Masonlar.org - Harici Forumu

Inanc => Inanc Uzerine => Konuyu başlatan: Prenses Isabella - Mart 30, 2008, 03:38:05 ös

Başlık: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 30, 2008, 03:38:05 ös
Yüzyıllardır gerek Dİnsel Kitaplarda gerekse kendine özgü Öğretileri olan birtakım Bilgi Kuruluşlarında Cehennem Olayı büyük ölçüde tartışılmış ve % 99 ihtimalle var olduğu hükmüne varılmıştır.

Peki Varlığı Kesinleşmemiş bir Olgu üzerinde Fikir Yürütmek ve böylelikle Kesinsel Bilgilere ulaşmak ne derece mümkün olunabilir?

Matematiksel Görüş İtibariyle Kesinleşmiş Bilgilere Ulaşmak Adına İnsanlığın Gerçekleri Öğrenme Zamanının geldiğini hatta geçtiğini de düşünmekteyim.

İnsanoğlu neden Yaratılmıştır? Sorusuyla başladığımız bu Ruhsal Yolculuğumuz esnasında birçok Soruları görmüş ve Cevaplandırarak Yolun Sonuna Gelmeyi umud etmişimdir hep! Amacım öğrenmiş olduğum bu Bilgilerin Geçerliliğinin ne derece ehemmiyet taşıdığıdır. Ancak olaya her zaman için hep farklı bir yönden bakmış ve kendime özgü üslup benimsemiş, kişisel görüşlerim bazında benim gibi bu Konularla ilgilenen Kardeşlerime hazır halde sunmayı bir amaç olarak belirlemişimdir.

Sevgi'nin hatta Koşulsuz Sevgi'nin yer aldığı Evrenimizde Cehennem Olayının olması mümkün bile değildir. Bunun altını çizerek belirtme ihtiyacını hissettim. Çünkü Tanrı'nın Sevgi Kuram'ını kendi bireysel araştırmalarım neticesinde öğrenerek yaşayan bir kişi olarak bu sonuca ulaşarak birçok Bilgi Yoluna açılmayı hedefledim.

Bilgi'nin büyük bir önem taşıdığı Dünyamızda bir çok Bilgi Kanalından haberdar olamayan çoğunluğumuzun bunları birebir öğrenme vakti gelmiştir. Herşey bir yanılsamadan ibarettir.

Edindiğim çok önemli Gerçekleri ilerleyen zamanlarda Sizlerle paylaşmayı bir Sorumluluk Adı altında Umud Ediyor ve açığa çıkarılan bu Gerçekler Sayesinde İnsanlığın Bütün Hakikatleri Gözler Önüne teker teker Serilecektir.


Yazan: {Silindi}

 
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Santander - Mart 30, 2008, 03:39:54 ös
Sevil sizinle artık hiçbir konuda tartışmadan allaha havale etme kararı aldım
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 30, 2008, 03:56:49 ös
Her İnsan Özünde Mutlak Surette bir Tanrısal Öz taşır. Tanrı Sevgi'nin Yüceliğini Biz İnsanlara göstermek adına Bizleri Yaratarak Bizlere bir Evreni Bahşetmiştir.

Evrenin Varolması, İnsanoğlunun Yaratılması Temelde Sevgi ve bunun devamında birçok Güzellikleri beraberinde getirdiği içindir ki; Evrenin ya da sözümona Dünyamızın bir yokoluşu kesinlikle mümkün değildir. Bunun içindir ki Cehennem Olayı da sadece bir safsatadan ibarettir.

Dünyamızın Yokolmadığı / hiçbirbiçimde de Yokolmayacağı gibi aynı zamanda da İnsanlarımızın Cehennem denilen yerlerde azap çekmesi / çektirilmesi asla mümkün değildir.

CEHENNEM OLAYI SADECE UYDURULMUŞ BİR HİKAYEDİR.

İnsanlarımızın gözlerinin bir şekilde korkutularak içlerindeki bencilliklerinin / egolarının etkisiyle Kendi başlarına hareket etmeleri önlenerek bir tür başkaldırının önüne geçilmek adına planlanmış bir Oyundur, sadece o kadar (!)

Yaşanan Kaosların Temelinde hep bu tür bir İnanış söz konusu olmaktadır. Çünkü İnsanların Kontrolden çıkması demek Evrenin Yokoluşunu Hızlandırmak demektir.

Bunun için de herşey Sistematik bir şekilde Kontrol Edilmekte ve İnsanlığı ileri Safhalara götürmeyi Amaç Edinen, Planlayan İnsani Kuruluşların bu durumdan hiçbirşekilde zarar, ziyan görmeyeceği ancak bunun tersini yapan Yönetici Vasfını Taşıyan Kurum ve Kuruluşların bundan böyle büyük ölçüde Zarar göreceği bir Dönemdeyiz artık :)

Bütün yanılgıların, yansımaların ortadan kalktığı an kimin ne olduğu belirlenecek ve haliyle de herşey gün gibi belli olacaktır.

Şimdiye dek İnsanlığı bir şekilde Kontrol Mekanizması adı altında tutan bu Sistematik Düzen'in Sayesinde birçok Çıkar Gruplarının da Sonunun Geldiğini buradan aktarma gerekliliğini hissediyorum.

Saygılar.
Başlık: Ynt:BİRBİRİNİ İMHA ETME PROGRAMI HK KISA BİR ÖNBİLGİ
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 30, 2008, 04:09:23 ös
Özellike yazdığım bu yazıya dikkat çekmek istiyorum.


Öyle bir Süreçteyiz ki içinde negatif duygu taşıyan İnsanların giderek azaldığı / azalacağı bilinen bir Gerçek olmakla birlikte tamamen Pozitif Duygularla yüklü İnsanların Program gereği çoğalmasıyla istenilen Aşama Gerçekleşmiş ve bunun devamında ise önemli bir Değişim Kaydedilmiştir.


=> Dikkat edin Lüten (!) İnsanlık Yolunda Yürümeyen, Bencil- Çıkar- Menfaat Duygularını Taşıyan İnsanların Birbirlerini İmha Etme Progamına Başlanmıştır.

Varlığımızın Devam Edip Etmemesi İnsan Olma Derecesine Bağlı Olmakla Birlikte Kötülük Düşünen ve Bunu Hayata Geçiren İnsanlar anında Uygulanacak Sistematik Programla Otomotikman Benzeri Duygu Taşıyan İnsan Tarafından Anında İmha Edilecektir.


Bu çok önemli Uyarının dikkate alınması istenilerek gelinen Aşamanın En Önemli Özelliğinin bu durum olduğunun Bilinmesini Önemle Arz Ediyorum.

Söylediğim şeyler belki şuanda bazılarımıza pek inandırıcı gelmeyebilinir ancak içinde bulunduğumuz Dönem bunu gayet açık bir şekilde Biz İnsanlığa apaçık gösterilecektir ve bunu birebir yaşayacak Negatif Duygu Yüklü İnsanlarımız olacaktır.

Sevgi ve Güzellik Adına İyiliğin Sonsuza Dek Hüküm Süreceği Kesinkez Bilinen bir Gerçektir.

İyilik Vücut bulmuş ancak Kötülük Kaybetmiştir. Kötülüğün sonu Yokoluştur.
Başlık: Ynt: Konuyla ilgisi olmayan söylem
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 30, 2008, 04:20:36 ös
Sevil sizinle artık hiçbir konuda tartışmadan allaha havale etme kararı aldım

Eyvallah Kardeş; sen kendi işine bak ben kendi işime, bir alıp veremediğimiz yok zaten bunun için de polemiğin gereksiz olduğunu bir kez daha vurguluyorum.

Sana cvp vermeyerek muhatap alınmadığını düşünmeni istemediğimden son bir kez yanıt verme ihtiyacını hissettim. Devamı halinde bana yönelttiğin tüm şeyler tarafımdan yanıtlanmayacaktır. Umarım kendini bu duruma düşürmezsin.

Başlık: Ynt: CEHENNEM TEORİSİ
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 30, 2008, 04:40:38 ös
Şuanda bulunduğumuz Dönemin Gereği Birbirini İmha Etme Programı Otomotikman Yürürlüğe Girdiğinden Olumsuz / Negatif Duyguları Taşıyan İnsanlar için Asıl bu Durum Cehennem Olayını Yaşattığından Bahsı geçen Cehennem Teorisi bunu Kanıtlamaktadır. Yoksa Bütün İnsanlığın Gelinen Son Dönem İtibariyle Dünyamızın Yokoluşu her ne kadar Bilimsel Anlamda birçok Destekleyici Teorilerle de Pekişse de netice itibariyle büyük bir Değişimin Yaşandığı ve bunun Yokolmaktan öteye daha çok Dünyamızın bir tür Evrensel Değişim Geçirdiği'nin Düşünülmesi İstenilmektedir.

Şunu açık ve doğru bir şekilde ifade edebilirim ki; Tanrı'yla Doğru Paralelde İlerleyen İnsan Kardeşlerimizin bu tür Cehennem Olayından Muaf Tutulduğu ancak Kötü Niyetli İnsanların ise tamamen bir Çöküşsel ve bunun sonucunda bir Yokoluş Yaşam Aşamasına Gelindiğini ki bunu Ruhani Bunalımların artması sebebiyle de gözler önünde olunduğunun bir göstergesidir.

Kanıtım ve İspatım Dünyamızın İlerleyiş Safhasıyla Birlikte Geçirmiş Olduğu Evrensel Değişimle Paralel olarak  İnsansal Yaşamların Önümüzdeki Süreçte bu şekilde seyredeceğini öngörmektir.


