Metafizik ilimler, haberleşme ve teknolojinin olmadığı dönemlerde yaşayan insanların çok yoğun olarak kullandıkları bir araçtı. Cinlerle ve şaytani veya rahmani güçlerle irtibata geçen bu işe elverişli kişiler, hem istihbaratta hem de haberleşmede kullanılmışlardır. Tarihi gömü arayan kişiler, savaş vb. nedenlerle servetlerini toprağa gömen eski insanların sadece kendi nesillerinden kişilerin ele geçirebilmesi için özel büyülerle gömüleri koruduklarını ve bu büyüleri nasıl bozduklarını anı şeklinde paylaşıyorlar. Tabi ki bizim kalp gözü veya üçüncü göz denilen görüşümüz kapalı olduğu için bu alanda görebilen uzman kişilerin anlattıklarıyla sınırlı bir bilgimiz dolayısıyla da yanılma ihtimalimiz var. Benim dikkatimi çeken bize komedi ve uyduruk gelse de örneğin internette bir haber sitesinde Rusya'da büyücülük konusunda yüzbinlerce kişi yetiştiriliyor ve çoğu hasta doktor yerine onlara gidiyor diye bir haber okuduğumu hatırlıyorum.
Önceki yorumcuların savunduğu "bozgunculuk çıkması için şeytana gerek yok" fikirlere ben de katılıyorum. Çünkü insanoğlu ihtirasları yüzünden şeytan olmasa bile kendi kendilerini yerler.
Masonluğun gizliliğini koruması iddiası ise, eldeki teknolojik istihbarat ve metafizik istihbarat yöntemlerinin gücü nedeniyle bana imkansız gibi duruyor. Şu an gizlenen bir teknoloji olmayan ve özürlüler için geliştirilmiş düğme büyüklüğünde; kişinin içinden geçen her şeyi kelimelere dökebilen elektronik cihazlar mevcuttur örneğin. Yani cinlerin insanın düşüncelerini okuyup cinleri olan insanlara istihbarat iletmeleri kavramı zaten yüzyıllardır uygulanagelen bir yöntemdir. Bu tarz yöntemlerin varlığı nedeniyle masonların hala sırları bilinmeyen bir kurum gibi sunulması bana çok fazla inandırıcı gelmiyor. Bu nedenle deli saçması gibi dursa da Harun Yahya gibi komplo teorisyenlerinin ortaya koyduğu fikirleri düzmece olmayabilir. Masonların ritüellerini ve faaliyetlerini kapalı kapılar ardında uygulamaları, bu komplo teorisi üreten kişilerin elini kuvvetlendiriyor ister istemez.