Sayın Scapula’nın bu güzel ve ilginç irdelemesi, arada bazı noktalara değinme gereği ve yararını gösterdi. O tek bir paragrafta yazmış, ben böleceğim.
“Mason olmak için Mason tanıdık olması çok açık ve net olarak şart.”
Doğru. Ancak bu durum başka kurum ve dernekler için de geçerlidir. Örneğin Bitkileri Koruma Derneği’ne üye olmak için önce oradaki en az bir üye ile tanışmış olmak gereklidir.
“Çok istisnai durumlarda locaya yapılan direkt başvurular uzun araştırmalar neticesinde kabul ediliyor.”
Elbette çünkü arayla bireysel tanışma süreci de giriyor. Üyelerini her kim olursa kabul etmeyen ve titizlikle seçen diğer tüm kurum ve dernekler için de aynı şey… Hele bir de masonluk gibi ezoterik nitelikli bir kuruma giriyorsanız…
"Masonluğu kalbinde kabul etmek durumu haricilerin bilebilme ihtimali pek bulunmayan bir şey.”
Bu, o kalbinde kabul etmek ile ne denilmek istendiğine bağlı. Bilmek mi, sevmek mi, istemek mi? Hangisi? Yoksa bir başkası mı?
“Aslında bu forumdaki bütün konuları yutsanız bile iki Mason tarafından teklif edilip kefiliniz olmadığı sürece bu kardeşlik içine girmeniz mümkün değil ve aslında her şey tekris töreninden sonra başlıyor.”
Elbette. Öyle olması doğal değil mi?
“İlk defa çıraklıkta görüyorsunuz Mason olmak nasıl bir şey diye.”
Masonluğu yaşamak…
“Tam her şey başlıyor diyorsunuz kalfalıkta daha başka bir boyutuna erişiyorsunuz. Tam Masonluk şimdi başladı derken Üstad oluyorsunuz ve bu daha da farklı bir boyutu anladığım kadarıyla.”
İşin bu bölümü Masonluğu yaşamakla pek ilgili değil de ritüelik öğretiyle ilgili denilebilir.
“Türkiye'de tek bulunan Rit olan Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Rit'ine kabul edilmeniz durumunda da üstad olmanın her derecesinde aslında Masonluk yeniden başlıyor.”
Buna yeniden başlamak değil de bir aşama daha ilerlemek demek daha doğru. Ezoterik nitelikli bir kurumun gereği böyle.
“Kısacası kabul edilmiş localar dahilinde bulunan Masonlardan biri olmak çoğu isteyen için hayale yakın bir durum.”
Ben burasını anlayamadım. Özellikle “kabul edilmiş localar dahilinde” ile ne denilmek isteniyor? Tartışılır.
“Bu topluluk Türkiye'de faaliyet göstermesi sebebiyle yasal olarak bir dernek olsa da aslında kabul edilme durumu öyle bir dernek başvurusu gibi değil.”
Bazı derneklerde de başvurunun böyle olması gerekebilir.
“Masonlar hep gizli kalmış ve bunu oldukça iyi başarmış bir topluluktur.”
Hayır. Bu sözü kullanmak yanlış. Masonlar gizli kalmış değildir.
“Ben eminim ki burada birçok sorumuza cevap aldığımızı düşünsek de böyle bir topluluk bundan çok daha derin gizemler ve işleyişler barındırmaktadır.”
Hiç sanmam. Bunu bekleyen ve Masonluğa o nedenle giren ağır bir düş kırıklığına uğrayabilir.
“Evet Mason olmak istiyor muyum? Kesinlikle istiyorum.”
Ne güzel!
“Fakat kim burada ne yazarsa yazsın, ne çizerse çizsin bana kefil olacak o iki Masonun da etrafımda olmadığını biliyorum.”
Kim bilir!... Belki de vardır. Ancak mason olmayı istemek yeterli değil. Belki o yüzden kendilerini mason olarak göstermiyorlar.
“Bunlara istinaden özetleyecek olursam (benim de yaptığım o saçmalık) "Masonluğu kalbimde kabul ettim" diye ortalarda gezinmek yerine o topluluğa giriş şartlarına bir bakmak ve bunun aslında ne kadar imkansız olduğunu anlamak ve bu kadar gizli bir topluluk hakkında bilgi edinmeye çalışmanın aslında ne kadar bilgi edinirseniz edinin içine girmediğiniz sürece yalnızca yüzeysel bir bilgi edinmeden ibaret olacağını da açık ve net kabullenmek gerekir.”
Şartlara bakmak doğru. İmkansız görmek yanlış. Gizli topluluk olduğunu düşünmek yanlış çünkü gizli değil. Bilgi edinmeye çalışmak masonlara oranla bile çok daha başarılı bir düzeye gelebilir. Ancak elbette içine girilmeden yaşanılamaz; orası doğru.
“Yine açıkça vurgulamak istiyorum, bu bir sitem veya bir topluluğu suçlamak değil aksine bu gizliliğe ve bu gizliliğin getirdiği bozulmamışlığa çok saygı duyuyorum.”
Şu gizlilik yerine “içreklik” terimini kullansak ne güzel olacak.
Bu konu Sayın Scapula’nın getirdiği tarz ile biraz daha irdelenmeye değer.