Bu başlık altındaki konuya girerken, önce üç temel kavram üzerinde uyuşmak gerekiyor.
a) Düşünme Özgürlüğü:
(Özgürlük yerine hürriyet sözcüğünü benimseyenler için: Tefekkür hürriyeti.)
Bir insanın hiçbir etki ya da baskı altında olmaksızın, salt kendi istem ve buyrultusuyla, herhangi bir konuda serbestçe düşünebilmesi, değerlendirme ve karşılaştırmalar yapabilmesi, bunun sonucunda kendi öz yargı ve görüşlerini oluşturabilmesidir.
b) Düşünce Özgürlüğü:
(Özgürlük yerine hürriyet sözcüğünü benimseyenler için: Fikir hürriyeti.)
Bir insanın, düşünme etkinliği ile ürettiklerini yani düşüncelerini serbestçe söyleyebilmesi, gerektiğinde yazarak ve çizerek başkalarına da bildirebilmesi, bir diğer deyişlere daha önceki bir başlık altında tanımlamış olduğum üzere söz özgürlüğünü kullanabilmesidir. Bu, bir bakıma “düşünme özgürlüğü” ile “söz özgürlüğü”nün birleşimidir.
c) Özgür Düşünce:
(Özgürlük yerine hürriyet sözcüğünü benimseyenler için: Hür fikir.)
Bir insanın düşünme özgürlüğünü kullanarak yaptığı düşünsel üretimdir.
Bundan sonra, işte bu konu üzerindeki birikim ve görüşlerimi özetle aktaracağım.
Ancak o işe girişmeden önce sormak istiyorum. Bu kavramlar üzerinde uyuştuk mu? İtiraz eden ya da farklı bir tanım getirmek isteyen var mı?
Yoksa, uyuşmuş olduğumuzu öngörerek devam edeceğim.