Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: AKP ye Kapatma Davası  (Okunma sayısı 24419 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 16, 2008, 08:19:44 ös
Yanıtla #40
  • Ziyaretçi

Galiba hep öyle oldu Sevgili Şemuel...


Mart 16, 2008, 08:21:30 ös
Yanıtla #41
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Galiba hep öyle oldu Sevgili Şemuel...
Öyle olmayada devam edecek ;)


Mart 16, 2008, 08:23:59 ös
Yanıtla #42
  • Ziyaretçi

Galiba hep öyle oldu Sevgili Şemuel...
Öyle olmayada devam edecek ;)
Durum onu gösteriyor...


Mart 16, 2008, 08:28:09 ös
Yanıtla #43
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Demekki söz konusu kılık kıyafet değilmiş...Kültür devrimi olmayan bir toplum her türlü gerilere dönüşüm yapabilir..


Mart 16, 2008, 09:36:32 ös
Yanıtla #44
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

O örnek, ibadet özgürlüğünün sınırlanabileceği ile ilgiliydi... Kanımca konuyla direkt ilişkilidir. Yani insanlar nednse hep "örtünme"nin özgürlüğünden dem vuruyorlar, ben sadece bir akıl yürütme yaparak tersinden düşünüdüm ve "örtünme"menin veya "çıplaklığın" özgürlüğü hususundan ibadet özgürlüğünü değerlendirdim.

Laik bir Devletin herhangi bir inanç sistemini yasaklaması ve/veya serbest bırakması ve/veya herhangi birisinin taraftarı olması beklenemez. Dolayısıyla satanizme de islama olduğu kadar yansız olmalıdır. Yani bireyler satanist veya müslüman olmasının devletin nazarında hiçbir farkı yoktur, olmamalıdır. Bu inanç özgürlüğünün gereğidir.

Ancak ibadet özgürlüğü açısından Devlet "genelin menfaati"ne özelin menfaatine tercih edebilir.

Altını çizdiğiniz hususta verdiğim örnekle ilgili olarak o örneğin genel ahlak yönünden yasaklanabilirliğinde hukuka aykırılık bulunmayacağını belirttim.

Türbanın belli alanlarda yasaklanması ile ilgili ise görüşlerim mevcut yukarıda ancak bu genel ahlak ilkesi yönünden sınırlandırma değil tabi ki...

Kamu düzeninin pek çok görünümü mevcuttur... bunlar ayrı bir başlık konusu hatta tez konusu.

zaten verdiğim örnekle bir yorumda bulundum... ben de hukukun ezber olmadığı görüşündeyim. ancak yorumun  yapılabilmesi için teorinin de bilinmesi gereklidir.

o %47 ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim ki çoğunluğun oy verdiği parti yasayı ihlal etmez diye bir kanı olamaz, hatta yasayı çoğunluğun oy verdiği partiler çiğnemeye daha eğimlidir. hukuk da bunun için vardır... eğer hukuk devleti isek, yasama hukuka aykırı bir iş yaparsa bunu anayasa yargısı , yürütme ve idare bir hukuk dışı işlem yaparsa bunu da idari yargı denetler ve iptal eder... aynı şekilde eğer bir parti, siyasi partilerin uyması gereken kurallara aykırı davranırsa gerekli prosedüre göre dava açılabilir ve kapatılabilir veya diğer yaptırımlara maruz bırakılabilir.





Mart 16, 2008, 09:40:54 ös
Yanıtla #45
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Evet son noktayı Aziz SkullG koymuştur ;)


Mart 16, 2008, 09:55:01 ös
Yanıtla #46
  • Ziyaretçi

   Sayın Skullg hukukda yorumda vardır derken hukukçuların hangi inancın zararlı hangi inancın zararsız olduğuna kanaat getirmelerinin yorum yoluyla olacağını söyledim fakat Ak Parti olay tekrar söylediğim gibi göreceli oluyor çünkü hiç de azımsanmayacak sayıda insan hala Ak Partiyi destekliyor bakın siz bir hikaye anlatayım;

