Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: oasis - Ekim 22, 2010, 01:08:34 ös

Başlık: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: oasis - Ekim 22, 2010, 01:08:34 ös
“Korkunç geliyor kulağa, anlayabiliyorum. Ancak üstüne basa basa belirtiyorum bir kez daha. Tecavüz Türkiye’de, erkeklere tanınmış olan, hiçbir biçimde de geri alınması mümkün olmayan bir haktır. Dahası da var; yeryüzünde uğruna savaşılmadan elde edilmiş tek hak da budur. Tecavüzcüler, ellerinde pankartlarla bu hakkı talep etmek için yürümemişler, dolayısıyla polis copu, asker tekmesi yememişlerdir. Bu hak talebi yüzünden hiç bir tecavüzcünün burnu bile kanamamıştır. Tam aksine, gizliden gizliye destek gören, toplumsal meşruiyeti olan bir haktır tecavüz hakkı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı her erkek, yasaların da desteğiyle bu en doğal hakkını doya doya kullanabilir. Kullanmaktadır da.

Kanıt isteniyorsa, uzun alıntıdır ama haberi okuyun önce:

“Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisi İ.G. (25), 18 Mart akşamı bir öğrencisine özel ders verdikten sonra evine dönerken T.D. ve A.Y. tarafından zorla bir kamyonete bindirilerek Ayaş Yolu'na götürüldü. İki şüpheli burada İ.G.'ye tecavüz etti ve parasını da gasp etti. Saldırganların elinden kurtulmayı başaran İ.G. karakola başvurdu; savcılığa ve Ankara Adli Tıp Şube Başkanlığı'na sevk edildi. Adli Tıp İ.G.'de darp ve cebir izlerini tespit etti. Numune Hastanesi ruhsal sağlığı bozulmuştur raporu verdi. Vajinal muayenede erkeklerden birine ait sperm örneği bulundu. Ankara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanlıkları İ.G.'nin ruhsal durumunun bozulduğuna dair raporlar verdi. Olaydan bir gün sonra yakalanan şüpheliler tutuklanırken hakkında Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Mahkeme, 10 Ağustos'taki ilk duruşmada, üniversite hastanelerinin raporlarını kabul etmeyerek İ.G.'nin İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevkine karar verdi. İ.G.'nin avukatları ise yoğunluk nedeniyle İstanbul Adli Tıp Kurumu'na giden bir dosyanın iki yıldan önce gelmeyeceğini belirtti; Devlet Denetleme Kurulu'nun bir raporu ve Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Dairesi'nin üniversite hastanelerinden rapor alınabileceği yönünde genelgesi bulunduğunu hatırlatarak karara itiraz etti. Avukatlar, üniversite hastanelerinden alınmış raporların geçerli sayılmasını, mecbur kalınırsa İ.G.'nin Ankara Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'ne gönderilmesini talep etti. Ancak mahkeme başkanı, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmazsa Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin kararı bozacağını belirterek bu talebi reddetti. İkinci duruşmada dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Üçüncü duruşmada ise mahkeme heyeti, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan rapor gelmesinin uzun süreceği gerekçesi ve "masumiyet karinesi" gereğince sanıkları tahliye etti."

Mahkemenin, “tecavüz hakkını” kullanan bu iki erkeği korumak için ne kadar titizlikle çalıştığı ortada. Türk hukukunun, bir erkek hukuku olduğu konusunda herhalde bir kuşkumuz kalmamıştır artık. Nihayetinde bu hukuk, bir sapık tarafından görüp görülebilecek en korkunç biçimde, yani başı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut’un ailesini, “kızlarına sahip çıksalardı” diye suçlayan bir emniyet müdürü ile buna benzer laflar eden bir başbakanın “hukuku”dur. Mahkemenin bu kararı, varolduğu söylenen şu meşhur “kamu vicdanı”na da gayet uygundur. Çünkü, başörtüsü mağduru genç kızlara verilen desteğin çeyreği bile, tecavüz kurbanı kadınlara verilmemektedir. Bu da “ahlaklı, dindar” toplumumuzun kodlarına gayet uygundur. Tecavüz konusundaki, herkesi memnun ettiği anlaşılan “sessizlik”, kurbanın da tecavüzü hak etmiş olabileceği inancından kaynaklanmaktadır çünkü. Kod dediğim bu.

Yeri gelmişken belirteyim; “tecavüzü engelleyemiyorsan, zevk al” denilerek kahkahalar eşliğinde dile getirilen, tecavüz gibi bir insanlık suçunu son derece sıradanlaştıran bu aşşağılık cümle, çok şaşırtıcıdır, büyük felsefeci Montaigne’e aittir. Başka kelimelerle, bambaşka amaçlarla bu talihsiz cümleyi kuran bu filozoftan haberi bile olmayan tecavüzcü erkeğin, kadın sözkonusu oldu mu, kendi “felsefe” sistemini kurabilmesi çok şaşırtıcıdır. “Kuyruk sallamasa dişi köpeğe kimse gitmez”, bu “felsefe” sisteminin ana ilkesidir. Gelinliğiyle çıktığı dünya turunda, sadece Türkiye’de tecavüze uğrayıp öldürülen İtalyan sanatçı Pippa Bacca ile gelinliği, kendisine sallanan “kuyruk” sanarak bu masum kadını öldüren manyağı hatırlatırım. “Ya benim olacaksın ya toprağın” dan, “seni ellerin olasın diye mi sevdim”e kadar gayet şairane bir ruhu da vardır tecavüzcü erkeğin, ki şu zırvalamalarındaki iç yakan “haklılığı” içten içe desteklemeyen çok az erkek vardır bizim memlekette. Başkalarının kızı, kızkardeşi, eşi olması koşuluyla tecavüz edilmeyecek hiç bir kadın yoktur ülkemizde. Yeğenlerine, yengelerine, hatta kızkardeşlerine tecavüz edenlerin olduğunu da hatırlatarak belirtiyorum, genelde namusu ya da ahlakı sadece “sülalesi” için koruyucu kalkan olarak gören, ama önüne gelen başka kadınlara saldıran bir toplum bireyiyle karşı karşıyayız. Türk hukuku işte bu bireyi korumaktadır. Çünkü, cinsinden ötürü hem günahkar hem de günaha davetiye çıkaran bir “mahluk” olarak kadınlar karşısında, mutlaka “anlayış” gösterilmesi gereken bir erkek tapınması var. Bir tecavüz davasında kadınlar için “kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” diyen hakimi de bir hatırlayın bakalım.

Hukuk tekniği açısından belki davanın böyle sonuçlanması gerektiği düşünülebilir. Ancak haberde dikkat çeken şey, tecavüze uğrayan talihsiz genç kızda, saldırgan alçakların spermlerinin bulunduğudur. Bunu bile yeterli görmeyen bir hukukumuz var, ne yazık. Tecavüze uğrayanın ruh sağlığının bozulmadığını onca kanıta rağmen iddia eden, kararını bu iddiaya dayanarak veren bu vicdansız hukuk ülkemizin kadınlarına hayatı yaşanmaz hale getirmiştir. İlk de değildir bu.

Davayı başından beri izleyen bir arkadaşımın bana ilettiği notlar arasında bakın neler var:

“Mağdur ciddi tehlike altında, çünkü tecavüzcülerin aileleri sürekli tehdit ediyormuş onu. Tecavüzcülerin akrabaları tam takım hazır bulunuyormuş mahkemede. ‘Oğlumuz yaptı bir hata işte’ diyorlarmış. Tecavüzcülerin avukatı bir kadın. Mahkeme hakimi de kadın. Tecavüzcülerin avukatı tecavüze uğrayan kıza, ‘yaaa gördün mü nasıl serbest kaldılar’ dercesine bir bakış da atmış üstelik”.

Hukuk, Türkiye’de varlığını, toplumun geri kalmış yanlarını okşayarak (ya da bu davada görüldüğü gibi tek bir cinse, erkeğe, toplumun genelinin baktığı gibi bakarak) koruyor. Bu artık anlaşılmış olmalıdır. “Masumiyet Karinesi” gibi yararlı bir kuralı, tecavüzcü oldukları ailelerince de, “bir hata yapmışlar” cümleleriyle kabul edilmiş bu sapıkların lehine kullanan garip bir hukuktur bu. Hukukun, sapıkların işine yarayacak teknik ayrıntılarına vakıf, ama kadınlık bilincinden yoksun o kadın avukatı kendi cinsinin düşmanı haline getiren erkek egemen toplumun hukuku olsa olsa böyle olur haliyle. Avukatlığında sınıfı geçmiş, kadınlığında sınıfta kalmış o kadın(!) avukatın, tecavüzcülerin serbest bırakılmasından duyduğu zevk daha çok kahretmiştir tecavüz kurbanı o genç kızı, kuşkusuz. Asla başına gelmesin ama, aynı “hukuk tekniği”nin, kendisi de tecavüze uğradığında bu kadın avukat için uygulanmayacağının garantisi yoktur ülkemizde. Hiç mi bilemez bunu?

“Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” diyen hukukçuyu tek kişi sanananlar varsa, bunların tekil falan değil, kadın düşmanı kocaman bir güruh olduğunu anlamışlardır herhalde. Bunlar sürü halinde yaşıyorlar işte, görmüyor musunuz? Tecavüzcülerin serbest kalmasından duyduğu mutluluğu, bakışlarıyla tecavüze uğrayan kurbana gösteren kadın avukat, çoğu erkek meslektaşınca sırtından sopa eksik edilmemesi gereken kadınlardan biri olduğunu fark edemeyecek kadar kendinden geçmiş, bakar mısınız.

Kararı protesto eden avukatlar, cübbelerini çıkarıp duruşma salonunu terk etmişler. Protesto gerekçelerinin tutanaklara geçirilmesini isteyen avukatlar, kararın hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) hem de Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ne (CEDAW) aykırı olduğunu belirtiyorlar; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile (AİHM) CEDAW Komitesi'ne başvurmaya hazırlanıyorlarmış.

Tüm kalbimle destekliyorum.

