Merhabalar. Bu başlık altında 2023'e doğru ekonomimizde yaşanacak dalgalanmaları konuşalım istiyorum. Malumunuz 2023'de bazı dış anlaşmalar sona eriyor ve Türkiye'de üretimin önü, geçmişe nazaran biraz daha açılıyor. Elbette o dönemin hükumeti bunu fırsata dönüştürür mü dönüştürmez mi bilinmez. Ancak biz yinede o döneme dair dış siyasetin atacağı adımlara şöyle bir tahmin yürütelim.
Evvela Dünya, sınırlı bir bahçe. Sınırı ne kadar büyük olursa olsun bu bahçenin meyveleri eninde sonunda tükenecek ve biz insanoğlu, adımlarımızı barış ve üretimden ziyade savaş ve tüketim temelli atıyoruz.
Dünya üzerinde çoğunluk soğuk savaşın ve çok az sıcak savaşın devam ettiğini biliyoruz. Ben isterim ki bu başlık altında gerçekler konuşulsun. Sevgili üyelerimizin ''Ne savaşı? Savaş filan yok. Üretim yapan kazanıyor'' diyerek konuyu saptırmasını istemiyorum zira hemen her devlet üzerinde siyasi oyunlar dönmekte. Bombalar boşuna patlamamakta. Ortadoğu'ya boşuna özgürleştirme harekatları düzenlenmemekte.Elbette bu dönemden bizler de nasibimizi alacağız.
Kendimizi dış devletlerin yerine koyalım;
Ortadoğunun en stratejik bölgelerinden birisine sahip Türkiye Cumhuriyeti var. Halkı ve hükumeti arasında gerginlik, üretimi Dünya'ya kıyasla yok denecek kadar az, ihracattan çok ithalatla ülkeyi ayakta tutan bir devlet. Kuzeyi, Güneyi, Doğusu ve Batısı'yla birçok devlete fayda sağlayacak coğrafi konuma sahip. Üretim yetersizliğinden ve teknoloji açlığından ülkede bir yoksulluk söz konusu.
Ve bu devlet 2023'de üretim ve ekonomi adına elini kolunu bağlayan bazı anlaşmalardan kurtulup hele bir de ''gerçekten'' vatansever ve güçlü bir hükumete denk gelirlerse bizim, yani dış devletlerin sahibi olduğu birçok üretim ve teknoloji firmalarını geride bırakacak hammaddeye sahip olacaklar. Peki siyasetin temel olduğu şu Dünya'da dış devletler buna göz mü yumacak? Bırakalım da görelim nasıl gelişecekler mi diyecek? Sevgi pıtırcığı olup, barış, üretim ve teknolojiyle gelişelim yalanlarına devam mı edecekler?
Hiç sanmıyorum..!
Ben önümüzdeki 7 yılın, Türkiye için ekonomik, askeri ve siyasi en zor 7 yılı olacağı kanaatindeyim. Bu 7 yılda spekülasyonlara girmemeli, tasarruf odaklı adımlar atmalı, ortaya çıkan her habere inanmamalı ve ekonomi adına büyük projelere start verilmemeli diye düşünüyorum. Zira baskılar artacaktır. Ülke üzerinde kargaşalar çıkartılacak, yabancı sermayeli firmalar dövizi toplayarak ülkeyi krize sürükleyecekler.
Bu dönemde halkımız sükunetini korumalı, adımlarını yenilikten ziyade ihtiyatlı ve istikrarlı atmalı ve ülkemizi kendi nezdinde altın çağına hazırlamalıdır. O dönem hangi hükumet seçilmiş olur bilemem ancak yine halkımızın, dönem için üretim ve teknolojiyi bilen, vatanını seven, siyasi olarak diğer siyasi muhalefet ve partilerle barışık, silahlı kuvvetlerle omuz omuza ilerleyecek bir hükumet seçmesini temenni ediyorum.
Saygılarımla.
Sizlerin görüşleri nedir?