Sayın Metatron iyi güzel der de, ben de kimi zaman insanın duymakla edinmiş olduğu bilgilerinin insanı yanıltabileceğini eklersem iyi ederim sanırım.
Bunu ille de Sayın Metatron’un yanlışını çıkarmak için özellikle söylemekte değilim.
Masonluğun temel düşünme ve irdeleme ilkelerini anımsayalım: Bilimsellik, akıl ve bilgelik değil mi?
Değilse onu bir başka başlık altında yeniden gözden geçirelim ama eğer öyleyse, bu kez bu yöntemin simgelerin anlamlandırılışında da geçerli olduğunu kabul etmek gerekmez mi?
Gerekmezse o zaman nasıl yapacağımızı belirleyelim ama eğer gerekirse, şu konu etmiş olduğumuz Sedir Ağacı’nın simgesel anlamı bakımından da bu ilkeyi uygulamalıyız.
Yapabileceğimiz birkaç iş var:
1- Ansiklopedik Mason Sözlüğü’ne bakarız.
2- Diğer ansiklopedik mason sözlüklerine bakarız. Ancak Mackey ya da Coil gibi sözlüklerde konunun mutlaka bir dinsel (Hıristiyani) bağlantıyla değerlendirildiğini göz ardı etmeyelim.
3- Felsefe Ansiklopedisi’ne bakarız ama orada konuların Diyalektik Materyalizm açısından yorumlanarak verildiğini unutmayalım.
4- Sedir ağacının geçtiği ritüellerdeki alegorik anlatımlarda, bu ağacın yerine ve konumuna bakar öncekilerle karşılaştırırız.
5- Tamer Ayan’ın “Masonik Flora” adlı yapıtına bir göz atmakta yarar olabilir.
İşte o zaman Sedir Ağacı, Syın Metatron'un dediği gibi “sonsuzluk” diye bir kavramın simgesi olabiliyor mu, yoksa başka kavram(lan)ın mı simgesi oluyor, görürüz.
Sayın Metatron diyor ki: Lübnanın Sedir ağaçları Masonik derecelerde -özellikle ileri derecelerde- Masonik efsanelerde sıklıkla geçer(Sembolik değil) diye okumuştum.
Ben de diyorum ki, Öyle okumuştum demekle olmaz. Nerede okumuş olduğunu belirtmek gerekir. Özellikle ileri dereceler derken, bunların hangi ritin hangi dereceleri olduğunu da söylemek gerekir. Örneğin “York Riti’nin falanca derecesi” demek gerekir. Ancak dereceden kotasyon verilecekse, bu kez Forum kurallarının 17. maddesi uyarınca onun hangi derece olduğunu söylememek de gerekir. Burada bir tercih yapılacak demektir. Ancak yapılmalıdır; ya biri ya öteki.
Sayın Metron şöyle demiş: Süleyman'nın ve Zerrubbabel'in tapınaklarının yapımında sedir ağacı kullanılmıştır.
Kesin bir ifade. Burada sözü edilen Zerrubbabel kim acaba? Bu konu nerede geçiyor? Hiram Usta o kişi için de mi bir tapınak yapmış? Nasıl ödüllendirilmiş?
Sayın Metatron, “Tabi burada Sedir ağacı anlatırken Akasya ağacına da değinmek gerekir” diyor ve bunun arkasından bir de yorum ekliyor ama ben derim ki işte onu bu başlık altında yapmayalım. İsterseniz Akasya Ağacı için ayrı bir başlık açalım ve o konuyu orada irdeleyelim. Fakat “Masonik ritüellerde ve uygulamalarda Sedir Ağacı ile Akasya Ağacı arasında bir somut bağlantı var” deniyorsa, tamam, peki, o zaman ona da bakalım ama öyle olup olmadığının teyidini alalım önce.
Sonra da Sayın Metatron “Belki Üye Masonlar daha yalın bir şekilde konuyu anlatabilirler. Okumaktan memnun oluruz diye düşünüyorum. Özellikle Usta Mason üye anlatırsa tadından yenmez diye tahmin ediyorum.” diye bağlamış sözünü.
İşta buna kesinlikle katılıyorum.