Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ÇOK SÖZÜ EDİLMİŞ “Gizli Dosyalar” OLAYI - 4  (Okunma sayısı 3231 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 15, 2010, 08:30:26 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Paris’teki Milli Kütüphane’de bulunan “Gizli Dosyalar”, kütüphane kuralı uyarınca “salt okunur” nitelikliydi yani bunların kütüphaneden çıkarılması yasaktı. Kopyaları da çıkarılıp verilemezdi. (Zaten o tarihlerde fotokopi tekniği günümüze oranla pek sınırlıydı.) Sadece kütüphane görevlisinin gözü önünde, orada okunup incelenebilirdi. Araştırmacı yazarların, bunların üzerindeki incelemelerini öyle bir gün içinde yapıp bitirmeleri olanaksızdı. Bu nedenle kütüphaneye birkaç kez gidip, orada çalışmaları gerekiyordu. (Ancak belki çaktırmadan mikrofilmini çıkarabilirlerdi inceledikleri belgelerin. Zaten galiba açıkça söylemeseler bile bunu bir ölçüde yapmışlar da.)

Bu araştırmacılardan kimisinin karşılaştığı ilginç bir olay var.

Kütüphaneye gidiş gelişlerinde, daha önce orada görmüş oldukları bazı dosya ve belgelerin şimdi yerinde olmadığını fark edince şaşkınlık içinde kalmışlar. Diyelim ki bu olabilir... O araştırmacılardan sonra bir başkası geliyor ve belki kütüphanecilere belli etmeden, belki gözlerinin önünde dosyalardaki bazı belgeleri aşırıyor. (Ben bir zamanlar bir kütüphanede geniş bir araştırma yapmıştım. İncelediğim birçok kitap ve derginin içinden bazı sayfaların jiletle kesilip götürülmüş olduğunu görmüştüm. Ne biçim de lânetler yağdırmıştım bunu yapmış olanlara.)

Fakat daha garip olanı da var:.. Bir önceki aşamada gözden geçirmiş olup, daha sonra bulamamış oldukları bir dosya ya da belge, bir sonraki aşamada durup dururken yeniden ortaya çıkmış. Hayretler içinde kalmışlar. O kadar da değil. Araya daha önce orada bulunmayan birtakım belgelerin eklenmiş olduğunu da görmüşler. Dahası da var: Önceki bilgilerin yer yer değişikliğe uğratılmış olduğunu da fark etmişler. Üstelik bu birkaç kez yinelenmiş.

Paris’teki Milli Kütüphane’nin kurallarının, bu bakımdan çok sıkı olduğu söyleniyor. Gerçekten öyleyse, bu işin nasıl olduğunu anlamak olanaksız. Tek bir olasılık var: Demek ki birisi ya da birileri kütüphaneciler ile iş birliği etmiş. İkide bir bu dosyalara el atıyor, karıştırıyor, kapsamlarını değiştiriyormuş.

Dolayısıyla, elde edilen hangi bilginin doğru, hangisinin yanlış, hangisinin saptırılmış, hangisinin düzmece olduğunu anlamanın da olanağı yok.

Bu işlere adı karışan bir kişi aranıyor, bu arayışın sonunda ya öyle bir kişinin var olmadığı anlaşılıyor ya da öldüğü öğreniliyor.

Konuyla bir bağlantısı bulunduğundan ötürü mü öldürülmüş, yoksa zaten ölmüş olan kişilerin adı seçilerek mi kullanılmış, o da belli değil.

Hiçbir şey tam olarak belli değil... Hiçbir şey kesin ve güvenilir değil. Her şey bir bilmece gibi... Ara sıra bu bilmecenin bazı halkaları çözülüyor, sonra o çözülmüş halkalar ortaya bir başka bilmece daha çıkarıyor.  Arap saçına dönmüş bir olay ve belgeler zinciri... Tam bir polisiye macera romanı gibi. (Nitekim Dan Brown çok iyi kurgulamış bunu yapıtlarında.)

İşte bu durum, “Gizli Dosyalar” adıyla anılan bu belgelerin içindekilerin tümünün doğruluğunun kuşkuyla karşılanmasını gerektirir.

Fakat tüm bu olgulara, üstelik olup bitenlerin baştan beri bilinip açıklanmış olmasına karşın, bu belgeler dünya çapında hayli sansasyon yarattı. Kapsamlarının doğruluğu kuşkulu olsa bile, göz ardı edilmeleri olanaksızdı.

Kim bilir, belki de bu belgeleri araştırmacılara keşfettirmiş olanların amacı bir sansasyon yaratarak, dünya kamuoyunun ilgisini çekmekti.






Sayın Amerbach bu satırlarımı okursa eğer, sanırım «İşte benim dediğim de bu zaten.» diyecektir.

Son olarak bir de dünya kamuoyunun ilgisinin nasıl çekildiğini göreceğiz.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 18, 2010, 10:34:35 öö
Yanıtla #1
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 100

Sayin Adam,

ÇOK SÖZÜ EDİLMİŞ “Gizli Dosyalar” OLAYI yazi serisini okudum. Dogru tahmin ettiniz, "iste benim dedigim de bu zaten".



 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
28 Yanıt
65473 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 03, 2017, 08:24:27 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
14073 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 05, 2008, 02:15:26 öö
Gönderen: bugfree
13 Yanıt
8340 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 03, 2009, 12:31:49 öö
Gönderen: aashooter
31 Yanıt
38151 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 17, 2015, 05:15:38 öö
Gönderen: Risus
0 Yanıt
2952 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 18, 2010, 07:37:39 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4775 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 19, 2010, 08:39:54 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2349 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 12, 2010, 08:18:51 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2907 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 13, 2010, 09:21:03 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2513 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 14, 2010, 05:06:25 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2860 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 17, 2010, 08:12:22 öö
Gönderen: ADAM