Değerli arkadaşlar herkesin görüşüne saygı duyarım ama Atsız'ın bazı sözlerinin ve takipçilerinin söylemlerinin milliyetçilikle bir ilgisi yok. Nazi tarzı üslûp kullanıyorlar. Her insan ülkesini ve milletini sever ama bu ona başka milletlere karşı nefret söylemi sarfetme hakkı vermez.
Ruslara nefret söyleminde bulundu ne oldu? Sınırımıza jet soktular ve havaya uçurulunca ülkede ki halkın yoğun kısmı Türkiye'ye ve Türklere küfür edip Türkiye bayrağını yaktılar.
"ermeniler, kürtler, çerkezler, abazalar, boşnaklar, arnavutlar, pomaklar, lazlar, lezgiler, gürcüler, çeçenler içer(de)ki düşmanlarımızdır." Bunu dedide ne oldu? Çeçenler Türkiye toprağı üzerine hak iddia etti, Kürtler isyan başlattı diğer gruplardan çok az kişi var içeride fakat bu küçük gruplardan Çerkezlerden bir tanesi Türklere küfür edip bağımsızlık istediğini sanaldan ilan etti. (Lazlar konusunda şöyle diyeyim Trabzonluyum ve dedeme "Laz Mehmet" derlerdi fakat Lazlar denilen şey ayrı ve derin bir konudur ki şu anda Laz denilen kişilerin %50'si Laz değil)
Hüseyin Nihal Atsız harikülade bir araştırmacıydı ve yazdığı her yazısını tarihte ki olaylardan etkilenerek nasıl geliştiğini düşünerek değerlendirip yazdı. Nasıl Araplara güvenen Osmanlı ihanete uğradı? Aynı zamanda Nazi söyleminizi bir sert söylemle yanıtladığı bir yazısı var onları aktaracağım,
"...Hamit Şevket bunları biliyor mu? Bilmiyorsa benim Hitlerizme tabi bir adam olduğuma nereden hükmeder? Saçlarım benzermiş... Bu ahmakça iddia yıllardan beri birçok budalalar tarafından aleyhimde delil gibi kullanıldı. Hatta evimde Hitler'in resminin asılı olduğu bile söylendi. Ben, dışardan gelmiş hiçbir fikri kabul etmeğe tenezzül etmiyecek kadar milli gurur ve şuura sahip olduğumu, içtimai mezhebimin Türkçülük olduğunu vaktiyle yazarak ilan ettim. Daha ne yapabilirim? Saçım Hitlerinkine benziyormuş diye beni Hitlerci sanacak kadar budalalık gösteren binlerce, belki onbinlerce zavallıya ayrı ayrı mektup yazamam ya... Hamit Şevket asla unutmasın ki bu vatana bağlılıkta kendisini benimle bir tutamaz. Çünkü ondan fazla olarak ben bu toprağa ecdadımın kanı ve hatırasıyla bağlıyım."
İşte Faşist parti lideriyle dalga geçtiği "Davetiye" adlı şiiri;
ey benito musolini! ey gayet yüce,
italyanlar başvekili muhterem düce!
duydum ki, yelkenleri edip de fora
gelecekmiş orduların yeşil bosfora.
buyursunlar... bizim için şavaş düğündür;
din arab'ın, hukuk sizin, harp türk'lüğündür.
açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
hem karadan, hem denizden ordular indir!
çarpışalım, en doğru söz süngülerindir!
kalem, fırça, mermer nedir? birer oyuncak!
şaheserler sungtilerle yazılır ancak!
çağri beg'le tuğrul beg'in kurduğu devlet
italyalı melezlerden üsttündür elbet;
bizim eski uşakları alda yanına
balkanlardan doğru yürü er meydanına;
çelik zırhlı kartalları göklere saldır...
fakat zafer sizin için söz ve masaldır...
dirilerek başınıza geçse de sezar
yine olur anadolu size bir mezar.
belki fazla bel bağladın şimal komşuna,
biz güleriz cermenliğin kuduruşuna,
tanıyoruz atilla'dan beri cermeni,
farklı mıdır prusyalı yahut ermeni?
senin dostun cermanyaya biz nemşe deriz,
bir gün yine bec onünde düğün ederiz.
Şunuda eklemeyi gerek buldum kendisi zaten muhalif birisiydi ama yaptığı en büyük çalışmalarıyla gençlerin sevgisini kazanmıştı.