İnsan kendi eliyle yarattı tanrılarını Daha Allah ile cihan yok iken
Kendi bedenini, sesini, giysilerini Biz anı var edip ilan eyledik
Verdi onlara. Hakka hiç bir layık mekan yok iken
Beygirin, aslanın, koca öküzün Hanemize aldık mihman eyledik
Eli resme, heykele yatkın olsa
At, tanrısını at biçiminde yapar, Kendisinin henüz ismi yok idi
Aslan, kendi biçiminde. İsmi şöyle dursun cismi yok idi
Öküzün tanrısı, öküz biçiminde olur. Hiç bir kıyafeti resmi yok idi
Şekil verip tıpkı insan eyledik.
Habeşler diyorki bizim tanrıların
Burunları basıktır, derileri kara. Edip Harabi Baba
Trakya’lılar diyorki, bizim tanrıların
Saçı kırmızı gözleri ela.
Zanofones M.Ö. 563-473
O’nu kendinizde bulamazsanız Biz alemin Tanrısı olarak ancak insanı bulduk,
Başka nerede arayabilirsiniz. Fakat bu çeşit insanı da nadir bulduk.
Zen Şiiri 14.y.y. İran’lı Fazıl-ı Yezdan
Çılgınlar tanrısal vahiy ararlar Sen ki bin bir türe adalet dağıtırsın,
Göğün-Yer’in işaretlerinde adil değilsin.
Ben bilgelik ararım Yetmiş iki millete rahmet yağdırırsın,
Zaman ve dünyanın işaretlerinde. rahman değilsin.
Kimi leri ahmakça kaygılara kutsal der. En eskilerden eskisin
Ben ahmakça kaygıları kadim değilsin.
bırakmaya kutsal derim. Göğü geren, yeri seren,
Kimileri mucizeleri kutsal sayar varlıklara biçim veren ki sensin
Ben mucize olmıyanı kutsal sayarım. Halik değilsin.
Yin Fu Jin “Sırlar Kitabı”
Tanrı sana gösterir kendini Bilge yüce varlığın seyrine dalar,
Hayatın sayısız biçimlerinde. Gafil ise onda dostluk düşmanlık arar.
O’nu her şeyin içinde görmeyen Ey can sana akıl niçin vermiş veren,
Bu dünyada boşuna arayacaktır. Kendini bil, yolunu bul yitip gitmeden.
Sadece yaşayan her şeyi seven kişi
Gerçekten Tanrıya hizmet eder. Dün izledim de seni coştum birden bire,
Çıktım senin yerin dedikleri yere.
19.y.y. Hint’li bilge Ramakrişna. Bir ses yükseldi ta yukarılardan, yıldızlardan.
Gafil dedi, bizde sandığın Tanrı sende.
Ömer Hayyam
Çarşıda, manastırda yalnız Tanrı’yı gördüm. Bu tılsımı bağlayan
Düzde, dağda yalnız Tanrı’yı gördüm. Türlü dilde söyleyen
Ne tin, ne gövde, ne ilinek, ne töz. Yere göğe sığmayan
Ne nitelik, ne neden, yalnız Tanrı’yı gördüm. Sığmış bu can içinde
Gözlerimi açtım, beni kuşatan yüzünün ışığıyla, Çok aradım özledim
Bir mum gibi eridim ateşinde. Yeri göğü aradım
Parlayan yalımlarda yalnız Tanrı’yı gördüm. Çok aradım bulamadım
Açıkça kendimi gördüm kendi gözümle. Buldum insan içinde
Tanrı’nın gözüyle bakınca yalnız Tanrı’yı gördüm.
Yunus
İran’lı Kuhi Şirazi
Zatı Hakkı anla, zatındır senin. Kimsiniz? Nereden geliyorsunuz? Sana benzer Sen seni bilmek, necatındır senin hiç bir şey görmedim daha önce.
Gayri bakma, sende iste,sende bul. “Yaratıcı” insanoğluna baktı ve... bu yeni
Hem sıfatı, hem sıfatındır senin garip varlığın kendine bu denli benzeyişine şaşırdı.
Ozan Niyazi. Eskimoların yaradılışa ilişkin bir Efsanesi
http://www.dusuncegezgini.com/tanrikavrami.htm