Tecavüzcü alçakların yanındaki bu tür hukukçuların, “sırtından sopayı” demiyorum elbette ama “ağzından tıpayı” eksik etmeyeceksin. Uğursuz ağızlarını açtıklarında en çok kadınlar yaralanıyorlar çünkü.

Yine de kadınlar bilir işin doğrusunu. Tıpayı o tür hukukçuların neresine tıkayacaklarına kendileri karar versinler.

Yeter ki karar versinler.”( Mustafa Kemal ERDEMOL )


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......



Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: lucifer - Ekim 22, 2010, 01:21:03 ös
gerçekten ülkemizde ki durumu çok güzel bir şekilde anlatmışssınız sn oasis
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: popperist - Ekim 22, 2010, 04:21:52 ös
Yazı, aşırı bir duygusallıkla yazılmış. Duygusallıkla yazıldığı için de sorunun kaynağından çok, periferindekilere odaklanılmış.

Sorunun kaynağı, muhtemelen, ceza hukukundaki, belli bir kurumdan alınan rapor ile bunun dengi olan başka kurumlardan alınan raporun, hukukta aynı değerde kabul edilmemesi. Sezdiğim başka bir açık da, Adalet Bakanlığı genelgesinin, Yargıtay Ceza Dairelerinin kararlarını etkilemeyecek durumda olduğu.

Açık burada. Böyle bir açık mevcutsa, bu karar, evvela yazılı hukuktaki bu "açık"la ilgilidir. Ataerkil bir toplum olmamızla, başbakanla, hakimlerin sözleriyle, veya "oh olsun, nasıl da beraat ettirdim" diye "bakmış gibi görünen" karşı tarafın avukatlarıyla bir ilgisi yoktur.

Durum üzücü tabii. Prosedürdeki uyumsuzluklar, tüm bu duygusal tepkileri ve infiali meşru kılıyor. Fakat kaynağı es geçecek derecede duygusallık da sorunun çözümünü geciktirebilir.

Saygılar
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: karahan - Ekim 22, 2010, 05:33:00 ös
Sn.Popperist

Düşüncelerinize bende katılıyorum.Aşırı duygusallıkla yazılmış bir yazı.Ben bile erkek olduğum halde okurken sn. oasisin düşünceleri karşısında sanki ben kendim tecavüzcü imişim gibi çaresiz kaldım.Konunu iler tutar yanı yo tabi,hukuğa sığınan insanların birkezde hukuk tarafından tecavüze uğraması durumuki mağdure için acı 2 ye katlanmıştır.

Oasis duygularında haklı böyle bir konu başka türlü anlatlamazki zaten.Nasıl bir olay bilmiyorum sanırım tecavüzde bir ek insana mahsus bir olay galiba hayvansı olmadığı kesin(herşeyi hayvanlara bağlamamalı).Peki tecavüzcünün işlediği suça hukukta bir başka yoldan iştirak etmiş olmuyormu acaba.
İnsanlar bugün tüm toplumların olmazssa olmazı olan el üstünde tutulan hukuğunun verdiği,verebiliği
en süper kararı bu ise neye güvenecekki.

Mağdure şunu düşünmezmi keşke ortalara düşürmeseydimde bari rezil olmazdım.Ne söylenirki belki bu kararı veren adamın en sevdiğinin başına gelirde acının ölçüsünü daha iyi görürde kararı daha net verir.

Zaten en kötüsü suçu işlediği kesin olan birini salıverilmesi daha ne denirki.Haklısın oasis lanet olsun böyle insanlara böyle davranıpta bizim gibi erkekleride aynı kategöriye sokanlara.YAZIK
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: Lethe - Ekim 23, 2010, 01:27:08 ös
Sn. Popperist;

Öyle yada böyle sonuç olarak ortada sperm örnekleri var. Ne uyuşmazlığı canım ! Sizin yorumunuz geçerli ise ben bu ülkenin sosyal bir hukuk devleti olmadığını söylerim. Bizleri ve sevdiklerimizi hukuk kuralları koruyamayacaksa kim koruyacak !  Ayrıca başka bir konuya daha dikkatinizi çekmek isterim;
İnsanlara, bakınız demokratik ülkelerde Anayasalar sizi koruyamıyor oysa şeriat kanunları geçerli olsaydı bu iki sapık hadım edilirdi, şeriat kanunları herkesi korur gibi bir mesajda mı veriliyor ince ince !

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: popperist - Ekim 23, 2010, 02:56:57 ös
Sayın Lethe,

Evet tahmin ettiğiniz gibi bir şeriat devleti altında yönetilmek istiyorum. Zina yapan erkeklerin kırbaçlanmasını, kadınların ise recmedilmesini istiyorum. Zaten o mesajımda açık ve net bir şekilde bunu söyledim. Bu kadar açık ve net konuşmama rağmen, bunu bir tek siz anladınız tebrik ederim. İnce ince değil, kalın kalın bu mesajı vermiştim halbuki. Bu üstün anlayışınızdan dolayı sizi kutluyorum.
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: Genius Loci - Ekim 23, 2010, 03:24:12 ös
Haberde ve yorumlarda hersey birbirine karışmış bir çorba durumu var ya hayırlısı...

Sn popperist öyle kalın oyle ince ve oyle böyle değil bir mesaj vermissiniz ki yazınızda göremiyorum, galiba sorun bende.
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: popperist - Ekim 23, 2010, 03:50:12 ös
Sayın SkullG,

Aslında birbirine karışan bu durumu, bir hukukçu olarak siz açığa kavuşturabilirsiniz. Sorun belli;

1. Bir yargıç, bir suçun işlendiğine yönelik kanıtları içeren bir raporu, eğer o rapor ilgili yasada belirtilen kurumlardan alınmamışsa, hukukta geçerli sayabilir mi sayamaz mı?
2. Hakimler, yazılı hukuku bilerek görmezden gelebilir mi gelemez mi?
3. Adalet bakanlığının genelgeleri, yargı içinde doğrudan bir şekilde etkin olabilen, hiçbir uyumsuzluk yaşanmayan türden, tüm yargı kurumlarını bağlayan belgeler midir, yoksa değil midirler?

Bunları açıklamanız, sorunu ve karışıklığı çözecektir.

Saygılar
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: Genius Loci - Ekim 23, 2010, 06:01:30 ös
Öncelikle Mahkeme herhangi bir beraat kararı vermiş değil. Verdiği karar tutukluluğun kaldırılması kararı. Yani sanıkların yargılanmasına tutuksuz olarak devam edilecek.

Bu karar CMK'da düzenlenen tutuklama hükümleri ile karşılaştırıldığında kanımca yerinde bir karar değildir. CMK'ya göre Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir (m.100/1). Tutuklama kararı için iki şartın bir arada olması gereklidir. Bunlardan ilki "kuvvetli su şüphesi" ikincisi ise "bir tutuklama nedeninin bulunması"dır. Kanun'da tutuklama nedenleri "Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular"ın varlığı; Şüpheli veya sanığın davranışları'nın Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme veya Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe uyandırması halidir.

Somut olayda magdurun sanıklar ve yakınları tarafından tehdit ediliyor olması kuvvetli şüphe için yeter bir haldir.

Kaldı ki CMK'nun tutuklama kurumunun düzenlendiği maddesi olan 100. maddesinde yukarıdaki hükümlerden sonra bazı suç tiplerinde tutuklama nedenlerinin kendiliğinden var olduğu kabul edilmiştir. Kanun'a göre Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir" Bu suçlardan birisi de TCK'nun 102. maddesinde belirtilen Cinsel saldırı suçlarıdır. Ancak CMK'nun 102. maddenin birinci fıkrasında belirtilen suçun basit halini bu durumun istisnası kılmıştır.

Mahkeme sanıklar üzerine atılı "Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl etme" suçunu 102/1. maddeye göre değerlendirmektedir. Ancak birden fazla üniversite hastanesinden magdurun ruhsal durumunun bozulduğuna dair rapor verilmiş bulunmaktadır. Bu raporları hükümde esas alıp almaması bir tarafa olmak üzere kuvvetli şüphenin varlığı açısından dikkate alması gerekmektedir. TCK'nun 102/5. maddesi Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hâlini cinsel saldırı suçlarının ağırlatıcı hali olarak değerlendirmektedir. Bu noktada esasta hüküm tesis ederken Mahkeme Adli Tıp Raporlarını dikkate alacak olsa bile var olan birden fazla raporda magdurun ruhsal sağlığının bozulduğunun ifade edilmesine itimat ederek sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vermesi gerekmektedir.

Ayrıca olayda birden fazla suç işlendiği de sabittir. Cinsel saldırı suçunun yanısıra mağdurun parasının ve cep telefonun gasp edilmiş olması da özellikle dikkate alınması gereklidir. Çünkü Hırsızlık ve yağma suçlarında da tıpkı cinsel saldırı suçunda olduğu gibi kuvvetli şüphenin varlığı halinde tutuklama hallerinin kendiliğinden oluştuğu CMK tarafından kabul edilmiştir.

Elbetteki kesinleşmiş bir yargı kararı olmadıkça hiç kimse suçlu addolunamaz. Bu Hukukun en temel kaidelerinden birisi olan masumiyet karinesinin tanımıdır. Ancak kişinin masumluğu esas olmakla birlikte, yargılama denilen kurum suç şüphesinin varlığı halinde etkinleşecektir. Olayda sanıkların bazılarının spermleri magdurun bedeninde bulunmuş, mağdurun parası ve cep telefonu gasp edilmiş olması nedeniyle kişiler üzerinde var olan yogun suç şüphesi nedeniyle yargılama yapılmaktadır.

bu noktalar itibariyle Mahkeme tarafından verilen tutukluluğun kaldırılması kararının hukuka uyarlığının bulunmadığı kanaatindeyim.



