak çıkarılmış, sonra da Krallık Kitaplığı'nda kalmış olabilir.”
15. yüzyıl ortalarında 6. Henry'nin bu meslek ve sanata özel bir ilgi gösterdiği, başka belgelerde de yansıyor. Kim bilir, kralın bu ilgisi belki de söylendiği gibi değil de Krallık Kitaplığında eline geçirdiği bu kitapçıktan kaynaklanmıştı. 6. Henry'nin o dönemin birçok kralından farklı olarak okur-yazar, hayli bilgili ve kültürlü bir kişi olduğu, İngiltere'deki genel eğitim ve kültür düzeyinin gelişmesi için çaba gösterdiği diğer tarihsel belgelerde yazılıdır.
1697 yılında Oxford'da basılmış olan "Catalogous Manuscriptorum Angliae" (İngiliz El Yazmaları Kataloğu) ile 1734 yılında bir araştırma çalışması olarak yayınlanmış "Manuscripts of the Old Royal Library" (Eski Krallık Kitaplığı'nın El Yazmaları) adlı bibliyografyalarda, bu kitapçıktan da söz ediliyor. Bunların ikincisinde, bu kitapçığın artık yeni bir kurum olarak ortaya çıkmış bulunan Masonluk ile olası bağlantısına hiç değinilmeden, bunun hakkında “töresel yükümlülükler üzerine bir şiir” denmiş. Anlaşılan, o kişi ya ayrıntılı bir inceleme yapmamış ya da Orta Çağ İngilizcesini pek iyi anlayamaması nedeniyle böyle bir nitelemede bulunmuş. (Orta Çağ İngilizcesi ile sonraki İngilizce arasında çok fark vardır. Bu, Osmanlıca ile günümüzdeki Türkçe arasındaki fark gibidir.)
Regius, 1838 yılında, Masonluk ile herhangi bir ilgisi olmayan James Orchard Halliwell-Phillips adlı kişi tarafından keşfedilmiş. Nitekim bu nedenle bazı masonik yazında, cildi üzerindeki başlığıyla değil de, "Halliwell-Phillips El Yazması" olarak da anılıyor. Hatta böyle anılmasının masonik yazın geleneklerine daha uygun düştüğü söyleniyor. Fakat birçok masonik araştırmacı da "Regius" adını benimseyerek kullanmış.
Bu kitabın yazarının olası kimliği üzerinde de epeyce durulmuş. Anlatım biçiminden, ne güçlü bir yazar ne de yetenekli bir şair olduğu kanısına varılmış. Çünkü yazımında hece vezni kullanılmış. Oysa bu vezin yalnızca halk ozanlarına özgü. Orta Çağdaki İngiliz şairler ise, belki "aruz vezni" ile benzeştirilebilecek fakat çok daha karmaşık bir vezin kullanırdı. Bu ise, hem çok iyi bir dil bilgisi hem yetenek gerektirirdi. Oysa Regius'u kaleme almış olan kişi belli ki dil bilgisi bakımından pek güçlü değil; yeteneğinin ise, bir "şair" olabilecek düzeyde gelişmemiş olduğu da anlaşılıyor. Büyük olasılıkla bir inşaatçı mason locasının papazı.
Gelelim Regius'un olası tarihine…
Hangi tarihte yazılmış olduğu da kesin değil; 1390 yılı dolaylarında yazılmış olduğu sanılıyor.
Ancak bu bağlamda önemli bir husus daha var: Ne yazık ki bu el yazması bir "özgün çalışma" da değil. Bir "kopya" olabileceği söyleniyor. Bu doğruysa, özgün çalışmanın tarihi bundan biraz daha önce olsa gerek. Hatta kopyalanmış olduğu özgün çalışmanın tümünü içermemekte de olabilir. Belki de bir kopyanın kopyası.
Pek hoşlanmasam bile, tarihçilerin benimsedikleri bir kurala değinmek istiyorum: Tarihsel bir bilgiye ilişkin özgün belge bulunamayınca, özgün belgenin bulunabilmiş en eski tarihli kopyası onun yerine geçer ve özgün belge olarak kabul edilir. [/size]
Başlangıç olarak bu kadarı yeter. Regius’un şiirsel bakımdan niteliğini izleyecek bölüme bırakıyorum.