Sevgi ve Saygılarımla, 
Başlık: Ynt: İNSANOĞLU KENDİ KENDİNİ YOK EDECEKTİR.
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 30, 2008, 04:56:31 ös
Bakınız, Dünyamız birçok Evrelerden geçmiştir / geçirilmiştir. Bununla birlikte İnsanlarda hep bir Değişim Gözlenmiştir. Hep İyiye, Doğruya ve Güzele Doğru Yönelen İnsanlığın Akışı Mutlulukla sonlandırılacaktır. İnsanlığın Gelişimi birçok Safhada gerçekleştirilmiş ve Günümüze dek sürüklenebilmiştir.

İnsanoğlunun Kendi Kaderine Teslim Olma Anı itibariyle yaptıklarından / yapacaklarından tamamen kendisinin Sorumlu olduğu ve tutulduğu bir Uyanış Çağı Döneminde bulunduğumuz itibariyle aynı zamanda da Negatif Duygu Yüklü İnsanların da Kadesel Yaşamları Gereği Kendi Sonunu Kendilerinin Hazırladığı da Bilinen bir Gerçektir.

Devreye Alınan Sistamatik Tablo bunu yansıtacaktır.

İnsanlığın Gelişimi ve >İlerlermesi Önünde bütün Engellerin tamamen kalktığı bir durumda olmakla birlikte Her Olumsuzluğun da otomotik olarak etkisizleştirileceği bir Sürece gelinmiştir.

Anlaşılmak istenen kısa ve özetle şudur ki; Şimdiye dek İnsanoğlunun birtakım olumsuz duygularından vazgeçirilmesi adına yapılan bütün çalışmaların sona erdirildiği bundan böyle ise herkesin Düşünce Bazında beslediği duygular dikkate alınarak anında gereken işlem yapılacak ve yukarda da bahsedildiği gibi Kendi Kaderine Teslim Edilecektir.

Not: Şimdilik Bu Kadar. Devamı İlerleyen Günlerde Gelcektir.

Okunması tamamen Sizin Yararınızadır. Çünkü Nasihat Verme Olayı tamamen sonbulmuştur. İşlem otomotikman devreye girecektir. Yargısız, Sualsiz, Sorgusuz.

Kısacası Beklenilen Uzun Sabrın Sonu Gelmiştir. Kişinin Kendi Kaderiyle Yüzleşme Anı  <=  Yaptıklarının Karşılığını Varolma ve Yokolma olarak Göreceği / Gösterileceği Andır.

Yazı Dizinim Devam Edecek!......
 
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: arteizm - Mart 30, 2008, 11:19:01 ös
Sevgi'nin hatta Koşulsuz Sevgi'nin yer aldığı Evrenimizde Cehennem Olayının olması mümkün bile değildir.

Sevgili Sevil;

Cehennemin evrenimizde olmadığına bende katılıyorum. Hatta bunu inancıma uygun bir biçimde size ispatlayabilirim.
Ahkaf Suresi, 20.Ayette der ki; "İnkar edenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) "Siz dünya hayatınızda bütün güzellikleriniz ve zevklerinizi tüketip-yok ettiniz, onlarla yaşayıp-zevk sürdünüz. İşte yeryüzünde haksız yere büyüklenmeniz (istikbarınız) ve fasıklıkta bulunmanızdan dolayı, bugün alçaltıcı bir azab ile cezalandırılacaksınız."
Yani cehennem ölüm sonrasındaki yaşamımızda (cezamız varsa) karşımıza çıkacak bir yer.

Affınıza sığınarak küçücükte bir düzeltme yapmak istiyorum. Cehennem bir olay değil; Yaratıcı'nın yeryüzünün dışındaki yarattığı bir ceza alanıdır.


Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: blossom - Mart 31, 2008, 01:45:09 öö
Sevgili kardeşim,

Cehennem yok diyorsun sanırım, eğer yanlış anladıysam lütfen sözlerimi düzelt. Bu durumda cennet kavramınıda yok saymamız gerekmez mi? Bu da sonuç olarak, ölüm sonrası bir yaşamın var olacağı gerçeğini tümden ortadan kaldırmaz mı?
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 31, 2008, 08:35:03 öö

Sevgili Sevil;

Cehennemin evrenimizde olmadığına bende katılıyorum. Hatta bunu inancıma uygun bir biçimde size ispatlayabilirim.

Aynı Fikirde Olduğumuza Sevindim Sevgili Arteizm; Paylaşımda bulunduğunuz için öncelikle çok Teşekkür Ediyorum.

Ahkaf Suresi, 20.Ayette der ki; "İnkar edenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) "Siz dünya hayatınızda bütün güzellikleriniz ve zevklerinizi tüketip-yok ettiniz, onlarla yaşayıp-zevk sürdünüz. İşte yeryüzünde haksız yere büyüklenmeniz (istikbarınız) ve fasıklıkta bulunmanızdan dolayı, bugün alçaltıcı bir azab ile cezalandırılacaksınız."
Yani cehennem ölüm sonrasındaki yaşamımızda (cezamız varsa) karşımıza çıkacak bir yer.

Hangi Ayet olursa olsun farketmez. Kutsal Kitaplarda yeralan bütün Bilgileri gözönünde bulundurmak zorundayız. Din Farkı Gözetmeksizin (!)

Mutlak Surette her iyi bir şeyin bir bedeli olmak zorunda öyle değil mi? Nasıl ki Yeryüzünü Cehenneme çevirmek elimizdeyse Sevgili Arteizm; aynı şekilde Cennete de çevirebiliriz. Bunun nasıl yapılacağı hususunda ilerleyen zamanki süreçte tarafımdan Bilgi verilecektir ancak şimdilik Konumuz Cehennem olduğundan bunu ayrıntıya kavuşturmak adına açık bir şekilde anlaşılır kılınması gerektiğine inanıyorum. Bu Konuda diğer Arkadaşlarımın kendine özgü fikir ve görüşleri varsa paylaşım kurmak adına beyan etmeleri beni onurlandıracaktır. En azından her Görüşü Değerlendirme gerekliliğini ön planda tuttuğumdan bu çalışmamı geniş kapsamda ele almak benim açımdan daha da sevindiricidir.

Ayrıca Her İnsan yaptığının karşılığını olumlu ve olumsuz olarak mutlak surette er ya da geç görecektir. Doğanın Kanunu budur.

Cehennemden Kastım ister bu Dünyada olsun ister başka bir Evrende sonuçta başlangıçtan beri ifade edilen ve yanlış anlaşılmalara yol açan büyük bir düğümü İzninizle çözmek istiyorum.



Affınıza sığınarak küçücükte bir düzeltme yapmak istiyorum. Cehennem bir olay değil; Yaratıcı'nın yeryüzünün dışındaki yarattığı bir ceza alanıdır.
 

Estağfurullah Sevgili Arteizm; tabiki eksikliklerimi, yanlışlıklarımı düzelterek beni daha çok onurlandıracağınızı buradan bir kez daha belirtiyorum. Önemli olan yazılarımda benim dikkatimden bir şekilde kaçmış ve bunu yazarken de yaptığım hataları bilip öğrenmek ya da bilmediğim hususlarda aydınlatılmam benim açımdan çok sevindirici bir olaydır ve bunun için de Size Özel Olarak Teşekkürlerimi Sunmak İstiyorum.

Saygılar. 
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 31, 2008, 08:50:59 öö
Sevgili kardeşim,

Cehennem yok diyorsun sanırım, eğer yanlış anladıysam lütfen sözlerimi düzelt. Bu durumda cennet kavramınıda yok saymamız gerekmez mi? Bu da sonuç olarak, ölüm sonrası bir yaşamın var olacağı gerçeğini tümden ortadan kaldırmaz mı?

:) Sevgili Kardeşim; Cennet - Cehennem Olayının varlığının yokluğunun tartışılmasından ziyade Cehennem üzerinde önemli bir yanlışlığı gidermek adına böyle bir paylaşımda bulundum. Biliyorsun ki herşey Zıtlıklardan ibaret ve Sana güncel bir Örnek vereyim nasıl ki Masonlar varsa bunun Karşıtı olarak AntiMasonlar da olmak zorunda; bu bir Denge Kanunudur. Ancak belirlenen süreye kadar bu olay devam edip gidecek. Fakat sonrasında ise bir şekilde son bulacaktır. Burada ince bir ayrıntı bulunmaktadır, Konunun çok ince ve hassas olmasından dolayı bir karışıklığa mahal vermemek adına dikkatli davranmak zorundayım.

Ölüm Sonrası Yaşam'a gelince Sevgili Blossom; Ölüm Sonrası Yaşam Sizce ne ifade etmektedir? Konuyu derinlemesine araştıran çok Saygıdeğer bir Arkadaşım bu arada O'na Sonsuz Teşekkürlerimi Bildirme İsteğinde Bulundum, çünkü Yaptığı Çok Değerli Araştırmalarıyla Bana Destek Olarak bu çok önemli Düğümü ( Cehennem Konusunu ) Çözmemde İnanılmaz Yardımları olmuştur. O'ndan esinlenerek birtakım şeyleri Seninle paylaşabilirim; Kendileri Enkarne Olayında bir hayli Derin Bilgisi Olan bir Kişi'dir, bu arada Kendilerini bu Bilgi Yüklü Site'ye Davet ettim, burda bulunarak Sİzleri Kendi Bilgisi Dahilinde Uzman Kişiliği'ne ve Araştırmacılığına güvenerek bunu söylüyorum, birçok Bilinmeyen Sırların Deşifre Edilmesinde Bizlere önemli derecede Katkısının Olacağını Düşündüğümden burada özellikle Bulunmasını rica ettim, ancak Karar Kendilerinindir. Benimkisi sadece bir istekti, bir ricaydı. Gelme İsteği olursa bu beni olduğu kadar Yazılarımı İlgiyle Takip Edenler içinse çok önemli bir durumun söz konusu olacağını buradan bildirmek istedim. Söylediğim gibi teklifimi kabul edip etmemekte serbest oldukları için burada bulunma isteğime karşın kabul etmemeleri halinde ise dolaylı olarak O'ndan esinlendiğim bazı ipuçlarını Sizlerle paylaşma Onurunu verdiği için Teşekkürlerimi bir Borç olarak bildiğimi her zaman için anımsayacam.