Pozitif hukukun tanımı yürürlükte bulunan yazılı ya da yazılı olmayan tüm hukuk kurallarıdır. Mahkemeler karar verirken pozitif hukuk kurallarına göre karar vermek zorundadırlar. Bu kuralları yorumlayacak olan ise elbetteki yine Mahkemeler olacaktır. Ancak Hakimin takdir hakkının sınırsızlığı söz konusu olamaz. Hakim adil bir içerik barındırmadığını düşündüğü bir kanun hükmünü uygulamaktan imtina edemez. Hatta hakim anayasaya aykırı olduğunu düşündüğü bir kuralı itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine gönderebilmekle birlikte bunu en fazla 5 ay bekletici sorun yapabilir ve bu 5 aylık kesin sürenin sonunda eğer Anayasa mahkemesi tarafından herhangi bir karar verilmemişse davaya anayasaya aykırı olduğunu düşündüğü kurala göre bakmaya devam etmek zorundadir. Hele Ceza Hukukunda hakimin takdir hakkı oldukça sınırlı tutulmuştur. Diğer hukuk dallarında var olan kıyas Ceza Hukukunda yasaktır. Kıyasa kaçar biçimde yorum yapmak gibi bir hakkı da Hakimlerin bulunmamaktadır.

Dolayısıyla bir hakim pozitif bir hukuk kuralını uygulamamazlık edemez. Onun adil bir içerik barındırmadığını, anayasaya aykırı olduğunu bile düşünse yine de o kurala göre davaya bakmak ve dava sonunda karar vermek zorundadır.



Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin yerleşik içtihadına göre beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığı ile ilgili olarak Adli Tıp Kurumu'nun ihtisas dairesinden rapor alınmak zorundadır. Aksi uygulamada verilecek olası bir hüküm Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından bu gerekçe ile bozulacaktır. Ne yazık ki ülkemizde yeterli miktarda Adli Tıp Uzmanı bulunmamaktadır. Olanlarda zaten ülke geneline dağılmamaktadırlar. Bu yetersizlik bir yana olmak üzere bir de mutlaka Adli Tıp'tan rapor alınması gerektiği içtihadı bu olaylarda çok ilginç sonuçların dogmasına sebebiyet vermektedir. Kaldı ki olay Ankara'da gerçekleştiğinden ötürü AÜ'nde Adli Tıp Enstitüsünden raporlar alınabilmiştir. Ancak Yargıtay'ın yerleşik içtihadını da dikkate alan Mahkeme Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına karar vermiştir.

Devlet Denetleme Kurulu'nun hazırladığı rapor Adli Tıp Kurumu ile ilgili idi. Ki zaten Anayasa 108. maddesine göre DDK, TSK ve Yargı Organlarını denetmeyemez (Bu apayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte parantez içinde belirteyim; DDK'nin TSK ve yargıyı denetleyememesi hükmü demokratikleşme iddiasında olanlar tarafından gerçekte öncelik ve ivedilikle kaldırılması gereken bir düzenlemedir. 108. madde bu şekliyle var olduğu sürece demokrasi kesintilerinin ve/veya balans ayarlarının olması ihtimali kuvvetli bir biçimde varlık gösterecektir). Yine Anayasa'ya göre hiçbir kurum mevki ya da kişi Mahkemelere emir veremez. Dolayısıyla Adalet Bakanlığı genelgesi'nin içeriğini bilmemekle birlikte hükme esas teşkil edecek konularda Adalet Bakanlığınca bir genelge çıkartılması mümkün değildir. Çıkartılmış olsa bile buna Mahkemelerin uymak zorunluluğu bulunmamaktadır.

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Genelgelerinde de yukarıda bahsedilen tarzda bir düzenleme bulunmamaktadır. Sanığın yakalama-gözaltına alınması süreciyle ilgili çıkarılan bir yönetmelikte üniversite hastaneleri ibaresi geçmekle birlikte magdurun Adli Tıp Kurumu yerine başkaca bir hastanece verilecek raporlarına göre işlem tesis edilebileceğini içeren bir genelge bulunmamaktadır, en azından ben tespit edemedim. Olduğunu varsaysak bile bunun uygulanması ya da buna uyulması zorunluluk olmasa gerektir. Zaten Anayasanın yargnın bagımsızlığı ve hakimlik teminatı ilkelerince bu tip bir emir verilemez.



bunlar işin usuli ve kanuni boyutları. Bir de hukuki yonu var. Evet bu ülkede ne yazık ki tecavüz mağdurlarına karşı gerek toplumun gerekse yargının bakışı ne yazık ki kabul edilemez duzeyde kadını dogrudan suçlayıcı niteliktedir. Örneğin Yargıtay, magdurun yaşadığı dehşet sonucu dissosiasyona ugraması kuvvetle muhtemel olmayı değerlendirmez de kadının bağırmamasını eyleme rıza göstermesi olarak kabul eder. Ne yazık ki bu toplumdaki genel yargıyla da örtüşür.  Toplumdaki genel yargı, kadının cinsel saldırıyı kendi istediği, en azından
kendisinin etken olduğu yönündedir.  kadın bilinçli ya da bilinçdışı olarak kendini suçluya sunar yani onunla işbirliği yapar… (Bu nedenle) kadının karşı koy(a)madığı durumlar çoğu zaman kadının aslında istekli olduğu biçiminde yorumlanır.

Bu yaklaşım elbetteki ayrıca sorgulanması ve tartışılması gereken bir travmatik hal.

benden şimdilik bu kadar

Sevgi ve Saygılarımla


Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: popperist - Ekim 24, 2010, 12:11:40 öö
Sayın SkullG,

Ayrıntılı bir cevap yazmışsınız. Konuyu aydınlatmışsınız. Anladığım kadarıyla, en büyük sorun olan, hakimin, bu olayda tutuklama nedeni görmemesi, hakimin bir hatası olmuş. Bununla beraber, mahkemelerin, adli tıbba konu olan bir suç için, dikkate alacakları kurumlar sınırlı. Bu konuda bakanlığın, üniversite hastahanelerinden alınan raporları geçerlileştiren genelgelerinin de bağlayıcı bir değeri yok. Bu olayda hakim, herhalde, bu raporların içerdiği bilgileri geçersiz gördüğünden, tutuklama nedeni görememiş olacak. Burada hakimin kendi takdiri biraz hatalı olmuş sanırım.

Saygılar.
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: Lethe - Ekim 24, 2010, 01:13:34 öö
Sayın Popperist;

Yapmış olduğum yoruma başlarken size hitap etmiştim doğru ancak son ifadem size yönelik değildi. Sanırım öyle bir anlaşılma oldu. Ben verilen kararı eleştirmek için ister adına komplo teorisi diyelim isterseniz yorum yaptığımı düşünelim, ilk aklıma geleni yazdım. Sayın skullG detaylı olarak konuyu açıklamışlar.

Bu vesile ile saygılarımla,
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: cardiffmonster - Ekim 25, 2010, 01:19:39 öö
Sn skullG işin resmi ve hukuki boyutunu çok güzel açıklamış, ek olarak hukuki açıdan eklenebilecek pek bir şey yok ancak kişisel yorumumu da yapadan geçemiycem...

Açıkcası benim cüzi hukuk bilgimin yettiği  kadarı ile bildiğim Ağır Ceza Mahkemeleri, hukuku insan haklarının tersine şekilde son uç noktalarına kadar kullanır *genelde* tutuklu yargılamayı çok severler ve asliye hukuk vb nin üzerinde teknik olarak çok detaylı çalışırlar... ----İstisnalar kaideyi bozmaz+++++İstisnasız kaide olmaz---- (diye düşünüyorum)

Tabiiki  ancak yazıldığı kadar ki bilgi ile yorum yapabilirim herkes gibi, ve vurgulandığı üzere kimse kimseye mahkeme kararı açıklanıncaya kadar suçlu diyemez... Bu düsturları kenara yazıp devam edersem, hakimin kararı çok abesle iştigal olsa da, işin içinde bir başka iş mi var diye düşünüyorum. Zira azami tutuklu yargılama süresi kanunda yazıyor, artı olarak adli tıptan çıkacak raporun ne zamana geleceği ve ne şekilde çıkacağı da malum... Bu süre zaten geçecek diye bir yaklaşımda ise mahkeme başkanı acaba kendinezdindehaklı olabilir mi?

Velhasıl, skullG'nin de belirttiği üzere, kuvvetli şüphe faktörü tehditler ile de sabit olması gerekli,ancak başta yazıldığı gibi, *tehdit, şantaj* da diğer dava konusu olan gasp, tecavüz gibi apayrı bir suç ve *ağır* bir suç....

İşin içinde başka bir iş var mı derken, kesinlikle Mahkeme heyetine çamur atmak gibi bir gayem ahlaki olmaz. Ama bunun dışında tek elde kalan acaba mağdureyi savunan avukat işinin ehli değil mi? Çünkü, süreci kısaltmak için üniversite hastanelerinden alınan raporların yanında *en azından tedbiren* adli tıptan da gerekli raporların işlemlerine başlatabilirdi... Zira Adli Tıp tarafından hazırlanmış raporların mahkeme tarafından isteneceğini aşikar olarak görüyorum... Ve bunu da bir avukatın bilmeme ihtimali düşünemiyorum. ... Suçluların cezalarını çekmeleri ümidi ile...

saygılar
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: oasis - Ekim 25, 2010, 12:35:14 ös
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
  Sayı: 38    21.10.2010

BASIN AÇIKLAMASI

21 Ekim 2010 tarihli bazı basın yayın organlarında, Adli Tıp Kurumu tarafından tecavüz suçu mağdurlarına rapor için 18 ay sonrasına randevu verildiği yönünde gerçeği yansıtmayan bir haberin yer alması nedeniyle aşağıdaki açıklamaya gerek görülmüştür.

Cinsel suç mağdurlarının muayene ve raporlama süreçleri Adli Tıp Kurumu 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından yerine getirilmektedir. Savcılıklar ve mahkemelerden bu konuda çok sayıda dosya 6. Adli Tıp İhtisas Kuruluna gönderildiğinden Bakanlığımız, randevu tarihlerinin uzamaması için Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler yapmıştır. Görüşmeler sonucunda Adli Tıp Kurumuna ve özellikle 6. Adli Tıp İhtisas Kuruluna, Zorunlu Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurası ile uzman psikiyatr takviyesi yapılmıştır.