    Zamanın birinde demokrasiyle yönetilen bir ülke varmış  bu ülke epey gelişmiş kralı halk seçiyormuş ve o ülke çok gelişmiş fakat düşmanlarını bunu çekememiş ve halkın suyunun gittiği göle özel bir zehir katmış bu zehiri içen herke akl-i dengesini yitirip deliriyormuş ve halkın hepsi suyu içip delirmiş o sırada ülke dışında olan kral ülkeye döndüğünde bütün halkın delirdiğini görmüş  bütün halk anormal bir biçimde davranıyormuş kral aralarında tek normal kalmış azınlık olduğundan anormal olan kral kalmış halk krala hoş gözle bakmamaya başlayınca kral demokratik bir ülkede yaşıyoruz her daim çoğunluğun dediği olur demiş ve zehirli suyu içmiş...
« Son Düzenleme: Mart 16, 2008, 10:00:02 ös Gönderen: OFDincel »


Mart 16, 2008, 10:27:29 ös
Yanıtla #47
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sn. OFDincel,

yorum teorileri hakkında farklı bakmışız... ben hukukun hernhangi bir inancı zararlı veya zararsız olarak nitelediğini görmedim... ancak bir inancın yorumunun özgürlükler sisteminin devamı için tehlikeli olması ihtimali herzaman içinvardır. ve hukuk bu alanı da düzenler... inanç özgürlüğü bir özgürlük olarak düzenlenmiş ve anayasal güvence altına alınmıştır ama sınırsız değildir... özellikle ibadet özgürlüğünün sınırlarının olması gayet doğaldır. Anayasamız bunu "14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir" ifadesiyle belirtmiştir. Doalyısıyla ibadet özgürlüğünün sınırları anayasa 14. maddedir. 14. madde ise "Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.

Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz" hükümlerini içerir.

yine 24/4 "Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz." ifadesiyle hakkın kötüye kullanılmamasını din ve vicdan özgürlüğü açısından öznel olarak yineler ve belirtir.

Anlattığınız hikayeyi ben demokratik olmayan bir ülke olarak biliyordum... ki nihayetinde meşruti monarşilerde bile kralı halk seçmez, halk sadece monarkın yanında yasama erki olarak görev yapan meclisi seçer, örneğin ingiltere gibi veya osmanlı meşrutiyet dönemi gibi... bu küçük ayrıntının üzerinde fazlaca durmaya gerek yok, sonuçta aktardığınız hikaye yöneten-yönetilen arasındaki ilişkinin benzer olması gerektiğini düşünenlerce ifade edilmektedir.

AKP'yi destekleyenlerin niçindesteklediğini felan tartışmıyorum... ben sadece yapılan şeyin (kapatma davası açılmasının) son derece hukuki olduğunu, anayasa yargısı denilen şeyin de aslında tam da bunun için ihdas edildiğini söylüyorum... tabii gönül ister ki, partiler kapatılmasın... parti kapatmanın çözüm mü yoksa çözümsüzlük mü olduğu da ayrıca tartışılabilir... parti kapatmanın neye derman olduğu da...

tekraren Sevgi ve Saygılarımla...


Mart 17, 2008, 01:54:52 öö
Yanıtla #48
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

bence kapatmasınlar kendilerini acındırmaya devam ederler.
en iyi yapılacak şey bu 71kişilik listedeki kişileri siyasi yasak koymak lazım ömür boyu.
yoksa bunlar acındır durur kendilerini.

ayrıca benim en çok ilgimi çekmiştir adam akbil olayında dünyanın en büyük elektronik hırsızlığını yaptı bide paralarını oğlunun sünnetinden olduğunu söyledi bi de insanlar buna oy verdi.

oğlunun gemiside çabası hele hele oralarda bi Türk tekstil firmasının bursuyla okuyor


Mart 17, 2008, 08:15:17 ös
Yanıtla #49
  • Ziyaretçi

   Sayın Skullg ben hukukçu değilim ama bu iddinameye bakmak ve yorumlamak için hukukçu olmaya gerek olduğunu sanmıyorum zira neresinden tutsanız elinizde kalan bir iddianamedir.

