Ezoterik nitelikli Orta Çağ İslam örgütlerinden biri de "İhvanüssefa" ismini taşır. Sözlük anlamı "saf / arınmış kardeşler" anlamına gelmektedir. Bu yüzden "Safiler" olarak da anılmışlardır.
Bu örgütün nerede ve ne zaman kurulduğu, tam ve kesin bir biçimde bilinmemekle berbaer 10. yüzyılda Bağdat dolaylarında ortaya çıkmıştır.
Farabi, İbn-i Sina ve Biruni gibi bir çok ünlü İslam bilgininin buörgütün ileri gelenlerinden oldukları söylenir.
İhvanüssefa, aslında bir Şii tarikatı niteliği taşımıştır. Bu nedenle de Sunni inancında olanlarca pek tutulmamış hatta kötülendiği bile olmuştur. Tarikatın temel amacı, dinsel inançları boş, batıl varsayımlardan arındırarak, bilim ve felsefe yoluyla insanlar arasında uzlaşma yaratmak, her öğretinin en güzel ve yararlı öğelerini bir araya toplamak böylelikle üstün düzeyde bir toplum düzeni oluşturmaktı.
Kİmilerince bu amaç, "devlet içinde devlet kurmak" olarak nitelenmiş bu nedenle Safiler, "ihtilalci kişiler" sayılmıştı.
Örgütün felsefesi Tasavvuf ile uyum içerisinde değildi. Safilere göre tasavvuf, gerçeğin yolunu bulmak için bir araç olabilirdi ama bu yetersizdi. Amaç, insanlığın birlik ve beraberliğini sağlamak olmalıydı. Oysa tasavvuf, yalnızca bireysel yetkinleşmeyi aöaçlıyor, topluma ve insanlığa yönelik bir erek yaşımıyordu.
Bu nedenle safiler, mutasavvıfları, tasavvuf erbabı' nı kötülemeseler bile sadece kendilerini düşünen kişiler olarak niteleyip küçümserlerdi. Oysa İhvanüssefa'nın kapısı her ulustan olanlara, hatta bir Şii mezhebi tarikatı olmasına karşın her dinden ve her insançtan olanlara açık tutulurdu.