Bakanlığımızın çalışmaları sonucunda en son Adli Tıp Kurumu 6. Adli Tıp İhtisas Kuruluna yapılan uzman atamaları ile; tutuklu işler ve zaman aşımına uğrama tarihi yakın olan dosyalara ilişkin 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından verilen randevu tarihlerinin öne çekilmesi için yeni randevu tarihlerinin alınabileceği yönünde 10/05/2010 tarihinde tüm teşkilatımıza yönelik resmi internet sitemizde duyuru yapılmış ve Başsavcılıklara yazı gönderilmiştir. Bakanlığımızın bu girişimlerinin ardından randevu tarihleri öne çekilmiş ve bekleme süreleri önemli ölçüde kısalmıştır.

Habere konu iddialarla ilgili olarak ise; uzmanlara göre cinsel suçlarda beden ve ruh sağlığının kalıcı bozulup bozulmadığının tespiti için bilimsel olarak 18 yaş altındaki çocuklar için 6-7 aylık, erişkinler için ise 12 aylık sürenin beklenmesi gerekmektedir.

Adli Tıp Kurumu, habere konu olayın meydana geldiği 18 Mart 2010 tarihinden itibaren bilimsel olarak beklenmesi gereken 12 aylık  süreyi hesaplayarak bu sürenin bittiği 21 Mart 2011 tarihine muayene randevusu vermiştir. Diğer bir ifadeyle randevu tarihi bilimsel kriterlere göre zorunlu olarak beklenmesi gereken sürenin tamamlanmasından itibaren 3 gün sonrasına denk gelmektedir.

Görüldüğü gibi randevu tarihinin 18 ay sonrasına verildiği iddiası  hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır.

Kamuoyuna saygı ile  duyurulur.......

IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
 
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: cardiffmonster - Kasım 02, 2010, 03:28:48 ös
Sonuçta her ne olursa olsun mağdur olan kişi açısından daha fazla mağduriyet olmaması için süreç ne kadar uzarsa uzasın, hukuki teamüllerin çok dikkatli incelenmesi ve takip edilmesi gerekiyor... Geçenlerde yaşlı bir adamın -okulda çalışan bir hademe yanlış hatırlamıyorsam- aylarca haksız yere tutuklu kalması haberini okumuştum ve iftira olduğu açığa kavuşunca kişinin yaşadığı travmadan da kurtulması oldukça zor....

Bir de eklemek istediğim konu, özellikle bu konu ile ilintili olduğu için vurgulamak istedim. Zannederim kimse itiraz etmez. *Dünyanın heryerinde* tecavüze uğrayan kişi maalesef sonraki süreçte daha fazla mağdur oluyor.

Bir iki yıl kadar önce, İngiltere'de bir kadın iş arkadaşının kendisine tecavüz ettiğini belirterek şikayetçi oluyor. Ki İngiltere deki uygulamalar tecavüze çok ağır cezalar getirerek mağdur olan kişinin tarafında gibi görünür.  Ancak mahkemenin kararı, kadının tecavüz mü yoksa kendi isteği ile mi birlikte olduğunu ayırt edemeyecek kadar sarhoş olduğu gerekçesi ile cezasız kaldı ve beraat ile sonuçlandı...

saygılar
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: mio_eroe - Kasım 03, 2010, 07:12:00 ös
Sayın Oasis, öyle derin şeylerden bahsetmişsiniz ki, forumda yeni olduğum bugünlerde ilk yorumumu bu konuya yapmak istedim.
Ben bir bayanım ve diğer arkadaşlara biraz kadın bakış açısından bahsetmek istiyorum.
Tecavüz kelimesi kulağa ne kadar nahoş geliyorsa maruz kalınan durum bunu milyonlara katlar. Size gerçek bir olaydan söz edeceğim.
21 yaşında bir bayan sevdiğini sandığı ve 2 yıl kadar birlikte olduğu (fiziksel bir birliktelik değil) kişi tarafından bu ahlaksızlığa maruz kalıyor. İlk şokun ardından hemen kendi evine giderek temizlenme ihtiyacı hissediyor. Ertesi gün oturduğu semtin karakoluna giderek şikayette bulunuyor -sözlü bir şikayet. Karşısındaki polis memuru yasal prosedürlerden bahsediyor ve kadının temizlenmesinin delilleri ortadan kaldırabileceğini de ilave ediyor. Kadın kendini, ailesini, çevresini ve bu olayı ispat edemez ise başına gelebileceklerini düşünerek malesef o son cesareti gösteremeden şikayetten vazgeçiyor. Yaşadığı süreç öylesine içler acısı ki, kelimelerle tezahürü mümkün değil. Psikolojisi, fiziksel gücü, düşünceleri bir anda yerle bir oluyor. Yadsınamaz bir gerçekte şudur ki; 'suçlunun cezasını çekememesi' tüm teselli ihtimallerini de ortadan kaldırıyor -hoş hangi teselli fayda eder.
Ülkemizde tecavüze maruz kalanın olaydan sonra ki yaşadıkları, belki o olayın diğerlerinin yanında daha masum diye düşündürüyor bana. Hele hele psikolojisi bozulmuş mu, bozulduysa ne kadar bozulmuş gibi bir inceleme içler acısı vaziyette olduğumuzun göstergesidir. Bu tarz şikayetlerde tüm yetkili organların anında ve gizli bir şekilde olayın çözüme kavuşturulması gerektiği inancındayım. Mağdur kişi için çözümsüz geçen her günü acılarına acı katmaktan öteye geçmez.
Fakat toplumumuzda şöyle de bir gerçek var ki, herkes şikayette bulunma cesareti gösteremiyor. Buna yasal süreçte etken olduğu gibi, toplumun bakış açısı da bu cesaretsizliği ve adaletsizliği tetikler nitelikte.
Bu konuyla ilgili sayfalar dolusu yazı yazabilirim bıkmadan lakin yer işgal etmek istemiyorum. Sadece kendi düşüncelerimi ifade etmek istedim.
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: Lethe - Kasım 03, 2010, 08:49:17 ös
Konuyla ilgili ilginç  -bence- bir anımı paylaşmak isterim. Üniversite öğrencisi olduğum yıllarda yaz tatilimi bir denetim firmasında dönemsel olarak çalışarak geçirmiştim. Orada tanıştığım bir hanımefendi (yaş olarakta benden sanırım 7-8 yaş büyüktü), bir gün benzer bir konu açılmıştı ve "çoğu kadının içinde bir tecavüze uğrama isteği vardır" demişti...
O günden sonra ara ara konuyu düşünmüş ve çok mantıksız bulmuştum. Bir süre tüm flörtlerimlede paylaştım konuyu ancak destekler yönde fikir beyan edene hiç rastlamadım !
Varmak istediğim nokta şudur ki; bir kadın bile bu doğrultuda bir düşünceye sahip olabiliyorsa ataerkil toplum yapısının söz konusu olduğu ülkelerdeki durumu varın siz düşünün !
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: rvoncu - Kasım 03, 2010, 08:55:16 ös
Sayın mio'eroe
   Görüşlerinizi destekliyorum.Umarım bu durumun bir çözümü bulunur en kısa zamanda.
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: mio_eroe - Kasım 03, 2010, 09:00:47 ös
Sayın Lethe o sözün doğrusu; "Her kadının tecavüze uğrama fantezisi vardır" şeklindedir. Bu cümle sanıyorum bu duruma kılıf uydurmaya çalışanların ortaya attığı iğrenç ve bir o kadar da ahlaksız bir uydurmadır. Eğer böyle düşünen kadınlar varsa -ki olduğunu sanmıyorum, aklından ve fantazilerinden şüphe ederim.
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: Lethe - Kasım 03, 2010, 09:15:25 ös
Çok ilginç !
Ne zaman bir anımı paylaşsam mutlaka "böyle insanlar yok" veya "onlar hiçte bile öyle değiller" gibi yorumlar alıyorum :))
Sayın mio_eroe; olduğunu sanmıyorum diye bir ifade olamaz, Kim oldğunu şimdi hatırlayamıyorum ama bir düşünürün meşhur bir sözü var birlirsiniz sizde, kendisi "yeryüzündeki insan sayısı kadar düşünce sayısı vardır" demiştir. Düşüncenin yada fatazinin doğruluğu yanlışlığı tartışılır elbette ancak böyle bir insan yoktur denemez. Kaldı ki yeryüzünde ensest ilişkiye giren, kendi öz çocuklarına tevavüz eden ruh dengesi bozuk insanlar var !
Aklından ve fantazilerinden şüphe duymaya gelince ... İnanın bende bu hanımefendi hakkında yıllar geçmesine rağmen şüpheliyim !
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: cardiffmonster - Kasım 03, 2010, 11:55:03 ös
İsterseniz  okuyuculara anlamsız gelebilecek kişiselleştirmelerden ve muhtemel saçma sapan bir atışmadan kaçınmaya dikkat edelim sayın üyeler... Özellikle de konunun niteliğini hatırlarsanız yahut başlığı tekrar okursanız , dünyanın heryerinde ve ülkemizde insanların canını yakan bir konunun sulandırılmaması üzerine faydası olacağı kanaatindeyim...
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: popperist - Kasım 04, 2010, 04:03:08 ös
Sayın Oasis, öyle derin şeylerden bahsetmişsiniz ki, forumda yeni olduğum bugünlerde ilk yorumumu bu konuya yapmak istedim.
Ben bir bayanım ve diğer arkadaşlara biraz kadın bakış açısından bahsetmek istiyorum.
Tecavüz kelimesi kulağa ne kadar nahoş geliyorsa maruz kalınan durum bunu milyonlara katlar. Size gerçek bir olaydan söz edeceğim.
21 yaşında bir bayan sevdiğini sandığı ve 2 yıl kadar birlikte olduğu (fiziksel bir birliktelik değil) kişi tarafından bu ahlaksızlığa maruz kalıyor. İlk şokun ardından hemen kendi evine giderek temizlenme ihtiyacı hissediyor. Ertesi gün oturduğu semtin karakoluna giderek şikayette bulunuyor -sözlü bir şikayet. Karşısındaki polis memuru yasal prosedürlerden bahsediyor ve kadının temizlenmesinin delilleri ortadan kaldırabileceğini de ilave ediyor. Kadın kendini, ailesini, çevresini ve bu olayı ispat edemez ise başına gelebileceklerini düşünerek malesef o son cesareti gösteremeden şikayetten vazgeçiyor. Yaşadığı süreç öylesine içler acısı ki, kelimelerle tezahürü mümkün değil. Psikolojisi, fiziksel gücü, düşünceleri bir anda yerle bir oluyor. Yadsınamaz bir gerçekte şudur ki; 'suçlunun cezasını çekememesi' tüm teselli ihtimallerini de ortadan kaldırıyor -hoş hangi teselli fayda eder.
Ülkemizde tecavüze maruz kalanın olaydan sonra ki yaşadıkları, belki o olayın diğerlerinin yanında daha masum diye düşündürüyor bana. Hele hele psikolojisi bozulmuş mu, bozulduysa ne kadar bozulmuş gibi bir inceleme içler acısı vaziyette olduğumuzun göstergesidir. Bu tarz şikayetlerde tüm yetkili organların anında ve gizli bir şekilde olayın çözüme kavuşturulması gerektiği inancındayım. Mağdur kişi için çözümsüz geçen her günü acılarına acı katmaktan öteye geçmez.
Fakat toplumumuzda şöyle de bir gerçek var ki, herkes şikayette bulunma cesareti gösteremiyor. Buna yasal süreçte etken olduğu gibi, toplumun bakış açısı da bu cesaretsizliği ve adaletsizliği tetikler nitelikte.
Bu konuyla ilgili sayfalar dolusu yazı yazabilirim bıkmadan lakin yer işgal etmek istemiyorum. Sadece kendi düşüncelerimi ifade etmek istedim.

