Bundan önceki bölümde Regius’u maddelerin başına geldiğimizde bırakmıştık.
İşte birinci madde:
Bu geometrinin birinci maddesi şöyle:
Üstat mason kesin olarak bütünüyle
Sağlam ve güvenilir hem de dürüst olmalı,
Kararından hiç bir an pişmanlık duymamalı;
Buradaki “Üstat mason” elbette günümüzdeki Üstad-ı Muhterem karşılığı olan Loca Üstadı… Öyle olunca bu maddenin bu ilk bölümü bir Üstad-ı Muhterem’in töresel niteliğine (kısman de olsa) ışık tutuyor demektir. Elbette sağlam, dürüst ve güvenilir olmalıdır bir Üstad-ı Muhterem. Başka türlüsü düşünülebilir mi? Fakat kararından ötürü hiç pişmanlık duymamalı denilince bir sorun çıkar. Günümüzde zor karar verilmesi gerektiğinde, bir Üstad-ı Muhterem “Acaba bundan ötürü sonradan pişman olur muyum?” diye düşünmeye başlayacak oursa, hiç karar veremez. Biraz pratik olmalı; hızlı karar verip uygulamaya koymalı; o karar sonradan pişmanlık yaratsa bile. Günümüz zamanı öyle hoyratça harcamaya olanak vermiyor.
Devam edelim:
Kalfaların masrafları hemen ödenmeli,
Malzeme böyle kullanılır, bildiğin gibi;
Doğrulukla ödemelisin ücretlerini,
Bağlılıklarına göre hak ettiklerini;
İşçi tutma onların tuttuklarından fazla,
Gerekli hizmet neyse ona göre ayarla;
Şimdi burada tümüyle inşaat işinde çalışan bir locanın yönetimiyle bağlantılı bir olay var. Acaba bu durum da bir şekilde simgesel değerlendirmeye alınabilir mi? Bakın devamında ne deniliyor:
Sevgiyle ya da çekinerek ayırım yapma,
Bunların hiç birinden sakın ha rüşvet alma;
Efendi veya kalfa, her kim olursa olsun,
Ücretleri bakımından hepsi farksız tutulsun;
Her zaman bir yargıç gibi dimdik olmalısın,
Böylelikle hepsine haklıca davranırsın;
İçtenlikle yap bunu, her nereye gidersen
Saygı ve kazançlarını artırmak istersen.
Kime veriliyor bu öğütler?... Elbette bir loca üstadına…. Bunu da günümüz koşullarında geçerli sayabilir miyiz? Daha doğrusu böyle bir durumun uygulaması olabilir mi günümüzde bir locada? Simgesel olarak değerlendirelim desek, nasıl yapacağız bunu?
Ben bunlara yanıt veremedim. Bilgiyse bilgi ama yorum işinde zayıfım. Siz ne dersiniz?