Sayın ADAM yazdıklarımı doğru anlamış.. Kendisine teşekkür ederim.
Gerçi gerçeklik vasfı varmıdır bilmiyorum elbette araştırmak gerekir, ancak indiana Jones filmlerinden birinde "Kutsal Kase" senaryosuna istinaden..
Haclı Seferleri yolu üzerindeki İskenderiye ve Hatay bölgesi gösterilerek kayıp bir vadideki Tapınak Şovalyelerine ait bir tapınakta saklanan Kutsal Kase'nin peşine düşülüyordu... Elbette senaryo , ancak olası olan Tapınak Sovalyelerinin Haclı Seferi sırasında gidiş ve geliş güzergahı olarak su an ülkemiz sınırlarındaki bu yolları ve güzergahları izlemiş olduklarıdır.
Muhakkatır ki , Kıbrıs'ta olduğu gibi bu yol güzergahı üzerinde de eserler bırakmıstırlar. Soru su ne kadarı günümüze kadar gelebilmiştir.
Sayın ADAM'ın değindiği noktaya gelirsek , Tapınak Şovalyelerinin güçlerinin elinden alınarak bana göre imha , size göre farklı adlandırılabilir;
Farklı ülkelere göç etmeye zorlanmalarında özellikle iskoçya'daki varoluşları ile ilgili araştırma kitapları ve romanlar mevcut. Hatta şahsımda türkçeye cevirisi yapılmış bir tane var. Tapınak Şovalyelerinin izleri aranıyor ve tarihi olarak araştırılıyor.
Bu kitab'ın adını akşam eve gidince sizinle paylaşacağım. Ancak günümüzde sanırım Sayın ADAM'ın kasdettigi 18. yüzyıl gizemleri ,cekilmiş filmlerin bazılarında da " National Treasure I - II ( Nicolas Cage ) ABD kökenli olarak Tapınak Şovalyelerini farklı bicimde bizlerle bulusuyor ve Masonlarla birbirine bağlıyor.
Ama asıl konumuza gelirsek , öncelikle Tapınak Şovalyelerinin bu topraklarda resmi varlığını ilk kabul edebileceğimiz Haçlı Seferleri tarihinden başlıyarak çok ince ve geniş kapsamlı olarak yapılması gereken bir araştırma vardır.
Bu araştırma öncelikle film, hurafe yada öngörülere göre değil , görsel , nesnel , yazılı materyaller ile ( Eski tarihlerde önemli olay ve diger bircok seyin din adamları tarafından yazılı hale gecirilerek kayıt altına alındıgını varsayarsak ) , Roma Katolik kilisesinin gizli mahzenlerindeki hem doğu hemde batı roma el yazmalarına bakmak gerekebilir. Ben pek azının burda türkiyede muhafaza edilebilmiş olabilecegi inancını tasıyorum.
Şuphesiz ki bunları muhafaza edenler bu bilgi ve dökümanları sizinle paylaşmayı bırakın varolduklarını bile kabul etmiyceklerdir.
İkincisi ise yakın tairhimize geldiğimizde , öncelikle bu konuyu daha önce arastırmıs tarihcilerimize danısmak gerekir , akademik düzeyde olsun ,
Amatör yada bireysel olsun bu arastırmaları yapmak inanılmaz zaman ve para gerektirir. Kaldı ki güncel tarihimizde bile 100 yıllık gecmisimizde kimin hangi niyet ve sekilde hangi kurum, birlik ,dernek, toplulukları oluşturduğu , bunların ne zaman nerede ve kimlerden olustugu sizi arastırırkende cok zorlıyacaktır..
Elbette Basın yayın yolu ile kendisini ve fikirlerini acıktan acıga vuranlar olmustur. Ancak ne kadarı...
Saygı ve Hörmetlerimle;
Kerberos