Bu çok önemli bir sorun. Yani tecavüze uğrayan birinin, kanıtlar üzerinden silinmişse, hak arama mücadelesi zorlaşıyor.

Bu masumiyet karinesi dolayısıyla uygulanması gereken bir durum aslında. Çünkü iftira gerçeği de her zaman gözönüne alınması gereken bir olasılık olarak olduğu yerde duracaktır.

Bu konuda insanların bilgilendirilmesi gerekir.

Bir diğer konu da tecavüz suçunun mahiyeti konusunda. Tecavüz, adam öldürme, hırsızlık, gasp, tehdit gibi somut sonuçları olan bir durumdan daha çok ahlaki ve psikolojik kavramlarla tanımlanan bir suç. Bunun temelinde kişilerin algıları yatıyor. Tabii ki tecavüz mağduru psikiyatri kliniklerinde gayet somut sonuçlar gösteriyor, bunu kastetmiyorum. Bu suçun, öncesi ve sonrasında, adam öldürme, hırsızlık gibi, somut bir zarar bırakmamış olması, zararın sadece kurbanın ruh sağlığında objektif teşhisi zor izler bırakıyor olması tecavüz suçunun tespitini çetrefilleştiriyor.

Bazen öyle insanlar oluyor ki, rıza ile ilişkiye girip, tecavüz edildiğini öne sürebiliyor, ve bu davayı kazanıyor da. Onların "adım çıkar" diye bir korkusu olmuyor. Bu durumda hukuk son derece zor bir duruma düşmüş oluyor. Bu yüzden aslında adli tıbbın psikiyatri dalı da, kişilerin geçmiş yaşamlarını, karakterlerini, suça eğilimi olup olmadıklarını saptaması gerekiyor. Fakat.. İşte tüm sorun da burada başlıyor ki, bu tespitleri yapmak için, psikiyatri, sosyal bilimlerin, yani göreceli olan alanların araçlarını kullanmak zorunda kalıyor. Bu da raporun güvenini sarsıyor. Bilmiyorum belki zaten böyle bir rapor yetkisi vardır adli tıbbın.

İşte eğer böyle bir şey mümkünse, verdiğiniz örnekteki kurbanın ve sanığın karakterlerini incelemek az da olsa veri sağlayacaktır. Bununla beraber, olayın duyulmsı gibi korkuları önlemek için, hukukun, verileri dışarı sızmayacak derecede koruması gerekecektir. Fakat sanığın bunu duyurması çok basittir. Tabi böyle olunca da o kişinin geleceği biraz karışıklaşıyor.

Hatta sanık cezasını alsa bile, böyle bir durumun duyulmuş olması, tecavüze uğrayanı yine mağdur edebiliyor.
Başlık: Ynt: TECAVÜZ
Gönderen: Prenses Isabella - Kasım 04, 2010, 07:00:47 ös
Tecavuz elbette bi yasal hak degildir. Tecavuz olayına isin gercegi ben baska bi acidan bakiyorum, gerci yanlıs anlasilmalara sebebiyet vermeyi elbette istemem ama dusuncelerimi de belirtmekten ziyade olaya farklı acidan bakabilenlerin gorusleri de benim icin gercekten cok onemlidir. Oyleki, bunu daha cok  ''karma yasasi'' yla ilintiledigimden, bazi yönlerde tecavuze ugrayan kisi ya da kisilerin magdur olmasindan ziyade belki de ders gormesi acisindan bi sınav denegi olarak da degerlendirilebilinir, dusuncesindeyim. Cunku oyle bi durumla ya da olayla karsi karsiya kaldigimizda eger ki, karma olayına bilinc olarak daha cok dunyevi olarak degil de evrensel bi bakis acıyıla baktigimizda bunun daha iyi anlasilabilinecegi fikrindeyim, ozellikle de reenkarnasyon programına inanan, dolaysıyla bu programin insanoglu uzerinde uygulanmasının nedenleri ile sonuclari hususunda belirli bi goruse sahip olanlarin daha iyi bilebilecegi uzere kisinin bi onceki yasantisinda baskasina yasattigi olayın simdiki yasantisinda kendisine yasatilmasının ne amacla gerceklestirildiginin, kisinin kendisi tarafindan deneyim ve tecrube gecirmesi adına aldigi onemli bi ibret olayini belki de tesekkul ederek bi daha boyle girisimlerde bulunulmanin sonuclarinin en basta kendisi icin de ne gibi zararli olabileceginin ogrenilmesini saglamaktadir.

Tabi bu, kisiden kisiye degisebilecegi gibi 'her kafadan bi ses cikar' misali olaya herkes farkli yorumlar da getirebilir :) Ben boyle dusunuyorum.  

Saygilar,
 
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: lucifer - Kasım 04, 2010, 07:18:00 ös
bazi yönlerde tecavuze ugrayan kisi ya da kisilerin magdur olmasindan ziyade belki de ders gormesi acisindan bi sınav denegi olarak da degerlendirilebilinir, dusuncesindeyim. 

sn Isabella bu cümlede anlattıklarınıza yorum yapmadan önce tam olarak ne açıklamak istediğinizi bilmek isterim. çünkü yanlış anlayıp yanlış anlaşılmak istemem

saygılarımla,
Başlık: Ynt: TECAVÜZ
Gönderen: Prenses Isabella - Kasım 04, 2010, 07:26:08 ös
bazi yönlerde tecavuze ugrayan kisi ya da kisilerin magdur olmasindan ziyade belki de ders gormesi acisindan bi sınav denegi olarak da degerlendirilebilinir, dusuncesindeyim.  

sn Isabella bu cümlede anlattıklarınıza yorum yapmadan önce tam olarak ne açıklamak istediğinizi bilmek isterim. çünkü yanlış anlayıp yanlış anlaşılmak istemem

saygılarımla,


:) Sevgili Lucifer; sozlerimden yeterince acik oldugumu saniyordum. Tam olarak neyi aciklamak istedigimi sozlerimle bu sekilde anlatabildigime inaniyorum. Bunun disinda ne tur bi aciklama yapmami bekliyorsunuz? Ozur dilerim ama daha baska bi ifade seklini ne biliyor ne de baska turlu bi ifade yontemini biliyorum..  

Yorumlarinizi bekliyorum.

Saygilarimla,
Başlık: Ynt: TECAVÜZ
Gönderen: Prenses Isabella - Kasım 04, 2010, 08:21:22 ös
Tamam, pekala:) konuya iliskin olarak sozlerime biraz daha aciklik getirme gereksinimini hissettim. Reenkarnasyon programi dahilinde anlatmak istedigim ve kisinin bunu kendi yasantisinda gorerek nasil bi ibret alacagina dair bi aciklama:

Soyleki; bilindigi uzere dunya yasaminda, formasyon olarak, birer varlık oldugumuzu, bununla birlikte her birimizin farkli da olsa bi bilinc tasıdıgımız, yadsinamaz. Bunun icindir ki, dogada insani hayvandan ayiran en önemli husus, dusunen bi varlik olmasidir. Zaten insani hayvandan ayiran da bu sinir olmustur. Evcillestirilmis hayvanlarda her ne kadar bu duygular gelismis olsa da sonucta hicbir hayvanda bu tur bi duyguyu ( tecavuz dahil ve benzeri yapilan faaliyetler ) asla goremezsiniz. Sozum ona surekli olarak bu tur durumlar karsisinda hayvan deyimini kullanmamiza ragmen.. Cunku onlar herseyi icgudusel olarak yaparlar. Boylelikle de  yaptiklarindan sorumlu tutulamazlar. Bu sebepten boyle bi davranisi sergileyen insan formasyonunda bedenlenmiş olarak bu dünyada yasayan bi varligin duygularini bu sekilde kullanmasi onu insanlik sinifindan cikardigi gibi ustelik doganin en ilkel varligindan daha asagi bi sinifa sokmaktadir. Burada goruldugu uzere cok ince ama onemli derecede bi fark atan Insan - Hayvan arasindaki ayrimi ortaya koymak istedim. Insanoglunun kendi icgudulerine deyim yerindeyse bi baraj koyabilme yetenegine sahipse ve bunu kullanmiyorsa boyle bi yaradilis sansina sahip olmasi ona bi yonden arti puan kazandirirken, bi yonden de az once belirttigim durumu da yasayabilme olasiligina da girmiş olur.