Son olarak Sevgili Blossom bu özel Konuyu ( Ölüm Sonrası Yaşam'ı ) Sizinle bir başka Konu Başlığı altında ya da önümüzdeki günlerde Konunun gidişatına paralel olarak önemli hususları meydana çıkarmak adına Paylaşmayı ümid ediyorum.

Sevgi ve Saygılarımla,       
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: naval - Mart 31, 2008, 04:09:36 ös
"Artık o ateşten sakının ki, onun tutuşturucu odun insanlarla taşlardır. O  kâfirler için  hazırlanmıştır. " (2)
Bu Kur'an-ı Kerimden bir ayettir.

Ama şu varki İncilde cehennemin anladığım kadarıyla açık bir tarifi yapılmamış

Tevratta ise açıkça belirtilmiş

 Dinsizleri titreme aldı: "Herşeyi yiyip bitiren ateşin yanında hangimiz oturabilir? Sonsuza dek sönmeyecek alevin yanında hangimiz yaşayabilir?" diye soruyorlar. (Yeşaya, 33:14)
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 31, 2008, 04:18:02 ös
"Artık o ateşten sakının ki, onun tutuşturucu odun insanlarla taşlardır. O  kâfirler için  hazırlanmıştır. " (2)
Bu Kur'an-ı Kerimden bir ayettir.

Ama şu varki İncilde cehennemin anladığım kadarıyla açık bir tarifi yapılmamış

Tevratta ise açıkça belirtilmiş

 Dinsizleri titreme aldı: "Herşeyi yiyip bitiren ateşin yanında hangimiz oturabilir? Sonsuza dek sönmeyecek alevin yanında hangimiz yaşayabilir?" diye soruyorlar. (Yeşaya, 33:14)


Evet, Sevgili Naval; desteklediğiniz Ayetlerin yazılış biçimi tamamen doğrudur. Ancak Her Kutsal Kitabın Kendine Özgü Yorumlayış Biçimi de mevcuttur. Bunun içindir ki şimdiye dek yapılan Kutsal Kitaplardaki Metinlerin yanlış yorumlanmasının önüne geçilmek adına Doğru ve Güvenilir Bilgilere ulaşmak gereklidir.

Peki bunu nasıl sağlayacağız? Önemli olan bütün Kutsal Kitapları Kendine Özgü Üslubuyla Okuyup, Değerlendirmek Lazımdır.  Ancak böylelikle Sistematik olarak çalışır ve Kutsal Metinlerdeki anlatılmak istenileni Doğru ve Net bir Şekilde Algılayabilmemiz mümkün olunabilir.

Teşekkürler.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: naval - Mart 31, 2008, 04:27:25 ös
Doğru söylüyorsunuz Sevil hanım her Kutsal kitabın kendine has yorumlanış tarzı olabilir ama burada açıkça veya dolaylı cennet ve cehennemin var olduğu belirtilmiştir ve bunlar gibi daha birçok ayet mevcuttur.
 

  Saygılarımla
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 31, 2008, 04:41:41 ös
Doğru söylüyorsunuz Sevil hanım her Kutsal kitabın kendine has yorumlanış tarzı olabilir ama burada açıkça veya dolaylı cennet ve cehennemin var olduğu belirtilmiştir ve bunlar gibi daha birçok ayet mevcuttur.

:) Haklı olabilirsiniz Sevgili Naval; ancak ben de diyorum ki Cehennemin Varlığının Kutsal Kitaplardaki Yanlış Yorumlamaların Neticesinde Oluşan Tespitlerin devamında ortaya çıkan Yanılgılardan İbaret Olduğunu Önemle Vurgulamak İstiyorum.

Sevgi ve Saygılarımla,
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: naval - Mart 31, 2008, 05:01:24 ös
Bazı konularda aynı yola çıkmaktayız Sevil hanım.Kutsal kitaplarındaki yanlış yorumlamalar veya tespitler var.Örneğin türban konusunda çeşitli teoriler,söylentiler var.Bana göre cennet ve cehennem vardır ama nerde oldukları bilinmemektedir.“Güneş katlanıp dürüldüğünde, yıldızlar döküldüğünde, dağlar sallanıp yürütüldüğünde, gebe develer salıverildiğinde, vahşi hayvanlar bir araya toplanıp bir araya getirildiğinde, denizler kaynatıldığında, ruhlar bedenlerle birleştirildiğinde, diri diri toprağa gömülen kıza hangi sebeple öldürüldüğü sorulduğunda, defterler açıldığında, gökyüzü sıyrılıp alındığında, cehennem tutuşturulduğunda, cennet yaklaştırıldığında, kişi neler getirdiğini öğrenmiş olacaktır.”

 "Sana gelince, ey Daniel, son gelinceye dek yoluna devam et. Rahatına kavuşacak ve günlerin sonunda payına düşen mirası almak için uyanacaksın." (Daniel, 12:13)

Ama şunuda belirtiyim düşüncelerinizin doğruluk payıda mevcut ve saygı duyuyorum.

   Teşekkür ederim.


Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 31, 2008, 05:10:37 ös

Ama şunuda belirtiyim düşüncelerinizin doğruluk payıda mevcut ve saygı duyuyorum.

   Teşekkür ederim.

Asıl ben Teşekkür Ediyorum, Sevgili Naval; Sizinle Tartışmak benim için bir zevktir.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: naval - Mart 31, 2008, 05:14:44 ös
Her tartışma saygı çerçevesinde olunca daha farklı boyutlar ortaya çıkıyor.
 
   Tekrar Teşekkürler
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: blossom - Mart 31, 2008, 09:40:30 ös
Son olarak Sevgili Blossom bu özel Konuyu ( Ölüm Sonrası Yaşam'ı ) Sizinle bir başka Konu Başlığı altında ya da önümüzdeki günlerde Konunun gidişatına paralel olarak önemli hususları meydana çıkarmak adına Paylaşmayı ümid ediyorum.

Sevgili Sevil, paylaşımını bekliyor olacağım.

Sevgilerimle,
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: arteizm - Nisan 02, 2008, 12:43:35 öö
Hangi Ayet olursa olsun farketmez. Kutsal Kitaplarda yeralan bütün Bilgileri gözönünde bulundurmak zorundayız. Din Farkı Gözetmeksizin (!)

Sevgili Sevil;

Yukarıda alıntıladığım cümlenize katılmamaktayım. Çünkü inancım, tüm Din, Peygamber ve  Kutsal Kitaplar'ı kabul etmeyi ve sonsuz saygı göstermeyi öğretirken; son olana inanmayı ve onun kurallarıyla yaşamayı zorunlu tutmaktadır. Bu zorundalık; Kuran-ı Kerim'de yazanlara inanmak ve kurallarına uymak esası dışında başka kaynakların hükmünü geçersiz kılmaktadır. Müslümanlık; Musevilik ve Hıristiyanlığın güncellenmiş, bir kavime gelmiş gibi görülse de aslında tüm insanlığı kapsayan ve dinlerin en son şeklini almış hali olarak kabul edilir. Kaynak olarak bilgi en güncel ve en son olan Kuran-ı Kerim'den alınmalıdır.

Bu zorundalığı da;
"Onlar, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de yazılı buldukları Resûle, o ümmî peygambere uyan kimselerdir. O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helal, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır. Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir."

Araf Suresi 157.Ayet'imizde net bir biçimde anlatmaktadır.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: arteizm - Nisan 02, 2008, 12:43:44 öö
Ne güzel de söylemişsiniz.
"Yeryüzünü Cehenneme Çevirmek."
Yaratıcı insanlarına bu dünyada yaşamlarını cennet yada cehennem misali yaşamayı tercih etme şansı (aklını kullanmayı) vermiştir. Yaratıcı'nın insanlarına bir sınav yeri olarak kurduğu dünyamızda ise, yaptıklarımızla sadece yeryüzünü cehenneme çevirebiliriz zaten. Bu dünyada tercihlerimiz sonrasında yaptıklarımızla, ölümümüz sonrasında (ahir zamanda) gerçek cennet veya cehenneme girileceği yine yukarıdaki ayetin son cümlesinde belirtilmiştir.

Bir de doğa kanunlarından bahsetmişsiniz, ancak doğa kanunları sadece yaşadığımız dünyamız için geçerli kanunlardır. Ahir zaman ve mekanda (yani öte alemde) geçerli olacaklarına (bilgi dönüşü yapılamadığından)ben inanmıyorum.
 
Düğümünüzün ne olduğunu merakla bekliyorum.

Nezaketiniz için çok sağolun.

Saygı ve sevgiyle...
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Nisan 02, 2008, 08:34:34 öö

"Yeryüzünü Cehenneme Çevirmek."
Yaratıcı insanlarına bu dünyada yaşamlarını cennet yada cehennem misali yaşamayı tercih etme şansı (aklını kullanmayı) vermiştir. Yaratıcı'nın insanlarına bir sınav yeri olarak kurduğu dünyamızda ise, yaptıklarımızla sadece yeryüzünü cehenneme çevirebiliriz zaten. Bu dünyada tercihlerimiz sonrasında yaptıklarımızla, ölümümüz sonrasında (ahir zamanda) gerçek cennet veya cehenneme girileceği yine yukarıdaki ayetin son cümlesinde belirtilmiştir.


Aynen :)


Bir de doğa kanunlarından bahsetmişsiniz, ancak doğa kanunları sadece yaşadığımız dünyamız için geçerli kanunlardır. Ahir zaman ve mekanda (yani öte alemde) geçerli olacaklarına (bilgi dönüşü yapılamadığından)ben inanmıyorum.


