Sn. Omnia ve Sn. Mystic çok kifayetli olarak cevap vermişler. Hukukcu olunca hani hele de Hirsch hocamızın ismini geçtiğini görünce yazmadan edemedim.
Türkiye'ye gerçek hukuk öğreniminin nasıllığını kazandıran büyük insan "hocalarımın hocası" ve hatta "hocalarımın hocalarının hocası" Türkiye sevdalısı, ömrünün sonuna kadar TC. Pasaportunu taşımış olan büyük hukukçu İstanbul Hukuk'u fakülte haline getirdikten sonra Ankara Hukuk'a gelen, aslen bir Ticaret Hukukcusu olmasına karşı Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi alanının ülkemizde gelişmesini sağlayan ve (sn. omnia, sn. blossom'un fakültesinden bahsetmiş) benim fakültemde odası olan Ernst E. Hirsch Hocamı tekrar anıyor ve anısı onunde içtenlikle bir kez daha eğiliyorum. Nur içinde yatsın.
Ayrıca "Meğer bir Yahudiymiş" gibi bir başlığı atanların bu ülkeye Prof. Dr. Ernst E. Hirsch'in sağladığı katkının yüzde birini sağlamış mıdır acaba?
çok bilindik bir anısını aktarıyım;
1945 yılında ticaret hukuku sınav sonuçlarını dekanlığa vermiştir Hirsch. "Aradan yarım saat geçti geçmedi, Dekan Ansay, elinde bir sınav kağıdı, yüzü bembeyaz, titreyerek odama kadar geldi. Ağzını açıp bir şey söylemiyor, sadece elindeki sınav kâğıtlarını sağa sola sallayarak, 'olamaz, olamaz' deyip duruyordu. Sakinleşmesini ve neyin olamayacağını lütfen bana da söylemesini rica ettim kendisinden; 'Bilmiyor musunuz, sınavda 3 (yani geçmez not) verdiğiniz öğrenci kim biliyor musunuz?' diye sordu. 'Nereden bileyim, zaten ismiyle tanıdığım öğrenci sayısı, üçü beşi geçmez. Hem ben sınavda notu, öğrencinin başarısına göre veririm, başka hiçbir kriterim yoktur.' 'Olamaz, olamaz, mümkün değil. Başbakan'ın oğlu bu. Notunuzu değiştirmek zorundasınız. En azından bir 7 (iyi) vermeniz lazım!' Bu sefer 'olamaz, olamaz' diye aynen tekrarlamak sırası bana gelmişti."
Hirsch, bütün ısrarlara ve araya adam koymalara rağmen, notunu değiştirmez. Birkaç ay sonra, bir vesileyle Başbakan, Hukuk Fakültesi'ne gelir. "Başbakan'ın gözü bana ilişti, beni tanıdı, yanıma gelerek şunları söyledi: "Çok teşekkürler sayın profesör, oğluma ne yapması gerektiğini en nihayet gösterdiğiniz için. Sonbahardaki ikmal sınavında sizi hayal kırıklığına uğratmayacak, emin olabilirsiniz. Bir kere daha yürekten teşekkürler!" Dekan, büyük bir korkuyla olayı uzaktan izlemektedir. Daha sonra Hirsch, Başbakan'la olan konuşmalarını dekana anlatır ve şunları ekler, "Ve (Başbakan), benim davranış biçimimden, Türkiye Cumhuriyeti'ni çağdaş Batı uygarlıklarının seviyesine çıkarma çabalarını son derece ciddiye aldığımı anladı."
eğer dikkat ederseniz o sitedeki yazıda da Sayın Hocamızın ne kadar hukuka bağlı ve hukuk öğreticisi bir kişi olduğunu göreceksinizdir. "Atatürk’ün maddi kişiliğinin değil, onun anısını zedelemeye yönelik hareketlere karşı halkın ona olan saygısının korunacağını’ içeren bir yorum hazırlamıştı" diyor.
Anılarım kitabını TUBİKTA Yayınlarından edinebilirsiniz.