Geçmişten Bir AnıGaliba bundan yaklaşık 15-20 yıl kadar önceleriydi... Ankara'da ve günlük gazetelerden birinde, pek rastlanmayan ve alışümamış, ilginç bir makale okumuştuk... O yazıyı her gören meslektaşımızın da hâlâ duygulandığını sanırız. Zira böylesi seyrek, öylesi güncel yazılar basın piyasasında pek görülmezler. Üstelik o günlük gazetede yayınlanan makalenin başlığı şöyleydi: «Ben Bir Masonlun...» Altında yazarının imzası: Merhum Galip Kardam Üs.-, idi. Makalenin çıkış sebebi, bazı dış etkenlere bağlı güncel sorunlara toptan bir cevap vermekten ileri gelmişti. Ama tamamen kişisel ve istisnaî bir nitelik taşıyordu. Bu yazıda mesleğimizin ne olduğu, ana amaçları kısaca anlatılmaktaydı...
Dahası o insanî ideallere, yazarın düşünsel yapısının gönüllü sevecenliği dile getiriliyordu. Daha doğrusu derneğimiz hakkında bilmeden konuşanlara açık bir mektuptu. Bir bakıma şövalyece ve soylu bir jest görüntüsündeydi. Ne var ki o zaman kimilerine göre bu makale başlığı, içeriği ve imzasıyla alışılmamış ve ilginç bir olaydı... Ve medeni bir cesaret örneği sayılmıştı. Ruhu şâd olsun, saygıyla anriz. Bir Kılavuz Örnek İngiltere Bü-'. Lo.Vnm yayın organı «Quatuor Coronati» adlı meslekî dergidir. Bu Lo.-. ve organının öncülüğünde bütün dünyada ona paralel benzeri kurumlar kurulmuştur. Hepsi de aynı amaç doğrultusunda spekülatif faaliyetlerini aralıksız sürdürürler.
İşte bizim Mimar Sinan dergimiz de onlardan biridir. Düzenli çalışmaları ayrı bir tüzükle yönetilir. Her yazar üye kimliğini saklamadan onun şayialarında M/.ik kalem özgürlüğünü kullanabilir. Ancak belli gelenekler, kurallar ve tüzükler onun alan sınırlarını çerçeveler. Kılavuzumuz «ARS Quatuor Coronatorum» 1886 dan 1982'ye kadar çıkan bütün sayılarının toplamı dernek kütüphanemizde bulunmaktadır. Geçen yıl bunların konu-başlık fihristi üç kişilik bir heyet tarafından Türkçeye çevrilmiştir. (C. Ferman, H.İ. Göktürk, G. İpekçi). Bu listeyi içeren başlıca konuların toplamı yaklaşık 600 den fazladır. Ayrıca sanırız ki bu başlıklar ilgi alanlarına göre çeşitli ortak guruplar altında toplanabilirler. Örneğin yalnız türlü dinlerle ilgili başlıkların tutarı yaklaşık 50-60 tane kadardır.
Yeri gelmişken bu guruplardan ilginç birer örnek yazının Türkçeye çevrilerek Mimar Sinan'da yayımlanması yararlı olacaktır sanırız. Hem de kıdemli ve çok deneyimli bir yol gösterici olmasndan dolayı tavsiyeye değer. Şüphe yok ki bizim Mimar Sinan dergimiz çok gençtir. Buna rağmen bu dergide şimdiye kadar yayımlanmış yazılardan pek azı dinsel konuları içerirler. Ancak içlerinden çoğunluğunun türlü tarikatlerle ilgili veya ilişkili olduğu görülmektedir. Mesleğimizde kalem özgürlüğü söz konusu olunca bu tarihi ve fikri dergilerin akla gelmemesi mümkün değil. Hatta bazılarınca bu dergide bazı güncel konulara da (Örneğin irtica gibi) yer verilmesini istiyenler bile çıkabiilr.
Halbuki çok defa toplumun güncel sorunları, bu dergilerin amaçları ile mevcut kuralları dışında kalırlar. Böyle durumlarda başvurulacak metin esasları ve yolgösterici kıyaslar her zaman vardır.
Yasal Sınırlar Çerçevesinde Öncelikle Mab.\ lerimizde din ve siyasetin tartışılması yasaktır.
Aslında bu önlem, dinin dogmatik kuralları ile doğası gereği politikanın çok yönlülüğünden kaynaklanır. Yani böylesine değişik inanç ve türlü kişilik zihniyetinden doğacak uzlaşmazlıklar oradaki tartışma ortamı içine giremezler. Çünkü temeldeki sakınca dinsel inançların doğmatikliği ile politikanın her kişiye göre değişkenliğinden ileri gelmektedir. Şüphe yok ki isabeti de tartışılamaz. Çünkü bu konulara arız olan ihtiras, cehalet, taassup gibi illetler yeryüzünde yanyana uzun süre muzaffer olamazlar. Olsa da geçicidirler.
Gerçi söz konusu Ma/.ik dergilerin başlıca amacı, Ma-', luk tarihini araştırmak, incelemek ve bulgularını meslektaşlarına yayınlamaktır. Bu arada mesleğimizin genel ve özel yararlarına uygun hizmetleri de olabildiğince yerine getirirler. Ama tarihi geleneksel duvarcılar ve gerçek taş ustaları, toplumda görülen ve yasal olmayan faaliyetleri asla onaylamazlar. Bununla birlikte o türden faaliyet ve hareketlerin hiçbirine de katılmazlar. Kısaca Taşçılar Ezelî Hakikatin aranması yolunda tarihi spekülatif çabalarını sürdürürler.
Özellikle günlük olay ve sorunların geçici heyecan köpükleri onları asla etkilemez. Sonuç olarak: meslektaşlarımız yasal olmayan her türlü cereyan, çaba ve gidişatın dışında kalmakla kendilerini yükümlü sayarlar.
Yazan: Halil İbrahim GÖKTÜRK
Kaynak: Mimar Sinan Dergisi / Sayı 64