Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: "AN"ı,"AN"da,"ŞİMDİ"de yaşayabilmek....  (Okunma sayısı 17456 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 20, 2010, 11:33:51 öö
Yanıtla #10
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay



Yaşamak nedir? diye hep sorarız kendimize ve görürüz ki bir dizi deneyimden ibarettir.

 

Yaşarken yaşamak ya da “mış” gibi yapmak, karın doyurmak, dışarıda bir şeyin peşinden koşmak, düşüncelerimizi takip etmek, roller yapmak duygularımıza dokunmadan... Kısacası var olurken yok olmayı deneyimlemek.

Oysaki deneyim sadece ol’an dan ibarettir. Deneyimlerimiz ve onların oluşumu ve anlamları kelimenin içinde gizlidir ve her bir deneyimimizi ifade ederken aynı şeyi tekrarlar dururuz farketmeden. Ol’an , ol’an...Sarfettiğimiz sözcüklerle kendimize sesleniriz aslında ; anda ol, anda ol,  anda kal!

 Peki ne oluyor da biz an’da olamıyoruz.. Bizi kim yönetiyor? Neleri farketmiyoruz ?, neleri kaçırıyoruz?

An’da ol’mak, yaşadıklarımızın farkındalığında ve hissettiklerimizi yaşayarak ve olan’ı görerek geçirdiğimiz süreçtir. Sadece gözlemci konumunda olmak, farkındalık içinde eylemde olmak demektir.

Ol’an sadece olandır. Olanın iyisi kötüsü olmaz. Olanda hayır  ya da şer aranmaz. Sadece olmuştur, olmaktadır.

Olanda anlam peşinde koşan zihindir, egodur. Ifadelerimizde kullandığımız sıfatlar olanı olduğu gibi anlamamıza izin vermez. Herkes kendi algı filtresinin sonuçlarını ifade eder.

Çok güzel, çok kötü, harika, fena değil, çok güzel, çok çirkin. Bir de düşüncelerimizi duygularla bağlantılandırırsak işte o zaman olan’ı tamamen kaçırmış oluruz.

Zihin arzularımızın yuvasıdır. Arzularımız başı sonu olmayan taleplerin bileşkesidir. Zihin sürekli bir başlangıç ya da son arar oysaki ne bir başlangıç ne de bir son vardır. Bir arzu başlar, biterken bir diğeri kendini gösterir, düşünceler onlara eşlik eder ve bu böyle devam eder gider ve zihin başka türlüsünü bilmez. Tüm arzular beklentilerimizle beslenir.

 Zihnin; sürekli talepkar ve tatmin olmayan hali onun sürekli meşgul olduğu anlamına gelir. Düşünceler oradan oraya uçuşur durur. Eğer kişi farkındalık içinde değilse sürekli talepler peşinde koşan zihnine mahkûmu olur. Kendi içi ile olan bağlantısını hissedemez sadece zihninin arzularını besler. Hissettiği duygular çoğunlukla olumsuz duygulardır. Korku, endişe, kaçırmışlık duygusu, kaybetmişlik duygusu, huzursuzluk, telaş, tatminsizlik duyguları tekrar tekrar yaşanır. Buna karşılık mutluluk duygusu andadır ve geçicidir. Çünkü zihin arzularıyla ilgili bir hedefe ulaştığında yine aynı soruyu sorar    “ Şimdi ne olacak? ”  Sürekli bir hareketlilik söz konusudur.

Kişi kendi içindeki hakikate dokunamaz, zihne odaklı kaldığı için de zihnin getirdiği ataleti yaşar. Yaşadığı olumsuz duygular ataletin sonucudur. Hareketsiz ve durağan, bir o kadar cesaretsiz, korkak ve endişeli... Yani yaşarken yaşadığını hissedemediği için yokluğunu deneyimler insan.

 

Oysaki olanı olduğu gibi kabul etmenin özgürlüğü ve teslimiyetinin ardında “Ben neyi eksik yaptım ” ya da “ Simdi ne yapabilirim” gibi eylemler vardır. Eylem anında sıkıntı, stres, üzüntü, endişe, korku yoktur. Sadece ol’an’ın farkındalığı, içsel istek ve coşku ve sevgi vardır. İnsan duygularını hissederek var olduğunu deneyimler.

İşte ol’an’ın içinde akmak var olmak, var olabilmek demektir. Yok oluş zihnin oyunudur sadece. Ve varoluş farkındalığı içinde bir bakarız içimizdeki güçle sevgi olmuşuz, her şey olmuşuz,  aşk olmuşuz.


Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Eylül 16, 2012, 10:16:44 ös
Yanıtla #11
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3250
  • Cinsiyet: Bay

An'da  yaşayım derken, tarlayı ekemedim. Sonunda kalma  anını  yaşayarak AÇLIĞIN ne korkunç olduğunu ANDA kalarak daha iyi anladım.  >:(


Saygılar.


