Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ''dE'' mi, ''-dE'' mi?  (Okunma sayısı 1863 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 02, 2014, 03:47:12 ös

                Bilindiği gibi ilkokul mezunundan üniversite mezununa kadar birçok insan bağlaç olan ''de'' ile durum eki olan ''-de'' arasındaki farkı anlayamıyor. Her gün bununla alakalı onlarca hata görebilirsiniz bir yerlerde. İşin tuhaf yanı, üniversitede Türk dili alanında akademisyen olan kişiler bile bu hataları yapıyor, şaşırıp kalıyorum.

                Durum(hal) eki olan -de, kendisinden önce gelen sözcüğe(Yalnızca adlara bağlanır.) bağlanır, yani bitişik yazılır. Geleneksel dil bilgisine baktığımızda ''-de'' eki için yalnızca ''bulunma durumu eki'' denir, bu bana pek doğru gelmiyor ama detaylara girmeyeceğim. Bulunma anlamı üzerinde basit bir şekilde anlatacağım konuyu. -de durum eki, ''bir yerde bulunma, orada var olma'' anlamında kullanılmaktadır. Klasik ifadeyle, cümleden bu eki çıkarttığımız zaman cümlenin anlamında bozulma olur. Bunu da örneklerle inceleyelim:

              Kalemin bende kalmış.
              O saatte orada olabilir miyim, bilemiyorum.
              Bütün gününü evde oturarak geçirdi.

cümlelerine baktığımızda -de -te(ses olayı sonucu) eki cümlelerde bulunma, var olma anlamında kullanılmıştır. Kalem kimde kalmış? sorusuna karşılık ''Bende'' diye cevap veriyorum. Demek ki kalem bende bulunmakta şu an. Eğer biraz anlama dikkat ederseniz bunu rahatlıkla anlayabilirsiniz. İkinci cümlede ''saatte'' sözcüğüne değinmek istiyorum. Hatalar bu tarz ses olaylarının olduğu sözcüklerde oluyor: ''saat te'' gibi... Burada bulunma anlamını veren sözcük aslında ''orada'' dır ama sadece ''saatte'' sözcüğüne değineceğim. Verilen bir saat var ve o zaman diliminde kişinin orada olması istenmiş. ''5'te'' yerine ''saatte'' sözcüğünü kullandığımızı düşünün mesela. O zaman diliminde, verilen o zamanda orada olma anlamı vardır. Son cümlede bulunma anlamını zaten apaçık bir şekilde görebilmekteyiz. ''Gününü nerede geçirdi?'' sorusuna ''Evde'' yanıtını veriyoruz. Evde bulunmuş, evdeymiş kişi.

             Bağlaç olan ''de'' sözcüğü cümle içinde kullanıma çıktığında ayrı yazılır. Genel olarak ''dahil olma'' anlamı vardır. Bağlaç olan ''de'' için ''ben'' zamirini kullanmayı uygun gördüm.

             Sizinle ben de gelmek istiyorum.
             Kalemin bende kalmış.

Eğer iki cümleyi incelerseniz her iki cümlede anlam ayırt eden bazı şeyler olduğunu anlayabilirsiniz. İlk cümlede ''Siz gidiyormuşsunuz.'' o halde ''Ben de sizinle geleyim.'' anlamı vardır. Birileri gidiyor, o giden gruba dahil olmak isteyen bir kişinin varlığını sezdiniz, değil mi? İkinci cümlede ise böyle bir şey söz konusu değil. Var olan bir kalem var ve bu kalem bir şahısta kalmış. Birkaç bağlaç cümlesi de inceleyelim:

            O da mı sınıfta kaldı? (''Oda'' şeklinde yazan binlerce insan var.)

cümlesinde, sınıfta kalan bir kısım öğrencinin olduğunu ve cümleyi söyleyenin o sınıftan birini tanıdığını ve onun da sınıfta kaldığını öğrenmesine şaşırdığını anlıyoruz. Belki de kendi çocuğu sınıfta kaldı ve bir tanıdığı çocuk da sınıfta kaldı ve cevap beklenmeyen soru cümlesi kuruldu. Bunu anlayabilmek için elimizde bir metin olması lazım(bağlam kurmak için) ama biz bir cümleden yola çıkarak birtakım anlamlar yüklüyoruz cümlelere şu an için.

        Eskişehir de Ankara kadar soğuk.
        Elinde de bir siğil çıkmış.
        Sözlükte de aradığını bulamadı.  Sözlük-te de aradığını bulamadı. (-te,durum eki + de, bağlaç)

Umarım faydası olur. Bir sonraki konum da Türkçede ''ki''lerin yazımı üzerine olacak.
       

 
Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.


Kasım 03, 2014, 02:00:24 öö
Yanıtla #1

Çok önemli bir konu. Bu tür konuların anlatımında eğer mümkünse, anlatımı bozmayacaksa "bağlaç" gibi terimleri kullanmadan anlatmak daha verimli olur. Bunun yerine örneklerle dahi anlamındaki de nin ayrı, bir yerde olmayı belirten de nin bitişik yazılması gerektiğini anlatmak daha akılda kalıcı. Diğer türlü insanlar ihtiyaç olmadığı halde bağlaç neye deniyordu acaba sorusuna takılıp kalıyorlar.

Aynısı yabancı dil için de geçerli. Kafayı gramere takmak yerine belli kalıplara alışmaya çalışsa insanlar, daha rahat yabancı dil öğrenecekler.


Kasım 03, 2014, 07:09:16 öö
Yanıtla #2

              Söylediğiniz şeye kısmen katılıyorum. Arkadaşların yazım yanlışı yapmamalarını sağlamak için böyle bir şeye de değinilebilir, eğer amaç yalnızca hata yapmalarını önlemekse. Genel manada herkes bu terimleri bildiği için ben de terimleri kullandım. Sonuçta yazımda hata yapmamaları için terimlerin üstü örtülebilir, haklısınız.
Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.


Kasım 05, 2014, 01:56:11 ös
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu Forum masonlar.org sitesinin forumu.

Bu Forum çok önemli bir forum.

Bu Forumda hatalar olabildiğince azaltılmalı.

Bunun için bu Foruma üye olanlar yazdıklarına gerek kapsam gerek dilin kullanımı bakımından özen göstermeli.

Bu nedenle Bu başlık altında yayınlanmış anımsatıcı nitelikli açıklama çok dikkatle okunmalı.

Bu iş okumakla kalmamalı. Uygulamaya da konmalı.

Bundan sonra bu bağlamda umursamaz davranarak hatalarını düzeltmeye çalışmamakta direten üyelerimize, bu anlatımı anımsatacağım.

Bu nedenle de bu anlatımı bir diğer başlık altına kopyalayacağım. (Orada bir hata var. Onu kaldıracağım. Yazı "Bilindiği gibi" diye başlıyor ama anlaşılan bilinmiyor.)



 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 05, 2014, 03:23:43 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Sayin edebiyat_org isimili üyemizden rica etsem, bizi kücük-büyük yazma konusunda da biraz aydinlatabilirmi.?

Bir cok arkadas hala Atatürk yerine atatürk yaziyor.

Tesekkürler.


Kasım 05, 2014, 10:29:45 ös
Yanıtla #5

       Tij, yazdığınız yazıyla alakalı en kısa sürede bir paylaşım yapacağım.
Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.