Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: SAMUEL HIRSCH  (Okunma sayısı 3219 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 03, 2007, 10:39:46 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

1815’te Prusya Thalfang’da doğan Samuel Hirsch 1839’dan 1841’e kadar Dessau’da haham olarak görev yapar ve 1843-1866 yılları arasında Luxemburg’da hahambaşı olur. Tüm bu süre boyunca çeşitli Reform gruplarının Yahudiliğe radikal reformlar getirmesine karşı çıkar. Brunswick, Frankfurt ve Breslau’da 1844-1846 yılları arasında düzenlenen çeşitli Reform haham konferanslarında sünneti ve dualarda İbranice kullanılmasını savunur. Hayatının daha sonraki dönemlerinde Philederphia’da Keneset Israel’de haham olarak görev yapar. Amerika Birleşik Devletlerindeki önde gelen reform hahamlarından biri olarak 1869 yılında Philederphia’da düzenlenen birinci Amerikan Reform Haham konferansının başkanı olur. Daha sonraki yıllarda Pittsburg’da önemli görevlerde rol alır . 1889’da ölür.

En önemli eseri ‘Die Religions Philosophie der Juden’de (Yahudiliğin Dini Felsefesi) Hirsch, Yahudiliği sürekli gelişen bir dini sistem olarak görür. Çağdaş spekülatif idealizm düşüncesine göre Hirsch, insanoğlunun , sayesinde doğal dünyanın belirliliğini aşabilecekleri özgür irade kavramını kavramaları gerektiğini savunur. Böyle bir özgürlük , aşkın bir kaynağa, yani Tanrı’nın Varlığına işaret eder.

Hegel düşüncesinden etkilenen Hirsch, bireylerin, kendilerini dünyanın üstünde ve karşısında ayrı birer varlık olarak gördüklerinde bu özgürlüklerinin farkına varacaklarını düşünür. Ancak Hirsch bir noktada Hegel’in düşüncesinden ayrılır. Hegel’e göre, insanoğlu doğanın içinde akla sahip, sonlu bir yaratık olduğunu idrak ettiğinde esas, soyut özgürlük , gerçek ve somut hürriyet haline gelir. Hegel için bu, günahın farkında olmanın felsefi anlamıdır: Ancak diyalektik olarak zorunlu olan bu çelişki mantıklı bir kararlılıkla çözüldüğünde, günah alt edilebilir. Ancak Hirsch, günahın entelektüel değil, ahlaki bir durum olduğunu öne sürer. Ona göre, günah alternatifler arasında seçim yapma kapasitesinin içinde gizlidir ve ancak ahlaki eylemlerle üstesinden gelinir. Dolayısıyla Hirsch, dinin esas içeriğinin Tanrı’nın fark edilmesi değil , insanın ahlaki özgürlüğünün gerçekleştirilmesi olduğunu iddia eder. İlahi bir armağan olan böyle bir hürriyet ; doğal nefsi isteklerin , etik sorumluluklara göre ikinci plana atılmasını sağlar.

Hirsch’e göre, iki temel din çeşidi vardır: Pasif ve aktif din. Pasif dinde özgürlükten vazgeçilir ve insanoğlu nefsi arzularının kontrolündedir. Böyle durumlarda doğa , her şeyi tüketen bir kuvvet haline gelir. Hirsch, böyle bir paganlığın kısmi olarak dahi geçerli olmadığını; çünkü tarih boyunca , pagan bilincinin kaçınılmaz olarak yararsızlığını fark edeceğini söyler. Öte yandan, aktif dinlerde, insanoğlu bunun Tanrı’nın arzusu olduğunu fark ederek kendi seçtikleri hürriyet seviyesine yükselebilir. Hirsch, Yahudiliğin Avraam, Yitshak ve Yaakov zamanında aktif din anlayışına sahip olduğunu öne sürer. Ayrıca, Kutsal Kitaptaki vahiyler ve mucizeler Yahudi nüfusu arasındaki pagan inançları ortadan kaldırmak için tarihi olarak zorunludur. Ancak şimdi mucizelere ihtiyaç yoktur- ulusun tarihindeki tek sürekli mucize , Yahudilerin hayatta kalmalarıdır.

Bu yorumun ışığında Hirsch, Hegel’in Yahudiliğin sadece Protestan Hıristiyanlık bilincinin yerini aldığı pasif bir gelenek olduğuna dair düşüncelerine karşı çıkar. Hirsch, Yahudi inancında dini gerçeğin gelişme süreci olmadığını, gelişimin sadece Yahudilerin etik öğreniminde yaşandığını vurgular. Böyle bir öğretinin amacı , her bir Yahudinin ahlaksızlık yerine erdemi seçerek yoğun bir dindarlığı benimsemeleridir. Ayrıca, Yahudi insanların , Tanrı’nın acı çeken hizmetkarları olarak, insanlığı ilahi gerçeğe yakınlaştırmak gibi bir görevleri vardır.