Mutlaka


Düğümünüzün ne olduğunu merakla bekliyorum.


Düğüm; Kendimce tanımlandırdığım ve bir Yaşam Felsefesi olarak gördüğüm Yaşamsal Olayların çözülememiş ilk halini teşkil eder. Sırasıyla ve birbirine bağlı olara çözümlediğim birtakım olayların ( Yaşanılan ) taşıdığı mesajı almak (!) Bunun yanısıra birtakım yine kendimce adlandırdığım bilinmeyen Bilgileri açığa çıkarmak, çözmek, deşifre etmek! Çünkü hepimiz Yaratılışımızla birlikte taşıdığımız birçok Sır mevcuttur. İşte bunları çözmek de Biz İnsanoğluna düşer.

Kısacası bu anlam ifade ediyor.

Sevgiler;)
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Veritas - Nisan 03, 2008, 01:17:38 öö
"Cehennem başkalarıdır" demiş Sartre...
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: bugfree - Ağustos 11, 2008, 02:31:59 ös
fikirlerin kendine göre hak olabilirsin bu cok normal ve bunada saygı duymak gerekiyor. ama anlamadığım neyin savunucusun sen neyi hedefliyorsun bunları ve bircok şeyi metin alınde copy yapıım söylüyorsun ama amaç ne burda neye yönlendirmek istiyorsun hangi inancın ötesindesin bunlarıda açıkla ozaman neye hizmet ettiğini neye inandığını bilelim kutsal kitaplarda hatalar var ise sen bunu kabul ediyorsun ozaman doğru olan ne?




düzeltme sebebi : Türkçe'de "w" harfi yoktur.  
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: martı - Ağustos 11, 2008, 03:07:25 ös
Cehennem ve cennet Kuran'da en ince ayrıntısına kadar nasıl olduğu anlatılmaktadır.çok ayet vardır bunla ilgili ancak bunu sembolik bir anlatım olarak algılamak da sözkonusudur.Ölümden sonraki yaşam için ise bunun açıklaması Kuran'da çok vardır Kuran "siz ölüydünüz dirilttik tekrar öldürdük ve tekrar dirilttik ve sonunda bana döndürüleceksiniz" der yani burada renkarnasyona dair açık bir delil olduğu kanısındayım ve sonunda bana döndürüleceksiniz demesine de benim açıklamam tekamül süreci sınırsız değil yani sonunda bana döndürüleceksiniz demesi bunun bir sınırı var diyor gibi geliyor bana ve bir ayette ise " ben sizin içinizde bundan önce bir nefes daha kaldım"  en açık renkarnasyon ayeti olarak gösterilir burdan yola çıkarak ölümden sonra yaşamların olduğu gerçek ve en sonunda sonsuz bir dönüşün olduğu inancı var ve cennet cehennem tekrar söylüyorum sembolik olma ihtimali de vardır gerçek olma ihtimali de vardır buna kesin bi yargı getirmek için çok açık deliller sunmak gerekir  Kuranı felsefelerle destekleyerek açıklamaktan daha yanlış birşey yoktur bunu kendi içinde açıklamalıdır.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Ağustos 12, 2008, 02:22:56 ös
fikirlerin kendine göre hak olabilirsin bu cok normal we bunada saygı duymak gerekiyor. ama anlamadığım neyin savunucusun sen neyi hedefliyorsun bunları ve bircok şeyi metin alınde copy yapıım söylüyorsun ama amaç ne burda neye yönlendirmek istiyorsun hangi inancın ötesindesin bunlarıda açıkla ozaman neye hizmet ettiğini neye inandığını bilelim kutsal kitaplarda hatalar war ise sen bunu kabul ediyorsun ozaman doğru olan ne?

Saygi duymak asil meseledir Sayin Bugfree; bak sana cehennemle ilgili guzel bir fikra :D

Tanrı demiş ki: Bill senin durumun hakikaten karmaşık. Seni
cennete mi cehenneme mi yollamalı bilemiyorum. Her eve bilgisayar
girmesine yardımcı olarak insanığa katkıda bulundun ama bir yandan
da Windows gibi bir rezaleti de yarattın.
Ben de senin özel durumuna göre bir şey yapacağım, cenneti de
cehennemi de ziyaret et,
hangisine gideceğine karar ver. Tamam demiş Bill Gates,Önce
cehenneme bir bakayım.
ve inmiş cehenneme. Bir de bakmış berrak sulu bir kumsalda bir sürü
güzel kız top oynuyor eğleniyor, güneş parlıyor hava süper.
Allaah demiş Bill Gates, Cehennem böyleyse Cenneti hakkaten
görmek isterim. Ve cennete çıkmış. Bir bakmış, bulutların üzerinde
bir yer, etrafta melekler uçuşuyor, insanlar lir çalıyor, güzelce
bir yer ama Cehennem kadar değil.
Tamam demiş tanrıya Bill Gates, Ben cehenneme gitmeye karar
verdim.
İki hafta sonra Tanrı cehennemi ziyaret edip Bill Gatesin nasıl
olduğuna bakmaya karar vermiş.
Gitmiş
Bill in yanına, Bill bir duvara zincirlenmiş, alevler
içinde karanlık bir mağarada
ve zebaniler işkence ediyor. - Nasılsın Bill? &gt;&gt;&gt;- Korkunç! Burası iki
hafta önce geldiğim cehennem değil! Kızların
oldugu o güneşli kumsala ne oldu?
- Tanrı cevap vermiş:
- O ekran koruyucusuydu...
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: bugfree - Ağustos 12, 2008, 05:21:19 ös
gerçekten cok yaratıcı bi kişiliğe sahipsin:) desene ozaman hiçbirşey göründüğü gibi değil
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Ağustos 12, 2008, 07:49:06 ös
gerçekten cok yaratıcı bi kişiliğe sahipsin:) desene ozaman hiçbirşey göründüğü gibi değil

Evet, aynen oyle ;)
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: bugfree - Ağustos 13, 2008, 11:09:25 öö
BACON şöyle der; Ipsa scientia potestas est (bilgi tek basına bir güçtür). Senden ya da başkalarından bir şey öğrenebilirsek burada, biraz daha gücleniriz... Amaç; öğrenmek bilmek sorgulamak uygulamak sonunda...



---------
Düzeltme sebebi; Cümle düşüklükleri, harf eksiklikleri, anlatım bozuklukları, imla hataları düzeltilmiştir.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Ağustos 13, 2008, 11:46:20 öö
BACON şöyle der; Ipsa scientia potestas est (bilgi tek basına bir güçtür). Senden ya da başkalarından bir şey öğrenebilirsek burada, biraz daha gücleniriz... Amaç; öğrenmek bilmek sorgulamak uygulamak sonunda...


Aynen katiliyorum Sevgili Bugfree. Amac birbirimizden yardim almaktir. Senin bildigin seyi ben bilemem ama benim bildigim seyi de sen bilemeyebilirsin. Bilgi  alisverislerinin en cok da bu amacla yapildigini saniyorum. Bilinenler ortak olabildigi gibi bilinmeyenler de mevcuttur. Hic ummadigin yerde ve kisiden sana oyle bir bilgi akimi gelir ki... bunu dogrusu bizzat yasadigim icin bilincindeyim.

Bilgi, hayat kurtaricidir ve gercek guce sahip olmak alinan Bilgi'yi dogru yerde ve zamanda kullanmaktan gecer.

Hepimiz ogrenme surecindeyiz :) Bir kismimiz ogretirken ogrenen yapidadir. Ama hic kimse bu dunyada tek olarak Bilgi'nin hakimi degildir. Cunku Yaratici'ya ait bir vasif oldugundan biz sadece okyanustan bir damlayla yetiniyor ve yetinmek zorundayiz. Genis Bilgi sahibi olmak bir o kadar onemli derecede kultur birikiminin de olusmasini saglar. Evrende Gercek ve Dogru Bilgileri alabilmek ise zamana endekslidir ve bilincimizin tasiyacagi olcude alabiliriz. Fazlasini bilincimiz kaldiramadigi gibi İnsan Organizmasinda onemli derecede sorunlara da yol acabilmektedir.

Bunun icinse Bilgi'yi alis yonumde benim uyguladigim bir teknik vardir Sevgili Buffree; yavas yavas almak ve onu derinlemesine ozumsemek... Yasamimin devamliligini Bilgi alma seklime bagliyorum.


Sevgi ve Saygilarimla.

Bu arada :) Bacon'dan alintiladigin soz o kadar hoşuma gitti ki imzama eklemek hususunda hiçbir beis görmedim. Paylasimin icin Tesekkurler..   


---

Düzeltme sebebi: Yazımla ilgili hususlar ve bazı anlatım bozukluğuna yol açar ifadeler düzeltilmiştir. Ayrıca son cümlede "Bacon'dan alintiladigin Soz'un o kadar cok hosuma gitti ki, imzama eklemede taksir etmedim" ifadesi "...o kadar hoşuma gitti ki imzama eklemek hususunda hiçbir beis görmedim" biçiminde değiştirilmiştir.  
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: bugfree - Ağustos 13, 2008, 12:05:09 ös
Bak bunda gercekten haklısın. Bilgi'yi gercekten doğru yerde ve zamanda kullanmak gerekiyor. Zaten aksi olduğu zaman çıkısı olmayan her tarafı soru işaretleri ile dolu bir yolda bulabiliriz kendimizi. Her şeyi biliyor gibi gelir ama aslında hiçbir şey bilmiyor olabiliriz. Bilgi kirliliğine izin  vermemek gerekiyor. Yanlıs ve doğruları iyi analiz etmek de gerekiyor ve dediğin gibi aceleye gerek yok...
 
