LESBOS
(yasaklanmış şiir)
Annesi sahnelerin, yunan şehvetlerinin
Lesbos, sen de şen veya hüzülü öpücükler,
Güneşler gibi sıcak, karpuzlar gibi serin,
Defneli gündüzleri ve geceleri süsler,
- Annesi sahnelerin, yunan şehetlerinin,
•
Lesbos, sen de öpüşler çağlayanlar gibidir,
Korkusuzca atılır dipsiz uçurumlara,
Koşar, hıçkırır, çoşar sarsıntılarla birbir,
- Fırtınalı, esrarlı, kaynaşıp durur orda;
Lesbos, sen de öpüşler çağlayanlar gibidir!
•
Lesbos, sende Phryné’ler birbirlerini sarar,
Sende iç çekişleri asla karşılıksız kalmaz,
Ve tıpkı Paphos gibi yıldızlar sana tapar
Sapho, ey Sapho! Venüs seni nasıl kıskanmaz!
Lesbos, sende Phryné’ler birbirlerini sarar,
•
Lesbos, sıcak ve hüzünlü gecelerin ülkesi,
Aynalarında kısır arzuları yansıtan,
Kızlar, gözleri çukur, sevdalı bedenleri,
Okşar erginliklerin yemişlerini her ân,
Lesbos, sıcak ve hüzünlü gecelerin ülkesi,
•
Varsın yaşlı Eflâtun, kısık sert gözle baksın;
Çoktan bağışlandın sen ateşli bûselerle,
Tatlı bir imparatorluk ve soylu bir topraksın,
Sonsuz inceliklerin ülkesi, kraliçe,
Varsın yaşlı Eflâtun, kısık sert gözle baksın;
•
Ölümsüz kurban zaten bağışlamıştı seni,
Göklerin kıyısında belli belirsiz yanan
Parlak gülüşün bizden uzaklara çektiği
O tutkulu, sevdalı yüreklere sunulan
Ölümsüz kurban zaten bağışlamıştı seni!
•
Hangi Tanrı yargılar, işten solmuş alnını,
Hangi Tanrı, hâkimin olmaya cür’et eder?
Denizlere döktüğün gözyaşı tufanını
Altın terazilerle tartmamışlarsa eğer?
Hangi Tanrı yargılar, işten solmuş alnını,
•
Bu kanûnların bizden istedikleri nedir?
Duyarlı, ince kızlar, gururu adaların,
Başka din gibi sizin dininiz de yücedir
Aşk, cennet, cehennemle alay edecek yarın!
Bu kanûnların bizden istedikleri nedir?
•
Lesbos beni kendine dost seçti şu dünyada,
Çiçekli kızlarımın esrarını şakı, dedi,
Çünkü çocukluğumdan beri, beni, yaşlarla
Islanmış gülüşlerin karanlığı besledi,
Lesbos beni kendine dost seçti şu dünyada,
•
Leucate tepelerinde beklerim yıllardır ben,
Hani gözcüler vardır, şaşmaz keskin gözleri,
Ufukta, uzaklarda şekilleri titreşen
Kadırgaları izler, o nöbetçiler gibi
Leucate tepelerinde beklerim yıllardır ben.
•
Denize, dalgalara bakarım uzun uzun,
Kayaları çınlatan hıçkırıklar içinde
Bir akşam tapılası cesedini Sapho’nun
Lesbos kıyılarına getirecek mi diye,
Denize, dalgalara bakarım uzun uzun,
•
Âşık ve şair Sapho, erce seven kalb,
Hâzîn solgunluğuyla Venüs’ten de güzel kız!
- Acılarla çizilmiş halkanın benek benek
Sardığı kara göze yenilmiş lacivert göz,
Âşık ve şair Sapho, erce seven kalb!
•
Venüs’ten de güzel kız! Venüs ki dünyamızda
Doğrulup, boşaltırdı berrak hazinesi
Ve kumral gençliğinin ışıklarını, hazla
O yaşlı okyanusun ayağına sererdi,
Venüs’ten de güzel kız, bu yalan dünyamızda!
•
O Sapho ki, ölmüştü sövgüyle, doğduğu ân,
Uydurulmuş inançla ve nice âyinlerle!
Bir gururki, zındığı bile cezalandıran,
Güzelim bedeneni çayır gibi sunmuştu bize,
O Sapho ki, ölmüştü sövgüyle, doğduğu ân,
•
Lesbos, yanıp yakınır nice çağlardan beri,
Ve kâinatın sunduğu o büyük azâmetlere
Aldırmaz, kıyıların gökyüzüne ittiği
Acının çığlığıyla sarhoş olur her gece.
Lesbos, yanıp yakınır nice çağlardan beri!