Hirsch, tarihi bir karakter olarak İsa’nın Hem Yahudiler hem de tüm insanlık için önemli olduğunu belirtir:
Her Yahudi ve her insan, İsa’nın olduğu şekilde olmalıdır. Her peygamberin dediği budur. Her Yahudi ve her insanın bu şekilde olması Mesihi umudun sözüdür. (Hirsch, 1842, 728).

Hirsch, İsa’nın en önemli katkısının peygamber söylemini yenileştirmesi olduğunu düşünür. İsa’nın ortaya çıktığı zamanda Yahudilik, kendi gerçeğinin kaynağını unutmuştu- yaşayan peygamberlerin sesi duyulmaz olmuştu. Böylelikle İsa mesajını kendi gibi olan Yahdiler’e iletti çünkü İsrael’in amacını herkes için anlamlı kılmak istedi. Yeni bir din yaratmak yerine , eskinin tüm içeriğini gerçekleştirmeyi amaçladı.

Hıristiyanlığın yeni bir din haline dönüşmesi İsa’nın etkisiyle olmadı. Tam tersine Hirsch, İsa’nın katı biçimde Yahudi geleneğine bağlı kaldığını öne sürer:

Kendisinin de itiraf ettiği gibi, tek öğrettiği zaten Moşe ve peygamberlerin daha önceden verdikleriydi. Bir fikir için ölmedi, ya da takipçilerine bağımsız bir öğreti bırakmadı. İsa’nın olağandışı becerisi bir fikirden çok farklıdır. O, kişiliğini ortaya koymuştur. O, Yahudilik fikrini en derin gerçeğiyle anlamış ve gerçekleştirmiştir- işte İsa’nın büyüklüğü buradadır. ( 688).

Hıristiyanlığı farklılaştıran John ve Paul’dür. Hirsch’e göre, John Gospel’i İsa’yı tarihi bir kişilik olarak almamış, onu soyutlamıştır. Ayrıca dördüncü Gospel, İsa’nın Yahudi geçmişini göz ardı eder. Ancak Kilise’nin dayandığı temelleri Paul’ün öğretisinde bulur. Paul’ün etkisini açıklarken Hirsch, Paul’ün Yahudiliğin gerçek doğasını kavrayamadığını , çünkü anlamadığı bir şeye saldırdığını öne sürer. Yasayı ve diğer Yahudi doktrinleri yanlış yorumlaması Yahudi mirasını anlayamamasından ileri gelir.

Paul, Yahudiliğe karşı saldırgan ve keskin bir polemik sürdürmüştür... Ne yazık ki onun saldırdığı Yahudilik , Paul’ün Yahudiliğidir, Yahudilerin Yahudiliği değil... ( 726).

Hirsch’e göre, Paul’ün yanlış görüşleri, daha sonra Hıristiyan doktrinlerinin şekillenmesinde önemli rol oynamıştır.

Hirsch, paganlık yok olduğunda hoşgörü ve sevgi dininin yaratılacağını söyler. Bu da Yahudiliğin arılaştırılmış biçimidir. Hirsch, Mesih projesine göre, Yahudiliğin insanlığın dini geleceği için, tek umut olduğuna inanır.



Referanslar / Samuel Hirsch’in Önemli Eserleri

Samuel Hirsch, Die Religions Philosophie der Juden, Leipzig, 1842

Samuel Hirsch, Die Humanitat als Religion, Trier, 1854




Kasım 04, 2007, 03:48:49 ös
Yanıtla #1
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

Dostum işte adına layık bir yahudi daha, bu yazıyı yazmakla kalmamalısın sende tasıdıgın adına layık olmak ıcın daha fazla calısmalısın.....Elıne ve dusuncelerıne saglık dostum...
Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..


Kasım 04, 2007, 08:10:13 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Dostum işte adına layık bir yahudi daha, bu yazıyı yazmakla kalmamalısın sende tasıdıgın adına layık olmak ıcın daha fazla calısmalısın.....Elıne ve dusuncelerıne saglık dostum...
Çalışıyorum kardeş güzel ülke için her gün sende çalış. :)Uyumak bize haramdır ;)


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
1779 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 03, 2007, 10:33:00 ös
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
1818 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 04, 2007, 08:48:53 ös
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
2513 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2011, 05:50:40 öö
Gönderen: ozkann
0 Yanıt
4240 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 25, 2011, 08:57:38 öö
Gönderen: ozkann
10 Yanıt
16359 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 02, 2011, 06:53:04 ös
Gönderen: Eagle35