  Gene söyle bir sözle ile bitirebilirim; Utinam tam facile vera invenire possem quam falsa convincere. - Keşke neyin doğru olduğunu da yanlışı farkettiğim kadar kolay bulabilsem.
 
bu da Çiçero'nun bir sözü:)



---

Düzeltme sebebi: Bağlaç olan "da, de" ayrı yazılır. Bulunma durumu eki olan "-da, -de, -ta, -te" getirildiği kelimeye bitişik yazılır. "Bir" vardır "bi" yoktur.  
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: martı - Ağustos 13, 2008, 12:22:43 ös
hepimizin doğruları var ve bunların  gerçekliğine kendimizi o kadar kaptırıyoruz ki.Halbuki birşeyi doğru bildiğimize nasıl bu kadar net ve kesin olarak inanabiliyoruz.Bazen birinin yanlışını düzeltirken o kadar kesin ve net bir dille "hayır" diyoruz ki özellikle konu bilim değilse spritüel konularda konuşurken bu kesin bir dil kullanmak büyük cesaret örneği konuşurken bu benim doğrum şeklinde konuşursak daha iyi olur gibi.Tanrı'yı yukardan gülümsetmenin alemi yok kendimize...
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Ağustos 13, 2008, 12:28:11 ös
 
  gene söyle biz sözle ile bitirebilriim; Utinam tam facile vera invenire possem quam falsa convincere. - Keşke neyin doğru olduğunu da yanlışı farkettiğim kadar kolay bulabilsem.


Cok dogru ve yerinde kullanilmis bir Soz :) alintilamissin, Tesekkurler. Evrende bircok Bilgi vardir ve biz hangisinin bizi gelistirecegi ve ileriye dogru goturecegini bilmedigimiz icin genis bilgi yelpazesinde ya da bilgi okyanusunda diyelim surekli bir arayis icersine gireriz. Sonra da alacabilecegimiz kapasitede bilgi almaya baslariz ve bu da bizi daha ust asamalara hazirlar.

Bilgi kirliligine gelince seninle ayni fikirdeyim. Çunku zihnimizi nitelikli ve kaliteli Bilgileri almak icin temizlememiz gereklidir, sonra da berraklasmis bir zihinle ardi arkasi gelmeyecek ve ilerledikce Bilincimizin acilmasiyla dogru orantili olarak seviyemizin yukselmesiyle paralel olarak daha dogru ve kisisel gelisimimizi saglayacak Bilgilere acik bir hale gelmis oluruz. Ve bunlari da sadece almakla yetinmeyip hayatimiza uyarlayabildigimiz anda bizden istenilen davranislari daha rahat bir sekilde sergilemis oluruz.

Onemli olan aldigimiz Bilgiyi kullanmaktir. Aksi halde Bilginin islevselligi otomotikman kaybolur ve bu da bize hicbir fayda vermicektir. Ancak alinan Sirlar vardir ki bunlar İnsanlara kasitli olarak verilmistir. Evrensel ve İnsana ozgu ozellikle de Varolusun temelinde yatan sirlar... Ancak bu sirlar İnsanligi genel amacli olarak ileriye donuk buyuk atilimlarin gerceklestirilmesinde kullanilmistir. Buna mukabil hayatimizin her yonu Bilgiyle dopdoludur. Onemli olan alinan her Bilgi İnsanligin gelisimi icin kullanilmali aksi halde Bilgi verimi otomotik olarak kesilmektedir. Boylelikle de yanlis amaclar icin kullanim hepimize otomatik olarak yansima yapacagindan bu hususta gerekli tedbir onceden alinmis olup bu dogrultuda hareket edilmektedir. Ote yandan eger cok zaman oncesinden gerekli tedbirler alinmamis olsaydi dunyamiz su anda buyuk bir kaosun icerisinde olurdu ki bu da bizi toplu yokolusa suruklerdi. İnsanligim kiyimi bu sekilde gerceklesirdi.  

Bu birey icin de gecerlidir, Bilgi İnsani gelisime dogru goturen tek Kapidir ya da tek Yoldur diyelim. Amac ne olursa olsun sahis bunu dikkatli ve mantiklica kullanmazsa, size dogrusunu söyleyeyim, İnsan olmaktan derhal cikarilir ve hak ettigi yere gelmesi imkansizlasir.


Degerli Paylasimlarin icin cok Tesekkur Ederim Sevgili Bugfree; ogrenecegimiz cok sey var. Tâ ki Bilgi'nin tek Hakimi olma seviyesine gelene kadar...

Saygi ve Sevgilerimle..  




---
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Ağustos 13, 2008, 03:54:44 ös
hepimizin doğruları var ve bunların  gerçekliğine kendimizi o kadar kaptırıyoruz ki.Halbuki birşeyi doğru bildiğimize nasıl bu kadar net ve kesin olarak inanabiliyoruz.Bazen birinin yanlışını düzeltirken o kadar kesin ve net bir dille "hayır" diyoruz ki özellikle konu bilim değilse spritüel konularda konuşurken bu kesin bir dil kullanmak büyük cesaret örneği konuşurken bu benim doğrum şeklinde konuşursak daha iyi olur gibi.Tanrı'yı yukardan gülümsetmenin alemi yok kendimize...

Sevgili Marti; yazinizda soylediginiz ya da vurgu yaptiginiz cumle dikkatimi cekti: '' Tanrı'yı yukardan gülümsetmenin alemi yok kendimize... ''

Zaten bir bilgi arayisi icersinde bulundugumuz dogru ve bizlerin bu yolla gelisiminin saglanmasi ya da amaclanmasi Yaratici'nin inisiyatifindedir. Her ne sekilde bulunursak bulunalim bizim belirlenmis dogrularimiz mevcuttur ki, bu dogrultuda hareket ederek belirli bir cizelge uzerinden bilgileri almaktayiz.

Herkes, Evrimine gore Bilgi alacagi icin aldiklari Bilgiler onu daha ileri bir seviye ya da statuye getirmek amaciyla hazirlanmis olan Bilgilerdir ve bizler kendi yasamimizdan yola cikarak ulasmak zorunda oldugumuz noktaya dogru bilgileri almak suretiyle gelebilecegimiz akildan cikartilmamasi gereken onemli bir ayrintidir, diye dusunuyorum.

Burada kimse benim dogrularim ya da senin yanlislarin diye bir tabir kullanilamaz. Bu bize verilmis bir hak degildir. Bundan yola cikarak hickimseyi kendi dogrularindan vazgecirme gibi bir durumumuz olamayacagi gibi himkimseyi empoze etme yetkisine de sahip degiliz. Herkesin hur ve ozgur iradesine saygili olma zorunlulugu bulundugundan,

Bu dunyadada yasayan herkes, Bilgilerde ben dahil hickimsenin Yukardaki Tanri'yi gulumsetecek bir pozisyona gelmedigimiz gibi zaten Yaraticinin da boyle bir ozelliginin oldugunu acikcasi sanmiyorum. Bunu belirtme hissiyatini duydum.

Saygilarimla


Ve sunu da eklemek isterim ki; lutfen Yaratici Adina konusmayalim.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: martı - Ağustos 13, 2008, 06:33:33 ös
Herkesin yaratıcı algısı farklı olduğuna göre ben benim yaratıcım hakkında konuşabilirim ki bu bir söz sanatıydı.Bunun dışında birilerini kendi doğrularından vazgeçirmeden bahsetmişiz çok alakasız oldu ben bununla alakalı hiçbirşey söylemedim ve hala söylediğimi arkasındayım kişinin kendi doğruları vardır spritüel konularda gerçeklik asla kesin değildir benim inancıma göre ve Tanrı'nın gülümseme özelliğinin olmadığından bahsetmişsiniz neden Yaratıcı adına konuşuyorsunuz?
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Ağustos 13, 2008, 06:41:40 ös
Herkesin yaratıcı algısı farklı olduğuna göre ben benim yaratıcım hakkında konuşabilirim ki bu bir söz sanatıydı.Bunun dışında birilerini kendi doğrularından vazgeçirmeden bahsetmişiz çok alakasız oldu ben bununla alakalı hiçbirşey söylemedim ve hala söylediğimi arkasındayım kişinin kendi doğruları vardır spritüel konularda gerçeklik asla kesin değildir benim inancıma göre ve Tanrı'nın gülümseme özelliğinin olmadığından bahsetmişsiniz neden Yaratıcı adına konuşuyorsunuz?

Yaratici adina konusmuyorum Sayin Marti; sadece bu cumleden duydugum rahatsizligi dile getirmek istedim. Cunku genellikle bazi kesimlerin Tanri'yi kullanarak O'nun adina yetkiliymis gibi bir gorunum vererek İnsanlarimizi yanlis yonlendirmeleri bir an aklima gelmisti ama Sizi tabiki kastetmiyorum. Yalniz hicbirimiz O'nun Adina konusamayiz. Tanri'yi sadece O'nun Sectikleri tanitabilir, anlatabilir ve O'nun Hakkinda Konusma Hakkina sahip olurlar. Umarim anlatbilmisimdir. Cumleniz itibariyle Yaraticimizi ne gibi bir sekle soktugunuzun farkinda misiniz acaba?

Size karsi yazmis olsam da sonucta sizi baglayan bir durum yoktur Sevgili Marti; sozun gelisi itibariyle soylemistim. Pardon bu arada :) Ozur... ( Dogrularin vazgecirilip gecirilmedigi hakkinda ). 
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: martı - Ağustos 13, 2008, 06:45:51 ös
Evet o kendini Tanrı'nın yetkilisi konumuna getirenler Tanrı'nın simgesel cehenneminde simgesel olarak yanacaklar :D
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Ağustos 13, 2008, 06:46:19 ös
Evet o kendini Tanrı'nın yetkilisi konumuna getirenler Tanrı'nın simgesel cehenneminde simgesel olarak yanacaklar :D

Aynen :D
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: amurdad - Eylül 19, 2008, 02:20:38 ös
Bence cehennem olmamalı,yoktur demiyorum vardır da.Olmasa iyi olur.Neden siz iyi bir Tanrı düşünün ama gittiğiniz zaman size yargılama sonucu hesabınıza alevler düştü bu biraz cezalandırıcı bir Tanrıyla karşı karşıya olduğumuzu gösterir ki hiç bir insanın böyle bir ceza almasını istemem.

