Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ayrımcılığı İspat Etmenin Güçlüğü  (Okunma sayısı 3659 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 18, 2008, 10:21:00 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Önyargının egemen olduğu toplumlarda ayrımcılığı kanıtlamak zordur. Kim olursa olsun, bir insanda kusur bulmak istenirse, bulunur. Bir kimsenin ya da grubun yetersizliğini göstermeye kararlıysanız, bunu kanıtlayıcı bir dizi gerekçe sıralayabilirsiniz; çünkü her birimiz, önümüze dikmiş olduğumuz insanlık ideallerinden çok uzağız.

Eğer (bir değişiklik olarak) erkeklerin kusurlu ya da yetersiz olduğunu ispatlamaya kalkarsak, her on yılın ölüm istatistiklerinde erkek ölüm oranlarının daha yüksek olduğunu, erkeklerin duyarlıktan yoksun, duygusal destek vermekte başarısız, çocuk doğurmayı ya da büyütmeyi beceremeyen, hatta kendi yemeğini kendi yapmaktan bile aciz yaratıklar olduğunu öne sürebiliriz. Hormon değişikliklerine bağlı olarak, kendi yaşamlarını ya da başkalarınınkini tehlikeye atan öfke nöbetlerine tutulduklarını, oyuncaklara bayıldıklarını, özellikle de bizzat denetimde oldukları yanılsamasını yaratacak icatlarda bulunmaktan hoşlandıklarını söyleyebiliriz. Bazı iyi taraflarına da değinmeden geçmeyelim: Cinsel bakımdan ateşlidirler; sorumsuz olmanın sağladığı özgürlükle, yaşamın temel sorunlarıyla ilgisi bulunmayan konularda şakacılıklarını ve zekâlarını gösterirler. Kadınlar toplumu çekip çevirmek, çocukları yetiştirmek ve yemek yapmak gibi sorumlulukları yüklenirken herhalde yapılacak en yerinde iş, bu cinsi doyasıyla eğlenmesi için bir çocuk parkına göndermek olmalı. Genel geçer ideoloji bu olsaydı eğer, bu tanıma meydan okuyan bireysel çıkışlar hizaya sokulur, erkek gruplarının protestoları ise hormonlardan kaynaklanan duygusal davranışlar olarak nitelendirilirdi.

Beyazlar, kendi yaşadıkları semtlerde ya da şık mağazalarda rastladıkları siyah erkekleri yağmacı olarak görür. Zengin beyaz semtlerdeki siyah kadınlar, beyazlara göre, hizmetçi ya da dadı iken, kent sokaklarındakiler ya * ya da yankesicidir. Moskova'da, konuk olduklarını kanıtlayıcı belgeleri olmayan kadınlar otellere giremez; çünkü yetkililer oturma izni bulunmayan her kadının * olduğunu varsaymaktadır. (1990'daki son ziyaretimden beri bu durum değişmiş olabilir.) Gençliğimde iyi restoranlara yanında erkek olmayan kadınları kabul etmezlerdi: Erkeksiz kadınlar * olarak görülürdü.

İnsanlara doğuştan sahip oldukları, değişmesi mümkün olmayan cinsiyet ya da renk gibi niteliklerinden ötürü taraflı davranmak önyargılı bir tutumdur. Bu kendini açıkça gösterdiği gibi, bilinç altında, kişilerin sanılarında da gizlenmiş olabilir. Tüm toplumlarda, açıklamaya gerek duyulmadan paylaşılan önyargılar vardır. Bu nedenle de kanıtlanmaları zordur. Toplumların çoğu önyargılarını şifre halinde sinsice yasalarına sokar. Feminist hareket en ileri sanayi ülkelerinin yasalarındaki şifreleri çözerek, ayrımcı olanları ayıklamakta son derece başarılı oldu; ne var ki erkekler kadınları devre dışında bırakmak için şimdilerde daha incelikli tekniklere başvuruyor. Kadınları aşağılayıcı ifadeler kullanan erkek sayısı eskisine göre artık az; ancak büyük çoğunluk hâlâ erkeklerden başkası önemli değilmiş gibi davranıyor. Şirketlerde bir kadının terfi etmesi engellendiğinde, erkekler ayrımcılığın söz konusu olmadığını öne sürerek, asıl sorunun iş arkadaşları tarafından pek sevilmeyişi ve uyum sağlayamayışı olduğunu iddia ediyorlar. Kadınları küçük düşürücü ifadelerde anahtar sözcük, "aşırı". Kadınların sesleri ya aşırı yüksek ya da aşırı yumuşak; ya aşırı hırslı oluyorlar ya da aşırı pasif; giyim konusunda ise ya aşırı derbeder ya da aşırı süse düşkünler; ya aşırı yaşlı ya da aşırı gençler. Özellikleri ne olursa olsun birilerine mutlaka batıyorlar. Kadınlara nefret besleyen topluluklarda herkes kadınları erkeklerden daha itici bulmakta.

