bütün devrimler bir kaç kişinin beyninde yapılır. halk ise öncüleri takip eder. bu tüm devrim tipleri için geçerli olduğu gibi "halk devrimi" için de geçerlidir.
marksizme göre devrimci sınıf işçi sınıfıdır ancak işçi sınıfı kendiliğinden devrimci bir sınıf değildir. onun BİLİNÇLENMESİ gereklidir ki böylece kendine devrimci bir sınıf halini alabilsin. bu devrimci bilinçlenmeyi sağlayacak ise halkın öncüleridir ya da diğer ifadesiyle halkın öncü partisi, proleterya partisidir.
kemalist devrim de aslında buna benzer bir bilinçlenme teorisi geliştirmiştir. işçi sınıfı temelli değil tabii. politikbilim jargonuyla söyleyecek olursak küçük burjuva devrimciliği temelinde. çünkü kemalist devrim, bir ulus projesidir de. Parti-Devlet bütünleşmesi kemalist devrimin ilk döneminde sağlanmaya çalışılmıştır (illerde valiler aynı zamanda chf'nin il başkanlarıdır ve içişleri bakanı chf'nin genel sekreteridir). yine Halkevleri - Köy enstitüleri ile halk tabanına devrim değerleri aşılanmaya çalışılmıştır (bunda bi nebze başarılı olunduğu kabul edilmelidir.) ayrıca yoktan bir milli burjuvazi yaratılmaya açlışılmıştır ve fakat bunda günün şartları gereği tam bir başarı elde edilememiştir.
ama sizin de ifade ettiğiniz üzere sn. mystic, devrim süreci evrim süreciyle desteklenemediği için başarısız olunmuştur. Marksist teoriden devam edersek, evrim süreci esas süreç olmakla birlikte bu evrimsel aşamanın hızlandırılması ve süreç atlama devrime tekabül eder. ancak devrim kesintiye uğradığı an karşı-devrim boy gösterir. yani devrim herzaman karşı-devrimi kucağında taşır ne vakit duraklar o zaman karşı-devrim tetiklenir. galiba ülkemizdeolan da tam olarak bu. ne yazık ki kemalist devrim kesintisiz devrim sürecini devam ettirememiştir ve karşı-devrimgelişmiş ve bir güç olarka devrimin karşısına çıkmıştır.