Hem dünyaya özgür iradeli insanı salıkveren sonra peşinden Şeytana müddet veren bir Tanrı; kötülükte var iyilikte eee bunu bir oyun gibi düşünürsek özgür iradenin bu şekilde bir dizayn edilmiş dünyada günah işlememesi mümkün değil.Yani benim kaderime otamatikman cehennem düşmüş oluyor.Buda bir haksızlık haa konuyu uzatalım derseniz işte günah kavramı herkeze göre değişiyor mükemmel doğruluk üzerinde bir kurallar manzumesi yok kabul edilmiş olan.

İşin sırrı çok açık bence başka bir cana zarar vermeyen insan olsun hayvan olsun onuruna namusuna malına dokunmayan cennetliktir.Burdan hayvan eti yememeliyiz çıkar mı? cevap çıkar.

Diyelim bu dünyada adamın biri beni tam 30 yaşımda öldürdü,çocuğumdan,eşimden ayrı bıraktı beni mezara gönderdi hemde haksız yere..Beni öldüren şahıs sonsuz yaşamı görmüşmüydü hayır ama benim hakkımı gasp etti bu adamla artık ben aynı evrende kalamam.Sonsuza kadar cehennemde de yansa affetmem,yok edilmeli.Yoksa adaletsiz bir Tanrıyla karşılaşmış oluruz.Eşimin,çocuğumun benim kaderimle oynadı bu kadar cezayı bence hak etti. :)

Bu konu uzar Cehennemden ziyade ben karşımda Adaletli bir Tanrı göstermek isterim.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Son of Hades - Eylül 19, 2008, 02:22:55 ös
Annem hep cennette cehennemde bu dünyada der.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 19, 2008, 05:57:48 ös
Annem hep cennette cehennemde bu dünyada der.

Annen dogru soylemis :)
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 19, 2008, 06:01:00 ös
Diyelim bu dünyada adamın biri beni tam 30 yaşımda öldürdü,çocuğumdan,eşimden ayrı bıraktı beni mezara gönderdi hemde haksız yere..Beni öldüren şahıs sonsuz yaşamı görmüşmüydü hayır ama benim hakkımı gasp etti bu adamla artık ben aynı evrende kalamam.Sonsuza kadar cehennemde de yansa affetmem,yok edilmeli.Yoksa adaletsiz bir Tanrıyla karşılaşmış oluruz.Eşimin,çocuğumun benim kaderimle oynadı bu kadar cezayı bence hak etti. :)


Islenen en buyuk gunahlardan biri degil mi bu?
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: amurdad - Eylül 19, 2008, 06:05:53 ös
Diyelim bu dünyada adamın biri beni tam 30 yaşımda öldürdü,çocuğumdan,eşimden ayrı bıraktı beni mezara gönderdi hemde haksız yere..Beni öldüren şahıs sonsuz yaşamı görmüşmüydü hayır ama benim hakkımı gasp etti bu adamla artık ben aynı evrende kalamam.Sonsuza kadar cehennemde de yansa affetmem,yok edilmeli.Yoksa adaletsiz bir Tanrıyla karşılaşmış oluruz.Eşimin,çocuğumun benim kaderimle oynadı bu kadar cezayı bence hak etti. :)


Islenen en buyuk gunahlardan biri degil mi bu?
Üstüme alındım yoksa katile karşı yargısız infaz mı yaptım..
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 19, 2008, 06:11:57 ös
Üstüme alındım yoksa katile karşı yargısız infaz mı yaptım..

Affedersiniz, sanirim aciklik getirmedigim icin yanlis anlasilmama neden olmus. Herhangi bir Canliya zarar vermek, Onun hakkini almak ve en korkuncu da Onun yasamina kastetmek! Bunun temelinde yatan gercegi idrak eden kisi ne kadar buyuk bir gunah teskil ettigini de pekala anlayabilir. Ama herseye ragmen bu dunyada yasamami bir tek Gercege borcluyum. Aksi halde yasanilmasi mumkun degil, İlahi Adaletin er ya da gec yerini buldugudur. Yanlis anlasilmasin tabi bu durumda kendimi dusunmuyorum. Ancak yeryuzunde olan ve gerceklesen birtakim olaylarin mahiyetinde masumve gunahsiz Kardeslerime karsi yapilan her eylem beni fazlasiyla etkiler. Bundan dolayi dedim.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: bugfree - Eylül 19, 2008, 06:43:28 ös
Tanrının Adaleti olması ise şuan herşey bence cok daha farklı olurdu.Kendisine yapılan iyi yada kötü olan şeyleri bile büyük adeletine bırakıyor...
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: amurdad - Eylül 19, 2008, 07:42:41 ös
Tanrının Adaleti olması ise şuan herşey bence cok daha farklı olurdu.Kendisine yapılan iyi yada kötü olan şeyleri bile büyük adeletine bırakıyor...
O büyük adeleti bir kez olsun yeryüzünüde kuşatsa,hani şu imtihan bir bitse ve bu adaletini getirmeyişini bedelini biz insanlar,çoçuklar,kadınlar,hayvanlar tekrar tekrar ödemesek.Cahilliğimizden,açgözlülüğümüzden,şehvetimizden dünyanın bozuk dengesinden nasibimizi almasak.İyi olmaz mı?
Beni yargılayan biri varda hatta şeytanı onu yargılayacak bu sus pusluğunun hesabını soracak bir düzenin haberi verilse...
Lafım görene,lafım hissedene,korkudan cennet sevdasından sıyrılana....
Saygılarımla...
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 20, 2008, 11:59:48 öö
Tanrının Adaleti olması ise şuan herşey bence cok daha farklı olurdu.Kendisine yapılan iyi yada kötü olan şeyleri bile büyük adeletine bırakıyor...

Oyle.

Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Mozart - Eylül 21, 2008, 03:27:55 öö
Kişiler kendi hayatlarını kendileri belirler.Ne ederlerse kendilerine ederler,yollarını kendileri çizerler.Kişiler insan olmak için,birey olmak için çabalar veya çabalamaz.Sonuç ya cehendem olur ya da cennet.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: karahan - Nisan 25, 2009, 07:38:38 ös
Yüzyıllardır gerek Dİnsel Kitaplarda gerekse kendine özgü Öğretileri olan birtakım Bilgi Kuruluşlarında Cehennem Olayı büyük ölçüde tartışılmış ve % 99 ihtimalle var olduğu hükmüne varılmıştır.

Peki Varlığı Kesinleşmemiş bir Olgu üzerinde Fikir Yürütmek ve böylelikle Kesinsel Bilgilere ulaşmak ne derece mümkün olunabilir?

Matematiksel Görüş İtibariyle Kesinleşmiş Bilgilere Ulaşmak Adına İnsanlığın Gerçekleri Öğrenme Zamanının geldiğini hatta geçtiğini de düşünmekteyim.

İnsanoğlu neden Yaratılmıştır? Sorusuyla başladığımız bu Ruhsal Yolculuğumuz esnasında birçok Soruları görmüş ve Cevaplandırarak Yolun Sonuna Gelmeyi umud etmişimdir hep! Amacım öğrenmiş olduğum bu Bilgilerin Geçerliliğinin ne derece ehemmiyet taşıdığıdır. Ancak olaya her zaman için hep farklı bir yönden bakmış ve kendime özgü üslup benimsemiş, kişisel görüşlerim bazında benim gibi bu Konularla ilgilenen Kardeşlerime hazır halde sunmayı bir amaç olarak belirlemişimdir.

Sevgi'nin hatta Koşulsuz Sevgi'nin yer aldığı Evrenimizde Cehennem Olayının olması mümkün bile değildir. Bunun altını çizerek belirtme ihtiyacını hissettim. Çünkü Tanrı'nın Sevgi Kuram'ını kendi bireysel araştırmalarım neticesinde öğrenerek yaşayan bir kişi olarak bu sonuca ulaşarak birçok Bilgi Yoluna açılmayı hedefledim.

Bilgi'nin büyük bir önem taşıdığı Dünyamızda bir çok Bilgi Kanalından haberdar olamayan çoğunluğumuzun bunları birebir öğrenme vakti gelmiştir. Herşey bir yanılsamadan ibarettir.

Edindiğim çok önemli Gerçekleri ilerleyen zamanlarda Sizlerle paylaşmayı bir Sorumluluk Adı altında Umud Ediyor ve açığa çıkarılan bu Gerçekler Sayesinde İnsanlığın Bütün Hakikatleri Gözler Önüne teker teker Serilecektir.