Kadınlar ne yaparlarsa yapsınlar davranışları aykırı bulunuyor. Kısa bir süre önce yayımlanan, The Trapped Woman: Catch 22 in Deviance and Control (Tuzağa Düşürülen Kadınlar: Yoldan Sapma ve Denetimin 22 Tuzağı) adlı kitapta, kadınları tuzağa düşürmekte yararlanılan "catch-22" durumu açıklanıyor.(6) Makalelerden birinde, bir kadının aykırı olarak nitelendirilmesine neden olabilecek birtakım özellikler sıralanıyor: çocuksuz olması ya da çocuklu olması, ücret için çalışması ve bir çocuk bakım kurumundan yararlanması; ya da çocuğu olması, ücret için çalışması ve çocuğunu bırakacak bir yer bulamayışı.(7) Çocukları olan ve onların bakımı için yardım alan kadınlar suçlu durumuna düşürülüyor.

Boşanmış kadınlardan başka, dayak yiyen ve karşı koymayanlar kadar, dayak yüzünden evlerini terk ederek karşı koyanlara da suçlu gözüyle bakılıyor. Kadınlar cinselliklerini özgürce yaşadıkları ya da cinsellik konusunda "tutucu" oldukları; bekâretlerini yitirmekten korktukları ya da evlilik dışı ilişkileri olduğu; ırzlarına geçildiği için kınanıyorlar. Kendine güvenen kadınlar ya da alçakgönüllü ve uysal olanlar; kendilerini bütünüyle çocuklarına ve kocalarına adamayanlar ya da tüm özverileriyle adayanlar da aykırı sayılıyor. Toplum kadınları hırslı-hırssız, zengin-yoksul, şişman-zayıf, iş kadını-ev kadını, her ne olursa olsun, suçlamak için bir bahane buluyor.

Patriarkal kültürlerin tümünde, kadınlardan nefret geçer akçe sayılıyor; her erkeğin (ve pek çok kadının) cebindeki bozuk para misali, herhangi bir davranışın bedelini ödemek –haklı göstermek– için kolayca harcanıyor. Kadınlar, nasıl olurlarsa olsunlar suçlandıkları için ayrımcılığı kanıtlamak kolay değil. Bunu kanıtlayabilmek için sonuçlarını incelememiz gerekiyor.



Mart 19, 2008, 12:03:33 öö
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Hayırdır Sevgili Şemo, kadın psikolojisi ile pek bir ilgilenmişsin :) Ellerine sağlık, teşekkür ederim bu paylaşımlar için de ilginç geldi ;D


Mart 19, 2008, 02:17:12 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 106
  • Cinsiyet: Bayan

sayın Shemuel,bir kadın olarak ben ,bir erkek olarak sizin bu ayrımcılığın nedeni  ve nasıl oluştuğu hakkındaki (bilgi ve) yorumlarınızı merakla bekliyorum.
  Şimdiden teşekkürler.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
12 Yanıt
5508 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 02, 2018, 12:41:38 öö
Gönderen: Zennn
2 Yanıt
5849 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2014, 11:11:26 ös
Gönderen: Spock