Umarim, daha aciklayici olabilmisimdir.
  
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: Lethe - Kasım 04, 2010, 08:22:09 ös
Sayın cardiffmonster;
Şahsımı ve Sayın mio_eroe' yi eleştirmişsiniz ! Eleştirmişsiniz eleştirmesine de bunu hangi sıfatla ve hangi yetkiyle yaptığınız anlayamadım ! Sanırım kendinizi forum içerisinde bir otorite olarak görmektesiniz ve forum sahibi Sayın Mason veya Forum Moderatörümüz Sayın skullG ile benzer bir pozisyonda olduğunuzu düşünmektesiniz ! Aksi taktirde; Forum Kuralları Madde 15 gereği hareket etmeniz gerekirdi (Madde 15: Forum izleyicilerinin tespit ettikleri kurallara aykırı mesajları [email protected] adresine göndermeleri halinde derhal inceleme yapılarak gerekli yaptırımlar uygulanacaktır ).
Bunun yanısıra oldukçada nezaketsizce olmuş uyarınız ! Bu konuyla ilgili olarakta Madde 8' e bakmanızı salır veririm !
Kaldı ki konuyu dağıtmamak adına Sayın mio_eroe tarafıma bir mesaj gönderdi ve bende bir mesaj ile cevapladım. Gereksiz yere tartışmak veya konuyu sulandırmak gibi bir endişemiz olmadığı gibi konuyla ilgili hemfikir olduğumuzu karşılıklı olarak saygı çerçevesinde ilettik birbirimize !
Şimdi halen bir rahatsızlık içerisindeyseniz lütfen Madde 15' i uygulayınız. Keza yanıt niteliği taşıyan bu mesajımın ardından, şahsım adıma Forum Kuralları Madde 5 ve Madde 8 gereği konuyla ilgili başka bir yorum yapmayacağım (Forum kuralları gereğidir davranışım ! Şahsınızı dikkate almamak gibi bir protesto değildir ! )...

Sağlıcakla kalın,
Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Kasım 04, 2010, 08:31:44 ös
Sevgili Lethe; paylasimlarini dikkatle inceleyen bi arkadasin olarak ayni sekilde Sevgili arkadasim Cardiffmonster' in de dusunce  itibariyle goruslerini begendigimi soyleyerek belki haddime dusmez ama sanirim ortada gercekten bi yanlis anlasilma var. Cunku Sevgili arkadasimizin belki ortamin her ihtimale karsi gerilmesi durumuna gelinmemesi icin ilimli oldugunu sezinledigimden elbetteki bu tavrina belki hakli olunarak tepki verebilirsiniz ama aslinda bunu boyle anlasilmasi gercekten de ikiniz adina uzucudur.

Ozur dilerim:) yineliyorum ama Sevgili Cardiffmonster' in hassas bi anlayisa sahip olmasi galiba yanlis bi duruma cekilmesine yol acti. Bu arada Sevgili Arkadasimizi savunmak bana asla dusmez ama gorduklerimi ve kazandigim izlenimleri belirtmekten de kacinmak istemedim dogrusu..

Saygilarimla,    
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: Lethe - Kasım 04, 2010, 08:43:21 ös
Sevgili Isabella;

Siz dusuncelerine cidden onem verdigim bir uyesiniz. Bu anlamda sayet sizin dusunceniz bu dogrultudaysa ben kendi adima degerli forum uyelerini gereksiz yere mesgul ettigim icin ozur dilerim...

Saygilarila,
Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Kasım 04, 2010, 08:47:57 ös
Sevgili Isabella;

Siz dusuncelerine cidden onem verdigim bir uyesiniz. Bu anlamda sayet sizin dusunceniz bu dogrultudaysa ben kendi adima degerli forum uyelerini gereksiz yere mesgul ettigim icin ozur dilerim...

Saygilarila,

Estagfurullah Sevgili Lethe; ayni sekilde ben de .. Bu arada hakkimdaki dusunceniz icin de cok tesekkür ediyorum, benim icin mutluluktur.

Saygi ve Sevgilerle :)
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: cardiffmonster - Kasım 05, 2010, 12:35:34 öö
Sayın cardiffmonster;
Şahsımı ve Sayın mio_eroe' yi eleştirmişsiniz ! Eleştirmişsiniz eleştirmesine de bunu hangi sıfatla ve hangi yetkiyle yaptığınız anlayamadım ! Sanırım kendinizi forum içerisinde bir otorite olarak görmektesiniz ve forum sahibi Sayın Mason veya Forum Moderatörümüz Sayın skullG ile benzer bir pozisyonda olduğunuzu düşünmektesiniz ! Aksi taktirde; Forum Kuralları Madde 15 gereği hareket etmeniz gerekirdi (Madde 15: Forum izleyicilerinin tespit ettikleri kurallara aykırı mesajları [email protected] adresine göndermeleri halinde derhal inceleme yapılarak gerekli yaptırımlar uygulanacaktır ).
Bunun yanısıra oldukçada nezaketsizce olmuş uyarınız ! Bu konuyla ilgili olarakta Madde 8' e bakmanızı salır veririm !
Kaldı ki konuyu dağıtmamak adına Sayın mio_eroe tarafıma bir mesaj gönderdi ve bende bir mesaj ile cevapladım. Gereksiz yere tartışmak veya konuyu sulandırmak gibi bir endişemiz olmadığı gibi konuyla ilgili hemfikir olduğumuzu karşılıklı olarak saygı çerçevesinde ilettik birbirimize !
Şimdi halen bir rahatsızlık içerisindeyseniz lütfen Madde 15' i uygulayınız. Keza yanıt niteliği taşıyan bu mesajımın ardından, şahsım adıma Forum Kuralları Madde 5 ve Madde 8 gereği konuyla ilgili başka bir yorum yapmayacağım (Forum kuralları gereğidir davranışım ! Şahsınızı dikkate almamak gibi bir protesto değildir ! )...

Sağlıcakla kalın,

Sayın Lethe, uyarınız için teşekkür ederim... Sanırım biraz daha açmam gerekli yazdığım birkaç cümleyi ki yanlış anlaşılma olmasın...

Yazdığım kendi rahatsızlığımı ifade etmek içindi. Yaşınızı, işinizi, eğitiminizi bilmiyorum. Ama biliyorum ki yazılan her satır ve ağızdan çıkan her söz geri döndürülemez. Atıfta bulunduğunuz forum kurallarını biliyorum en az sizin kadar, ve benim yazdığımda da forum kurallarına aykırı bir şey varsa siz gereğini yapsanız da yapmasanız da zaten moderatorler ve adminler ellerinden geldiği kadar kontrol yapıyorlar ve hatalıysam da gereğini yaparlar...

Sıfatımı sormuşsunuz, nasıl ki birbirini tanıyan tanımayan bir kaç kişi herhangibir mekanda konuşurken herkes birşeyleri söyleyebilirse ve muhabbetin ucu tatlıya yahut acıya bağlanabilirse, o hesapla yazdım yazdıklarımı. Kesinlikle bir müdahale etme, üzerime vazife çıkarma vs niyetim yoktu. Karşınızdakinin tavırlarını *sanarak* değilde dikkatli tahlil ederseniz sanırım sizin ve hepimiz için iletişimde bir hayli faydası olur... Rahatsız olduğum bir konuyla ilgili fikrimi beyan ettim, siz de benim düşüncemi dışa vurmamdan rahatsız olmuşsunuz, olabilir, bu gayet doğal insanlık hali bir durum diye düşünüyorum.

Son olarak konuyu biraz daha açıcam, ki tecavüz gibi hassas bir konuda herkesin hassas olması gerektiğini düşünüyorum. hassas olmak zorunlu mudur? Değil diyebilirsiniz. saygı duyarım.... Öyle bir ortamdayız ki, 'Fatmagül'ün suçu ne?' den esinlenen girişimcilerin -afedersiniz- fatmagülün şişme bebeği için pazarlama çalışmalarında bulunuyor. İnsanların nasıl bir psikolojik hatta psikiyatrik durumda olduğu ortadayken, belki biraz gereksiz tepkide bulundum -size göre- , *ancak* herhangibir arkadaş ortamında da aynı konu üzerinde benzer bir atışma ile karşılaşsaydım, aslında göstereceğim tepki bundan çok daha ağır olabilirdi...

Gereksiz bir yazı kalabalığına sebep olduysam üyelerden özür dilerim...

Eğer yazdıklarım forum kurallarına aykırı ise eskilerin değimi ile 'şeriatın kestiği parmak acımaz'...

saygılar
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: lucifer - Kasım 05, 2010, 09:19:19 öö
sn Isabelle

belkide sizden daha açık bir ifade istememim sebebi anlamamış olduğumdan değilde sizden böyle bir düşünce beklemediğimden olmuş olabilir. Kişinin tecavüze uğramasından ne gibi ders çıkarması gerektiğini ben anlamamış değilim. bundan çıkarılacak dersin ne telafüsü mümkündür ne de kişiye birşeyler öğretebilmesi. ülkemizde tecavüz sadece yetişkin kişilere olmuyor hatta sadece kadınlarada olmuyor. küçük yaştaki erkek çocuklarıda tecavüze uğrayabiliyor. şimdi sormak istiyorum 10 yaşında küçük bir kızın tecavüze uğraması yada hiç önemli değil yetişkin bir kişinin tecavüze uğraması suçu nedir ki bundan ders alsın -he tamam akşam dolaştım dışarıda tecavüze uğradım yada, evet ben sokakta etrafıma bakarak yürüdüm tecavüze uğradım- diyemi düşünmesi gerek.

