Din kitaplarında belirtilen Kıyamet günü, mezarlarından teker teker ve topluca dirilecek olan ölülerden, hesap gününden ve dünyanın sonundan bahsedilir. Önce bu bilginin bir sembol olduğunu ve ifade ettiği mananın, derinliğini kavramamız gerekmektedir. O gün ölüler mezarlarından dirilip ayağa kalkacaklardır fakat tasavvur edilen manada değil.
Burada, ölü olarak nitelendirilen: Henüz bir insan varlığı olarak niçin var olduklarını idrak edemeyenler. Benliğinden habersiz yaşayanlar. Haberdar olup da maddî âlemin çekiciliğinden ve zevk zincirinden kendini kurtaramayanlar. Bir takım yozlaşmış katı doktrin ve öğretilerin çerçevesinden dışarı çıkamayarak saplanıp kalanlar. Bencillik ve nefsaniyet içinde boğulanlar. Düşünce elastikiyetini kazanmamış kimseler. İnançsız vb. yaşayış içinde olanlardır.
Otomatizma içinde yaşayan bu tip kişilerin bu bilgide ölüye benzetilmelerinin sebebini şöyle açıklayabiliriz: Ölü bir varlık enerjiyi çekip kullanamaz. Bedenindeki milyarlarca hücreyi tesir ve enerji, yönünden besleyemez. Çevresine neşriyatta bulunamaz. Teksir yapamaz. Alıcı verici olamaz. Üretemez.
Şuursuz bir insan da aynen bir ölü gibi: Bir enerji türü olan bilgiyi idrak edip kullanamaz. Bilgi ve tesirleri alarak ruhunu, dolayısı ile bedenindeki maddî sistemleri bu bilgi enerjisiyle bilgilendirip, besleyemez. Böylece maddenin içyapısında enerji değişiklikleri meydana getiremez. Bu olumlu bilgi ve tesirleri çevresine aksettiremez. Verici olamaz. Olumlu tesirlerle yüklü astraller ve düşünce formları teksir edemez.
O gün cereyan edecek tesir yüklü bir olay (bir bilgi) insanları hem teker teker hem de toplu olarak bir anda KIYAM ettirecek. Yani, ayağa kaldıracak, uyandıracak, şuurlandıracak, gerçekleri kavramalarına neden olacaktır. Böylece kişilerin ölü şuurları gömüldükleri otomatizma, nefsaniyet, maddî menfaatler mezarından dirilip hakikatleri idrak edeceklerdir. Büyük bilgi bütün açıklığı ile gözler önüne serilecek, varoluşun gerçek manası anlaşılacak. Takip edilmiş olan yanlış yolların geçersizliği kavranacaktır.
Bu arada çaba sarfederek kendini bu büyük güne hazırlamış ve yarı şuurlanmış olanlar bu büyük bilginin yüksek titreşimleriyle kolaylıkla uyum sağlayabileceklerdir. Hazır olmayıp o güne kadar şuurlanamayanlar. Davranış, görüş, inanç ve yanlış bilgilerin doğruluğunu inatla savunanlar. İnandıkları bilginin etrafına kalın duvarlar inşa edenler, o gün dirilince (şuurları genişleyince) büyük bir gümbürtüyle yıkılan yanlış bilgilerinin yıkıntısı altında ezilecek, şiddetli bir şok, şaşkınlık ve panik içinde kalacaklardır.
Yayılan yüksek tesirlerle uyum sağlayamayacak olan bu kişiler: Dünya okulu tedrisatının sunduğu imkânları değerlendiremedikleri için. Yeni bir okulun tedrisatını ve uygun bir ortamı belki, milyonlarca yıl spatyumda beklemek zorunda kalacakları için. Dâhil olacakları yeni tedrisatın daha ağır imtihanlarla yüklü olacağını idrak edecekleri için vicdanen büyük bir azap duyacaklardır.
O gün: Dünya okulu tedrisatının son bulacağı; Devrenin kapanacağı. Elde edilen neticelerin inceleneceği büyük bir gün olacaktır. Fertlerin tekâmülünde küçük nüansla olsa bile şuurlanıp bir noktada düşüncelerinin birleşeceği, yoğunluk kazanacağı, aynı rezonans ve titreşim frekansı içinde kenetleneceği bir gün olacaktır.
Dünya okulu tedrisatının son bulacağı. Irk, din, felsefe ve görüşlerin neticede birliğe ulaşacağı. Birleşik İnsanlık Realitesinin gerçekleşeceği gündür. İşte böyle bir güne hazırlıklı olup Dünya Okulunu bitirebilmemiz, bilgi titreşimlerine kolaylıkla uyum sağlayabilmemiz için yazının başında sorulan suallerin cevaplarını idrak etmemiz, araştırmamız ve Spiritüel bilgileri uygulamamız gerekmektedir.
Varılacak hedef nedir? Bütün bu bilgilerin tatbiki sonucu Ruh varlığı tekâmül ederken. Yani tatbikatları sonucu elde ettiği bilgileri kendine maledip, maddeye sindirdikten sonra özüne aktarırken: İnsanda, beden yapısındaki-maddî sistemlerin bilgilenmesine ve titreşimlerinin artmasına. Çevresindeki varlıklara ve diğer maddî sistemlere yansıttığı tesir ve düşünceler. Örnek davranışlar ile onların gelişmelerini sağlamasına. Şuur genişlemesi sonucu büyük bir kısmı kullanılmayan beyin hücrelerinin daha geniş çapta kullanılmasına. Mutasyon olayının gerçekleşmesine. Bilgisinden dolayı maddeye hâkimiyet kazanmasına. Üst düzeydeki varlıkların enkarne olabilecekleri yüksek titreşimli bir beden oluşturmasına.
Meydana gelecek olan yüksek aura ve yayılan yüksek tesirler sayesinde diğer boyutlarla ve yüce varlıklarla temas kurup bilgi alınmasına. Tekâmül eden insan varlığı Dünya maddesinin gelişmesine ve frekansının artmasına sebep olacak.
Yeni devre, Dünya planetinin daha yüksek seviyeli varlıklar için tatbikat sahası haline gelmesini sağlayacak. Dünya maddesindeki bilginin ve titreşimin artışı planetin dönüş hızının artmasına neden olacaktır. Planetlerin ahenk içinde dönerken çıkardıkları sesler evrensel bir senfoninin notalarıdır. Her planetin dönüş hızına göre çıkardığı bir ses bir nota vardır. Dünyanın dönüş hızı arttıkça çıkardığı ses (nota) da değişecektir.
Dünya insanının birleşik insanlık realitesine ulaşması ve toplu düşünce birliğinin bir noktada yoğunlaşması sonucu: Yüksek bir auranın oluşması, yüksek tesirlerin artması büyük bir enerji potansiyelinin meydana gelmesine neden olacaktır.
Evrende, hem Dünya İnsanı, hem Dünya Planeti yaydıkları bu yüksek düzeydeki tesir ve teksirlerle yeni astral formların, yeni varlıkların ilk nedenleri olacak ve tekâmülleri oranında onları besleyeceklerdir. Planetlere olumlu tesir yayınında bulunacaklardır. (ALINTIDIR ama yazılanlara tamamen katılıyorum.......)
Işık ve Sevgiyle Kalın.......