7) başbakan recep tayyip erdoğan’ın, avustralya’nın sydney kentini gezerken, “herkes kendi kimliğiyle övünebilir. bu onun en doğal hakkıdır. kürt kürtlüğüyle, türk türklüğüyle, çerkez çerkezliğiyle, laz lazlığıyla övünebilir. etnik kimlik anlamında söylüyorum. ama bizi üstte birbirimize bağlayan üst kimlik tc vatandaşlığıdır. bu ortak paydadır”...”hepimizi yaratan mutlak yaratıcı allah’tır. ayrıma ne gerek var. o üst ortak paydada birleşip el ele vereceğiz” dediği, (ek.7)

15) başbakan recep tayyip erdoğan’ın, 2004 yılı ocak ayında new york’taki dış ilişkiler konseyi’nde “türkiye’nin dış politikası” konulu bir konuşma yaptıktan sonra “fransa’daki başörtüsü yasağını hatırlatan bir katılımcının, türkiye’deki durumu sorması” üzerine; “başörtüsü, yüzde 98’i müslüman olan türkiye’de gerek millet ve gerekse kurumların ortak sorunu. biz bunu toplumsal mutabakatla çözmek istiyoruz. ama sonuçta şunu da söylemek zorundayım ki, bu sorun türkiye’de vardır.”…”farklı olan bu yaklaşımın, avrupa birliği’nin (ab) temel ilkesi olan kopenhag kriterleriyle, yani din ve vicdan özgürlükleriyle, inanç özgürlüğüyle açıklanması nasıl olur, merak ediyorum?” dediği, (ek.15)

16) başbakan recep tayyip erdoğan’ın, adalet ve kalkınma partisi kadın kolları başkanlığı’nın 2004 yılı mart ayında dünya kadınlar günü dolayısıyla dedeman otel’de düzenlediği ‘siyaset ve kadın’ konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, türban sorununa dikkat çekerek “her gün üniversite kapılarından töre cinayetlerine, fabrikadan mahkeme salonlarına, gazete sütunlarından televizyon ekranlarına yürekleri yakan binlerce dram karşımızdayken, yılda bir kez kadınlar günü kutlamanın bana göre anlamı yok. kadına karşı ayrımcılık, ırkçılıktan daha tehlikeli, daha ilkel bir tutumdur. her tür ayrımcılığa karşı mücadele etmek zorundayız. kadına ve kız çocuklarına karşı ayrımcılık insanlığın cahiliye dönemlerinden kalma meselesidir.” diye söylediği, (ek.16)


   Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin bunların hangisi laikliğe aykırı?bunlar ilk göze çarpanlar Aydın DOĞAN' a yapılan eleştiriler bile laikliğe aykırı bulunmuş eskeza Ak Parti kurulmadan önce gelişen olaylar bile Ak Parti yi kapatma davasında kullanılıyor örneğin Sn. Başbakan'ın basına yansın şu konuşmaları;

- ben istanbul’un imamıyım.
- elhamdülillah şeriatçıyım.
- yılbaşına karşıyım.


Konuşmalar somut şekilde ispatlanamamıştır ayrıca Başbakan zaten cezasını çekmiştir .Bence iddianamedeki tespitler Leman dergisinin tespitleriyle aynı orantıda ciddiyet barındırmaktadır şayet iddianamede bayramlaşma törenleri bile ele alınmış CHP' de bayramlaşma töreni düzenliyor Başbakan arkadaşlarına "selamünaleyküm" dedi açılışta besmesleyle açılış yaptı gibi maddelerde koysaydı hiçz şaşırmazdım!


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2197 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 10, 2008, 08:48:52 ös
Gönderen: naval
4 Yanıt
6206 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 20, 2008, 07:52:17 ös
Gönderen: semsin
Mason'larda yolsuzluk davası

Başlatan aaron « 1 2 ... 6 7 » Basinda Masonluk

61 Yanıt
27241 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 11, 2010, 04:40:17 ös
Gönderen: Asi
0 Yanıt
2640 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 10, 2009, 03:54:46 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
2705 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 25, 2011, 09:31:03 öö
Gönderen: MASON
11 Yanıt
5850 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 14, 2015, 09:27:59 ös
Gönderen: Tij
0 Yanıt
2240 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2015, 10:02:02 öö
Gönderen: MEDUSA