(tekrar ediyorum yanlış anladıysam açıklamanızı özür dilerim)

saygılarımla
Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Kasım 05, 2010, 07:11:16 ös
Sayin Lucifer; elbette ozur dileme zorunlulugunuz bulunmamaktadir, ozellikle de kendinizi hakli hissettiginiz durumlarda ve konularda.. ancak benim de burada yapmis oldugum birtakim aciklamalar neticesinde tecavuz olayini hakli buldugumu nasil dusunebilirsiniz?


Tecavuz elbette bi yasal hak degildir.  


Olayin icselligi bakimindan size dogadan, hayvan ve insan arasindaki olusumdan, donguden hatta reenkarnasyon programiyla baglantili olarak dusundugum 'karma' dan kaynaklanan bi durumdan az da olsa bahsetmeme ragmen.. bunun uzerine olayı bu sekilde algilamaniz her ne kadar benim acimdan uzucu bi durum teskil etmisse sizin acinizdan da bir kez daha derin dusunmenizi onererek, ilk aciklamamda da belirttigim uzere herkesin farkli bi bakis acisinin bulundugunu, daha da otesinde ise dunyevi degil evrensel bir bilincle degerlendirilirse bu sekilde de bi sonuc ortaya cikabilecegini belirttim. Siz hala bunlardan sonra aciklamamdan bu sekilde bi pay cıkardıysaniz, o sizin sorununuzdur, benim degil..

Bu arada sizinle olan bu diyalogumda sert bi ifade bicimini kullanmiyorum. Dikkat ettiyseniz eger ozellikle de hassasiyetinizden dolayi size karsi kirici olmamaya calistigimi da bilhassa belirtmekte yarar goruyorum.

  
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: oasis - Kasım 05, 2010, 09:19:07 ös
         Karma yasalarını ve reenkarnasyonu kadercilik anlayışı ile değerlendirmek  büyük hata olur.Kişilerin geçmiş yaşantılarından kalan karmik kalıntıların bu şekilde temizlenmesi de çok ilginç bir yaklaşım.Her şeyi neden sonuç ilişkisi ile değerlendirirken bir önceki yaşam ve yaşamların bir sonraki yaşam ve yaşamlara etki ettiğine inanıyorsak ve sebebi yaratan sebep daima neticeden doğar anlayışını benimsiyorsak olaya bakış açımız biraz daha farklı olmalı diye düşünüyorum.

         İnsanı değerlendirirken de o, yüce varklık olan insana hayvan sıfatının hiç bir şekilde yakıştırılamayacağını da belirtmek isterim çünkü çok yüce varlıklar geri transfer yoluyla dünyamızda tekrar enkarnasyon yolu ile bedenlendiklerinde bir hayvan kaba madde formunda da bedenlenebildiklerini biliyoruz.Yeryüzünde Allahın sesi olan insanın bir çok kez Allaha karşı asilikkler yaptığının farkında olarak olayı ve konuyu değerlendirirsek daha doğru olur düşüncesindeyim.......


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: Lethe - Kasım 06, 2010, 02:57:38 öö
Sayın cardiffmonster;

Elimde bir eldiven, başımda bir şapka olsaydı şayet, şapkamı ve eldivenimi çıkarır dostça uzatırdım elimi ! Kamil kişiliğinizden kırıntılar serpiştirerek yazmışsınız yazınızı. Sağlıcakla kalınız üstadım.

Sayın Isabella' nın yorumuna istinaden birkaç konuya kendimce açıklama getirmek isterim. Kendisinin ifade etmek istediği konuyu ben kendimce sayın lucifer ve sayın oasis' ten daha farklı yorumladım !

Öncelikle Karma Yasası' ndan söz etmiş kendileri ! Bildiğim kadarıyla Karma Yasası, "Uzak Doğu Dinleri" tarafından öne sürülmüş teolojik bir terim. Net ve kısa bir şekilde, özet olarak; düşünsel veya eylemsel olarak yapmış olduğumuz her türlü davranışın bir sonraki hayatımızı etkileyeceğinden söz eder ! Çünkü ruh ölümsüzdür, ölen bedendir, organlardır. Konuya uzak doğu dinleri penceredinden bakarsanız bu sonuç çıkar ortaya ! Karma Yasası ve reenkarnasyon ve kadercilik olarak değerlendirilmemiş yani ! Karma Yasası' nın tamda kendisinden bahsedilmiş o yorumda.

Bunun yanısıra insan ve hayvan arasındaki karşılaşmada ilginç olmuş. Sayın Isabella burada konuyu ince görmüş ve sayıyı almış aslında ! Nasıl mı ! Evet insan yüce bir varlık. İnsanda zeka unsuru söz konusu ! İnsanda ruh unsuru söz konusu ! Hayvanlarda ise bu ikiside mevcut değil ! Konuyu islam açısından ele alsanız dahi bu sonuç çıkar. İslamiyete göre de hayvanda sadece yaşamasını sağlayan bir ruh vardır ve bu ruhun insandaki ile uzaktan yakından alakası yoktur. Zeka ve muhakeme yeteneğide olmadığından da öldüklerinden sonra herhangi bir sorguya çekilmezler ! İşte bu noktada bir ince görme söz konusu ! Hayvan hayvan iken böyle sapkın bir tavır sergilemiyor da Ey İnsanoğlu sana ne oluyor :)

Saygılarımla,

Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Kasım 06, 2010, 07:48:02 ös
Sayın Isabella' nın yorumuna istinaden birkaç konuya kendimce açıklama getirmek isterim.

Öncelikle Karma Yasası' ndan söz etmiş kendileri ! Bildiğim kadarıyla Karma Yasası, "Uzak Doğu Dinleri" tarafından öne sürülmüş teolojik bir terim. Net ve kısa bir şekilde, özet olarak; düşünsel veya eylemsel olarak yapmış olduğumuz her türlü davranışın bir sonraki hayatımızı etkileyeceğinden söz eder ! Çünkü ruh ölümsüzdür, ölen bedendir, organlardır. Konuya uzak doğu dinleri penceredinden bakarsanız bu sonuç çıkar ortaya ! Karma Yasası ve reenkarnasyon ve kadercilik olarak değerlendirilmemiş yani ! Karma Yasası' nın tamda kendisinden bahsedilmiş o yorumda.

Bunun yanısıra insan ve hayvan arasındaki karşılaşmada ilginç olmuş. Sayın Isabella burada konuyu ince görmüş ve sayıyı almış aslında ! Nasıl mı ! Evet insan yüce bir varlık. İnsanda zeka unsuru söz konusu ! İnsanda ruh unsuru söz konusu ! Hayvanlarda ise bu ikiside mevcut değil ! Konuyu islam açısından ele alsanız dahi bu sonuç çıkar. İslamiyete göre de hayvanda sadece yaşamasını sağlayan bir ruh vardır ve bu ruhun insandaki ile uzaktan yakından alakası yoktur. Zeka ve muhakeme yeteneğide olmadığından da öldüklerinden sonra herhangi bir sorguya çekilmezler ! İşte bu noktada bir ince görme söz konusu ! Hayvan hayvan iken böyle sapkın bir tavır sergilemiyor da Ey İnsanoğlu sana ne oluyor :)


Aynen:) mukemmel..


 Hayvan hayvan iken böyle sapkın bir tavır sergilemiyor da Ey İnsanoğlu sana ne oluyor :)


Bu kadar derin bir ayirimi farkedebildiginiz icin kutlarim Sevgili Lethe..

Saygilarimla,
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: lucifer - Kasım 08, 2010, 09:26:42 öö
sn ısabell

yazınızı okuduktan sonra yanlış anlamadığımı görmüş ama sizin benim yazımdan yanlış anladığınızın farkınada varmış durumdayım. O yüzden bu yanlışı düzeltmek benim görevimdir. Ben size tecavüzü savunuyorsunuz demedim. dikkatli okunursa metin içerisindede böyle bir konu yok. ben böyle bir durumda kişinin bundan ders almasından bahsettiğiniz üzere yorumlarımı belirttim. ne olursa olsun tecavüze uğramış kişinin bu gibi durumlarda ders alma zorunluluğu yoktur. ama yanlış anlaşılmışım. elbette sizin bunu savuncağınızı düşünmedim düşünmediğim gibi de belirticek yollar açmadım. Fakat benim sizin hakkınızda böyle düşündüğümü düşünmeniz beni zde. şimdi derinden düşünmeye bende sizi davet ediyorum.

Sevgi, Saygılarımla
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: oasis - Kasım 08, 2010, 12:19:51 ös
     Spiritüel konularla ilgilenen dostlar bilirler mevcud bulunan her şeyde O nun yansıması ve parçası olan ruhu görürüz yani İnsan ,hayvan vb. diğer bütün varlıklarda da hayvanlarda ruhun bulunmadığını iddia ettiğimiz zaman spiritüel anlamda evrim ve tekamül konularına bakış açımızda  yanlışlıklar olması kaçınılmaz olacaktır.

     Daha önce belirttiğim gibi çok ileri bilinç seviyesine sahip varlıklarda tekamülleri için geri transfer yoluyla dünyamızda tekrardan hayvan kaba madde formuyla bedenlenebilmektedirler.Bu yüzden insani davranışları hayvanları örnekleme yoluyla betimlerken daha dikkatli olmalıyız diye düşünüyorum.Ayrıca kimse bize yargılama görevini vermemişken bu tür yargılamalardan da kaçınılmalıyız çünkü Tanrı bile bizi yargılamıyor.

     Karma yasalarına ve tekamül konusuna bakış açımızı eğer doğru bir şekilde  belirlemediğimiz takdirde bu kavramlara İlahi dinlerin yanlış bir biçimde içine düştükleri kadercilik anlayışı gibi yanlış bir versiyonuna bizim de düşmemiz kaçınılmaz olacaktır.......


