Şimdiye kadar 39 ülke gezdim ve dünyanın hemen hemen her yerinde hem maddi hem manevi paylaşımlarım olan arkadaşlarım dostlarım var. (Biraz hava atmış gibi mi oldum:?
![:))](https://masonlar.org/masonlar_forum/Smileys/ACinBlack/laugh.gif)
İnsanlarla konuşmamda anladığım, artık yeni dünya düzeninde hiçbir birey bir otorite ya da bir merkez adını ne koyarsanız koyun yönetilmiyor. Her birey kendi kendini yönetir ve birey kendini zenginleştirebildiği kadar mutlu bir hayat yaşar. Burada zenginleştirmeden kastım sadece maddi olanaklar değildir. Eğitim bunlardan bir tanesidir, sosyal ve beşeri ilişkiler bunlardan bir tanesidir, düşünsel gelişim ve kendini olgunlaştırmak ve nicesi bu bağlamda sayılabilir.
Freud'un teorisi insanın kendini geliştirmesi bağlamında tartışılabilir. Hiçbir şey yoktan var, vardan yol olmaz ilkesinden yola çıkarak, insanda seks ve saldırganlık yok olmaz sadece şekil değiştir teorisini öne atmıştır ve benim kesinlikle arkasında durduğum bir teoridir. Saldırganlığı bir kenara bırakırsak, seks dürtüsünün değiştirilerek tatmin edildiği toplumlarda insan kontrolü kendi benliğinden çıkmış ve bu değişimi dayatan gücün kontrolü altına girmiştir. Seks güdüsü bazen futbol, bazen medya, bazen din vb. gibi yollarla tatmin edilmiş ve insan değiştirilmiş araçlar ile mutlu edilmeye zorlanmıştır. Seks dürtüsünü seks ile tatmin etmiş insan kendini kontrol etmeyi daha çabuk öğrenmiş ve öz güven kazanmıştır. Dünyayı kontrol eden ülkeler ile kontrol altında tutulan ülkelerin seks duygularını ne şekilde tatmin ettiklerine ve seks yaşantılarının baskı altınada mı yoksa insanın hür iradesine mi bırakıldığına bakın, ne demek istediğimi daha iyi anlaşılır.