Yazan: {Silindi}

 

sevgili isabel
cennet ve cehennem birbirine zıt 2 kavram değilmi.birinden hoşlanır sever diğerinden korkar kaçarız.bu iyilikle kötülük gibi bir kavram aslında olaya kavramalr boyutundan bakarsan daha belirleyici olursun.çünkü hayatın ve insanın kendisi kavramalr yumağıdır.bunu daha kolay ve net anlamanız için bir iki örnek vermem gerekir sanırım.allah ademi ilk yarattı yani erkeği ademi zaafları ile donattıktan sonra adem bunların farkında olmadan yaşadı yaratılanın anlamı olması için ademin çiftini yani kavramsal zıttını yarattı havvayı.buna mantıksal itiraz olabilir ama kadın erkeğin zıttıdır cennetin zıttı cehennem iyinin zıttı kötünün olduğu gibi.ne kadın erkekten ne erkek kadından ayrı olabilir birbirinide bu anlamda tamamlar.gündüzün gecenini içinden çıktığı gibi bir bağlamadır bu.insan bu hayatı yaşarken aslında hem cenneti hem cehennemi aynı anda görürler her ne kadar algıalra göre değişiklik göstersede bu yaşanır hayatta hep.bir kadın o duyguyu mesela doğururken yaşar hemde 2 sinide aynı anda erkekse sadece o hazzı alır .cennet yapılan iyiliklere karşı vaadedilir kutsal metinlerde cehennemse kötülüklere karşı.ne kadarda doğmatik bir inanç desenizde aklında kendini bazen özgir bıraktığı tamam dediği alanlar vardır,akıl herşeyin cevabını vermeye muktedir değildir insan yanılsaması ise bence burda ortaya çıkar aklı tanrı yapan bir dünyanın vaktinde yaşıyoruz şu an.mesela deistler bu grubun insanlarıdır akıl insanın kolay kolay kontrol edebileceği bir durum değildir.sevdiğim bir örnektir bu konuda einstein atomu icat eden beyni 500 bin insanın öldürülmesini engelleyemedi.akıl bazen insanın elinde korkunç bir silaha dönüşen başıboş bırakılmaması gereken içsel bir erkimizdir.o akıl insan için sadece iyi ile kötü arasındaki yorumu yapmakta kullanabileceğimiz bir silahtır.cehennem varmıdır sorusu ise bir baba yada ana çocuğuna ölümcül yada canı acıyacak bir ceza verebilirmi diye sorayım size.ama hep tehdit ederler değilmi yapmasalarda
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: de_hund - Nisan 25, 2009, 07:46:39 ös
Eğer zıtlıklar üstünde oynanabilirse,zıtlıklar ortadan kalkar.... Bir kavramın diğerine ihtiyacı yoktur........... bir kavramı anlamak veya yaşatmak için mi zıt olana ihtiyaç bağlanıyor... ki eğer böyleyse cidden büyük bir adım yoksunluğu ve cesaretsizliği yaşıyoruz ve  yaşamaya devam ediyoruz.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Nisan 25, 2009, 08:34:57 ös
sevgili isabel
cennet ve cehennem birbirine zıt 2 kavram değilmi.birinden hoşlanır sever diğerinden korkar kaçarız.bu iyilikle kötülük gibi bir kavram aslında olaya kavramalr boyutundan bakarsan daha belirleyici olursun.çünkü hayatın ve insanın kendisi kavramalr yumağıdır.bunu daha kolay ve net anlamanız için bir iki örnek vermem gerekir sanırım.allah ademi ilk yarattı yani erkeği ademi zaafları ile donattıktan sonra adem bunların farkında olmadan yaşadı yaratılanın anlamı olması için ademin çiftini yani kavramsal zıttını yarattı havvayı.buna mantıksal itiraz olabilir ama kadın erkeğin zıttıdır cennetin zıttı cehennem iyinin zıttı kötünün olduğu gibi.ne kadın erkekten ne erkek kadından ayrı olabilir birbirinide bu anlamda tamamlar.gündüzün gecenini içinden çıktığı gibi bir bağlamadır bu.insan bu hayatı yaşarken aslında hem cenneti hem cehennemi aynı anda görürler her ne kadar algıalra göre değişiklik göstersede bu yaşanır hayatta hep.bir kadın o duyguyu mesela doğururken yaşar hemde 2 sinide aynı anda erkekse sadece o hazzı alır .cennet yapılan iyiliklere karşı vaadedilir kutsal metinlerde cehennemse kötülüklere karşı.ne kadarda doğmatik bir inanç desenizde aklında kendini bazen özgir bıraktığı tamam dediği alanlar vardır,akıl herşeyin cevabını vermeye muktedir değildir insan yanılsaması ise bence burda ortaya çıkar aklı tanrı yapan bir dünyanın vaktinde yaşıyoruz şu an.mesela deistler bu grubun insanlarıdır akıl insanın kolay kolay kontrol edebileceği bir durum değildir.sevdiğim bir örnektir bu konuda einstein atomu icat eden beyni 500 bin insanın öldürülmesini engelleyemedi.akıl bazen insanın elinde korkunç bir silaha dönüşen başıboş bırakılmaması gereken içsel bir erkimizdir.o akıl insan için sadece iyi ile kötü arasındaki yorumu yapmakta kullanabileceğimiz bir silahtır.cehennem varmıdır sorusu ise bir baba yada ana çocuğuna ölümcül yada canı acıyacak bir ceza verebilirmi diye sorayım size.ama hep tehdit ederler değilmi yapmasalarda

Evet, Haklısın.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: karahan - Nisan 26, 2009, 06:26:49 ös
Eğer zıtlıklar üstünde oynanabilirse,zıtlıklar ortadan kalkar.... Bir kavramın diğerine ihtiyacı yoktur........... bir kavramı anlamak veya yaşatmak için mi zıt olana ihtiyaç bağlanıyor... ki eğer böyleyse cidden büyük bir adım yoksunluğu ve cesaretsizliği yaşıyoruz ve  yaşamaya devam ediyoruz.

selam
vardığın sonucu taktir ediyorum eğer zıtlıklar üzerinde oynanabilse idi evet mesela bir insan aynı anda hem iyi hem kötüdür halbuki o kişi hhep aynıdır.sen bana bu örneği kendine uyguladığında cesurca ben hem iyi hem kötü olabiliyorum u rafatça söyleyebilirmisin.bu insanın hem iyi hem kötü olabilme durumu aynı zamanda başka içsel duyguları ile ilintili bu çıkarı olabilir arzuları olabilir şehveti olabilir oanki zaafının vereceği hükme göre insan iyi yada kötü olabilme halindedir.tabiki bunun kararını akıl verir amasonucu çokta değiştirmez akıl yorumu kişinin en az hasarla bir olayın içinden çıkma prensibini uygular bence.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: ceycet - Haziran 11, 2009, 11:24:13 öö

Bu foruma,tesadüflerin dışında;araştırıp,bulup,gelen bütün arkadaşların "araf"sürecini yaşadığını düşünüyorum.Tek Yaradan'a inanan herkesin cennete ulaşacağı varsayımından hareketle,bu dünyada devam eden tekamül sürecinin bir parçasının,bizler tarafından bu sitede tamamlandığına inanıyorum.

Henüz bir çoğumuzun  tam anlamı ile "cennet"halini yaşayamadığımızı ve buraya gelmeden önce,bizi bu araştırmalara iten birer"cehennem"süreci yaşadığımızı tahmin ederek,bu forumda içinde bulunduğumuz ruh halinin ve karşılaştığımız,paylaştığımız bilgi ve olayların "araf"sürecinin doğal sonuçları ve gereklilikleri olduğunu,burada karşımıza çıkan fırsat ve sebepleri akıl yoluyla  değerlendirebilenlerin "cennet"halini yaşamaya başlayabileceklerini düşünüyorum.

Bu inancın verdiği ilham ve şevkten hareketle biliyorum ki,içinde bulunduğumuz alan ve zaman bazılarımızın kurtuluşuna vesile olacaktır.


Saygılarımla...
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Nueva - Haziran 11, 2009, 05:56:13 ös
Sayın ceycet ,

Bu tahmininize katılmamak mümkün değil diyor ve saptamadaki isabet nedeniyle tebriklerimi gönderiyorum size. Bu tümden soyut da olabilir , somutluk kazanmış bir süreç ya da olay/olgular dizisi de olabilir bence .
Kişiler , öteye hiç bakmadan , "Bunu böylece bil." talimatına riayet etmeye çalışmaktadırlar ancak dünya görüşü, algıları ne kadar genişse , kendi tasavvuru ve maneviyata yapabileceği kişisel katkıları da gördükçe , birer cümlelik ezberlenmiş tanımların üzerinde önce düşünmeye başlarlar. Düşünce davranışları şekillendirir ve buna bir de duygu dünyası eklenince , ezber tanım kişiye dar gelmeye başlar. Forumumuzdaki üyelerimizin tamamına yakını düşünen, irdeleyen,araştıran , hisseden ve bunları kendi kişiliğinde eritip harmanlayabilen , özgün sentezler de çıkarsayabilen  kişiler.

Bu döngüyü tetikleyen kişisel yaşanmışlıklara sadece "münferit" diye bakmak bizi yanılgıya götürür bence. Tüm bu anılan döngü , araştırmalar, okumalar, düşünmeler ve hissetmeler insanlığın ortak duygulanım ve düşünüsüne katkı yapmakta . Bunlardan yararlanmaz isek, mütemadiyen tekerleği yeniden keşfetmek isteyecek kişilere dönüşürdük. 

Bu düşünmeler, okumalar , itkiler neticesinde kişi , hayatı sadece cennet-cehennem , ödül-ceza , havuç ve sopa gibi biçimsel düzalizmin ötesinde de , genişçe kavramakta ve görmekte ki , cennet ve cehennem diye tasvirleri asırlara hükmetmiş kavramların özü, alacası , kişinin içinde de başgösterir . Yaşam içeriden dışarıya doğru ve spiralik-döngüsel olduğu için sizin de bahsettiğiniz süreçlere girilir ve cehennem diye ifade edilen ilk tünelden doğrusal çıkış olmadığı da belki hissedilmeye başlar. Tünelde ilerleyen kişi , döngüselliği kıramayacağını ancak kendini regüle ederek, pozisyon değiştirerek spiralik yapıyla uyumlanır bence. Ama burada 5 cümleyle kendime göre anlatmaya çalıştığım süreç bazen onlarca yıl da sürebilmekte.