 Not: İleri devletler 100 yıl sonraya göre plan yaparlar.Vizyonu olmayan günü kurtaranlar ise O VİZYON'u olan ülkelerde AMELE olur ...
« Son Düzenleme: Eylül 16, 2012, 10:22:35 ös Gönderen: NOSAM33 »
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Eylül 18, 2012, 05:53:09 öö
Yanıtla #12
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

An'da  yaşayım derken, tarlayı ekemedim. Sonunda kalma  anını  yaşayarak AÇLIĞIN ne korkunç olduğunu ANDA kalarak daha iyi anladım.  >:(


Saygılar.


 Not: İleri devletler 100 yıl sonraya göre plan yaparlar.Vizyonu olmayan günü kurtaranlar ise O VİZYON'u olan ülkelerde AMELE olur ...





AN'da yaşayanlar vacıkırlar mı?...
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Eylül 18, 2012, 04:27:46 ös
Yanıtla #13
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3250
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
AN'da yaşayanlar vacıkırlar mı?...


Anlaşılmıyor sorunuz ? ???

Saygılar ceycet ...
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Eylül 18, 2012, 04:36:26 ös
Yanıtla #14
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Nosam 33,

"AN"iki nefes arasını betimlemek için türetilmiş bir  tabirdir.

İsteyen,bir ömür gibi algılar;isteyense bir saniye olarak...

"AN"ı hakkettiği gibi algılayabilenler,inanın acıkmazlar.

İnanıyorum,biz tanık olmasakda birgün bütün insanlık "O"lezzeti tadacak.


Saygılarımla
« Son Düzenleme: Eylül 18, 2012, 04:40:04 ös Gönderen: ceycet »
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Eylül 18, 2012, 04:46:55 ös
Yanıtla #15
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3250
  • Cinsiyet: Bay

Sayın ceycet ;

Nazik cevabınızdan sonra ilk yazınızı tekrar okuyunca benim yazmış olduğum yazının konunun dışında kaldığını ve sizlerinde zamanını aldığımı üzülerek fark ettim . Özürlerimi kabul ediniz.

Saygılar
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Eylül 18, 2012, 04:54:30 ös
Yanıtla #16
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Sayın ceycet ;

Nazik cevabınızdan sonra ilk yazınızı tekrar okuyunca benim yazmış olduğum yazının konunun dışında kaldığını ve sizlerinde zamanını aldığımı üzülerek fark ettim . Özürlerimi kabul ediniz.

Saygılar


Sizi seviyorum.
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Eylül 18, 2012, 04:57:12 ös
Yanıtla #17
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3250
  • Cinsiyet: Bay

Karşılıklı.
Saygılar  8)


Not: İmkan olsada tüm yazdıklarımı silebilsem . :(
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Aralık 08, 2012, 04:17:28 ös
Yanıtla #18

Şimdiyi yaşamak, çoğu insanın beceremeyeceği kadar zor bir zanaattır. Yaşanan herşeyin insana faydası tartışılmaz aslında. Önemli olan herşeyi yaşadıktan sonra derhal şimdiye dönebilmekte. Zor iştir şimdiyi yaşamak  çok zor...


Aralık 08, 2012, 09:45:54 ös
Yanıtla #19
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

Merhabalar,
AN..AN'ı yaşamak.. Güzel bir seçim,nedense toplumumuzda bu kavram  yanlış anlaşılıyor.
Hayatı boşvermek,gelecegi umursamamak,fırsatları degerlendirmek,sorumsuzca yasamak gibigibi...

Oysa AN zaman kavramının en kritik noktasıdır.
insanlar zaman kavramında yaşarken,gecmişin hatıralarını,pişmanlıklarını tasırken, gelecegin ise hayalindedir yani cokluktadır. 

 Bu durumda Zaman geçmiş ve geleceği içerirken, an ikisini de dışlıyor bir taraftanda kapsıyor. :P ;)

An'da yasanan hem geçmişi oluşturuyor,alınan kararlar ve yapılan secimlerde gelecegi ,bu durumda An tekliktir.

 Öyle ise ANda yaşamak bunun bilinci içinde şuurlu, farkındalığında olmak anlamını içermelidir.



 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
6587 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 21, 2010, 02:59:47 ös
Gönderen: Maledictum
0 Yanıt
4433 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2009, 07:07:29 ös
Gönderen: Teknik Öğretmen
2 Yanıt
9523 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 03, 2009, 11:22:19 ös
Gönderen: hewal73
26 Yanıt
24798 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 20, 2013, 12:35:15 ös
Gönderen: GOASISG
9 Yanıt
23388 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 16, 2011, 11:16:33 ös
Gönderen: AMON RA
6 Yanıt
9015 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 06, 2009, 06:17:33 ös
Gönderen: baris
5 Yanıt
5653 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 19, 2012, 02:02:30 ös
Gönderen: NOSAM33
4 Yanıt
6324 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 10, 2009, 03:49:57 ös
Gönderen: Itzhak
3 Yanıt
5659 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2009, 10:22:26 ös
Gönderen: ozak1977
15 Yanıt
18454 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 08, 2011, 05:35:53 ös
Gönderen: alcyone