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Kasım 08, 2010, 05:03:35 ös
sn ısabell

yazınızı okuduktan sonra yanlış anlamadığımı görmüş ama sizin benim yazımdan yanlış anladığınızın farkınada varmış durumdayım. O yüzden bu yanlışı düzeltmek benim görevimdir. Ben size tecavüzü savunuyorsunuz demedim. dikkatli okunursa metin içerisindede böyle bir konu yok. ben böyle bir durumda kişinin bundan ders almasından bahsettiğiniz üzere yorumlarımı belirttim. ne olursa olsun tecavüze uğramış kişinin bu gibi durumlarda ders alma zorunluluğu yoktur. ama yanlış anlaşılmışım. elbette sizin bunu savuncağınızı düşünmedim düşünmediğim gibi de belirticek yollar açmadım. Fakat benim sizin hakkınızda böyle düşündüğümü düşünmeniz beni zde. şimdi derinden düşünmeye bende sizi davet ediyorum.

Sevgi, Saygılarımla

Sayin Lucifer; hassasiyetinizi cok iyi anliyorum da neden beni anlamakta bu kadar zorlandiginiza inanamiyorum:)yanlis anlamayiniz lutfen beni anlamaniz icin de hicbir israrci tavrim da olamaz.. sizce biraz uzun olmadi mi yani size atfen yonelttigim son mesajimdan beri bu kadar dusundukten sonra mi bana bunlari yaziyorsunuz? Ben, dikkatli okudugumun farkindayim da siz neyi ima etmek istiyorsunuz onu acikca soyleyin de boylesi gereksiz polemiklere yer vermeyelim..  Sanirim birbirimizi anlamakta giderek zorlaniyoruz, zorlanacagiz da..

Ve sunlari soyleyeyim, suanda paylastigimiz konu bilimsel bi konu deiil.. arti kaynagini sorgulama gibi bi mantik da yeralmiyor. Sozun kisasi kişisel bi fikir ileri suruldugunde her defasinda boyle sorgularsaniz, en ince detayina inerseniz o zaman isimiz is ve kimse de boylelikle fikirlerini rahatlikla belirtemeyecektir..  Ben, soylediklerimi soyledim, bundan sonrasi beni kirici olmaya yoneltirsiniz onu da bsatan belirteyim. Beni anlayan anladi onun sonrasi da beni pek ilgilendirmez. Ha isinize gelmiyorsa okumazsiniz canim uzerinden gecersiniz ama benim dusuncelerim uzerinde de bu denli durulmasi acikcasi pek hosuma gitmiyor. Konuyu gereksiz yere uzatma fikrinde degilim ama siz beni buna mecbur ettiginiz surece size karsi olan ilimli tavrim elimde olmayarak sertlesecektir, buna da kendim bir sure sonra mani olamam.. kusura bakilmasin lutfen ister ceza alirim ister ortamdan uzaklastirilirim benim icin hic farketmez ama yinelerek soyledigim gibi uzerime gelecek bi nokta goremedigim icin sizi hicbir yonden hakli bulmuyorum.  
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: lucifer - Kasım 08, 2010, 05:32:33 ös
sn isabell

ben sizi anlamakta ısrar etmiyorum. ben sizin yazdığınız mesaja sadece cevap yazdım. sadece cevap yani. ve ben bu konu üzerinde zaten daha fazla durmadığımıda söylemek isterim. ben polemik yaratacak yazılar yazdığımı düşünmüyorum sizin yazdığınız mesajlara en baştan yorum yazılmayacağuını belirtirseniz yazmam. bunu bukaadar tartışma konusu yapmanızı anlamış değilim amacınızıda çözebilmiş değilim.

Ben hangi konunun bilimsel hangi konunun bilimsel olmadığının farkındayım bu konu bilimsel olmadığından dikkat ederseniz pek fazlada yorum yapmadım. ben sadece sizin yazdığınız bir cümle kafama takıldı yorum yaptım. kusura bakmayın ama eğer bu foruma yazı yazıyorsanız beni anlayan anladı gerisi ilgilendirmez derseniz bu forumda çok kişiyi hiçe saymış olursunuz.
ben daha fazla bu konu üzerinden tartışıp sükse yapmak istemiyorum. yorumlarım içinde sizden af ola.

Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Kasım 08, 2010, 05:47:48 ös
sizin yazdığınız mesajlara en baştan yorum yazılmayacağuını belirtirseniz yazmam.

boyle bi iddiam olamaz mumkun degil.. herkes elestiri hakkina sahiptir ama ben ne diyorum, bilimsel mevzular elestirilir, dogrulugu veya yanlıslıgı tartisilir.. fakat kisisel dusuncelerde bu durum degisir.. sen ne dusunuyorsan dogrusu ya da yanlisi beni ilgilendirmez, dolaysiyla da seni.. bu sebepten fazla uzatmayalim dedim ama siz beni buna sevkedince ben de ister istemez uzatmak durumunda kaliyor ve bu durumdan da en basta kendim rahatsiz oluyorum.. soyledigim gibi oku ya da okuma bu, senin bilecegin is.. bu sayede gormezlikten gelme hakkini kullan derim.

 
bunu bukaadar tartışma konusu yapmanızı anlamış değilim amacınızıda çözebilmiş değilim.

iste benim de surekli olarak size sordugum soruyu ne guzel bicimde tekrar bana atfediyorsunuz ben de bunu anlamis degilim, sastim kaldim dogrusu..


yorumlarım içinde sizden af ola.

Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: lucifer - Kasım 08, 2010, 05:55:05 ös
ya bakın siz işi yokuşa tırmandırıyorsunuz. bilimsel konu dışındakiler tartışılamaz diye bi kaide yoktur. kişisel görüşlerde eleştirilebilir. ama hiç bir şekilde eleştiri ayarında saygısızlığa kaçılmaz. bende size eleştiri yapmadımda sadece yorum yaptım bu konuda böyle düşünüyormusunuz diye. yanlış anlamış olmamı belirterek. ama siz artık konuyu saygısızlığa tehditkarlığa vurmaktasınız. eğer bu kadar asabi durum içerisindeseniz bukadar yorumları kabul edemeycek durumdaysanız bunu belirtiniz. ağzımdan kötü sözler çıkacak forumdan atılacak gibi tehditler terbiyesizliği zaten yapmaktır ağzınızdan çıkmayacak olsa bile. bu konudaki son mesajım olduğu için bunları tekrar belirtmek istedim. size karşı bir yüklenme gibi bir durum yok size karşı eleştiri de yok sizin yanlış olduğunuzu üsteleme gibi birşey de söz konusu değil. biraz sakinleşin ve bence yazdıklarımı tekrar okuyun okuyun ki, bir şeyleri anlayıp anlayamadığınızı idrak edebilin.

saygılar hoşçakalın


Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Kasım 08, 2010, 06:01:50 ös
hayir o degil de neden sorunun benden kaynaklandigini ima ediyor ya da boyle gostermeye calisiyorsunuz? ben size gereken aciklamayi yaptim mi yapmadim mi? bi defa bunu dusunun.. ve en onemlisi de yeter uzamasin diye de onunu almak istememe ragmen gidisat geregi ikimiz acisindan da pek iyi olmayacak demedim mi? daha onceki mesajlarim hala var.. ayriyeten su anda bana karsi buyuk bir saygisizlik yapmis oluyorsunuz; 

ağzımdan kötü sözler çıkacak forumdan atılacak gibi tehditler terbiyesizliği zaten yapmaktır ağzınızdan çıkmayacak olsa bile.
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: Barbaros - Kasım 09, 2010, 01:12:55 öö
Kimileri iftiraya maruz kalıp aylarca ceza evinde kalır, kimileri ise suçu işlediğine dair ortada delil teşkil edecek durumlar olduğu halde tahliye edilir. Merhametli biriyimdir, zaman zaman büyük hata yapanları bile samimi olarak pişman olduğunda affedebilirim ama tecavüz ve fitne, hainlik söz konusu ise kişinin ölümünü bile gözümü kırpmadan büyük bir nefretle izlemekten kendimi alıkoyamam.
İçinde sevgi ve yaşama arzusu bulunmayan cahilleri öldürmekten korkmayınız zira onların ruhları yoktur haliyle onları islah etmeniz mümkün değil, bu durumda yok ettiğiniz bir et,kemik yığınından öte birşey de değildir.
Başlık: Ynt: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......
Gönderen: Genius Loci - Kasım 09, 2010, 03:18:36 öö
Forum Kurallarının 7. maddesi " Forum Alanlarımız internetteki diğer forumlardan daha ciddi ve düzeyli niteliktedir. Üye mesajlarının üslubu, içeriği, diğer üyelere hitabı ve benzeri konularda forum teamüllerine ve Masonlar.org Sitesi geleneklerine uygun yazışma yapılması beklenir."

8. maddesi "Nezaketsiz, gayrı-ciddi, kırıcı, gereksiz sert, saygısız veya hakaret niteliğinde kabul edilecek mesajlar ile küfür, argo vs. özensiz ve istenmeyen ifade veya üslup içeren mesajlar forumda gönderilemez. Mesajlar "Chat Dili" kullanılmadan yazılmalı, yorum ve görüşler ciddi, objektif ve özenli olmalıdır."

5. madde "Üyeler arasında sert tartışma ve polemikler yaratacak mesajlar foruma gönderilemez."

12. madde "Forum bilgi paylaşım merkezi olduğu için gereksiz-kişisel tartışmalara-atışmalara girmek yasaktır."



Sn. Prenses Isabella,

Forumun üç buçuk yılı geçkindir üyesi olduğunuz için Masonlar.org'da iletilerle ilgili olan teamülleri çok iyi bildiğinizi düşünüyorum. Ancak son zamanlarda bu teamüllere aykırı mesajlar gönderdiğiniz görülmektedir. Özellikle bu başlık altındaki son mesajlarınız teamülleri zorlamanın da ötesinde yukarıda tekrar hatırlatmak durumunda kaldığım Forum Kurallarını da ihlal eder nitelikte ve içeriktedir.

Yazışmalarınızda yukarıda özellikle aktardıklarım öncelikli olmak üzere Forum Kurallarını dikkate almanızı, bu uyarıyı dikkate almamanız ve benzeri tavır, üslup ve içerik ile ileti göndermeye devam etmeniz halinde daha önce olduğu gibi yine bir yaptırımla karşı karşıya kalacağınızı bilmenizi isterim.

Bu vesile ile saygılarımla.