Ortalığı karıştıran, sanırım bundan hoşlanan, kendine göre birtakım tezler ileri süren, bunların doğruluğuna da inanan hani ve bir türlü gerçeği kabullenmeye yanaşmayan, yanaşsa da bunu açıkça dile getirmekten çekinen bir kişinin (kişiyse) belli bir konu üzerindeki ileri sürüşleri üzerine, “Ben buna benzer bir şey okumuştum bir yerlerde.” diye zihnimi didikleyip duruyordum.
Sonunda bulamadım ve “Yanlış hatırlıyorum herhalde” diyerek, bir de “Zaten doğru hatırlmasam ne olacak ki? İşte ötesini hatırlayamıyorum.” ekleyerek vazgeçmiştim.
Gücüm ve yeterli enerjim olduğu, çeşitli konular üzerinde araştırmalar ve incelemeler yaptığım dönemlerde beni hayrete düşüren bir olgu vardı. Çok aramış olmama karşın bir türlü bulamadığım bir şey, sonradan, olmadık bir zamanda ve olmadık bir yerde karşıma çıkıverirdi.
Pek de sevinemezdim bu duruma. Çünkü çoğu kez ilgili çalışma çoktan bitirilmiş, bir yerde sunumu yapılacaksa yapılmış, basılı bir materyala girecekse girmiş, özetle iş işten geçmiş olurdu.
Burada, forumda bu bağlamda çok daha şanslıyız. Sonradan keşfedilen bir bilgi önceki bir konuya eklenebilir.
Fakat ben bu bulduğumu önceki konu başlığına eklemek istemiyorum.
Bu konu için şöyle bir başlık koymak uygun olurdu aslında Masonluğun Ataerkil (Pederşahi) Kuramı (Teorisi). Bunu Batı dillerinden çevirdim. Fransızca aslı şöyle: Théorie Patriarcale de la Franc-maçonnerie, İngilizce’de Theory of Patriarchal Freemasonry, Almanca’da ise Patriarchentheorie der Freimaurerei deniyor. Öteki dilleri bilemem.
Nedir bu kuram?
Buna “kuram” deek ne denli doğru, kuşkuluyum. Çünkü kuram, bilimsel yöntemle yapılan bier çalışmanın sonucunu bağlar. Bu ise bence sadece bir tasarım. Daha doğrusu bir fantezi bence. Ancak kimilerine göre hiç de öyle değil anlaşılan.
Bu tasarımda Masonluğun kökeni eski İbrani kaynaklarına bağlanıyor.
Desteği ise şu: Masonluğun bazı eski el yazmalarında Enoş (Hanuk), Lamek, Nuh, İbrahim, Musa ve Süleyman’dan söz ediliyor.
O kadarla da kalmıyor bu iş ama bu kadarı bile yeterli görülüyor.
Bu kuramdaki iddiaya göre; İsrailoğulları soyunun bu Semitik ataları, masonların da atalarıdır.
Böylece bu kuram, Masonluğa, Tevrat’a sıkıca dayanan bir dogmatik inanç, bir bağlanış yerleştirmeyi öngörür.
Bunun doğru olması durumunda, antimasonik girişimlerde Masonluk ile Semitizmi ilişkili gösteren savların da doğru olması gerekir. Hatta bazı antimasonik girişimlerde Masonluğun “Yahudilerin politik ülküsü” anlamındaki Siyonizm ile özdeşleştirilmesi bile haklılık kazanabilir.
Öte yandan, böyle bir tasarımı Masonluğa bir köken olarak yerleştirmeye çalışmış olanlar, bambaşka bir ülkü peşinde koşmakta da olabilir. Bu kuramın Siyon Örgütü (Prieuré de Sion) adlı kurum ile bağlantısı olan masonlarca çıkarılmış olması olasılığı da vardır. Ancak bu doğruysa, bu kez Yahudilerin politik ülküsü ile hiçbir bağlantısı olamaz; tersine buna karşı olmalıdır.
Bütün bunları niçin çıkıyor biliyor musunuz?
Masonlar, kurumlarının tarihsel geçmişinin ancak 300 yıl kadaür olduğunu bir türlü içlerine sindiremiyor. İlle de daha eski olacak. sanki daha eski olmakla daha köklü olacak! Daha eski olmakla daha köhneleşmiş olacak sadece.
18. yüzyılda bu eski bir tarihsel kökene sahip olma iddiası bir ölçüye kadar ve göreli bir bakış açısıyla haklı sayılabilirdi. Masonluk kendini kanıtlamalıydı ve o tarihlerde köklü bir tarihçeye sahip olmak böyle bir kanıt için yeterli olabilirdi.
Şimdi artık öyle köklü tarihçeye sahip olmanın bir değer kazanmak bakımından öyle göze gelir bir yanı yok. Değer kazanmak istiyorsanız, dün ne yaptınız, onu göstereceksiniz, bugün ne yapıyorsunuz, onu belirteceksiniz, yarın ne yapmayı düşünüyorsunuz, onu ortaya koyacaksınız.
Ataerkilmiş, anaerkilmiş geçin onları bir kalem. Bugün erk başkalarının elinde.