Kişi tabiata hükmetmeye , kusursuz sisteme kendi ihtiyaçlarına göre mekanik düzen vermeye çalıştıkça , sürtünme etkisi artar. Tabiat kişiye kendisine hükmedilemeyeceğini ancak kısmi önlemlerle uyum gösterilirse , "cennet" e ancak , yaralanma-berelenme- tökezleme - düşünme-hasar tespiti(?) ve onarımdanlardan oluşan  uzun tünellerden (kişiye göre kısa da olabilir) geçtikten sonra erişebileceğini hissettirir . Mesajlar mütemadiyen döngüdedir ama algılanması ve gereğince uyumlanabilme için "cehennem" denebilecek yaşantılar çoğu zaman öğretici olduğu kadar yıpratıcı da  olabilir.

Belki bir gün , döngüde evrilirken , kişi sadece havuç-sopa ihtiras ve kaygısının ötesine bakmaya cesaret ederse , ödül-ceza tanımlarını öncelemeyip,bunları dayanak yapmadan da katıksız , öylece ve hal üzere davranabileceğini de duyumsayabilir. Böylece kişinin "cennet"i iyice sahicilik kazanabilecek, iyisi iyi, kötüsü kötü , eveti evet , hayırı da hayır  olabilecektir.

Zor yanı ise , döngüde sabırsızlıktır .Sonucu hemen almak istemek çoğu kez basıncı arttırır . Tabiat insanın bu zaafını pek kolay görmezlikten gelmez genellikle. "Öğrenene kadar" inanılmaz biçimde "cehennem" basıncı artabilir. Ama yaşla ve tecrübeyle sızı büyük oranda azaltılabilir bence .

Okumalar, yazmalar, düşünmeler, hissetmeler hiç sonlanmasın .

Saygılarımla
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: ceycet - Haziran 12, 2009, 11:15:03 öö

Sayın Nuvea,

Yine herzamanki muazzam uslubunuzla beni/bizleri bir adım daha öne doğru itiyorsunuz.Kutsal kitapları andıran uslubunuzla yazdığınız metine,insan ister istemez saplanıp kalıyor ve her okuma da yeni birşey daha keşfedebiliyor.Araştırmak,düşünmek,kavramak kadar ifade edebilmek te kuşkusuz ilahi bir lutuf.Bu lutufa mahzar olduğunuz için sizi,sizi tanıma fırsatını  elde ettiğimiz içinde   
bizleri "şanslı"adlediyorum.

Ben,ölüm olmadan doğum olmayacağına inananlardanım.Ölümü de;bir terk etme,dışlama,reddetme,inkar gibi değil,ayırıp bir köşeye bırakabilme olarak tanımlayıp uygulayabilmenin en uygun tercih olacağını kabul ediyorum.Bu ılımlı tercihin getirdiği değişimin,tekamül sürecini enaz hasarla atlatmanın yegane yolu olduğunu,bu yolda ilerleyebilmenin ise;sabır,sukunet,kanaat ve kabullenmelerin kişiliğimizin değişmez birer parçası haline gelebilmesi ile  mümkün olabileceğini  düşünüyorum.

Rüyadan uyanınca gördüğümüz kabusa verdiğimiz duygusal tepkinin süresinin kısalığı,"cehennem"halini yaşarken geliştirdiğimiz duygusal reflekslerin süreci ile orantılı olduğunda mesafe kat etmeye başlamış sayabiliriz kendimizi.Evren koyduğu kurallara tepkiyi,ancak bu mesafede kabul edilebilir sayar  sanırım.Bu aşamada da karşımıza çıkan ve bizi oldukça zorlayacağına inandığım,"Tevazunun görkemi"de bizi içine kabul etmek için nice fedakarlıklar talep edecektir.

Zorlu olduğu kadar manevi ihtiras yüklü bu yolda,bize öğretmenlik yapacak acılarla,korkusuz ve özgürce yüzleşebilmemiz dileğiyle...


Saygılar sunarım.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Barbaros - Haziran 13, 2009, 02:27:42 öö
İsmi dünya olan bu tabiatda yaşadığımı tam olarak anlayamadığım için cennet/cehennem konuları bir hayli hayal geliyor.
Rüyanın içinde rüya görmek gibi birşey. Hemde bu rüyanın tabiri  bile yok.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Ayn - Temmuz 03, 2009, 08:20:37 ös
Cennet ve Cehennem var olup olmaması insana bağlı bir şeydir.Eğer siz var olduğunu kabul ediyorsanız Cennet'te vardır Cehennem'de fakat sizin bilinçaltınızda böyle bir şey yoksa,hiç olmadıysa ya da olduktan sonra kendi istencinizle ondan kurtulduysanız sizin için artık bir Cennet veya Cehennem yoktur şahsi kanaatimce.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: martı - Temmuz 06, 2009, 02:52:40 öö
Tam anlamıyla katılmasam bile çok sağlam bir bakış açısı tebrik ederim.Daha önce bu fikre ben de katılmış olsam da farklı konulardaki inançlarımla çelişmesi düşüncemi terketmeme neden oldu.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Maledictum - Ekim 13, 2009, 01:30:49 ös
Cehennem diye birşey yoktur. Bu sadece bazı sahte dinler tarafından insanları korkutmak için uydurulan bir masaldır.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 13, 2009, 06:24:05 ös
Bu sadece bazı sahte dinler tarafından insanları korkutmak için uydurulan bir masaldır.

Evet, aslında bi nebze de olsa biraz doğruluk payını taşıyor. ( Sahte kısmına katılmayarak çünkü Dinlerin inkarı Yaradanın inkarı anlamına gelineceği için ) Neden dersen çünkü henüz olgunlaşamamış ve ne yapma bilincini taşıyamamış İnsanoğlunun giderek bilinç seviyesini yükseltme yönünde sürekli bi ilerleme kaydetmesi gerektiği için açıkçası ilk zamanlarda ya da dinler döneminde böle bi korkutma olayının yaşanması, yaşatılması bazı bilinçsizlerin her ihtimale karşı yapacakları en kötü durumlardan alıkoyabilmeye çalışıldığıdır. Çünkü verilecek zararın derecesi düşünüldüğünde demekki korkunç derecede bir zararın olması her durumda Insanlar için büyük kayıp anlamına geldiği için dinlerde özellikle Islam dininde böle bir uygulamanın yapılmış ya da yaptırılmış olması bence mantıken de doğruluk payını gösterebilmektedir. Bütün Dinlerimizin belirli bir görevi ve amacı vardır. Bütünleştiricidir ve hepsi de Yaradan'ın birer parçasını bizlere sunmaktadırlar. Kutsal Öğretiler babında..  

Saygılar
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: karahan - Ekim 13, 2009, 06:26:35 ös
Cehennem diye birşey yoktur. Bu sadece bazı sahte dinler tarafından insanları korkutmak için uydurulan bir masaldır.

sn.neo

bazı sahte dinler dediğinizde kitaplarda okuduğumuz bir çok din örneği sanırım verdiğiniz o mantıkta baktığınızda haklısınız zaten birçok din olduğunda olay çuvallıyor bir mantığı bir nizamı kalmıyor.Reddetmekte kolaylaşıyor mantığına uyduramadığından ,oyüzden bir çok filozof dinleri tamamen ortadan kaldırmaktan bile bahseder hatta birçok öğretininde ilham kaynağıdır dnleri ortadan kaldırmak peki pencerenizi değiştirsenizde mesela tek din etrafından baksanız yaradılışla beraber allahın tek bir din yarattığı  gerçeği etrafından bakılsa dinler kelimesini kullanmak zorunda kalınmayacağı içinde bilgi çöplüğündende çıkmış olacağız ozaman bir çok şeyede uyduruk deme  basitliğinden kurtuluruz ne dersiniz
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Maledictum - Kasım 26, 2009, 04:18:36 ös
Sayın Karahan

Uyduruk deme basitliğinden çıkmak için önce uyduruk olan şeyleri ortadan kaldırmak lazımdır. Çünki insan düşünmek, karar vermek, yalnış ve doğruyu seçe bilmek gücüne sahip olan varlıktır. Ve bir insan bu hakklara sahip olunca uyduruk şeyleri bir gün bulur ve uyduruk olduğunu herkese söyler.

Ve bende bu hakklara sahip olan insanlardan sadece birisiyim.
Başlık: Ynt: CEHENNEM
Gönderen: Prenses Isabella - Kasım 27, 2009, 06:52:42 ös
Ve bir insan bu hakklara sahip olunca uyduruk şeyleri bir gün bulur ve uyduruk olduğunu herkese söyler.

Ve bende bu hakklara sahip olan insanlardan sadece birisiyim.

Yeterince haklarınızın farkında olduğunuzu tahmin ediyorum Sayın Neo; bazı şeylerin uyduruk olduğunu iddia etmeniz için tersini savunmanız gerekmektedir. Yeterince bilginize güvenebiliyor musunuz? Aksisini iddia edecek kadar bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyor musunuz? Unutmayın ki, bazı şeylerin yanlış ya da hatalı olduğunu hatta sizin deyiminizle 'uyduruk olduğunu' savunmanız için yeterli bilgi donanımına sahip olmak gereklidir. Aksi halde hiç kimse size 'uyduruk' olduğu yönünde inanmayacak ve kanıt bile isteyecek durumda/pozisyonunda olunacaktır. O zaman sağlam bir kanıt gösterebilecek misiniz? Hadi gösterebildiniz diyelim sunduğunuz bu Kanıt' ın dünyevi pozisyonda geçerliliğini idrak edebilecek bir yapıda bulunma zorunluluğuna hasıl olduğundan kaç kişiyi uyduruk masallarına karşın uyarabilme imkanına sahip olabilirsiniz?

Bakınız, hiç kimseye kendi düşüncemizi empoze etme yetisine sahip değiliz. Başkalarının düşüncelerini değiştirmekten, değiştirmeye çalışmaktan başka fenalık göremiyorum. Asıl düşmanlık, kişinin ya kişilerin özgür iradesine müdahale etmektir. Bunun bilincindeyim. Aksini düşünüyorsanız, bu sizin sorununuzdur.   

Bilginize..